Yeni Üyelik
29.
Bölüm

💚💙🌷🦋

@minaecetoprak

 

Bir oğlumuz olacağını öğreneli bir hafta oldu iki ailede sevinmişti. Bi üzülen kocam olmuştu arada durup belki doktor yanlış bilmiştir diyordu. Yarın bizimkiler gelecekti abim,yengem ,ablam, Ali abi, Mihri abla ,Sedat abi Cüneyt abi ve gül abla,Miray ve dayım Ertuğrul hazırlıklarıma yavaşça başladım bizim ev müsait kalan kalacak kalmayanda konağa gidecekti . Annemden yavaşça Mardin yemeklerini öğretmeye başlıyordum kibbenin hamurunu tam olarak tutturamiyordum ama eminim ki yavaşça onu da halederdim. Sağolsun zelal annem bana kaynanadan daha çok anne olmuştu hergün gelmeyi huy edinmişti hergün gelmiyorsa bile iki günde bir yanımdaydı bugün gibi birlikte hep beraber yemeklere girmiştik kibbenin içini ben hazırlarken Annemde hamurunu yoğurdu. Börekler sarmalar dolmalar daha neler neler hazır etmiştik. Akşamın da Hacer abla masayı hazır etti hep beraber yemeğimizi yedik çaylarımızı içiyorduk ki yine bilindik durum vuku bulmuştu ben koltukta uyuya kalmıştım. Gözlerimi açtığımda sabah ezanı okunuyordu yatağımızda onun kollarında bulmuştum yanağından öptüm kocam haydi kalk namazı kılıp sonra uyuyalım dedim. Uyku mahmurluğuyla gözlerini açıp sonra sarıldı bilmem kaç tane öpücük kondurdu tenime bilmiyorum abdestimi alıp üzerime namaza uygun kıyafetlerle seccademi serip Barışı bekledim o da abdestini aldığında en sevdiğim imamımla namazımı kıldım saat daha erken olduğundan beyimin koynundaki yerimi alıp tekrar uykuya daldım kalktığım gibi kahvaltı masasını hazırlamıştık bugün bizimkiler geliyordu ve 3 araba onları almaya gidiyordu Barış miran abi ve Sedat abinin kardeşi Sinan abi hepsi bize gelecekti kahvaltı masasına oturduk ki kapının çalınmasıyla kapıyı açmaya gittim zelal annem gelmişti beraber kahvaltı yaptık Barış çıktı o vakit bizde hazırlıklara başladık.

 

Evimiz ilk kez bu kadar kalabalık olmuştu öyle güzeldi ki eksik olsada sevdiğim hayatımda değer verip değer gördüğüm kişiler yanımdaydı haftaya annemlerde ve Havva teyzeler geldiğinde daha da güzel olacaktı. Bugün en çok güldüğüm Miran abiyle Cüneyt abi ve eşimle dayım oluyordu iki kıskanç adam sevdiklerini paylaşmıyordu eşimi hiç anlamıyordum Rize'de sesi çıkmayan adam şimdi dayım bana sarıldığında karıcığım yanıma gelir misin deyip kollarının altına alıp başımı öpüp duruyordu bu sadece dayıma değil abime de yapıyordu hamileliğim ilerledikçe daha bir kıskanç olmuştu. Miran abim ise bırak Miray'a yaklaşmayı aynı evde duramıyordu Cüneyt abi senin işin yok mu neden buradasın deyip duruyordu ama Barış ondan çok çektiği için onada çektirmek için Miran abinin hep yanındaydı Cüneyt abinin inadına gidip Miray'a gelinim bile diyordu gelinim lafını her duyduğunda yüzü sinirden kızarıyor bizden çekinip küfür edemiyordu sadece ben sana bunun hesabını sorarım deyip duruyordu. Barış büyük bir zevk almış gibi eniştem verdi sadece bizim gelip istememiz kalmış çoktan gelecektik dedem rahatsızlandı onu bekliyoruz oğlum sözümüzü nişanımızı yapacağız oğlum kırkını doldurduğunda gelinimi evimize getireceğim Cüneyt abinin ağzından istemeden küfür çıkmıştı: mahcup olmuştu ama söz bir kere çıktı ağızdan abim ne kadar araya girmeye çalışsada ortalığı sakinlestiremiyordu biraz daha bıraksak kavga çıkacaktı iş bana düşmüştü elimi belime atıp ahhh dedim bütün aile bana döndü herkes ne oldu derken Barış yanıma geldi güzelim sancın mı oldu neyin var derken o arada gerçekten sancım oldu annem yanıma geldi kızım iyi misin rengin atmış sancım var dedim Barış beni kucaklamaya çalışırken bırak dedim siz ikiniz kavga edin beni miran abim abim annem ve Miray doktora götürür ben gelinceye kadar da sizin kavganız biter herhalde dedim tam giderken arkamı dönüp Cüneyt abiye Miray benim kardeşim bunu en çok sen iyi biliyorsun şimdi de eltim olacak derken yine sancıyla kapattım ağzımı.

 

Doktor muayene etti çok şükür bir şey yok sadece yavaşça uyarı veriyor çok fazla sürdüğünü söylediğimde stresten uzak dur derken kapı açıldı içeri Barış girdi işte onu babamıza söyleyin dedim sitemkar şekilde bugün herkesle kavga ediyor beni de geriyor Hatice hanım dediğimde şaşkın bir yüzle eşime baktı Barış bey mi yavrum etkileneceğini tahmin edemedim söz birşey demeyeceğim yeminle sen ve bebeğim iyi olsun bana yeter .....iyi misin dedi gözleri dolmuş bir halde.

 

Eve gelince odama geçtim biraz dinlendikten sonra aşağıya indim Cüneyt abim geçmiş olsun derken öyle mahçuptu ki yanıma geldi Miray Miran'ın ama birakta biraz burunlarını sürteyimde kardeşim güldüm başımla onayladım. Yemekler yenildi çaylar içildi annemler evlerine gitmiştiler genç takımı sohbet muhabbet eşliğinde oturuyorduk saat onikiye geliyordu ki yatmaya çekildik bana ne kadar yat diye ısrar ettiyseler bende oturacağım dedim. Saat iki buçukta bir kokuyla uyandım ki ağzımın suyu akıyordu ve canım inanılmaz pancar turşusu çekiyordu kocama döndüm gece gözlüm kalk benim canım turşu çekti dedim ama hiç uykusunu bölmedi. Saate baktım aklıma Zelal annem geldi teveccüh namazına kalkardı pijamanın üzerine ferace mı giydim şalımı takıp arabanın anahtarını alıp evden çıktım 15 dakikalık yoldan sonra konağın önüne geldim dış kapı kapalı olduğunda ilk annemin odasının ışığına baktım acıktı telefonu elime alıp aradım kapıyı açmasını istedim telaşlı bir şekilde aşağıya indi anne ve babam bir şey mi oldu kızım neden tek başına geldin utanmıştım yüzüm kızarmıştı anne pancar turşun var mı derken annem gülmeye başladı babamın yüzünde hem sinir vardı hemde bir sevinç o kocan olacak adam neden gelip almadı dedi uyanmadı dediğimde ulan eşek sıpası ben sana sorarım deyip içeri geçti bizde içeri girince mutfağa gittik annem kavanozu çıkardı tabağa daha koymadan yemeğe başlayınca annem sarılıp başımın üzerinden öptü yarasın güzel kızıma oğluma deyip güldü o kadar çok yedim ki ayağa kalktım ben gideyim dedim nereye gidiyorsun kocanın odasına geçip yatıyorsun. Anne Barış uyanınca merak eder dedim arkamdan babamın sesini duydum merak etsin karısı aşersin adam uyanmasın oldu ya biz onu böyle yetiştirdik derken telefonum çaldı arayan Barış'tı babam aldı telefonu yavrum uyandım nerdesin yanımda yoktun evi baktım burada değilsin nerdesin yine sancin mı oldu derken babam ooo Miraç bey uykusundan uyanmış dediğinde babaa demişti karın burada canı turşu çekti baktı kocamdan fayda yok kendisi gelip almak istemiş ben geliyorum şimdi dediği vakit sen yat paşam kızım bu gece bizde sende düşün bakayım ben ne halt ettim diye haydi Miraç bey iyi geceler deyip kapatmıştı telefonu. Odaya çıktım ferace mı çıkardım yatağa girip uyudum . Kokusu burnuma dolmuştu karnımda elleri geziyordu kulağımda sesi vardi kurban olduğum beni affedin ben nasıl böyle bir halt ettim gözlerimi hafiften aramadım ki daha hava aydınlanmamıştı özür dilerim deyip öpücük kondurdu Fırat babamın ona kızmaması için şimdilik konuyu kapattım ama burnumdan getirecektim.

 

Kalktığımızda annem babamı yolcu etmişti.biz merdivenlerden aşağıya indiğimizde annem ağzı kulaklarındaydı oy maşallah benim yavrularıma benim çifte kumrularım oğlum sen ne zaman geldin ki oğlum gece geldim ben karımın kokusu varlığı olmadan uyuyamazdım anne göz kırptım akşamı hatırlamak zorunda kalmak istemiyordum annemi alıp bize geçtik giderken de ekmek simit gibi bir şeyler aldık kahvaltı için erkekler bahçede oturuyordu biz içeri girdiğimizde herkes bize döndü dayım kızım sen uyumuyormuydun? Ne zaman çıkıp gittiniz evden dayıcım çok erken kalktık annemi aldık fırından tazecik ekmek aldık tavuklardanda tazecik yumurta aldık geldik kızlar nerde sorduğumda mutfaktalar dediler koşup mutfağa yardıma gittim beraber kahvaltı yaptık erkekler dışarıya çıktılar işleri vardı bizde evi toparlayıp oturduk erkekler gelince bağ evine gittik mandallar yakıldı yemekler yenildi semaverde çay demlendi ve bu gece çok uzun olacağı belli oldu

 

 

 

Loading...
0%