41. Bölüm

💚💙🌷🦋

Mina ece toprak
minaecetoprak

 

 

 

 

Bilge'den

 

 

 

 

 

Günler geçiyordu bir bir günler haftalar ve aylar oğlum artık bir yaşına gelmişti. Yaşadıklarımı düşündükçe hastanelerde geçen günlerim oldu oğlumun her doktor kontrolününe getirdiğimizde acaba birsey çıkacak mı diye korkularım vardı benim minik oğlum doğumun da ciğerleri gelişmemişti bu yüzden 6 boyunca hastalanmasın diye her ay iğne vuruluyordu. Evdekiler ufacık bir hasta olduğu vakit ne benim ne de onun yanına geliyordu bu yüzden eşimle bazı günler ayrı bile kalmıştık. Çok şükür ki hersey yolunda miniğim gayet sağlıklıydı iki gündür doğum günü hazırlığı yapıyordum annemler İstanbul'dan ablamlar Ankara'dan gelecekti bugün babası gidip oğlumu papyonlu bir takım almıştı çok yakışmıştı paytak paytak yürürken o kadar tatlıydı ki . Oğlum annesine aşık bir o kadarda babasina düşkündü onunla top oynamaya bayılırdı eve her geldiğinde topu alıp "babaaa pop oyna" deyip peşinde dolaşıyordu. Bizim evde 3 küçük çocuk vardı miran abim ve kocam oğlumla beraber cocuklasıyordu onları öyle görünce hepimiz öyle mutlu oluyorduk ki babam ve annem gülerek onları izliyordu bazen babamda katılıyordu oğlum dedesi onunla oynarken alkış yapıp "aslann dedem" diyordu bunu duyan babam kendinden geçiyordu onu alıp bazen çarşıya bazende şirkete götürüyordu oğlum hareketleri olarak dedesini kopyalayarak yapıyordu bazen babam bize "kızlar bir kahve!" derken oğlum da bağırıyordu "bi Kabe" o da fincanda süt içiyordu bazen dedesinin kahvesine göz koyuyordu ama babannesi çocukların kahvesi böyle olur dediğinde kafasını olumlu anlamda sallayıp sütünü içiyordu.

 

 

 

 

 

Dün akşam İstanbul'dan babamlar geldi bugünde Mihri ablam günü birlik gelip gidecekti Betül ablam gibi bütün hazırlıklarımız bitmişti oğlumun Miray teyzesi ve Mina halasiyla bütün hazırlıklarımız tamamdı şimdide balonları şişirip salonu süslüyorduk hafta sonu olduğu için herkes evdeydi berivan nine ve dedem bazı akrabalar vardı. Herşey hazır olduğunda odama geçtim oğlumu giyindirdim sonra da ben üzerimi değiştirip son olarak şalımı takıp tam odadan çıkacakken kolumdan tutup beni odaya geri sokan kocamla karşı karşıyaydık bekle deyip kapıyı açıp Mina ya seslendi ondan oğlumuzu almasını istedi tekrar odaya girip kapıyı kilitledi yanıma sadece bir nefes kadar yakın gelip "sen benim soluğumu kesiyorsun be kadın ...bu kadar güzel olunmaz ki!" derken cilveli bir şekilde "bunlar hep sana özel kocam ....sen güzel gördükçe ben güzelleşiyorum" dediğimde daha da yaklaştı konuşsak dudaklarımız birbirine değecek şekilde tam kavusuyordu ki Mihri ablam seslendi "güzellik hazır değil misin? herkes bekliyor" kocamla aramı açıp "abla şalımı takıp geliyorum" dediğimde Barış bana sinirli bir şekilde baktı "ben öpücüğümü almadım" kapıyı açtım sonra kocama yaklaşıp dudağına ufak bir öpücük kondurup kaçtım merdivenlerden öyle bir hızla indim ki arkama bile dönüp bakmadım kocam geliyor mu diye salona geçtiğimde Zelal annem "kızım Miraç nerde?" dediğinde tam ağzımı açıp konuşacağım sırada kapıdan onun sesi geldi "buradayım anne geldim" . Oğlumun pastasını kocam ve oğlumla kesmistik uzun ve yorucu bir günün ardından oğlum Abdullah dedesinin göğsüne yaslanıp uyuyordu tam almaya kalkıştım ki ağlamaya başladı dedesi sırtına hafifçe vurup onu pışpışladı tekrar uyudu .Biraz daha daldığında yineden alıp odamıza geçtim kocam evde yoktu ablamlari havaalanına götürdü. Pijamalarımı giyindim yatağa oturdum onu bekliyordum ki kapı açılıp o içeri girdi ayağa kalktım ona sarılıp gün boyunca biriken özlemimi anlatacak kocaman bir öpücük kondurdum yanağına oda ellerini belime sarıp "beni bunla kandıramazsın" dediğinde ellerimi boynuna sardım dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım nefessiz kalmıştık uzaklaşırken "şimdi kandırabildim mi" diye sordum olumsuz anlamda başını salladı gözlerimin içine bakarak "beni ancak geceni bana ayırırsan kandırabilirsiniz... ve özlemimi bir nebze dindirebilirsin gül güzelim" dediğinde bende gözlerinin içine bakarak "benim bütün gecelerim senin sevgilim" dediğimde güldü çapkınca bir bakış attı ellerimden tutup yatağa götürdü.

 

 

 

 

 

 

Bir haftanın üzerine annemler İstanbul'a geri gitmiştiler ve bu beni birazcık üzmüştü alışmıştım. Oğlumu Zelal anneme bırakıp birazcık kafa dağıtmak için Miray'la beraber dışarı çıkmıştık biraz alışveriş yapmak birazda dışarıda gezmek istemiştik bana böyle küçük molalar iyi oluyordu evden çizim yapıyor olsamda artık işime geri dönmek istiyordum ama oğlumla ilgilenmek istediğim içinde başlayamıyorum işe "biraz daha zamanım var galiba" dedim Miray'a kahve içerken o da meraklı bir şekilde "neye zamanın var güzelim" derken :işe başlamaya.... baksana daha bir saat oldu ve ben oğlumu ve kokusunu çok özledim" Miray gülerek "yaramazi bizde gün boyu özlüyoruz teyzesinin paşası o" biraz durup "mirayyy ben ne zaman teyze olacağım?" dediğimde "Betül ablaya sor" dedi muzipce gözlerimi ona devirip "ben sana soruyorum.."

 

 

 

 

 

( aaa bu arada size söylemeyi unuttum ablam hamile ben teyze oluyorum daha erken olduğu için ablam kimseye söylememi istemedi ama siz yabancı değilsiniz bir sorarsa hele de Betül sakın bildiğinizi söylemeyin )

 

 

 

 

 

Biz sohbet ederken telefonumun çalmasıyla sohbetimiz yarım kalmıştı ekranda eşimin ismini gördüğümde ilk gün ki gibi heyecan yapmıştım Miray'dan uzaklaşırken "efendim sevgilim"

 

 

 

 

"hatun nerdesin?... bu akşam seninle dışarıya çıkalım mı?... Miranlar da gelir beraber yemek yeriz sinema keyfi yaparız" dediğinde "bi tanem biz zaten çıktık... alışveriş yaptık şimdi de kahve içiyoruz"

 

 

 

 

"Konum at yavrum bizde gelelim yemeğe gidelim"

 

 

 

 

"Oğlumuz babası o ne olacak?" derken

 

 

 

 

"Ben annemi arayıp söylerim o da dede ve babannesi ile zaman geçirsin" dediğinde güldüm "tamam bekliyoruz" deyip konumu attım masaya geri dönmüştüm "Miray bizimkiler geliyor yemeğe gideceğiz sonrasında sinemaya gidelim diyorlar... sana sormadan kabul ettim" dediğimde "iyi yaptın bize de değişiklik olur" dedi. Yarım saat sonra kocalarımız geldiğinde hep beraber çıktık Miray'ın arabasıyla Miran abiler bende tek kocamla beraber gittik gideceğiz restorana yemek siparişlerini verip sohbete başlamıştık birini tanımak ve sevmek sözcükler olmadan konuşmak demekti yada biz öyleydik bana aşkla bakan ve benim aşkla baktığım bir kocam vardı yemek faslı uzun sürdüğü için biz sinemaya gidemedik çünkü bizi evde bekleyen küçük bir adam vardı arada annemi arayıp uyumadığını öğrendiğimiz oğlumuz için çifte kumruları başbaşa bırakıp eve dönmüştük evin kapısını çaldık içeriden sesler geldiğinde kapıda bizi gören oğlum büyük bir heyecanla koşup bacaklarıma sarıldı kosarkende ellerini çırparak "anneeee geldi" dediğinde hem çok mutluydum bir yanım ise üzgün oğlumun o hali beni üzmüştü kucağıma alıp yanaklarından öptüm "çok özledim ben seni anneciğim" dediğimde "anne öcledi" deyip başını göğsüme yasladı o vakit gözümden iki damla yaş düşmüştü eşim onu almak istedi ilk kez ona gitmedi beraber salona girdik selam verip oturduk biraz sohbet edip oğlumu unutmak için odaya geçtim. Oğlumun uzerini değiştirip saçlarını okşayıp uyutmaya çalışıyordum ki kapı açıldı oğlumun "babaa" demesiyle ayağa firlaması bir oldu yüzünde kocaman bir gülüşle oğlumu öptü "babası şimdi aklına geldi bizim eşek sıpasının.... önce benim gibi müptelası olduğu kokuyu alması gerekiyordu.... sonrasında aklına etrafındakiler geliyor" deyince kahkaha attım ikimizde üzerimizi değiştirip yataktaki yerimizi aldık. Oğlumuz aramızda uykuya dalarken bizde minik mucizemize bakıyorduk uyuduğunu anladığım vakit kalkıp besigine yatırdım yatağa geçtiğim vakit Barış'ta laptoptan en çok sevdiğim film olan yeşil yolu açmıştı göğsündeki yerimi alıp izlemeye başladım.

 

 

 

 

Bölüm : 24.12.2024 06:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...