42. Bölüm

💚💙🌷🦋

Mina ece toprak
minaecetoprak

 

 

 

 

Yaz kendini göstermeye başlamıştı oğlum babası ve amcasıyla bahçede top peşinde koşarken bizlerde masayı kuruyorduk annemin "Oğlum yeter birazcık oturun bak Yusuf terlemistir "derken bizim bedenleri büyük ama kendileri küçük kocalarımız futbolu bırakmıyordular bu kez ben seslendim oğluma "Annem haydi gel ellerimizi yikayalım yemek yiyeceğiz dediğimde oğlumun "Ama anne oynuyoruz" sözüyle karşılaştım. Bu kez gözlerimi kocaman bebeğime çevirdim kızgın bir şekilde "ee masayı bekletmek olmaz haydi beyler" dediğimde Barış maçı bırakıp oğlumu uçak moduna almış uçuruyordu bana doğru kucağıma alıp bal yanaklarından kocaman öptüm kucağıma aldım odaya doğru gitmeye başladık önce elini yüzünü yıkadım sonrada üzerini değiştirip aşağıya inecekken kocam bey odaya girdi "gül güzelimm bana da bir tişört verir misin? " dediğinde banyoya doğru gidiyordu tişörtü çıkardım tam odadan çıktım ki Miray'ı gördüm oğlum koşarak yengesinin kucağına atladı onlar aşağıya inerken ben tekrardan odaya girdim banyoya doğru ilerledim elime aldığım tişörtle beraber tam o sırada yarı çıplak kocam kapının önünde gözüktü eşimi izlerken aklımdan bir ömür boyu seni izlerim ben kocam çok yakışıklısın diye düşünürken eşim çapkınca yanıma geldi "hayrola güzelim manzaran çok güzel herhalde hayran hayran bakıyorsun " derken koluna bir tane vurdum "çok kötüsün.... sen hem manzaram güzel değil muhteşem kocacığım" dedim o bana doğru geliyordu arsız bir şekilde "himmm manzaran muhteşem hee karıcım ....peki sen nasıl gözüktüğünün farkında mısın "

 

 

 

 

 

"Haydi koçum haydi masada bizi bekliyorlardı gece konuşmaya devam haydi"

 

 

 

 

"Bu sözünü unutma zaten bir hafta yokum nasıl geçecek bilmiyorum "

 

 

 

 

 

Öyle söylediği vakit ayrılık acısı içime sinmisti kocam bey bir kaç günlüğüne Ankara'ya gidiyordu orada işleri vardı ve biz gitmiyorduk. Kollarını boynuma attı beni göğsüne yaslandırıp başımın üzerinden öptü ve merdivenlerden aşağıya iniyorduk önden o arkasından ben masaya gidip oturduk bütün aile yemeğimizi yiyip sohbet etmeye başladık oğlumda dedesinin ve babasının kucaklari arasında mekik çekiyordu babamın "oğlum yarın uçağın kaçta?" derken eşim de babasına "sabah erkenden gideceğim baba" dediğinde oğlum babasının koynuna girip "baba ben özlerim " dudaklarını büzüp oturdu ağladı ağlayacak gibi duruyordu Barış ona sımsıkı sarıldı "canım oğlum bende çok özleyeceğim seni ... ama işlerim var onları halledeyim beraber İstanbul'a dedenlere ve halana gideceğiz " oğlum başka bir alemdeydi "baba annemi özleyecek misin?" Dediğinde babası bir oğluna bir bana baktı "evet oğlum ikinizide çok özleyeceğim " dediğinde oğlum kahkaha atarak "biliyorum baba anneme sen aşıksın" diye cevap verdiğinde başımı önüme eğdim 'ahh oğlum dedenlerin yanında bumu söylenir' dedim içimden .

 

 

 

 

 

Sabah erkenden eşimi yolcu etmiştik oğlumla saat erken olduğu için oğlumla beraber kahvaltı yaptık ardından ikimizde çalışma odasında ben çizim yaparken o da boyama yapıyordu bu onun benimle beraber yapmaktan en çok sevdiği aktiviteydi. Hatice abla saatlerine uygun atıştırmalık bir şeyler getirmişti oğluma koltukta hafif kendinden geçen oğlumla beraber odamıza geçtim yatağın üzerine ikimizde uzandık bana sarılıp uykuya kendini bırakan oğluma bende eşlik ettim.

 

 

 

 

"Babamı çok özledim "diyen oğlumu susturmaya çalışıyordum "oğlum baban toplantıda çıksın görüntülü sohbet yaparız bak 2 gün sonra gelecek " dedikçe daha bir ağlama krizini başlıyordu. "Tamam susarsan seni babana ve halana götüreceğim şimdi" dediğimde gözlerini sildi ve beni izlemeye başladı İnternetten bilet aldim 3 saat sonraki uçağa hemen aşağıya inip anneme izin verdim annem sevinmişti hem torunu babasina kavuşacaktı hemde kızı cok sevdiği yeğenine odamıza gidip ufak bir valiz hazırlığı yaptık herkesle vedalaşıp yola çıkmıştık kimseye haber vermemiştim kocama sürpriz olacaktı evdekileri de tembihlemistim. Oğlumla ilk tek başımıza yolculuğumuzdu yanımda babasını çok özleyen bir evlat vardı bıcır bıcır konuşup arada dudaklarını büzüp babasına olan özlemini anlatan oğlum o kadar tatlıydı ki onu öyle gördüğümde Rabbıme şükür dedim. Oğlum artık kemerlerimizi bağlayalım uçak iniş yapacak şimdi uslu bir şekilde kucağıma otur dediğimde başını aşağı yukarı olumlu şekilde sallarken yüzündeki mutluluk herseye bedeldi.

 

 

 

 

Taksiye binip otele doğru yol almaya başlamıştık oğlum uykusundan yeni uyanmıştı "anne babama geldik" diye seviniyordu " evet annem babaya geldik" biraz sonra taksicinin söylediğiniz adres burası demesiyle otele gelmiştik ücreti ödeyip taksiden aşağıya inip otele giriş yaptık resepsiyondaki görevliye Barış Miraç Eroğlu'nun oda numarasını öğrenebilir miyim dediğimde kim olduğumu ve kimliğimi istedi sonrasında "oda numarası 610 hanımefendi " teşekkür edip asansöre doğru adım adım ilerledik 6 kata geldiğimizde telefon kaydını açtım babayla oğlunun günler sonra ki kavuşmasını çekecektim odasının önündeydim kapıyı tıklayıp geri geldim kapı uzunca bir süre açılmadı sonrasında açıldığında ben ve oğlum hayatımın şokunu yaşadım.

 

 

 

 

 

 

Barış'tan

 

 

 

 

Günlerdir karım ve oğlum burnumda tütüyordu burada yoğun bir 5 gün geçirecektik Devran abim sağolsun benim ne kadar otel rezervasyonum olmasına rağmen beni kendi evinde misafir etti sağolsun Elif yengem bizim bütün kahrımızı çekiyordu akşam geç saatlerde gelip sabah erkenden kalkıp gidiyorduk buradaki ortağımız olan kişilerle toplantı yeni projeler peşinde ve inşaat santiyelerini kontrol epeyce yoğun geçiyordu günlerim ama nefes almak istediğim vakit karımı arıyordum oğlumla beraber onu görmek dinlenmemi sağlıyordu bugün bulduğum bugün aralarda karımı aradım ama bir türlü ulaşamadım evi aradım annem dışarıda olduğunu söyledi bir ara ulaşamadım şimdi de arıyorum ama cevap alamıyorum çıldırmak üzereyim. Mesaj attım ona beni ara diye geri dönüş bile olmadı Miranı aradım "abicim yengen yok haberin yokmu ondan Miray'la konuşmadı mi ?" Onun bana vermiş olduğu haberle büyük bir şok yaşadım bana sürpriz olsun diye yanıma gelmiş ve karım oğlum ortada yok toplantıyı boş verip kendimi dışarıya attım ve telefonuma gelen mesajla ve videoyla ne olduğunu anlama çalışıyordum benim canımı uğruna vermekten cekinmeyecegim gül güzelim #ben yokum dedi artık "

 

 

 

 

 

Hemen geri aradığımda ağlamaktan sesi gitmiş karım sadece bana video herseyi anlatıyor dedi ve yüzüme kapattı. Sinirle arabanın kaputuna vurdum Devran abim yanımdaydı "oğlum ne oldu ...yengeye yeğenime birşey mi oldu."

 

 

 

 

"Abi çıldıracağım ben yokum diyor "

 

 

 

 

"Bir şey mi oldu ...ne oldu?"

 

 

 

 

"Video atmış abi bilmiyorum "

 

 

 

 

"Oğlum açsana videoyu bakalım ne videosu "

 

 

 

 

Videoyu açınca aklım başımdan çıktı oğlumun karşısında buradaki ortağın kız kardeşi gecelikli haliyle kapıyı Miraç diye açıyordu. "Abi ben bu karıyı öldürürüm yeminle "

 

 

 

 

"Sakin ol oğlum biz biliyoruz sen otele hiç gitmedin yengeyle konuşuruz "

 

 

 

 

Hemen Mihri yi aradım olayı anlattım ondan yardım istedim onun burada bana yardımcı olabilirdi gidiş yollarını aramam gerekiyordu.

 

 

 

 

Zaman geçtikçe sabrım kalmıyordu hiç bir yere bilet almamıştı ve hiç bir otelde kaydı yoktu . Bütün gece onu aradım ama ulaşamıyordum saatler 12 ye geliyordu ki evimizin bulunduğu sitenin görevlisi beni aradı merak ediyordum "Miraç bey siz mi geldiniz evinize ışıklarınız yanıyor" dediğinde içimde bir rahatlama olmuştu. Hemen arabaya bindik Devran abiyle yola çıkmıştık sabah erken saatlerde varmıştık evimize odamızın ışığı yanıyordu benim gül güzelim namaza kalkmıştı kesin tekrar telefonu aradım telefonu açtı hiç konuşmama izin vermeden "Barış lütfen biliyorum ama ne olur zaman ver" dedi ağlayarak sadece ağzımdan "nefessiz kaldım yavrum" dedim ikimizde sessizce duruyorduk epeyce bir süre sonra "güzelim ben kapıdayım.... buradayım!" dedim .

 

 

 

 

Devran abi arabayı bana bırakıp gitmişti oğlumu camda görmüştüm karimda yanına geldi ikisini gördüğümde yaşadığımı hissettim ama karımın boynunda nefes almayı istedim o vakit zaten kaç gündür hasrettim onlara bir an oğlumla bakışlarımız kesişti el çırparak bağırıyordu sonrasında güzel karımla göz göze gelmiştim. Ikiside birden yok olmuştu pencereden biraz sonra kapı açıldı oğlumun "babaa!" demesiyle ona baktım . Koşup sarılmıştım oğluma kucağıma alıp yanaklarından öpmeye başladım karımın yüzüne baktığımda bütün güzelliğiyle yüzünde kocaman gülümsemesiyle "hoşgeldin bitanem" dediğinde gözümden yaş geldi oğlumu yere bırakıp ona sarıldım başımı boynuna bastırıp "çok özledim kokunu hatunum... nefesim "

 

 

 

 

 

 

Yazardan

 

 

 

 

 

Bütün gece düşünmüştü Bilge asla yapmazdı kocası onu asla aldatmazdı ve sabah erken saatlerde Devran'ın eşi Elif onu arayıp Barış'ın asla otelde kalmadığını söyledi şimdi daha da emin olmuştu kocasından onun onu asla aldatmayacağına biliyordu nasıl sevdiğini karısına dokunmaya kıyamayan bir adam onun duygularını kadınlık gururunu inciltmezdi.Onu bu ayrılığa iten oğlunun böyle bir olayla karşılaşması Onu üzmüştü onun hafızasından nasıl silecegini bilmediği için bütün siniri

 

 

 

 

Bölüm : 28.12.2024 23:33 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...