
Hoş geldin 5 çocuklu hayat 3 kızım 2 oğlum vardı oğlum 8 yaşında ikiz kızlarım 5 ikiz evlatlarım artık 2 yaşında oldu artık konak bize dar geliyordu . Evimizin huzuruydu onlar ahh benim arkamdaki dağım ağam biricik kocam yeri geldi evlatlarımızı yıkadı onların bütün ihtiyaçlarını karşıladı. Yardımcımız vardı ama yemeklerimizi ben kendim yapıyordum. Her iki annem babamda bizi yanliz bırakmadı babam burada ev bile aldı. Bir ayakları hep buradaydı.
Bugün ise ikiz oğlum ve kızımın doğum günü vardı bütün bahçeyi süsledik. Miray'la Mina ve Mihri ablamla beraber yemeklerimizi herşeyimizi hazır etmiştik.Pastalarını da hazır etmiştim biri kelebeklerle süslü diğeri de pepee li Yusuf Mirza'm yine giymişti gömlek yelek takımı papyonda takılmıştı. Mihrimah aşkı bir türlü geçmiyordu gördüğü yerde orman gözlüm diye peşinden ayrılmıyordu. Ahsen'im pembe bir elbise giyerken Asel'im yeşil elbise giyinmisti bu kızlar birbirinin aynısı ama huyları da öyle ama tarzları farklıydı. Oy benim minnacık kuzularım Fırat'ım ve Zelal'im huylarını isimlerini aldıkları babanne ve dedesinden alan bebeklerim berivan ninem onu zaman görse "Fırat baştan dünyaya geldi huyları da öyle" babasını bu boyuyla hakkından geliyordu babam gibi inatçıymış Barış'ın demesiyle ama kendi inadını görmüyordu. Kızım ve oğlum bugün benim ve babaları gibi beyaz giyinmisti. Sarı saçlarını ördüğüm kızım babasına naz yapıyordu. "Babacı bakk anni yatı" " çok güzel olmuş minik aşkım" " aza cüzel" " evet Azra zelal çok güzel " " anni cüzel abalar cüzel" kocam gözlerini bana çevirdi "evet kızım annen çok güzel hemde çok güzel benim bütün aşklarım çok güzel " ona döndüm "benim kocam ve oğullarım da çok yakışıklı " yanına gittim " yaş aldıkça bir insan bu kadar yakışıklı olur mu yaşlan biraz Barış Miraç Eroğlu yaşlan" " yavrum sen bana diyeceğine kendine bak 5 çocuk yaptın 5 çocuk insan biraz kilo alır birazcık güzelliği bozulur yok be yavrum sende bir tık bile yok" "artık beğenmiyorsunuz? galiba ağam öyleyse bilelim yani " "gül güzelim ne demek beğenmemek sana çıldırıyorum ilk gün ki gibi aşığım bilsem ki bünyen kaldıracak seninle bir 5 tane daha çocuk yaparım etrafım senin kopyalarınla dolsun istiyorum. Yavrum var mısın eşitliğe" " yok ağa bozuntusu yeminle yok Allah'ım bunlara uzun ömür versin" "hiç oluru yok mu bunu gece bir konuşsak" "misafirler gelmek üzere dee haydi Barış bey. "
"oofff be hatunum "
Herkes gelmişti İstanbul'dan babamlar ablam yengem bir tek abim gelmemişti bir de Ali abi Umay kuşum Alperen'im Amine'm Berra 'm (Betül ablamın 9aylik kızı) hepsi yanımdaydı aşağıya çocuklar kucağımızda indiğimiz vakit sevdiklerim ailem burada bana dost olan Devran abinin eşi Sümbül abla Cesur abinin ablası Esin abla ve Nur ve canım Hatice ablam 4 çocuğumun doktoru her hamileligimde ve sonrasında benle bir kardeş gibi ilgilendi sağolsun Eroğlu'nun yeni nesline gözüm takıldı hepsi birbirine öyle düşkündüler ki Yusuf Mirza, Ahsen ,Asel ,Ali Fırat ,Azra Zelal, Ömer Faruk ,Roza ,Boran? Berfin ve küçük paşalarım Mert ve Yiğit onlar bütün ailenin göz bebekleri Berfin ve Boran bana yenge yerine teyze diyordu benimkilerde Miray'a teyze diyordu . Annem yaşlılık zamanında torun sesleriyle epeyce bir başını ağrıtıyorduk ki bizim evden taşınmamızı pek istemedi ama daha kolay oldu Ev epeyce bir sessizlesti Fırat babam bu yüzden halen daha eşime tripli ama yapacak birsey yok 7 çocuk 8 yolda olmazdı büyük eviydi gelen gidenimiz çok fazla oluyordu .
Bütün çocukları masanın etrafında toplandım kocam bey kızımı bende oğlumu alıp masanın başına geçtik pastayı kestik Fırat'ım "anne pata" dediğinde "olur oğlum" "pepee bak" " evet oğlum pepee" Zelal'im "Ali bak pır pır" kelebeğe pır pır diyordu ikisi de elleriyle alkış yaptı. Kızım beni kıskandıracak şekilde babasını öpmeye başladı. "Zelal'im tamam annecim haydi git abalarla oyna" dediğimde bana omuz sılktı "baba benim" deyip öpüyordu. Kocamın da hoşuna gitmiş gibi "o benim aşkım öp babacığım öp" " öp annecim öp baban bu gece oda da tek kalacak ya öp onu istediği kadar " dedim ben gülerken Kocamın yüzü düştü. Onu orada bırakıp gelen misafirlerle ilgilendim Yusuf yine bugün coşmuştu Mihrimah'ın elinden tutup babamın yanına getirdi "Mihrimah Abdullah dedem öp onun elini dede bu benim orman gözlüm ben büyüyünce onunla evleneceğim" . Dediğinde babamlar "oğlum daha yaşın küçük bir büyü o vakit konuşuruz" dedi "almazsanız zaten kaçırırım" dedi Fırat babam" oğlum " dedi "Fırat dede ben kaçarım" dedi Mihrimah Sümbül abla çok geçirmiş bir şekilde kızına baktı.
Herkes evine gitmişti Sümbül abla Esin abla ve Nur kalmıştı onlar Devran abi ve Cesur abiyi bekliyordular. İkiside kendileri hediyelerini vermek istedi . Devran abi zaten Zelal'imi gelini olarak görüyordu ona kalsa berdel olacaktı kızlarımız ve oğullarımız. Yemek hazırladık bekliyorduk Devran abi kızıma künye ve bilezik almış Cesur abi 3 kızımın küpelerini aldı "amcaları alsın yigenlerimin küpelerini dedim Bilge kardeşim kulaklarını deldirirsin artık" "Nasip abi kesenize bereket " dedim birde hepsine isim kolyesi yaptırmıştı 3 oğlu vardı hep bir kızı olsun istiyordu ama eşinin rahatsızlığı nedeniyle olmuyordu bu istediği kızlarıma çok düşkündü. Oğlumada akülü araba almıştı Devran abi Cesur abi saat aldı ikisinede.
Bugün gün ortalıklarda koşturan çocuklarım artık son seslenmelerini yapıyordu erkekleri bu akşam baba yatırıyordu ben 3 kızımı yanıma alıp önce pijamalarını giydirip sonra da saçlarını tarıyordum Asel'im "anne çok yoruldun değil mi bugün " "yorulmadım annecim" "zor değil mi 5 çocuk" dedi Ahsen " zor değil bebeğim ben sadece sizi baksaydım zor olurdu baban var ninelerin dedelerin var yanımda ..... ama size bir sır vereyim mi?" iki kızımda bana baktı "babanızın aşkı var o beni güçlü olmamı sağlıyor yorulduğumda o beni tekrar dinlendirmiş gibi hissediyorum". " Anne babami çokmu seviyorsun ? " "Hemde çok o benim hayatım sizlerde o hayatımın rengi çiçeği " gülmüştü ler Zelal'im "baba citti lok aaa" deyip elini ağzına kapadı. "Azra baba Yusuf abinin ve Ali 'nın yanında" "bakim anni " "olmaz haydi gel yatma zamanı bebeğim " " senle " olmaz artık bizim odamız yok ( bir kaç gün ateslendigi için bizim oradaydı alıştı findugum) "şimdi uyuyalım sabah parka gideriz" Azra Zelal babasına seslendi " ascım babam " dediğinde ben gelmez dedim koşarak geldi "aşkım babacığım söyle fıstığım" kızlarıyla odanın içinde bol sarılmalı öpücüklü bir kudurma saati başladı . Ben de onların yanından oğullarımızın yanına gittim bende onlarla aşk yaşadım Yusuf'un yatağı genişti üçümüz oraya girdik öpüp kokluyordum oğullarımı ikiside kollarımın arasına girdi öyle sarıldılar ki bana keyfim yerine gelmişti. Kocam bey kapının pervazina yaslanıp bizi izledi sonra gelip "eşek sıpaları karımı alabilir miyim?" dedi .ikiside" hayır" dedi ama dinleyen kim beni kucağına alıp odadan çıkmıştı kocam bey.
Odamıza geçtiğimizde "senin ilk ve tek aşkın benim güzelim benim de sen" "aşağıda öyle demiyordunuz Barış Miraç bey " " himm sen kızlarını mi kıskandın?" "Senin oğullarını kıskandığın gibi mi?" Bütün gece nazlanarak cilveleserek özlem giderek geçti ilk gün ki .
Bu bölüm kısa oldu ama son bir bölüm daha gelecek ya o bölümde bitecek yada Yusuf mirza'yı buradan devam ettiririm bilmiyorum
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |