Okuldaki dersten çıkmıştım bugün staj günüm olmamasına rağmen iş yerine gitmek için otobüs durağına doğru ilerliyorum dışarıda çok sosyal olduğumu söyleyemem kulaklarımda kulaklığımla onda da çalan türkülerle etrafımdaki sesleri yok ediyordum 25 dakikalık bir yolculuktan sonra şirket kapısındaydım birazcık acelem vardı baş mimarımız Tuğrul beye projenin son halini göstermek bana düşmüştü. Öyle hızlı girmistimki şirkete galiba birazcık geç kalmış olabilirim hızlı adımlarla asansöre doğru giderken sert bir şeye çarptığını hissettim tam düşecekken birini beni tuttuğunu hissettim kafamı yukarı kaldırdığımda bir çift geceye benzeyen gözle karşı karşıyaydık kendimi hemen toparladım kusura bakmayın deyip hemen oradan ayrıldım asansörle 5. kata çıkarken kendime kızmaya devam ediyordum neden bu kadar sakar ve dikkatsiz olduğuma dair bir yandanda üzerimi düzeltip ofisimize girip dosyayı aldım Tuğrul beyin odasına doğru ilerledim. Tam içeri gidecekken patronum Cüneyt beyin seslenmesiyle durdum "Bugün staj günün değil ki hayırdır?

"Projeyi Tuğrul beye götürmem gerekliydi dün Miray unutmuş abi "

"Ee burada ki birine söyleseydin onlar iletseydi ya Tuğrul beye tamam ne olmuşsa olmuş sen doğru eve bu akşam sizin sözünüz var dimi "

" Evet abi gidiyorum .

"Ailene selam söyle

"Aleyküm selam abi

Şimdi diyeceksiniz ki neden patronuna abi diyiyor hemen açıklayayım o abimin en yakın dostu aile dostumuzun oğlu Miray imin biricik abisi yani kendisi evli 2 çocuk babası Cüneyt abim işte çok yakın olmamakta dışarıda bir tek onunla biraz samimi olarak konuşuyoruz .

Dosyayı teslim edip hemen çıktım dışarıdan bazı eksikleri alıp eve geçtim evdeki hazırlıklara yardım ettim akşam üzerine doğru herşey çok şükür ki bitmişti işlerimiz. Şimdi bir tek gelin hanımın ve bizim hazırlanması kalmıştı evimizin neşesi Betül ablam kendi gibi öğretmen Ali abiyle bu akşam sözlenecek inşallah iki cihan birlikteliği nasip olur

Salonun kapısından gözükmemle beraber babam yanına çağırdı kolunun altına alıp başımı göğsüne yaslayıp ablama laf atıyordu.

"gel benim elimde kalanım bak başkaları gibi bırakıyor mu hiç babasını "

Ablam daha laf atmadan yengem lafını söylemişti öyle mi babacığım bu lafınız eşime de geliyor bak oğlun evlenmeseydi benim gibi kızınız olmayacaktım sonrasında Umay olmayacaktı buna katlanacak mısınız ?"

Babamın yüzünde kocaman bir tebessüm oluşturmuştu "doğrusun kızım evlatlar çoğalıyor çok şükür Rabbime" derken babannem" uşağım göreyisun bak nasil lafini söyledi gelin". "Ana haklidur daa Rabbimin emanetleri yeri zamanı gelince onlarda yuvalarını kuracaklar. Başımı kaldırıp "ben hariç baba istesende gitmem bak buradan sen sadece buraya hep bana sakla " Umay'ın uykulu hallerinden kurtulup aşağıya inip yanına geldi " lala dede menim " demesiyle herkes kahkahalar attı "heyy senin baban bak geldi kışt oraya bu benim babam" "benim dedem "deyip babamın kucağına çıkmıştı fındık kurdum.

Misafirler gelmiş kahveler yapılmış yüzükler takılmıştı ablam ve Ali abi muratlarına ermek için ilk adımlarını almışlardı bütün kızlarla bütün gece gecenin kritiğini yapmıştık. Sabah 7 da kalkacak olan ben değilmişim gibi gece boyu ayaktaydım uyku sarhoşu kalkıp elimi yüzümü yıkadım üzerime gri ekose elbisemi üzerine yeşil şalımı takmadan gözlerime rimel sürmeyi unutmadım telefona bakıp biraz daha çıkmazsan geç kalacaksın kızım ne yapıyorsun dedim kendi kendime şalımı takıp odadan çıktım mutfağa gidip bir elma alacaktım ki annem seslendi buzdolabında sana hazırladığım poşeti al öğle yemeğine kadar aç durma tamam deyip çantamı ve poşeti alıp çıkmıştım koşar adımlarla otobüs durağına doğru ilerliyordum ilk otobüse binip şirkete yakın durakta indim .Yeni bir gün başlamıştı Miray da gelince iki çay alıp ayak üstü kahvaltı yaptık sandviçlerle öğlen yemekte sana sürprizim var dedim göz kırpmıştım . Yemekhaneye gittik yemeklerimizi alıp oturmuştuk ki bak diyerek sarmaları açtım offf sen kardeşlerin bi tanesinin kuzum yine beni unutmadın şimdiden eline sağlık deyip yemeye başlayınca başımızdan aşağıya birinin dikildiğini hissettim başımı kaldırmadan Miray Barış abim hoşgeldin nasılsın diyerek sarılmasıyla onlara baktım Hoşbulduk güzelim biz gelmezsek senden hiç haber gelmez ufaklık deyip burnuna parmağıyla dokundu. Onlar konuşurken sessizce yemeğimi yedim o arada masadaki sarmaları görüp bir tane ağzına attı ufaklık sakın bunu ben yaptım deme yeminle vururum kızım böyle elin lezzetliydi madem bundan bizi neden mahrum ettin Miray kahkaha attı abi ben yapmadım arkadaşım Bilge yaptı onun marifeti öyle söylemesiyle gözleri beni bulmuştu. Elinize sağlık çok güzel olmuş afiyet olsun ben ufaklık bizi tanıştırmayacak ben Barış Miraç Eroğlu elini uzatmaştı memnun oldum deyip müsade isteyip gittim onları başbaşa bıraktım. Ofise çıkıp işlerimi toparlamaya çalıştım erken çıkacaktım izin almıştım başım çok ağrıyordu. Işyerinden çıkıp eve gelmiştim masayı beklemeden bir kase çorba içip odama geçip uyumaya başladım.

İlk denemem yorumlarınızı çok merak ediyorum . Hatam olabilir af ola dilerim bu hikayede yanımda olursunuz yorumlarınızı bekliyorum 🥰