Yeni Üyelik
33.
Bölüm

25. Bölüm

@minefile

Ballarım bahsettiğim diğer kurgumun ilk bölümünü paylaştım isiteyen okuyabilir. İyi okumalar.

---------------------------------

Okula gelmiş, oturuyordum. Telefonuma bir bildirim geldi.

Cem: Güzelim, ben okula gelemeyeceğim.

Siz: Neden?

Cem: Biraz üşütmüşüm.

Cem: Ama ciddi bir şey yok.

Siz: Tamam, ben geliyorum.

Cem: Gelme, derslerden geri kalırsın.

Siz: Kalmam.

Cem: Gelme, Lara, gelme.

Dediğinde mesajı görüp çantamı alarak okuldan çıktım. Dilaya da haber vermeyi unutmadım.

Siz: Bebiş, ben bugün okulda yokum.

Dilamm: Ne oldu?

Dilamm: İyi misin?

Dilamm: Geleyim istersen.

Siz: Yok, iyiyim.

Siz: Cem hasta olmuş, ona bakacağım.

Dilamm: Tamam bebiş.

Dilamm: İterim bir futbol takımı.

Siz: Dila, kaşınma bence canım arkadaşım.

Dilamm: Tamam ya, ben kapatıyorum.

Dilamm: Görüşürüz.

Siz: Görüşürüz.

Otobüse binip eve kadar geldim. Cem'e gitmeden önce biraz alışveriş yapmaya karar verdim. Manav reyonundan mandalina aldım. Çay olarak ıhlamur aldım, son olarak da çikolata alıp marketten çıktım.

Eve geldiğimde zili çaldım. Onu uyandırmak istemiyordum ama eve başka türlü giremezdim. Kapı açılınca hemen içeri girdim ve Cem'in alnına elimi koydum.

"Cem, ne kadar para alıyorsun?"
"Anlamadım güzelim."
"Diyorum ki soba olarak ne kadar maaş alıyorsun? İşini bayağı iyi yapıyorsun."
"Ben sadece seni ısıtırım, gel bir sarılayım da ısın," dediğinde gidip sarıldım. Bu çocuğa ne ara bu kadar bağlandım? Birazdan ağlayacağım galiba.

Cem'in bakışları çok baygındı; bir duşa girse iyi olacaktı.

"Cem, bir duşa girsene."
"Sende gelecek misin?"
"Ben niye geleyim ya? Ateş sende kafa yapmış," dedim ve sırtından itmeye başladım. "Hadi sen duşunu al, ben de o sırada sana yemek hazırlayayım."
"Tamam, şef hanım, hemen," dediğinde banyoya yöneldi, ben de mutfağa gittim.

Bir tane sandviç hazırladım, yanına da ıhlamur yaptım. Yemekleri hazırladığımda Cem duştan çıkmış ve üstünü giymişti. Yalnızca soğuk suyun altına girip çıkmış.

"Cem, gel buraya, yemek yiyeceksin," diye mutfağa çağırdım. Sandalyeye oturduğunda aklıma Nehir geldi.

"Cem, Nehir nerede?"
"Bakıcısıyla gezmeye çıktı."
"Anladım," dedim. Elimdeki tabağı masaya koymak için eğildiğimde hiç beklemediğim bir anda beni dudağımdan öptü. Ayrıldığında,
"Cem, oyalanmadan şunu yer misin? Daha ilaç içeceksin," dedim.
"Tamam."

Yaklaşık on beş dakika sonra yemeği bitti, ben de ilaçlarını içirdim.

"Hadi, yürü, seni yatıracağım," dedim ve onu ayağa kaldırmaya çalıştım.
"Gelmiyorum, yatmayacağım."
"Cem, küçük bir çocuk gibi davranmayı bırakıp yatar mısın?"
"Sen benimle yatacak mısın?"
"Hayır."
"O zaman ben de uyumuyorum."
"Cem, ama ya..."
"Yatıyor musun, yatmıyor musun?"
"Tamam, yatacağım," dediğimde ayağa kalktı. Beni kolumdan tutup odaya götürdü. Sonra beni yatağa yatırdı, ardından kendisi de yattı. Arkadan öyle bir sarıldı ki neredeyse nefes alamıyordum.

"Cem, öleceğim, nefes alamıyorum."
"Kaçmayacaksın, değil mi?"
"Hayır," dediğimde ellerini gevşetti.

"İyi geceler, güzel gözlüm," dedi. İyi de benim gözlerim kahverengi.

 

Loading...
0%