Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@minho_xys2

3.bolum

---

 

Günler, sanki birbirine karışmış gibiydi. Lee Know ve Han, barıştıktan sonra aralarındaki o eski sıcaklık yavaş yavaş geri dönüyordu. Ancak bir gece, her şey karanlığa gömüldü. Lee Know, telefonunu açtığında gelen mesajla dünyası başına yıkıldı. Mesajda sadece birkaç kelime vardı:

 

“Jisung bizimle. Onu geri almak istiyorsan, yalnız gel."

 

Mesajın numarası bilinmeyendi, ancak tonunda tehditkâr bir ciddiyet vardı. Lee Know’un kalbi bir anlığına durdu. Jisung… Kaçırılmıştı. Nedenini ya da kimin yaptığını bilmiyordu, ama bu mesajın gerçek olduğunu hissediyordu. Panik içinde, hemen Felix’e koştu.

 

"Felix! Hemen gel!" dedi, sesi titreyerek. Felix, yüzündeki endişe ifadesiyle yanına geldi. "Ne oldu, Lee Know? Neden bu kadar panik içindesin?"

 

Lee Know, telefonunu gösterdi. "Jisung... O... O kaçırılmış! Bak, bu mesaj gerçek olabilir." Felix mesajı okuduğunda içindeki korku hemen belirdi. "Ne? Bu olamaz!" dedi, gözleri kocaman açılmıştı. "Onu nasıl kaybettik?"

 

Lee Know’un sesi titremeye devam ediyordu. "Bu benim suçum," diye fısıldadı, gözleri boş bir noktaya bakıyordu. "Onu korumalıydım... Benim yüzümden..."

 

Felix, ona destek olmak için omzuna dokundu. "Hayır, bu senin suçun değil. Şimdi onu bulmalıyız. Beraber çalışmalıyız."

 

Lee Know, Felix’in gözlerine baktı. "Ama nasıl? Onun nerede olduğunu bilmiyoruz."

 

Felix, derin bir nefes alarak düşünmeye çalıştı. "Diğer üyeleri de bilgilendirelim. Belki onlardan bir ipucu alabiliriz."

 

Lee Know, başını salladı ve birlikte diğer Stray Kids üyelerine haber verdiler. Changbin, Hyunjin, Bang Chan, Seungmin ve I.N hızla toplandılar. Herkes endişeli ve çaresizdi. Jisung, ekipteki herkesin kalbinde özel bir yere sahipti. Onun eksikliği herkesin içinde bir boşluk yaratıyordu.

 

Bang Chan, bir lider olarak sakin görünmeye çalışıyordu. "Birlikte çalışarak Jisung’u bulacağız. Tek bir ipucunu bile gözden kaçırmamamız gerekiyor."

 

Changbin, yumruğunu sıkarak "Kimse Jisung’a dokunamaz," diye homurdandı. "Ne pahasına olursa olsun onu bulacağız."

 

Felix, gözleri dolu dolu, "O hepimizin kardeşi... Ona bir şey olmasına izin veremeyiz," diye fısıldadı.

 

Herkes farklı yerlerden iz sürmeye başladı. Günler geçmişti, ancak Jisung’dan hâlâ bir iz yoktu. Lee Know, geceleri uykusuz geçirmeye başlamıştı. Kendini yiyip bitiriyordu. Felix ne kadar teselli etmeye çalışsa da, Lee Know her geçen gün daha da içine kapanıyordu. Jisung’u kaybetme korkusu, onun tüm zihnini ele geçirmişti.

 

Bir gece, Lee Know ve Felix odada sessizce otururken, Lee Know aniden yerinden fırladı. "Onu bulmalıyım. Hemen. Dayanamıyorum." Felix, Lee Know’un gözlerindeki çaresizliği gördü.

 

"Beraber bulacağız," dedi Felix kararlılıkla, Lee Know’un ellerini tutarak. "Onu yalnız bırakmayacağız, onu bulacağız."

 

 

---

 

Bir hafta sonra, sonunda bir ipucu buldular. Changbin, Jisung’un en son görüldüğü yere dair bir kamera kaydı bulmuştu. Bu, onları terk edilmiş bir depoya yönlendirdi. Herkes hazırlandığında, içlerindeki umut bir nebze olsun canlandı.

 

Kapıya geldiklerinde, Bang Chan sessizce işaret verip herkesi durdurdu. Lee Know, Felix önde yürüyordu. Lee Know’nun kalbi hızla çarpıyordu. Kapıyı yavaşça açtılar ve içeride karanlıkta, yere bağlanmış halde Jisung’u buldular.

 

Lee Know, Jisung’u o hâlde görünce nefesi kesildi. Gözleri yaşla doldu. Jisung, sanki hiçbir şey olmamış gibi hafif bir gülümseme ile onlara baktı. "Sizi burada görmek güzel."

 

Lee Know, hızla yanına koştu ve onu kollarına aldı. "Seni... Seni kaybetmekten korktum," diye fısıldadı, Jisung’un kokusunu içine çekerek. O an, her şeyin iyi olacağına dair derin bir rahatlama hissetti. Jisung, hala oradaydı. Hala nefes alıyordu. Ve Lee Know, onu asla bir daha bırakmayacağına söz verdi.

 

Jisung, zayıf bir sesle, "Beni bırakmadınız. Hepinizi hissettim... Özellikle seni, Lee Know," dedi, hafif bir gülümseme ile. "Ama senin için endişelendim. Kendini suçlama. Ben buradayım."

 

Lee Know, gözlerinden süzülen yaşları silerken Jisung’un saçlarını okşadı. "Bir daha seni asla bırakmayacağım."

 

O an, Felix de yanlarına çömeldi, gözlerinde yaşlarla, ama yüzünde bir rahatlama vardı. "Hep beraberiz. Bu kabus bitti."

 

 

---

 

Depodan çıktıklarında, gökyüzü karanlıktan aydınlığa dönüyordu. Stray Kids, yeniden bir aradaydı. Lee Know, Jisung’un ellerini sıkı sıkı tutarken, gözleri derin bir aşkla doluydu. Jisung ona bakıp gülümsedi, "Seni seviyorum," diye fısıldadı.

 

Lee Know, gözyaşlarıyla boğulmuş halde, "Ben de seni seviyorum, Jisung. Seni hep sevdim ve hep seveceğim," diye cevapladı.

Loading...
0%