"Vur (...)

? Saat Sonra

Ne kadardır buradayız acaba? Bizi buraya bağladıklarından beridir kimse yoktu. Sanki yalnız bırakılmış gibiydik. Diğerleri de konuşmuyorlardı. Umutları gittikçe azalıyordu. Biraz daha zaman geçtikten sonra 2 tane adam geldi.

Oldukça uzunlardı (Hyunjin'den bile) ve yüzlerinde onları tanımamızı engelleyen siyah maskeler vardı. Kim olduklarını tamamen saklıyorlardı.

Onlar girdikten sonra o cani adamda girdi.

Yüzünde piç gülüşü vardı ve bu hiç hoşuma gitmemişti.

-Siz düşündüğümden de önemliymişsiniz. Şimdiden bile tüm ülke kaçırıldığınız haberiyle çalkalandı, dedi adam. Sonra bana dönüp:

-Ha birde şu takip uygulamasını söylediğin iyi oldu, az kalsın sizi bulacaklardı, dedi.

İşte şimdi elimizdeki son şansı da benim yüzümden kaçırmış olduk. Felix'e baktığımda gözlerinde pozitiflik hariç tüm duygular mevcuttu. Başım dönüyordu.

Adam yine o iğrenç gülüşünü bizlere gösterdikten sonra adamına kafasıyla bir şeyi işaret etmişti. Yanındaki adam baş işaretini alır almaz Jeongin'e yönelmişti. Eğilmiş ve onun ellerini çözüyordu.

-Ne yapacaksınız, dedim. Midem bulanıyordu Beni duymamazlıktan gelmiş ve Jeongin'e yaklaşmıştı.

-Bırakın onu, diye bağırdı Seungmin. Adam onu da umursamamıştı.

-Demek sen en küçüklerisin ha, dedi Jeongin'e dönüp. Sonra da:

-Hiç bir işime yaramadın keşke senin yerine Hyunjin'i kaçırsaydık, dedi. Aptal adam. Jeongin'in gözleri dolmuştu. Sonra o aptal gözlerini I.n'in gözlerine dikip "Vur bana" dedi. Ne? Ne saçmalıyor bu kromozomsuz özürlü?

-Hadi vur bana, bakalım elin ne kadar ağırmış. Eğer canımı acıtırsan kurtulursunuz, dedi. O sırada ben araya girip:

-Niye denginle dövüşmüyorsun, o dövüş sanatlarıyla bile ilgilenmiyor, dedim.

-Ee kim ilgileniyor o zaman, sen mi, dedi ve yine o iğrenç alaycı kahkasını attı.

-Evet benim, ben hem tekvandocu hem boksçuyum, dedim. Yine gülmüştü. Sonra devam ettim "Seninle dövüşürüm ama bir şartım var. Diğerlerini bu adadan çıkaracaksın" dedim. Yine gülmüştü. Bu mal gülmakten başka bir bok beceremiyor mu cidden?

-Neden, dedi. "Yenilgini görmelerini istemiyor musun yoksa?"

-Hayır, seni kanlar içinde görmesinler diye istiyorum, dedim. Off yine gülmüştü. Salak.

-Nesin sen inanılmaz merhametli sıcak kalpli o hyung mu yoksa? Tanrı'm şunu öldürmemek için zor duruyorum. O salak dua etsin ki benim bir idol imajım var.

Ama açıkçası adilce dövüşeceğini gram düşünmüyordum. Bu işte kesinlikle bir bokluk vardı.

...

2 gün önce yazıp yayınlayacakken yanlışlıkla sildiğim ve tekrar yazmaya üşendiğim o bölümü sonunda attım. Hayırlı uğurlu olsun.

Nys anlatacak bir şey yok zaten

iyi okumalarr

prenses ı love you<3

azra ı love you<3

gece ı love you<3 (barışacağınıza inanıyorum gecem)

misa ı love you<3