@minhoossaskim
|
(...) Hastaneye geldiklerinde sedye çağırmış doktorlarda onu odaya götürmüşlerdi. Jeongin kafasını Hyunjin'in omzuna gömmüş dışarıya neredeyse hiç bakmıyordu. Astımı vardı Jeongin'in, Htunjin'in aksine. Gergin anlarda panik atak geçiriyordu. Üstelik çoğu şeye alerjisi vardı. Süte,böğürtlene,ağır kokulu deterjanlara ve bazı ilaçlara bile vardı. FLASHBACK Üşüdüğünü düşünmemeye çalışarak yürümeye başlamış. Yaklaşık bir saattir dışarıdalarken Beomgyu'nun evinin 8 kat yukarıdaki çatı katına çıktılar. Dışarıda çok güzel kar yağıyordu. Kendini kara attı Gyu, arkasından Jeongin'de aynısını yapmıştı. Beomgyu bu sefer kahkahalar atarak karlarda koşmaya başlamıştı. Hala yere yatan Jeongin'i kaldırıp onu da peşinden yormadan koşturmaya başladı. Jeongin yine kendini yere atınca asla enerjisi tükenmeyen Beomgyu kahkahalar atmaya devam ediyordu. Jeongin'i ayağa kaldırıp kendisi çatının en köşesine gitti. Jeongin gitme dedi ama dinlemedi Beomgyu. 8 katlı binadan düşmesi için ayağının kayması yeterliydi, öyle de oldu. Kenarda donmuş buzlara takıldı Beomgyu ve Jeongin'in önünde kaç kat aşağıya düştü. Boğazlarını yırtarcasına çığlık attı Jeongin. Kriz geçiriyordu ve ona yardım edebilecek kimse yoktu. Bacakları tutmuyordu, kendini yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyordu. Kalktı ayağa çabaladı, asansörden inmek bile bir eziyetti. Çıktı dışarıya es geçti insanları. Polisler gelmişti. Beomgyu'nun yanına gitti. Kanlar içinde yaşamadığını açık bir şekilde belli eden Beomgyu'nun yanına. Panik ataktan dolayı nefes alamıyordu. Kapandı gözleri. Dünyası karanlığa büründü. Ambulansla onu da götürdüler. Polisler cebindeki telefondan Hyunjin'i aramış. Nasıl bir endişeyle beş kişi hastaneye girdiklerini görmeliydiniz. Tahmin ettiğiniz gibi Beomgyu ölmüştü. Öldüğünde arkasında ailesini ve Jeongin'e bir sürü travma bıraktı. O günden sonra çok korktu Jeongin, ölülerden ve yükseklikten. Çok ilerledi hastalığı. Bir yıldan uzun süre psikolojik destek ve daha fazla ilaçlar almaya başladı. Hala da geçmişin yaraları geçmiş değil onun için ama o hala yaşamaya devam ediyor, etmek zorunda... Yatan beden hafifçe kıpırdanmış, gözlerini açmıştı. Yanında kimlik veya telefon benzeri hiç bir şey olmadığı için kim olduğunu bilmiyorlardı. İlk gördüklerinin aksine doğal rengine dönmüş dudakları kıpırdadı. Boğuk bir sesle "teşekkür ederim" dedi yanında oturan bedene. Seungmin Hyunjin'in omzuna dokunup, onu yalnız bırakmaları gerektiğini belirtircesine geriye dönüp gitti, arkasında diğerleriyle beraber. Hyunjin emin olamasa da muallakta kalıp çıkmayı tercih etmişti. ... Jeongin'e de Allah'ın emri peygamberin kavliyle nur topu gibi bir travma yarattık. HAYIRLI OLSUN Ya hiç güzel yazamıyorum neden beğenmedim ben bunu. Off neyse zaten amacım beğendirmek değil. Öncelikle bu da yarım ve devamını nasıl getiririm bilmiyorum yani hiç bir fikrim yok. Saçmalayabilirim. Mantık hataları olursa görmezden gelin lütfen. Bu kadarrr... |
0% |