@minhoossaskim
|
Yıllar Önce...(Changbin'den) Anne ve babamla birlikte yanıp kül olan evimizi izliyordum. İkisinin de cesetleri yanmıştı, ölmüşlerdi. Ben ağlarken ikizim Chan geldi yanıma. Biz üç kardeştik. Chan, ben ve en küçüklerimiz Minho. Sahi Minho neredeydi? -Chan, Minho yok. Chan'da benimle birlikte bağırmaya başladı ama Minho yoktu. -Sana söz veriyorum onu bulacağız, dedi Chan. O sırada babamın arkadaşını gördük. Bize doğru geliyordu: -Çocuklar siz bana babanızın emanetisiniz, bundan sonra benim yanımda duracaksınız, dedi.
15 YIL SONRA
Biz artık büyümüştük. Babamın arkadaşı Felix sayesinde birer ajan olmuştuk, kardeşimizi bulmak içindi hepsi. Yeni bir şey öğrenmiştik: Bizim evimiz yanmamıştı, birisi tarafından yakılmıştı. Şimdilerde çok ünlü olan Lee Şirketinin sahibi babamla düşmandı ve bu yüzden evimizi yaktı ama o adam da bir yıl önce ölmüştü. Bizde o yüzden intikamımızı onun oğlu Lee Know'dan alacaktık, onu bir gece ofisinde yalnızken öldürecektik. -Chang her şey hazır mı? -Evet de ben hiç emin değilim ya, biz şimdi birisini mi öldüreceğiz? -Eğer onu öldürmezsek ailemizin intikamını nasıl alacağız? Bunu yapmak zorundayız, KARDEŞİMİZ İÇİN... ...................................................................................................................................... Gece olmuştu, gizlice ofise girip saklanmıştık. Bugün şirkette sadece Lee vardı. Odaya birisi girmişti onun Lee olduğundan emin olduğumuz için hiç düşünmeden elimdeki vazoyu kafasına indirdim, afallamıştı. Sonra Chan'da elindeki bıçağı canice birçok kez adamın kalbine sapladı, adam ölmüştü. O sırada hiç beklemediğimiz bir şey oldu: Bir çığlık ve onu susturmaya çalışan insan sesi. İçlerinden birisi sürekli bize bağırıyor, diğeri ise onu susturmaya çalışıyordu. Chan elindeki kanlı bıçağı bırakıp, sessiz olana doğru yürüdü. Bana işaret edince ben de diğerine gittim. -Eğer biraz daha bağırırsanız ikinizi de öldürürüm. -Neden asistanı öldürdünüz katilsiniz siz, KATİL! Asistan mı? Öldürdüğümüz Lee değil miydi? -Ne diyorsunuz siz, ne asistanı, diye bağırdı Chan. El fenerinin ışığını açtığında şok içinde kaldık. Öldürdüğümüz kişi Lee değil onun asistanıydı. Ben hala şok içinde ölü adama bakarken Chan "Bizimle geliyorsunuz" diye bağırdı çocuklara. O kadar sinirliydi ki bir an ikizimden korkmuştum. Sesli çocuk gelmeye itiraz edince belimdeki silahın kabzasını kafasına indirdim, anında bayıldı. Diğeri de sessizce ağlıyordu. Arabaya bindik daha fazla orada duramazdık. Eve gidip ikisini de depodaki sandalyelere bağladık. ... Haydi bismillah daha war'a part 2'yi atıcam
|
0% |