@minnoskedi
|
Neden birisinin üstünde sarılarak yattığımı hissediyorum acaba? Odamda değil miydim ben lan. Gözlerimi yavaş yavaş yeni bir sabaha açarken hala salonun koltuğunda Alazla yattığımızı gördüm. O kadar huzurlu bir uykuda duruyordu ki uyandırmak istemedim bir an. Sonra okulumuzun olduğunu ve onu uyandırmam gerektiği aklıma geldi. Efsa: Alaz hadi kalk okulumuz var çok uyuyorsun yaa uykucu. Alaz: Şuan deliler gibi sevdiğim kız kucağımda yatıyor ben uykucu olmayayımda kim olsun. Efsa: Başladık yine hadi Alaz hadi uğraşamam bak. Alaz'da yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Bende kalktım ve hemen mutfağa girip kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya başladım. Alazla hızlıca bir şeyler yedik ve üstümüzü giyinmek için odamıza çıktık. ( kıyafetimiz) Üstümüzü giyindikten sonra hemen yola çıktık. Bi tık geç kalmış olabiliriz neyse arada olur böyle şeyler. Sınıfa girdiğimizde profesör bir şey demedin bizi hemen sıralarımıza gönderdi. Neyseki bugün çok fazla dersimiz yoktu. 5 ders sonra hemen yine kafeteryadaki her zamanki mekanımıza gittik. Ecrin ve ben dersler hakkındaki projelerden bahsederken Alaz ve Emir bize kahve alıyorlardı. Biyoloji dersinde gruplaşma ödevimiz vardı. İkişerli kişiler halinde çalışacaktık ama kötü yanı ise çalışacağımız kişiyi oylamayla seçicek olmamızdı. Çok stresli hissediyordum gerçekten. Umarım bizimkilerden biri falan çıkardı yoksa gerçekten işimiz zor yani. Kahvelerimizi içtikten sonra biyoloji sınıfına geçtik ve hocanın hazırladığı fanustan herkes sırayla bir kağıt çekmeye başladı. İlk başta Emir'i çağırdı hoca yanına. Emir çekti ve gelen kişi karşısında gülmeye başladı. Kendi kendine güldüğü ve çıkan kişiyi söylemediği için bi anda hoca ona baktı ve kesin bu şizofren dedi adım gibi eminim. Biyoloji Profesörü: Eee Emircim kimin çıktığını bizede gösterir misin artık? Emir: Tabi hocam seve seve. Emir kağıdı tüm sınıfa çevirip ismi sesli bir şekilde söyledi. Emir: Bana Ecrin çıktı hocam. Ecrin: Allah kahretsin yaa her yerde beni buluyor bu çocukta bıktım artık. Efsa: Yaa sizi romantık aşk kuşları. Ecrin: EFSAA BAK BAŞLAYACAM SANAD ŞİMDİ. Efsa:( sessizce gülerek) Tamam sakin ol canım ama şunu unutma senin bu çocuktan çekeceğin çok. Biyoloji Profesörü: Efsa gel sen seç şimdi. Evet büyük bir heyecanla hemen fanustan bir kağıt çektim ve yavaş yavaş açmaya başladım. Kesin Alaz çıkacaktı bana- LAN BU KİM ALAZ NEDEN ÇIKMADI BANA. Sıçtık ehhh Alaz krize giricek eminim. Sınıfa doğru gösterip seslice "Kuzey çıktı bana." Dedim. Kuzey kim diye ararkan onu bulabilmem için el kaldırdı ehhh bu tip ne olum sanki bi tık ürkünç bir güzelliğe sahip gibime geldi. ( Kuzeyimiz) Alaz sinirli bir şekilde Kuzey'e bakıyordu, sanki onu öldürecek gibi bakıyordu. Bazenleri çok korkutucu olabiliyordu Alaz ve o anlar aynı bu anlar gibiydi. Sınıf ölüm sessizliğindeydi çünkü Alaz ve Kuzey düşman gibiydiler ve herkes Alaz'ın bana karşı çok yakın olduğunu biliyordu. Buraya yeni gelmiş sayılırdık ama nasıl bu kadar kısa bir sürede birbirlerine düşman oldular anlamadım doğrusu. Biyoloji Profesörü: Alaz gelip seçebilirsin. Alaz bir şey demeden sakince ayağa kalktı ve umursamadan hızlıca bir kağıt seçip açtı ve sınıfa doğru gösterdi. Almina diye bir kız çıkmıştı. Off ikimizde ayrı düşmüştük. Ecrin: Ne zamandan beri Almina'ya bu kadar keskin ve sinirli bakışlar atmaya başladınız hanımefendi? Efsa: Hiçte bile sadece kimmiş diye baktım. Ayrıca sinirlice bakmadım ben. Ecrin: Aynen gelde benim külahıma anlat sen bunları. Kızı yiyecek gibi bakıyorsun. İçimden bir ses Efsa Alaz'ı kıskandı diyor ama neyyyseeee. Efsa: Ecrin başlatma külahını sinirleniyorum. Diğer herkes seçmeye devam ettiler ama gereksiz bir şekilde kendimi düşünceli ve sinirli hissediyordum. Ders bittikten topluca herkes çiftleriyle piknik yerine gittik ve orada herkes eşiyle oturup proje hakkında tartışmaya başladılar. Kuzeyle oturduğumuzdan beri ben proje için düşünürken her seferinde ona baktığımda beni incelediğini ve sanki hiç düşünmüyormuş gibi geldi bana. Onunla şuan ne konuşmam gerektiğini bilemedim. Alaz ve Almina'nın olduğu tarafa baktım ve Alaz'ın beni izlediğini gördüm. Tekrar Kuzey'e baktım ve artık bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündüm. Efsa: Kuzey düşünüyorsun demi canım arkadaşım. Kuzey: Çok güzelsin... Efsa: Evet- NE! Ehmm yani ne dedin ne alaka bu konuyla? Kuzey: Güzelliğin karşısında sana bakmak dışında bir şey yapamıyorum şuan. Ben bu iltifatla utanmaya başlamıştım ve hemencecik kızardığımı anladım. Kuzey: Aklımda bir fikir var istersen okulun kütüphanesine gidebiliriz ve bu sayede daha detaylı araştırma yaparız ne dersin? Efsa: Emm olur aslında doğru diyorsun. Kuzeyle birlikte kimseye haber vermeden kütüphaneye gittik ve kitaplara bakmaya başladık. Ben kitapları incelerken arkamda birisinin olduğunu anladım arkama döndüğümde Kuzey beni raflar ve kendi arasına almıştı. Bırakması için onu ittirsemde fayda etmiyordu. Gerçekten yapılı biriydi ve onun gibi biriyle ancak Alaz mücadele edebilirdi. Göz göze geldiğimizde bana kararmış gözlerle baktığını gördüm. Korkmaya başladığımı hissettim. Bu çocuktan iyi şeyler sezmiyordum açıkçası korkutucu bir çekiciliği vardı. Elleri yüzüme deydi sonra aşağıya doğru indi ve boynumda kaldı. Boynumu canım acımayacak kadar sıkmaya başladı ve kendini daha çok dayadı bana. Hareket edemiyordum gerçekten kitlemişti beni. Efsa: Kuzey napıyorsun bırakır mısın beni? Kuzey: Hayır bırakamam seni. Efsa: Eğer bırakmazsan bağıracağım bak. Tam bağıracakken bi anda boynuma silah dayadı ve ben nefes almakta gerçekten zorlanmaya başladım. O kadar çok korkuyordum ki anlatamam size. Keşke Alaz olsaydı şuan yanımda ve beni kurtarsaydı. Kuzey: Şimdi buradan sessizce çıkacağız ve arkadaki bizi bekleyen arabaya sorunsuz bir şekilde binip gideceğiz buradan anladın mı beni? Efsa:( ağlamaklı) E-Evet anladım. Kuzey: Aferim sarı civciv. Kuzey'in arkadaki arabasına kadar sessizce çıktık ve arabaya bindik. Bir şoför sürüyordu arabayı. Bense Kuzeyle karşı karşıya oturmuştum o kadar korkuyordum ki göz göze gelmemeye gayret ediyordum. Beni nereye götürüyorlardı acaba? Alaz yokluğumu fark etmiş miydi? Asıl soru ise karşımdaki kişi kimdi? Aklımda o kadar soru vardı ki hepsinin nasıl cevabını alıcaktım bilmiyordum. Kuzey'e bakmasam bile bana o kadar yoğunlukta baktığını hissedebiliyordum. Tek bir kelime etmeden sadece bana bakıyordu, benden ne istiyorlardı. Kafam çok karışıktı gerçekten şuan mantıklı düşünemiyordum. Tek düşündüğüm umarım Ecrin, Emir ya da Alaz yokluğumu fark etmişlerdir. Şoför: Geldik efendim. Kuzey beni kolumdan tuttu ve aşağı doğru çekiştirdi. Burasıda neresiydi Allah belanı versin herkesin off. Bak yine bela okuttular bana yaa bir günde okutmasalar şaşıcam. Burası devasa bir malikaneydi ve dışı o kadar ürkütücü duruyordu ki adete buraya girenin çıkışı olmuyor der gibiydi. Kuzey kolumu sıkıca kavradı ve beni 4. kata kadar çekerek çıkardı ve en sonunda siyahlar içinde bir odaya sokup kapıyı kitledi. Kuzey: Giyinme odasında bir gelinlik var onu giyeceksin, saçlarını yapacak kişiler birazdan gelicek acale et ve gelinliği giy. Efsa: N-Ne gelinliği ben kimseyle evlenmiyorum ne diyorsun Kuzey sen? Kuzey: Benimle evleneceksin tamam mı şimdi beni sorgulama ve sakın beni sinirlendirme hemen git giyin. Efsa: Hayır- Kuzey silahı bana doğrultmuştu ve ben korkudan evet demek zorunda kalıp hemen gelinliği giymeye başladım. O kadar çok korkuyordum ki kimlerin eline düşmüştüm ben yaa. Alaz lütfen yetiş yalvarırım sana kurtar beni burdan. (Gelinlik) Saçlarımı yaptıktan sonra beni zorla aşağı indirdiler ve karşımda gördüğüm adam karşısında korkuyla beklemeye başladım. Kendimi çok korkmuş hissediyordum. Alaz yalvarırım gel artık ben kimseyle evlenmek istemiyorum lütfen Allah'ım bir mucize yarat. Efsa: Kuzey neler oluyor lütfen yalvarırım bir şey söyle ben evlenmek istemiyorum lütfen. Kuzey: Efsa beni sinirlendirme evleneceksin benimle. Neden evleneceksin biliyor musun? Efsa: N-Neden? Kuzey: Çünkü Alaz seni bana sattı sırf para kazanabilmek için. Almina ve Alaz'ın bu kadar kolay nasıl anlaşabildi sanıyorsun sen hep bir oyun içindeydin ama ruhun bile duymadı. Efsa:( ağlayarak) N-Nasıl yani anlamadım ama A-Alaz bana hep gerçekten bana aşıkmış gibi bakıyordu. Kuzey: Sen sadece fazla saftın senden her şekilde yararlandı ve seni bana sattı işte bende senle evlenicem zorluk çıkarmayacaksın tamam mı? Kendimi o kadar fazla tutamadım ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim o kadar çok duygu içindeydim ki şuan hangisi daha baskın bilmiyordum. O kadar çok ağlamaya başlamıştım ki ağlamalarım gittikçe bağırışlara döndü ve kendimi koltuğa bıraktım. Kendimi o akdar yıkılmış gibi hissediyordum ki. Allah belasını versin onun. Kuzey: Ağlama kalk hadi bahçeye inicez herşey hazır bizi bekliyorlar. Efsa: Lütfen Kuzey acı bana lütfen ben istemiyorum benim daha hayallerim var lütfen lütfen. Bırak beni gideyim nolur. Kuzey tekrar silahı çekti ve bana doğrulttu. Her şeyi silah zoruyla yaptırması gerçekten sinirimi bozuyordu. Aşağı indik birlikte ve aşağı iner inmez gözlerim hepsiyle buluştu ve daha çok ağlama isteği geldi...
Evet arkadaşlar burada bölümü sonlandırıyorum. Umarım beğenmişsinizdir, sizin yorumlarınız gerçekten çok önemli. Ayrıca emeklerim için oy atarsanız gerçekten çok mutlu olurum. Kendinize iyi bakın sizi çok seviyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle... Öpüldünüz 1254 kelime |
0% |