Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Gerçekler

@minnoskedi

Kutay: SEN NE HAKLA KARDEŞİMİ ÖPMEYE ÇALIŞIRSIN LAN. ATEŞLİ FALAN HAYIRDIR.

Alaz: Seni bitiricem Kutay görücen sen bana vurmak he görücen sen.

Kutay: Kardeşimide alıp gidicem ben görürsün sen.

Alaz: Kimse gelecekteki karımı benden alamaz.

Kutay: Kimse kardeşime böyle ateşlisin falan diyemez.

Efsa: K-kardeşim mi?

Alaz: Al işte hadi sana kolay gelsin şimdi.

Kutay: Eeee öyle mi demişim ben?

Efsa: En başından beri sendin demi abi. Biliyordum tamam mı? Belki ismin başkası gibi aynı olabilirdi ama bana bakışın çok farklıydı.

Kutay: Efsa ben-

Efsa (ağlamaklı): Neden beni bıraktın? Neden neden? O kadar göz yaşı döktüm ben. Ailem seni çabucak unutsada ben seni her gün aradım abi ama sen naptın? Beni kandırdın.

Kutay: Efsa bak sandığın gibi değil ben-

Efsa: Kes sesini seni ne duymak ne de görmek istemiyorum. Konuşma benimle sakın.

Kutay: Efsa dinler misin bi?

EFSA'DAN

Gerçekten abartıyor olabilirim belki siz bana o gözle bakıyor olabilirsiniz ama ben o gittikten sonra o kadar yıprandım ki. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım kirpiğimdeni maskara eminim akmıştır bile. Kendimi o kadar kötü hissediyorum ki bi anda başım dönmeye başladı ve duvara tutundum. Daha fazla ayakta kalamayacağımı anladım ve salondaki koltuğa doğru gidip oturdum. Ben abimi sırf okulum için bırakmıştım İzmir'de. Sonra onun ölüm haberi gelince o kadar yıkıldım ki. Ailem ise onun yarını zaten unutmuşlardı. Ailem bizi hiç sevmemişti zaten. İstanbul'a geldiğimden beri bir kere aramadılar. Benim abimden başka kimsem kalmamıştı. O kadar yalnızdım ki sonra Alaz geldi hayatıma. Bi yandan ona sinirli olsamda beni bu kadar seven ilk defa bir insan görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü bende yavaştan Alaz'a alışıyor ve bağlanıyorum. Kendi başıma ağlayıp düşünürken bi anda kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı abim. Göz göze geldik ve o an anlafı beni. Sanki içimi okudu bilemem ama gözlerinden o kadar pişman olduğunu görebiliyordum.

Bir anda belimden tutup beni kendine çekti ve beni sımsıkı kucakladı. Bende kafamı boynuna göndüm ve sessizce ağlamaya devam ettim. Beni kafamdan öptü, saçlarımı okşadı. Sonra kulağıma yanaşıp " gerçekten yanında olamadığım için çok özür dilerim sana her şeyi anlatacağım iyi olduğunda." Dedi. Onun kokusunu o kadar çok özlemişim ki. Küçükken annem benimle çok ilgilenmezdi. Ben ağlasamda, düşsemde hep bana bakan abimdi. Beni küçücük kollarıyla taşır ve benimle ilgilenirdi. Aramızda çok yaş yoktur abimle. Ben 20 yaşımda o ise 24 yaşında, Alaz ise 25. Benim gözlerim artık dayanamadan kendiliğinden kapanmaya başladı. En son hatırladığım odama çıkarılmamdı.

(Yarın sabah)

Gözlerimi açtığımda sağ başımda koltukta oturmuş beni izleyen Alazla karşılaştım. O kadar yoğun bakıyordu ki sanki beni anlamak ister gibi. O yoğunluktaki gözleri ise çok güzeldi.

Efsa: Alaz neden odamdasın ve beni izliyorsun?

Alaz: Saat 04.00'dan beri seni izliyorum güzelim. Uyku tutmadı bende nefesimi alayım dedim.

Efsa: Alaz iyi misin?

Alaz: Gerçekten ilgi manyağı bir adam değilim ama senin ilgine hastayım be Efsam. Bir tane günaydın demen bile benim günümü güzelleştirir.

Ben ne diyeceğimi bilemedim. O kadar içten konuşuyorduki. Kendimi gerçekten iyi hissetmeme sebep oldu. Yatağımdan yavaşça kalktım ve Alaz'ın yanına doğru gittim. Baş ucunda durduğumda bana baktı ve ne yapmaya çalıştığımı görmek için beni izledi. Ben bir anda Alaz'ın kucağına çıktım ve ona sarıldım. Kafamı her zamanki yerim olan boynuna gömdüm. Kendimi şuan o kadar rahat hissediyorumki. Kokusunu daha iyi soluyabilmek için derim bir nefes çektim içime. Alaz'da belimden tutup beni iyice kendine çekti ve sımsıkı sarıldı bana. Tekrar uyumak için gözlerimi kapatmışken kapı birden deprem edasıyla sertçe açıldı.

Kutay: Lan seni bitiricem Alaz. Napıyorsun lan kardeşimi çabuk indir kucağından.

Alaz: Beni sinirlendirme valla. Depoma inmek istemezsin.

Kutay yavaşça boğazındaki yumruyu indirdi ve sinirli olan suratıyla hem ona hemde Efsaya bir bakış atıp kapıyı sertçe kapadı.

Efsa: Abimi bile korkutmayı becermişsin gerçekten bravo.

Alaz: Herkes benden korkar.

Efsa: Depo dediğin yer neresi neden onu duyunca çok korktu.

Alaz: Boşver sen Efsam. Hem sen neden benim kucağımdasın bakayım.

Efsa: Ehm sana sarılmak istedim sadece.

Alaz: İstersen düğünümüz için prova yapabiliriz.

Efsa: Seninle evlenmeyeceğim Alaz.

Alaz: Güzelim sende seviyorsun işte beni zorlama. Sen ne kadar inkar edersen et, gözlerin ve vücudun seni ele veriyor.

Alaz'ın kucağından inmek için hareket ettiğimde beni kollarıyla daha çok sardı. Ne yapmaya çalıştığını anlamak için ona baktığımda dudaklarıma yapıştı. İlk başta karşılık veremesemde sonradan bende hızına yetişmeye çalıştım. O kadar sert, hızlı ve yoğun öpüyordu ki. Sanki beni yiyip bitirmek istiyordu. Sonra bi anda kalçama dokunmaya başladı. Üstümdeki tişörtü ve eşortmanımı çıkardı ve beni öpmeye devam etti. Sonra boynuma geçti beni emdi, ısırdı. Isırdığında ağzımdan bir inilti kaçtı. Göğüslerimi okşamaya başladı. O kadar utandım ki karşısında sadece iç çamaşırlarımlaydım. Altımdan sertliğini hissettiğimde o kadar utandım ki.

Alaz: Seni yemek istiyorum. Yemek ve bitirmek istiyorum.

Efsa: A-Alaz bu yanlış farkında mısın evde abim var.

Alaz: Abinden banane. Kendimi o kadar zor tutuyorumki anlatamam.

O kadar çok utanmıştımki hızlıca Alaz'ın kucağında kalktım ve üstüme örtücek bir şeyler aramaya başladım.

Alaz: Güzelim zaten gördüm seni daha saklamaya çalışman biraz delilik olmaz mı?

Efsa: Sus Alaz sus.

Alaz: Bir dahaki zaman bu kadar kibar olmayacağım yalnız. Bu sefer kaçmana izin veriyorum güzelim.

Efsa: Bir dahaki zaman diye bir şey yok.

Alaz: Göreceğiz.

Efsa: Ne sırıtıyorsun be.

Alaz: Çok güzelsin.

Üstüme hemen bir tane crop ve bir tane bol paça pantolon giydikten sonra Alazla aşağı indik. Abim Alaz'ı öldürcek gibi bakıyordu ama malesef o biraz zordu galiba. Kahvaltı yapmaya başladık. Masada bir sessizlik vardı. Herkes sadece yemekleriyle ilgileniyor, Alaz ise arada yemeğinden başını kaldırıp bana bakıyor ve yemeğine devam ediyordu. En sonunda abim konuşmaya başladı.

Kutay: Bu kız okula gidiyor demi Alaz. Kardeşimi kaçırmışsın zaten.

Alaz: Okulu azcık yarım kaldı ama tekrar gitmeye başlayacak.

Kutay: Sen bu kızı ne hakla göndermezsin okula.

Alaz: Sınırlarını zorlama Kutay. Adam akıllı otur yemeğini ye.

Efsa: Yarın başlayacak mıyız yani üniversiteye? Sınavada giremedik. Nasıl gidicez?

Alaz: Çok iyi bir özel okul var. Amcam yönetiyor okulu. Oraya gidicez.

Efsa: İyi tamam.

Alaz: Tek bir yanlışını göreyim Efsa, çok kötü olur.

Efsa: Hayır kaçmayacağım güven bana.

Kutay: Kardeşimi tehdit mi ediyorsun?

Alaz: Aynen öyle yapıyorum. Napacaksın?

Efsa: Tamam kesin ya ben odama çıkıyorum size iyi yemekler.

Ben yukarı çıktıktan sonra Alaz'ında peşimden geldiğini gördüm. Odama girdiğimde o da benim odama geldi ve kapıyı kapattı.

Alaz: Güzelim bugün seni bir randevuya çıkarabilir miyim?

Efsa: Nasıl yani?

Alaz: Bildiğin randevu dışarıda yemek yeriz, alışverişe götürürüm seni, lunaparka gideriz.

Efsa: Aa gerçekten mi olur olur çok isterim.

Alaz: Tamam üstünü giyin ve aşağıya gel seni bekliyor olacağım.

Efsa: Tamam

Alaz odamdan çıktıktan sonra hemen dolabıma gittim ve güzel bir şeyler seçmeye çalıştım. Havalar ısınmaya başlamıştı ondan dolayı şort giyecektim ve üstünede beyaz bir crop giydim. Hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Alaz beni yine baştan aşağıya doğru süzmeye başladı. En sonunda yüzüme bakınca kaşlarını çatmaya başladı.

Efsa: Alaz bir şey mi oldu?

Alaz: Evet oldu neden şortun bu kadar kısa. Herkes seni inceleyecek. Başka bir şey giy gel.

Efsa: Hayır yaa ne kısası Alaz kim napsın beni.

Alaz: Dünyanın dikkatini çekmeye çalışıyorsan başarılı olacaksın.

Efsa: Oha tamam abartma hadi gel çıkalım.

Alaz: Sadece bu seferlik izin verdim.

Dışarısı gerçekten çok güzeldi. Yazın geldiği her yerden belli oluyordu. Acaba nereye gidiyorduk şuanda. Bir tane restaurantın önünde durduk.

Alaz: Hadi in bakalım güzellik.

Efsa: Burası ne güzelmiş deniz manzaralı bayıldım.

Yemek olarak ben İskender yemek istedim. Alaz ise köfte pilav yedi. O kadsr doymuştum ki yemekler şahaneydi. Alaz parayı ödedikten sonra tekrar arabaya bindik. Bir sonraki durağımız ise alışveriş merkeziydi. Etrafta gezerken Alaz bi anda beni iç çamaşır mağazasına çekiştirdi. Allah belasını versin napıyoruz biz burda yaa.

Efsa: Alaz sen manyak mısın napıyoruz burda?

Alaz: Sana iç çamaşır alıcaz tabiki.

Efsa: Nee???

Alaz: Evlendikten sonra çok işe yarıyor. Artık önümde farklı farklı giyersin.

Efsa: Alaz hayır hadi çıkalım burdan evlenmeyeceğim hem ben seninle.

Alaz: Sus otur şurda Efsa ceza almak istemiyorsan.

Efsa: Offf çok utanç verici.

Ben oturuyorken Alaz tüm çekici olan çamaşırları toplattı ve kasada ödeme yaptıktan sonra yanıma geldi. Alaz'a mal mal bakarken bi anda karşımda sırıtmaya başladı ve yanağımdan makas aldı.

Alaz: Hadi güzelim evimize gidelim yarın büyük gün okulumuz başlıyor. Eğer okulda bi erkek sana dokunursa var ya keserim o ellerini valla.

Efsa: Abart Alaz.

Alazla arabaya doğru gitmeye başladık. Bugün gerçekten her ne kadar sinirlendirmiş olsada eğlendim. Onunla zaman geçirmek gerçekten çok eğlenceliydi.

Efsa: Teşekkğr ederim Alaz.

Dedikten sonra Alaz'a yaklaşıp sarıldım. O da bana sıkıca sarıldı ve kulağıma " yarın çok güzel bir gün bizi bekliyor bebeğim şimdi arabaya gidelimde erken yatalım" dedikten sonra arabayla eve gittik.

Umarım yarınki okulum gerçekten güzel geçer. İyi arkadaşlıklar kurmak isterim tabiki. Hayat sürprizlerle dolu...

Evet arkadaşlar burada bölümü bitiriyorum. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın.

Öpüldünüz..

 

Loading...
0%