Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4. Bölüm: Kanlı Kral

@mir4yy_

‘’Evet bilerek yaptım denebilir. Ama iyi dövüşüyorsun askerlerinde iyi dostlarında. Çünkü iki milyon kişiyi öldürdünüz sadece 57 kişi kaldı.’’ O kadar olmuş muydu?


‘’Birde beni vurmasalardı daha iyi olabilirdi.’’


‘’Seni mi vurdular?!’’ Bunu bilmiyordu galiba.


‘’Evet.’’


‘’Gel yarana bakalım benim gemime gidelim.‘’ Anneannemi takip ettim ve onun gemisine bindik. Anneannem eskiden bir doktordu. Anneannemin gemisi bir hastane gibiydi. Beni hasta odalarından birine soktu ve oradaki yatağa yatmamı istedi. Yattığımda yavaşça karnımı açtı ve yarayı incelemeye başladı. ‘’Sen bu yarayla nasıl dövüştün? Hem morarmış hem kurşun hala içeride hem de çok derin.’’


‘’Öbür arkadaşlarımda yaralı.’’


‘’Tamam çağırtırım. Ama önce senin yaran.’’ Anneannemin suratını inceledim. Suratı kırışmıştı ama hala genç gözüküyordu. Gerçi cadılar geç yaşlanırlardı ve bin yaşlarına gelmeye başladıklarında suratları iyice kırışır ve saçları beyazlardı. Anneannemde bu yüzden kırk yaşında gibiydi ve o çok güzel bir kadındı. ‘’Ne oldu neye bakıyorsun Ella’’


‘’Annem sana benziyormuş.’’


‘’Evet herkes öyle der ama bence dedene benziyordu.’’


‘’Sahi, dedem nerede?’’


‘’Buradayım Ella.’’ Dedem birden içeri girince ürkmüştüm. Ama her zamanki gibi beni güldürmeyi başarmıştı.


‘’Sen kendini kolay kolay vurdurmazdın ne oldu?’’


‘’İlk kez doğum günüm kutlanıyordu sarhoş gibiydim.’’


‘’Bu gün doğum günün mü?’’


‘’Evet.’’


‘’Oh özür dilerim unutmuşum Ella’m.’’ Anneannem kurşunu çıkarırken cidden çok acıyor ve konuşamıyordum. ‘’AÇIN ŞU KAPIYI!’’ Nigel yine benim için endişelenmiş ve kapıya gelmiş olmalıydı. Dedem kapıyı açtı ve içeri Nigel değil de kavga edip yüzünü yaraladığım çocuk girmişti. ‘’Efendim sizin şu lanet olası torununuz yüzüme ne yaptı bakın!’’


‘’Eğer bir daha bağırırsan yaralamam yüzünün derisini doyar ve geri kalanını kurtlarıma yem ederim.’’


‘’Sıkıyorsa etsene!’’


‘’Cidden kaşınıyorsun sen!’’


‘’Jason ve Ella kesin lütfen!’’ Dedemin endişelendiği belliydi.


‘’Kesmiyorum ne yapacaksın he!’’ Jason eline yanımda duran neşteri aldı ve dedeme yaklaştı. Bende yataktan hızlıca kalktım ama ben yetişemeden Jason neşteri dedemin kalbine saplamıştı bile. Jason’a doğru saldırdım ve onu yere düşürdüm. ‘’Sen ne yaptın?’’


‘’Senin hak ettiğini.’’ Jason benim ruhsal sarsıntımdan yararlanarak beni üzerinden atıp yere devirdi. Sonra bileğimi tuttu ve yatağın kenarına getirdi. Cebinden bir kelepçe çıkardı ve iki bileğime de takıp yatağa bağladı. Anneannem dedemin yanındaydı. ‘’Ona dokunursan seni yok ederim!’’ Anneannem hiçbir şey demiyor sadece dedemin yanında duruyordu. Jason masada duran kılıcımı ve bıçağımı aldı. Anneannemi omzundan tuttu ve kendisine çevirdi. Sonra saçlarından tutup bana yaklaştırdı. ‘’Hayır ne olur yapma!’’


‘’Neden üzülür müsün yoksa?’’ Kılıcı anneannemin karnına geçirdi ve anneannem sesini bile çıkaramadı. ‘’ Sen mi bana işkence edecektin ha?’’


‘’Seni öldüreceğim.’’


‘’Kesin. Artık tamamen bir ailen yok. Neyse sana acımayacağım.’’


‘’Onların suçu neydi?!’’


‘’Seni korumaktı tamam mı? Bende bunu ablam için yaptım!’’


‘’Ablanla benim ne alakam var?’’


‘’Sen ablamı öldürdün!’’


‘’Ben kadınları kötü olmadıkları veya bana ve aileme zarar vermedikleri sürece öldürmem!’’


‘’O da sana zarar vermişti zaten! Cezası bu kadar ağır olmamalıydı. Şuan o yaşıyor olabilirdi.’’


‘’O kızı hatırlıyordum ikinizde aynı kumaşsınız o da benim tek arkadaşımı öldürdü sende benim tek akrabamı.’’ Sadece baktı ve gitti. Ben hıçkırıklar arasında kaldım ama o gitti.


Yarım Saat Sonra…


Ne kadar olduğunu bilmiyordum ve benim yapabildiğim tek şey anneannemin ve dedemin cesetlerine bakmaktı. Sera birden odaya girdi yerde anneannemin ve dedemin cesedini görünce gözleri açıldı. Nigel da hemen onun arkasından odaya girdi. Nigel hemen ne olduğunu anladı ve yanıma geldi. Kilidi özel gücüyle kırdı ve beni kaldırdı. ‘’Onların bir suçu yoktu Nigel. Onlar suçsuzdu!’’


‘’Biliyorum Alex.’’ Sonra dayanamadım ve birden ona sarıldım.. İstemsizce hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Onları bir daha göremeyecektim. ‘’Alex polisi arayalım. Zaten artık kayıtlı bir suçun yok gelsinler olur mu?’’


‘’Sadece onların mutlu olmasını istiyorum gittikleri yerde. ‘’


‘’Bunun için önce onlara bir cenaze yapmalıyız bence.’’


‘’Ara polisi gelsinler…’’ Nigel polisi aradı ve polisler geldi. Etrafı iyice incelediler ve ifademi aldılar. Onlara her şeyi birer birer anlattım. ‘’Alex seni tanıyorum ve neler yaşadığını biliyorum belki sende beni hatırlarsın. O zamanlar yanında olan tek polistim. Şimdi de ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. Zaten seni yaralayan bir insan bu sefer daha da kötü yaralamış. Ama şunu bil sen çok güçlüsün ve bunun üstünden de geleceksin bende senin her zaman yanında olacağım. Tamam mı?’’ Başımı olumlu anlamda salladım ve adamın ekibini toplayıp gitmesini izledim.


‘’Alex.’’


‘’Eğer burada kalmak istemezsen bizim eve gidebiliriz.’’


‘’Gidelim Nigel.’’ Bana yeni alınan motoruma bindim ve kaskımı taktım. Nigel’ın evinin yolunu ezbere biliyordum bu yüzden son hız ilerlerdim. Kırmızı ışıkta durunca Nigel beni buldu ve yanıma geldi. ‘’Senin motorunla benim motorum arasında fark var yavaş ol biraz.’’


‘’Yapacak bir şey yok. R25’in hakkı böyle verilir.’’ Yeşil ışık yandığında tekrardan hızlıca ilerledim ama biraz sonra yavaşlamak zorunda kaldım çünkü Nigel’ın evine gitmek için sağa dönmem gerekiyordu. Sağa döndüm ve Nigel’ın evinin önünde durdum. Beyaz bir evdi, üç katlıydı ve Nigel burada ailesi ile yaşıyordu. Burada benim kendime ait bir odam vardı. Çünkü Nigel burada bana bir oda yaptırmıştı. Nigel’ın bana önceden verdiği garaj anahtarıyla garajın kapısını açıp içeri girdim. Motorumu park ettim ve Nigel’ın gelmesini bekledim. Nigel birkaç dakika sonra geldi ve yukarı çıktık. Kapıyı çalınca annesi kapıyı açtı. Haberlerden neler olduğunu görmüş olacak ki direkt bana sarıldı. ‘’İyi misin kızım?’’ Nigel’ın annesi bana hep kızım derdi.


‘’Olabildiğimce.’’


‘’Hadi geçin içeriye. Orinth! Alex’İn yatağını hazırlar mısın?’’ Orinth, Nigel’ın kız kardeşiydi, benimle yaşıttı ve iyi anlaşıyorduk. ‘’Alex mi geldi?’’ Hemen kapıya geldi ve bana sarıldı. ‘’Konuşmak istersen odama gelmen yeter…’’ Başımı salladım ve içerideki odama gittim. Evin diğer odalarında olduğu gibi bir banyo vardı, banyoya girip yüzümü yıkadım. ‘’Alex?’’


‘’Evet Nigel.’’


‘’Orinth yatağını hazırladı.’’


‘’Tamam.’’ Kendimi konuşmak içim zorluyor fakat konuşamıyordum. Sürekli gözümün önüne geliyordu anneannem ve dedem.


Yatağımın olduğu yere gittim Nigel yatağa oturmuş beni bekliyordu. ‘’Normalde giderdin Nigel ne oldu?’’


‘’Bazen saçlarınla oynanınca rahatlıyorsun ya…’’


‘’Evet.’’


‘’Saçlarınla oynamamı ister misin?’’ Başımı salladım ve oda yatağın başlığına yaslanıp dizine bir yastık koydu. Başımı yastığa koydum ve yatmaya başladım. Nigel saçlarımla oynuyordu. Çok uykum gelmişti ama kabus görmek istemediğimden uyumamaya çalışıyordum. Ama en sonunda dayanamadım ve uyuya kaldım.


* * *


Sabah uyandığımda Nigel yanımda uzanmış uyuyordu üzerimi örtmüştü. Yanımdaki komodinden telefonumu aldım ve mesaj var mı diye baktım. Tanımadığım bir numara bana mesaj atmıştı profil fotoğrafına baktım bu Sera’ydı. Ona inat onu Kedicik diye kaydettim.


*Kedicik: Neredesin?


*Alewx: Ay sen beni mi merak ettin?


Mesajımı hemen görüp cevap yazmaya başladı.


*Kedicik: He merak ettim neredesin?


*Alewx: Nigel’ın evindeyim. Onun evinde odam var.


*Kedicik: İyi tamam. Eğer kovulursan ara beni.


*Alewx: Sen ne zamandan beri beni düşünmeye karar verdin? Daha geçen gün beni öldürmek için savaşıyordun.


*Kedicik: Boş ver. Neyse şimdi işim var baaay.


Telefonumu kapattım ve Nigel’ın uyanmış tavanı izlediğini fark ettim. ‘’Hayırdır Nigel olmayan sevgilinden mi ayrıldın?’’


‘’Yok ya hala uykum var.’’


‘’Bu gün cenaze var.’’


‘’Annemlerde bizimle geliyor.’’


‘’Tamam gelsinler sonuçta onları tanıyorlardı.’’ Dolaba yaklaştım ve kıyafetlere baktım. Uzun kollu siyah bir elbiseyi çıkardım. Elbise satendi ve arkası uzundu. Anneannem bu elbiseyi bana bırakmıştı. Sonra uzun zamandır sakladığım siyah, orta boy pelerini aldım. Altına da dedemin bana aldığı siyah topukluları çıkardım. Bizim ailede cenazelerde ölen kişinin en yakınının böyle giyinmesi bir gelenekti.


Nigel üzerimi değiştireceğimi anladığımda odadan çıkmıştı. Kapıyı açtım ve o sırada da Orinth kapının önünde duruyordu. ‘’Bende seni çağıracaktım.’’ Orinth’i içeri aldım ve kapıyı kapattım. ‘’Bunları mı giyeceksin?’’


‘’Ailemizde bir gelenek ve bütün gün bunları giymem gerek.’’


‘’Cidden mi? Biraz değişik bir gelenekmiş.’’


‘’Giymeme yardım eder misin?’’ Orinth genellikle bu konularda bana yardım ederdi.


‘’Tamam.’’ Üzerimdeki kıyafetlerimi çıkardım ve saten elbiseyi üzerime geçirdim. Orinth arkama geçip elbisenin fermuarını kapattı. Sonra pelerini aldım ve omuzlarımın üzerine geçirdim pelerin kapüşonluydu bu benim için çok iyiydi. Yakasında olan, üzerinde D yazan düğmeyi ilikledim ve ayakkabılarımı giymek için yatağa oturdum. Topuklu ayakkabılarımı giydikten sonra aynanın karşısına geçtim. ‘’Orinth. Sence nasıl oldum?’’


‘’Bence güzel oldun.’’


‘’Nigel’ı çağırır mısın? Çok güzel topuz yapıyor bende ona topuz yaptıracağım.’’


‘’Tamam çağırıyorum.’’ Nigel’a saçımı yaptıracaktım çünkü gerçekten çok güzel yapıyordu.


‘’Evet Alex.’’


‘’Saçımı yapsana.’’


‘’Ha?’’ Başımı salladım ve yanıma geldi Nigel daha yeni duştan çıkmıştı. Siyah saçları nemliydi ve üzerine gömleğini giymiş fakat düğmeleri daha iliklememişti. Altında da siyah bir pantolonu vardı. Arkama geçti ve makyaj masasının sandalyesini alıp yatağın kenarına çekti. Kendisi yatağa oturdu bende önündeki sandalyeye oturdum. Saçlarımı yapmaya başladı. Yatağın üzerinde bıraktığım telefonumu aldım. *KEDİCİK ADLI KİŞİDEN 3 OKUNMAMIŞ MESAJ.*


*Kedicik: Cenazeye gelmemi ister misin?


*Kedicik: Ve iyi misin?


*Kedicik: Hala kovulmadın mı?


*Kedicik: Gerçi sen odandan da çıkmıyorsundur.


Son yazdığı beni güldürmüştü.


*Alewx: Cenazeye tabii ki de geleceksin ve iyiyim.


*Alewx: Hala kovulmadım ve evet odamdan şuana kadar hiç çıkmadım.


*Kedicik: Konum atsana.


*Alewx: Neden?


*Kedicik: Geleceğim de o yüzden.


*Alewx: Anan yemek hazırlasın sana. :)


*Kedicik: Neyse cenaze alanına gittiğinde ara.


*Alewx: Tamam.


‘’Bitti.’’ Nigel’ın sesiyle karşımdaki aynaya baktım. Gayet güzel olmuştu. ‘’Şimdi benden kaçamazsın Alex.’’ Orinth hala beni izliyordu. Bana makyaj yapacaktı bunu anlamıştım. Çünkü elinde kocaman bir makyaj çantası vardı. Bana yaklaştı ve makyaj yapmaya başladı. ‘’Çok süsleme lütfen.’’


Yarım Saat Sonra…


Makyajım bitmişti ve şimdi Nigel’ın garajına iniyorduk. İki araba gidecektik. İlk arabada ben, Nigel ve Sera olacaktı. İkinci arabada Nigel’ın annesi, Nigel’ın babası ve Orinth vardı. Nigel’ın ısrarı üzerine siyah Lamborghini’ye binmiştik. Sera’nın evinin yerini biliyordum. Evinin önüne geldiğimizde arabadan indim ve arabaya yaslandım. Sera’yı aradım ve ilk çalışta açtı. ‘’Alo Sera aşağı in geldik.’’ Telefonu hemen kapattım. Sera aşağı indiğinde Lamborghini’yi görünce şok geçirdi. ‘’Zengin olduğunuzu biliyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum.’’ Arkaya bindi ve bende yerime geçtim.


Loading...
0%