@mirayakrs
|
ya bana nefretle bakıyorlardı ya da ben öyle hissediyorumdum ama umurumda değildi çünkü o gözlerde anlamlandıramayacağım bir şey vardı adını dahi koyamadığım şey neydi ... o adama çekilmemi sağlayan bir çift gözümüydü sadece ,aslında kolay kolay her şeyden etkilenecek birisi değilim 20 yaşıma kadar çok şey görmüştüm her ne kadar ayrılmışta olsam erkek arkadaşım olmuştu kabul etmeliydimki onun gibi yakışıklısını görmesemde bu ona çekilmem için bir gerekçe olamazdı iki dakika önce var olup olmadığını bile bilmediğim adam küçük bir şey yapsa etkileneceğimi düşünyordumki babamın yalancıktan öksürmesiyle kendime geldim ama gözlerimi halen ultra yakışıklı adamdan çekemiyordum sanki o bana baktıkça onun derin lacivertlerinde daha çok hapsoluyordum ona baktıkça hızlanan kalbim beynime uyarı gönderiyordu "biraz daha bakarsan öleceksin aptal !! diye haykırıyordu ama ne beynim bakmayı bıraktı nede o lacivertlerini benden çekti varlığı tüm vücudumu içten feth ederken Emre'nin ayağıma sert bir darbe vurmasıyla kendimi kontrol edemeden -aaa ayağım deyip Emre'ye dönerek delimisin oğlum sen ,ne diye durduk yere ayağıma vuruyo... babam sözümü bitirememe izin vermeden sert sesiyle -ışık git mutfağa bak bakayım eksik bir şey varmı ne kadar az önceki bakışmanın sarhoşluğunun etkisinden kurtulamasamda babamın uyarısını anlayacak kadar kendimdeydim hemen ayağa kalkıp mutfağa doğru koşar adımlarla giderken adını bile bilmediğim misafir çoktan babamın sağında oturmuştu (ah kendimi rezil ettimiştim)
mutfakta kendime geldiğimden emin olana kadar bir süre bekledim evet artık kendimdeyim deyip mutfaktan çıktım masanın olduğu salona geçtiğimde herkes kahvaltısını yapıyor bir yandanda misafirimiz babamla konuşuyordu babamın attığı kahkahalardan konuştuğu konudan zevk aldığı belliydi ama misafirin ilk gördüğümden farkı yoktu sert bakışları bir nebze olsa değişmemişti babamın kahkahalarına kısa ve net cevaplar veriyordu adamın gizemli bir yanı vardı belki bu yüzden ondan böylesine etkilenmiştim benim geldiğimi fark etmiş olmalıydı ki gözlerini gözlerime kenetledi " ya Bu adam bilerekten mi yapıyordu yoksa bakışlarıyla beni boğduğunun farkında değilmiydi "Allah'tan çok çabuk kızaran yüzüm yoktu yoksa onun bir bakışıyla domatese dönüşür ve kendimi rezil ederdim zaten babamların karşısında yeterince rezil olmuştum bide buna katlanamazdım gerçi çok etkileyici misafirimiz gittiğinde Emre nin benimle dalga geçeceğinden adım gibi emindim kesinlikle bu anı ölene kadar unutulmayacaktı bu sırada babam misafirinin ilgisinin artık onda olmadığını fark etmiş olmalıydı ki onun bakışlarıda beni bulduğunda artık herkes bana bakıyordu bense masaya çok az mesafem kaldığı için şükrediyorumdum babam sahte gülümsemesiyle( onun bu gülümsemesini her yerde tanırım)
- kızım geç otur kağan beyin sana söyleyecekleri varmış
demek ki misafirimizin ismi kağanmış diye düşünürken kağan yanındaki sandalyeyi benim oturmam için geriye doğru ittirdi ilkde biraz gerilsemde onun karşısında oturmaktansa yanına oturmayı tercih ederdim yoksa bu yemek masasından canlı çıkacağıma şüpheliydim düşündüklerimi belli etmeden sakin bir şekilde onun yanına oturduğumda ( tabi bu sırada iç sesim aaaaa diye bağırıyordu) kağana bakmadan
-ne oldu babacığım ne hakkında konuşmak istiyormuş kağan bey dediğimde sanki kağanın dolgulu dudakları yukarıya doğru kıvrıldı ama bir saniye bile sürmediği için emin olamamıştım kağan babamın yerine konuşarak
- sizin yakın zamanda güvenlik üzerine yapmış olduğunuz programınızı satın almak istiyorum ışık hanım
sesi ,yakışıklı yüzünden pek farklı değildi kendi gibi sesi de insana her istediğini yaptıracak türdendi artık emindimki Allah'ım bazı insanları özene bözene yaratmıştı oysaki ben o insanların sadece kitaplarda var olduğunu zannediyordum birden kağan elini dizime koyduğunda düşüncelerimden sıyrılıp onun sorusuna cevap vermem gerektiğini anladım yoksa hem temasıyla hemde gözleriyle kendimi yine ona kaptıra bilirdim daha kötüsü sonradan pişman olacağım şeyler yapmam olasıydı elleriyle dizimi okşarken mantıklı konuşamayacağımı bildiğimden elleriyle dizimin temasını kesmek için sandalyemi onun sandalyesinden uzaklaştırdığımda sanki yaptığımda hoşlanmamış gibiydi hayır gibisi kesinlikle fazlaydı hoşlanmamıştı ve bunu belli etmekten bir nebze olsa çekinmiyordu zaten normal bakışlarıyla beni öldürürken bana dahada öldürücü bakışlar attığında işte o zaman yanımızda babamın olduğuna şükrettim ,o olmazsa eminim ki beni öldürecekti yada ben öyle hissediyordum ...(ama kesinlikle kafamda kurmuyordum ) bana attı bakışları umursamadan daha doğrusu umursamamaya çalışarak derin nefes aldım takına bileceğim en ciddi ifademle babama bakıp - ama ben o projeyi satmayı düşünmüyorum hem projemde tam anlamıyla bitmiş değil daha üzerinde çalışmak istediğim bir kaç şey var
ne kadar da kağandan etkilenmiş olsamda o projeyi satmayı düşünmüyorumdum hem daha tam anlamıyla bitmişde sayılmazdı , normalde çoktan bitirmiş olmam gerekiyordu ama bu ay üvey kuzenim gamze evlenmişti ve evin tek kızıydı ona yardım etmek için çalışmalarıma ara vermek zorunda kalmıştım ne kadarda sadece reklamını yaptığım projeme Türkiye'nin bir çok ünlü şirketinden teklif gelmişde olsa ben Türkiye'nin güvenlik anlamında en çok gelişmiş şirketi olan RDS Grubun teklif etmesini bekliyordum tabi projemi o şirketin beğenmesi için biraz daha çalışmam gerekliydi ama bu benim için sorun değildi onlar projemi beğenene kadar çalışmaya razıydım karşımdaki kim olursa olsun bu kararımdan kesindim taki kağan konuşana kadar adamın kendine has sert ama karakteristik bir sesi vardı insanları onu dinlemeye zorluyordu
- projende eksikliklerin olamasına rağmen hatta ve hatta bitmemiş olmasını bile göz önünde bulundursam sana böyle bir teklif yapmamam gerekiyor hem şirketim hemde kendim açımdan risk alıyorum ama sana bir şans vereceğim teklifimi kabul edersen şirketimin bütün imkanlarını önüne sermeye hazırım ayrıca kendine ait lüks bir odanda olucak emin ol o yaptığın projeye çok fazla bile
onu dinlerken damarlarımdaki kanımın beynime sıçradığını hissediyordum o adam kendini ne zannediyordu Elon musk mıydıda projemi küçük görüyordu evet projemde eksiklikler vardı fakat bu kadarda küçük görülecek bir proje değildi ne kadar yakışıklıda olsa benim için bu kadarı çok fazlaydı kendimi kontrol edemeyerek kağana dönüp
- sen kendini ne zannediyorsun ne hakla sırf projemi sana satmak istemediğim için beni ve projemi küçük görürsün bu projeyi almak için sıraya giren kaç şirket var biliyormusun bak bu küçük gördüğün projemi RDS Grubuna satayımda gör dediğim anda kağan kahkaha atmaya başladı ben ona kızarken o bana kahkaha atıyordu galiba RDS Grubuna projemi satacağıma inanmamıştı üstüne üstlük karşımda pişkin pişkin kahakaha atıyordu sinirden
ne gülüyorsun be adam, burada ciddi bir şey anlatıyorum dediğim anda masadaki herkes kahkaha atmaya başladı annem
-canım kızım konuşmadan bir bizi dinleseydin keşke
bu olanlar sadece banamı komik gelmiyorduda herkes gülüyordu ben onlara şaşkın ve kızgın bakarken Emre
- aptal karşında duran kişi zaten RDS Grubunun patronu
dediği anda kolay kolay kızarmayan yüzümün yandığını hissettim beynimdeki bilgiler gözümün önünden tek tek geçti evet RDS Grubunun Başkanı hakkında hiç bir bilgiye sahip değildim, bir ara onu araştırmaya çalışmıştım ama internette onun hakkında hiç bir bilgi yoktu ne isminin nede fotoğrafının bilinmesini kenesinlikle istemiyorudu o zaman bu haberi gördüğüm de anlayışla karşılamıştım beynim Emrenin söylediğini sindirmeye çalışıken yüzüm domatese dönüşmüştü bunu kağan da fark etmiş olmalıydıki kendine gelerek - hâlen teklifim geçerli kabul ediyor musun diye sorduğunda sesinde bir alay ifadesi vardı başımdan aşağıya kaynar sular dökülürken şuana kadar deli gibi merak edip hayranı olduğum kişi tam karşımda durmuş benimle dalga geçer gibi bana iş teklifi yapıyordu ve daha önemlisi ben ona sesimi yükseltmiştim ona bağırıp kızmıştım istemsizce kekeleyerek
- be ben sizin olduğunuzu bilmiyordum yemin ederim size isteyerek bağırmadım kağan kaşlarını çatarak
- istemsizce mi bağırdın ona ne diyeceğimi bilmiyordum kendime gelmeye çalışarak
-özür dilerim kağan bey iş teklifinizi memnuniyetle kabul ederim kağan kafasını anlıyormuş gibi sallayarak o zaman bana o çok övdüğün projeni göster yeni patronumun karşısında yeterince rezil olmuştum daha fazla rezillik çıkarmaya gerek yoktu ayağa kalkarak olabileceğim en kibar halimle biraz beklermisiniz ben size bilgisayarımı getireyim dediğim anda kağan bileğimden tutarak zahmet etme bende seninle geleceğim deyip ayağa kalktı itiraz bile etmeme izin vermemişti babama bakarak onayını bekledim babam rezil olmamdan keyif almış gibiydi hafifçe gülümseyerek kafasını bana saklamakla yetindi kağan benim önden gitmem için elini kapıya doğru uzatarak - gitmiyormuyuz dedi tabi bu arada diğer eliylede halen bileğimi tutuyordu elimi kurtarmak amacıyla hızlı yürüsemde elimi bırakmadan bana yetişti hatta beni geçiyordu odama vardığımızda odamın düzenli olduğuna şükrederek kapıyı açtım beni beklemden odama girdiğinde onu takip ettim odamın kapısını kapattığım anda beni kapıyla o heybetli vücudu arasına sıkıştırdı halen ne olduğunu anlamadan elini saçlarıma götürdü ben konuşmaya çalışarak - ss sen yani siz ne yapıyorsunuz dediğim anda parmağını dudağıma götürüp sus dedi onun hızına yetişemiyordum ona itiraz edeceğim sırada kafasını boynuma gömdü -- Çok Güzel kokuyorsun
Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum kitaba devam etmem için ihtiyacım var
|
0% |