@miyorininkitaplari
|
ve evet üç adım sonra deryanın topuklularını kırıldığı anı gördük ikiside ne yapacağını bilemiyordu ve o anda gamze bağırdı - aslan kızı kucağına al yoksa seni lime lime doğrarım ! aslan gamzenin korkusundan deryayı tek hamlede kucağına alınca deryanın eski sevgilisi ayağa kalktı derya onu görürü görmez aslanın boynuna sarıldı - biz bu işi yapıyoruz dedim gamzeye - çok kötüsünüz ! dedi deniz aslan onu aşağı indirdi - lan ! dedi deryanın eski sevgilisi - bu şıpıdık kim ? dedi aslan bu sefer kahkahamızı durdaramadık şıpıdık ne ! derya aslanın kulağına bir şeyler fısıldayınca aslanın bakışları tamamiyle değişti ve yapacağını yaptı oyuna ayak uydurdu deryanın saçlarına bir öpücük kondurarak konuştu - biz içerdeyiz - ne içerisi lan seni elimden kimse alamaz ! - ben alırım dedi kaan - ay paşama bak sanki biz alamayız ! dedim - sevgilim hadi gidelim dedi derya ve ekledi " sanırım seni kıdemli üsteğmen olduğunu bilmiyor !" - ne ? üsteğmen mi dedi adam - he ondan dedi kaan " bende komutanı " - kusura bakmayın ! dediğinde adam hızla gitti - çabuk ben içeri götür ! dedi derya - tamam bende meraklı değilim bu pozisyona ! dedi ve hızla onu götürdü - hayat sen çok güzel olmussun ! dedim gururla - sende çok çekicisin ablacım ! kaan abimin hala yaşıyor olması mucize ! - yaşıyormuyum sanıyorsunuz ? dedi kaan " ölüyüm şuan ben " - oy yesinler seni dediğimde boynuna küçük bir öpücük kondurdum fotoğraf çekimide bittiğinde ayağıma kara sular inmişti , saatlerdir buradaydık - saol erdem senide zorladık ama dedi hayat - benim için zevkti diyince hayat ona döndü ve hemen cümleyi çevirdi " yani komutanım istediği için " - anladım dedi hayat akşam olduğunda eve gelebilmiştik - abla ayaklarım çok ağrıyor ! dedi hayat - normal dedim - dedemden haber varmı ? dedi - yok hiç aramadım yemeklerimizi yedik sonra da ben terasa çıktım kaanın geldiğini kahve bardaklarından anladım - yarın akşam için sana bir konum atacağım oraya gel tamam mı ? - tamamda neden ? - onu o zaman görürsün dedi - ucundan söyle ! - süpriz - gıcık ! - leyla abla müsaitmisin ? diyen altay terasın kapısındaydı
yüzü durgundu - ne oldu ? dedim - babam yüzünden biriyle anlaşmalı evlilik yaptım dedi " ayrılma vaktimiz geldi ve sadaksizlik yaptı kanıtlarım var " - ee dedi kaan - boşanmak istiyorum kabul etmiyor senin avukatın melisanında iyi bir avukat olduğunu biliyorum bana yardımcı olur mu ? - evet melisa ülkenin en iyi avukatlarından biri girdiği davaları kayebtmiyor ben hemen arayayım dediğimde telefonumu çıkarıp aradım - efendim - melisa nasılsın ? - iyiyim valla sen - iyi iyi de benim korumalardan biri altay bir boşanma mevzusu varda sen yardımcı olurmusun ? - çok severim boşanma davalrını olur olur - tamam sana atıyorum numarayı numarayı ona attığımda altay teşekkür edip gitti - süprizim çok mutlu olacağım bir şey mi ? dedim - bence evet sabah : melisanın anlatımıyla altay beyle buluşmuştum bir kafede oturmuş konuşuyorduk - seni aldattığına dair kanıtları görebilirmiyim ? dedim sen dememe ilk başta şaşırdı sonra ise telefonu açıp bana gösterdi masada ellerini birleştirmişlerdi - bir tek bu mu ? dedim - yetmez mi ? - buna bahane üretebilirler - ne yapmamız gerekiyor ? Anladığım kadarıyla zengin bir ailenin oğluydu ve ailesi ona iyi avukatlar bulabilirdi ama boşanmasını istemediği için bulmamıştı zengin bir ailenin oğlu olmasına rağmen leylaya korumalık yapıyordu bunda geçmişinde bir şeyler olduğunu düşünüyordum - bir adam bul para ver gitsin bir kaç hareket yapsın zaten kadın buna meğilliyse karşılık verecektir bir kaç fotoğraf yeter dediğimde kaşları usulca havalandı - aldatıyor diyorum gerçekten buna gerek varmı ? - aldattığını biliyor olabilirsin anladığım kadarıyla da eminsin ama hakim tarafsızdır ona bunları sunamazsın dedim - eğer aldattığı kişiyle fotoğraf yakalarsam ? - o da olur dedim ve ekledim " fotoğrafı ben çekebilirim " - çok iyi olur dedi " akşam bara gider ve ben sizi arar haberdar ederim " dediğinde ayağa kalktık ve el sıkıştık - davayı kazanabileceğinizden eminmisiniz ? dedi - şuana kadar kaybetiğim olmadı dedim ve gözlüklerimi takıp gittim Leylanın anlatımıyla kaan kahvaltıdan sonra çıkmıştı - ben ailemin yanına uğrayacağım dedi derya - hadi dikkat et görüşürüz
ailemin yanından dönüyordum ki karşıma çıkan kişiyle beraber durdum - derya o kimdi ! dedi eski sevgilim okan - sevgilim dedim - saçmalamayı bırak ! dediğinde kolumdan tutunca kaşlarım havalandı - o eli indir dedim sakin kalmaya çalışarak iki kolumdan da tutup beni sarstı - sana o eli indir demedimi şıpıdık ? bu ses aslana aitti ! - ulan gel lan elime düştün ! aslanın üzerine yürüdüğünde aslan ellerini ceplerinden bile çıkartmadı okan yumruğunu aslanın yüzüne geçirmek istedi ama aslan eğilerek kurtuldu ve ellerini ceplerinden çıkartıp onun başını eğdi - bırak ! dedi okan - özür dileyeceksin dedi ve önüme getirdi - dilemiyorum ! - şıpıdık yoksa kafanı şu duvara sürtüp beynini dağıtmamı mı istiyorsun ? - yapamazsın ! yapardı yapardı ! - birlikte yapı yapamayacağıma bakalımmı ? - aslan dur değmez dedim - duvara yazık dedi okanı bıraktığında okan hızla doğruldu tekmesini karnına geçirdiğinde okan bağırarak yere düştü gidip ensesinin altından kavradı - uzak duruyorsun tamam mı şıpıdık deryadan uzak duruyorsun beni komutanıma söylemek durumunda bırak ma tamam mı şıpıdık ? birlikte yürümeye başladık - yine teşekkür ederim - neden - ulan adamı devirdin ! - ha doğru bir şey değil leylanın anlatımıyla akşam için hazırlanmaya başlamıştım üzerimde uzun kollu göğüs kısmında yuvarlak bir dekolte olan bir elbise giydim beline takılan sizncirini taktım ve makyajımı yaptım ve bu gün aldığım siyah çerçeveli büyük gözlüklerimi taktım bu görebilmek içindi - ooo yakıyorsun ! dedi derya - bana bakın sakın abimin haberi olmasın ! dedim - o iş bizde dedi deniz topuklularımı giyip çıktım arabama binmek için yürüyordum ki iki tane magazinciyle karşılaştım - leyla hanım aşk hayatınız nasıl gidiyor ? - vallahi iyi maşallahı var dedim gülerek - nereye gidiyorsunuz ? - bilmiyorum aslında siprizim varmış dedim bir kaç soru daha cevapladıktan sonra arabaya bindim ve kaanın attığı konuma gittim burası merkezden uzak iki katlı ahşaptan bir evdi bir çocuk parkı havuzu ve iki köpek kulübesi vardı arabadan indim ve zili çaldım kapıyı siyah gömlek ve pantolonuyla kaan açtı - gül bahçem gelmiş dedi gülerek " içeri alalım lütfen sizi " içeri girdiğimde eve aşık olmuştum - burası neresi ? dedim merakla - gel bana yardım et dediğinde peşine takıldım ve büyük bir yemek masası ve yemeklerle karşılaştım - şaka yapıyorsun ! dedim ve mutfağa girdik - tatlı yapıyordum dedi köşede bir çikolatalı pasta gördüm - Allahım dedim " sen beni buraya kalori aldırmak için mi çağırdın ! " dediğimde kahkaha attı - sen mi yaptın ? dedim - evet aslında ben yemeyeceğim dedi - neden hepsini yiyemem dediğimde belimden sarılan ellerle birlikte dudaklarını boynumda hissettim - benim tatlım burda diyince kahkaha attım - ben gerçekten buradan artı iki kiloyla çıkacağım ! dediğimde pastayı masaya götürüyordum masaya geçtiğimizde yiyeceklerimizi tabaklarımıza aldık - evet bu hizmetinizin nedenini öğrenebilirmiyim lordum ? dedim - aşk - yetmez dediğimde gülmeye başladık " bir şeyler daha var hissediyorum " - salatayı tuzsuz yapmışım sen mutfağa yaklınsın bana verebilirmisin gül bahçem ? başımı salladığımda mutfağa gitim ve tuzluğu aradım bulduğumda tam mutfaktan çıkıyordum ki ellerim dudaklarıma kapandı çünkü önümde tek dizinin üzerine çökmüş elinde yüzük tutan bir kaan vardı - benimle evlenirmisin gül bahçesi ? - tabiki evlenirim şapşik ! dediğimde yüzüğü kalkıp parmağıma taktı sarıldığımızda yüzüm gülmeden duramıyordu - kameraları gerçekten görmedin mi ? dedi - hayır pastadan dolayı kamera görmedim ! dedim üç tane kamera çıktı odadan ! - artık pastamı yiyebilir miyim ? dediğimde pastalarımızı dilimledik ve koltuğa oturduk - birilerinin haberi varmıydı ? dedim - sadece abimin dedi ve ekledi " kamera kaydını gruba attım birazdan görürüler " dedi - abim bayılmaz umarım dedim - bayılsın isterse kardeşi elden gitti diyince kıkırdadım - ya beni sana vermezse ? - o yokken ben vardım gülmekten pastamı yiyiememiştim - cidden vermezse ? - kaçırırım - sen ve kaçırmak ? dedim - söz konusu sen isen yapamayacağım hiç bir şey yok - sen bu gün fazla romantiksin - aşk olsun ben hep romantiğim dedi - aslında öylesin sanırım seni bulduğuma şükür etmeliyim dedim - şükredecek olan benim dedi - romantikleşme dozunu kaçırdın sen günün sonunda hastaneden olmayalım ? - yok henüz tam dozumu alamadım diyince televizyondan şarkılarımızdan birini açtı ayağa kalktığımda dans etmeye başladık - biraz uzasanmı yüzüne yetişemiyorum diyince kaşlarımı çattım - sence daha uzarmıyım ben kadın ortalamasına göre gayet uzunum sen devesin dedim " ayrıca yüzüme ulaşmak istiyorsan bana söyleyebilirdiniz lordum " dediğimde parmak uçlarımda yükseldim - hala yetişemiyorsun dediğinde normal boyuma indim ve koltuğa oturup kollarımı göğsümde birleştirdim - ama dedi hala gülüyordu " çok komikti " - ula daha ne diye güleysun ! dedim şivem kaydı gelip yanıma uzandı - hadi gel sarılayım da affet dedi yanına uzandım uzanarak ışığı kapattı ardından şarkıyıda - bu ev ikimizin dedi " beğendin mi ? " - çok beğendim dedim boynuna kollarımı sardım - çocuk parkı neden ? - Ceren için dediğinde gülümsedim - telefonlarımız sessizde yarın evi basabirilirler biliyorsun değil mi ? dedim - şuan huzurluyuz ve gerisi önemli değil dudaklarımı dudaklarına bastırdım ardından göğsüne uzanıp uyumaya çalıştım |
0% |