@miyorininkitaplari
|
bir fabrikadaydık dakikalar sonra polislerin geleceği fabrikada erdem bir plan yapmıştı onu buraya çağırmıştı ama kim olduğunu bile bilmiyorduk adım sesleri duyduğumda başımı kaldırdım gözlerim dehşetle açıldı Hayır diye fısıldadım Karşımda annemin yeni kocası duruyordu kardeşimin babası kardeşimin babası ablamın tacizcisiydi - sen diyebildim sadece - ben dedi " yaptığım şeyden pişman değilim " - ne demek değilsin ! diye gürledim " sen kimsin ne zannediyorsun kendini !" - neden annenle evlendim sanıyorsun? dedi " leylaya tekrar dokunabilmek için " içimdeki yangını körüklemişti - Sen dedim " bittin ablama dokunamadan geberip gideceksin ! ona bir daha elini sürmeyeceksin !" tam o sırada silahını bana doğrulttu ve o an arkasında erdemi gördüm erdem silahını hiç düşünmeden silah tutan eline sıktı silah elinden düşerken karnına sıkarak onu devirdi ve ardından polis arabalarının sesi yükseldi İki saat sonra - abla dedim" bana silah çekti erdem de beni korudu sadece " - neden çekti ? dedi " hayat ne saklıyorsun ? " - bir şey saklamıyorum ! derin bir nefes alıp ayağa kalktı annem karşımda ağlıyordu eğer onun ablamın tacizcisi olduğundan haberi varsa bu sefer onu bitirirdim ablam annemin ayaklarının dibine düşen kimliği eline aldı allah kahretmesin gözleri fotoğrafta donakaldı çenesi titriyordu - abla- eliyle beni durdurdu elleri de artık titriyordu - leyla ne oldu ?dedi gamze - biliyormuydun ? dedi ablam anneme - neyi ? dedi annem - onun benim tacizcim olduğunu diyince herkes yerinde buz kesildi annemin gözyaşları arttı - b- bilmiyordum - biliyormuydun ! dedi bir kez daha - bilmiyordum ! o sırada deryanın elinde kamera kaydını gördüm " neden annenle evlendim sanıyorsun ? leylaya tekrar dokunabilmek için " - leyla dedi selin - konuşmayın dedi ablam " erdem her şey için teşekkür ederim " - komutanım dedi erdem sadece devamını getiremedi ablam gözlerini kapattı işte sözlerin yetersiz olduğu andaydık - leyla gidemezsin ! dedi gamze - gamze dedi leyla " karışma " - ne demek karışma seni bu halde- -ne varmış haliimde ? ne varmış ! sanki alışmadığım bir şey ! dedi ve ekledi " birbirinize emanetsiniz " - abla dedim " eğer kendine zarar verirsen aynısını kendime yapmaktan hiç çekinmem " dedim hiddetle ablam yürüyüp bizi orada bıraktı Yazarın anlatımıyla leyla evdeydi eve gelmişti gözünden tek bir yaş dahi düşmemişti eğer o adam yaşarsa kaan onu öldürürdü bu kaçınılmaz sondu
görev bitince denizin telefonu çaldı - kızıl ? dedi - deniz hopörlöre al dedi gamze - Şimdi söyliyeceğim şey berbat dedi " kaan sakin ol " " leylanın tacizcisi olan adam yelizin kocası " tek cümle bir cümle bu kadar yıkıcı olmamalıydı " sırf leylaya ulaşabilmek için onunla evlenmiş erdem onu vurdu ama yaşıyor , şuanlık " dedi ve ekledi " kaan eğer onu yaşatırsan bu hayatı sana dar ederim " üç saat sonra : Leyla evde oturmuş sigarasını içiyordu sadece duvara bakıyordu
şehirden uzak bir yerde - Sen dedi alev " burada geberip gideceksin " adamı alev kaçırmıştı karşısında ise kaan yavuz aslan ve deniz duruyordu kaan öfekyle soluyor bir an önce onu gebertmek istiyordu ayağa kalktı - karıma dokunmak istediğindiğin parmaklarından başlayacağım kırmaya dedi Dakikalar sonra : ölmüştü kırılmadık tek bir kaburgası kalmamıştı öfkeden deliye dönmüştü eldivenleri kanlarla kaplıydı gözleri ise ölüm gibiydi o ölmüştü ama ondan önce küçük leyla ölmüştü - gidin dedi alev " biz hallederiz bunu" yavuz adamı diriltip tekrar gebertmek istiyordu gözleri öfkeyle açılıp kapanmaya devam ediyordu bu öfke durulacak bir öfke değildi - Teşekkür ederiz dedi aslan " umarım bir gün borçlarımızı ödeyebiliriz " - borç değil bunlar dedi alev " ben kurtulamadım ama leylanın hala bir şansı var " ayağa kalktı alev ve kaanın karşısına dikildi - onu anlamaya çalışsanda anlayamassın bizi kimse anlayamaz dedi " sen dahi anlayamazsın eminim şuan tek bir gözyaşı bile dökmüyordur ama göz yaşı acının çeyreğini bile anlatmaz " - ona çok iyi bak kaan kandemir onu her kurtaramadığını düşündüğünde aklına beni getir ve hala kurtarabileceğini düşün Alevin acısı daha farklıydı kaan sadece bakıyordu - bir gün ihtiyacın olursa bize gel dedi deniz - eğer öldürülürsem intikamımı alırsınız dedi alev " borcunuzu böylece ödemiş olursunuz " - ne öldürülmesi ? dedi aslan - benim gibiler her an öldürmeye hazırlıklı her an bir yerden bir kurşun fırlayıp beni delik deşik edebilir dedi alev umursamazca - olursa dedi yavuz " söz veriyoruz ama olmayacak " kaan eve nasıl gideceğini düşünüyordu sabah olmuştu artık evdemiydi ? üstündeki kan lekelerinin haddi hesabı yoktu kapıda korumaları gördü - abi dedi altay " noldu ? " - leyla nerede ? - köpekleri alıp çıktı yürüyüş yapacakmış dedi altay Kaan içeri girdi ve duş alıp üzerini değiştirdi ardından bahçeye çıktığında köpekler ona doğru koşmaya başladı eğilip onlarla oynarken leylaya baktı bakışları normaldi sanki dün hiç bir şey yaşanmamış gibydi - hoş geldin dedi - hoş buldum dedi kaan leyla içeri girdi kaçıyor gibiydi leyla duşa girdi çıkınca makyaj masasının koltuğuna oturdu ve aynadan kendine baktı tam o sırada kaan içeriye girince eli ayağına dolaştı ve kremlerinden birini eline aldı kaan ağır ağır gelip onun koltuğuna oturdu arkasından belini kavrayıp çenesini omzuna yasladı artık ikiside aynadan birbirlerine bakıyordu kaanın bu gün bir adamın kaburgalarını kıran eli şuan karısının belini okşuyordu - kaçacak bir şey yok dedi " oyun bitti " leyla cevap vermedi - senden utanmıyorum dedi leylanın aklından geçenleri sıralamaya başlayarak " seni çok seviyorum veya senden soğumadım " leyla yanındaki adama hayranlıkla bakıyordu - benim için hiç bir şey değişmedi senin içinde öyle olacak dediğnde tarağı uzanıp aldı ve karısının saçlarını taramaya başladı leylanın yüzünde küçük bir gülümseme meydana geldi kaan onun saçlarını o kadar hafif tarıyordu ki bu leyla için çok güzel bir histi değerli olduğunu hissediyordu taradıktan sonra tarağı yanına koydu ve saçlarının bir tutamını alıp koklayıp öptü leylanın yüzündeki gülümseme artarken kurutma makinasını alıp saçlarını kurutmaya başladı kurutma işi bitince tekrar taradı - gel gidip kahvaltı yapalım gül bahçem dediğinde elini ona uzattı ve saniyeler sonra leyla o eli tutup ayağa kalktı birlikte kahvaltı hazırlamaya başladılar - döndüreyim mi ? dedi leyla elinde ki krep tavasındaki krepe bakıyordu yüzündeki heyecanı gören kaan hemen cevapladı - döndür bakalım dedi ve beklemeye başladı leyla tavayı kaldırınca krep havada dönüp geri düştü - başardım ! dedi heyecanla - başardın ! dedi kaan gülerek kahvaltıyı hazırladılar ve masaya taşıdılar o sırada grupun görüntülü aramasıyla karşılaştılar aramayı açtılar ve telefonu masaya yasladılar - hayatım nasıl ? dedi leyla - abla ! dedi hayat ve kadraja hızla girdi selin yavuz ve cereni çekiyordu televizyonda çalan çocuk şarkısına birlikte oynuyorlardı leyla bir kahkaha patlattığında yavuzun gözleri hızla telefona döndü - gitti tüm imaj ! dedi - yok yok dedi aslan alayla - sus lan ! leylanın anlatımıyla annemin evine sağlam sağlam adımlarımı attım bu konuşma gerçekleşmeliydi bir yanımda hayat bir yanımda abim vardı zili çaldım teyzem kapıyı açtı - nerede ? dedim yukarıyı işaret ettiğinde oraya çıktık içeride yatakta uzanan ve öylece bakan bir kadın gördüm - anne ? dediğimde gözleri hızla bana döndü - geldiniz dedi ve doğruldu teyzem buraya üç sandalye getirmişti hemen oturduk - şimdi sana bir kaç soru soracağım ve ağlamadan cevap vereceksin tamam mı ? dedim başını salladı - biliyor muydun dedim " onun benim tacizcim olduğunu biliyormuydun ? " - bilmiyorum yemi- -tamam dedim - leylam dedi " eğer istemezsen bu çocukk doğmayacak " yeni kardeşimin babası benim tacizcimdi bu yaşadığım en acı şeydi - ben bu kararı veremem dedim - o çocuk doğmamalı diyen hayat olunca kaşlarımı çatıp ona döndüm - hayat dedim " saçmalıyorsun " - kardeşimin babasının ablamın hayatının içine sıçan kişi olmasını istemiyorum dedi - o çocuk doğacak dedim - emin misin leylam ? - evet dedim " onun canını almaya kimsenin hakkı yok " - peki babam nerede dediğind ene diyeceksiniz ? dedi hayat - ona ne olduğunu merak ediyorsanız dedi yavuz öfkeyle soluyordu " kaan kaburgalarına kadar kırarak onu öldürdü bilin diye söylüyorum yaşama ihtimali yok " - ne diyeceksiniz ? şaşırmamıştım kaanın onu öldürdüğünü hissetmiştim ve o pisliğe yaşattığı işkence öfkesinin çeyreği bile değildi - gerçekleri anlatacağız sadece dedim - siz bilirsiniz dedi hayat " ama ben o çocuğu asla sevmeyeceğim " aşağı doğru adımlarını attı - beni affedebilecek misin leylam ? yutkundum - buna zaman karar verecek dedim - beni affedebilecek misin yavuzum ? - önemi yok artık anne dedi abim ve ayağa kalkıp oda aşağı gitti - anne dedim " lütfen daha fazla stres yapıp kardeşimi tehlikeye atma " o başını sallarken bende onu orada bırakıp aşağı indim herkes gelmişti - bilmiyor dedim derin bir nefes aldım su içmek için mutfağa gittim suyun birazını içip tezgaha bıraktım ellerimi tezgaha yaslayıp başımı eğdim affedebilecek miydim ? herşeye rağmen yapabilirmiydim ? affedersem küçük leylaya affetmezsem kardeşime ihanet ederdim mutfaktan çıktım anneannem aşağı inmişti - uyy uşağumda burdaymuş ! yanına gidip dizlerimin üzerine çektim kaan bu hamlemle gözlerini kapatırken annenannemin elini tutup yanağıma yasladım - yardım et anneanne diye fısıldadım - ne olmiş benim uşağuma ? dedi saçlarımı okşayarak - küçük leylayı mıtercih etmeliyim yoksa kardeşimimi ? - kendinu seç dedi kaçamak bir cevaptı - ben kendimi bulamadım ki anneanne dedim - ne demek kendumi bulamadum ? - küçük leyla var , komutan leyla var , ama leyla yok diye fısıldadım ben hala kendimi bulamamıştım - o zaman kendini bul dedi - bulamıyorum dedim " bulamıyorum " - aha şu oğlan varuya dedi kaanı gösterip " sen bile kendunu bulamamuşken o sende seni görebileymuş gibu ? " nefesim kesildi bakışları tamda öyleydi ben bile kendimi bulamamışken o beni çoktan bulmuş gibiydi - haklısın anneanne dedim ve eline bir öpücük kondurup ayağa kalktım - gidiyoruz heralde dedi kaan ve ardından herkes ayağa kalktı arabaya bindiğimizde kaan konuşmaya başladı - sana söylemedik ama dedi " alev çok kötü " - ne demek kötü ? - bize ölümüyle ilgili bir şeyler söyledi her an ölebilirinm gibisinden dedi - ona gidelim dediğimde başını salladı evlerine geldiğimizde aşağı indik ve kapıyı çaldık şansımıza kapı alev tarafından açıldı üzerindeki atlet vbe şortla çok şirin gözüküyordu yüzünde hiç bir şey olmamasına rağmen çok çok güzel görünüyordu hırkasını alıp dışarı çıktı - bir sorun mu var ? dedi sigarasını yakarken - senin var dedim - benim sorunlarımı benden başkası halledemez komutan dedi - bende öyle düşünüyordum ta ki sevdiğimi bulana dek - ben sevdiğimi kendi elimle terk ettim birinin ruhunu öldürdüm komutan ilk defa masumla cinayet işledim diyince yutkundum - ne dedin ona ? - hevestin sadece dedim diyince şoka uğradım - öylemiydi ? dedim - asla dedi - neden dedin peki ? - ona zarar veriyordum hemen kaana döndüm o da aynını yapmıştı - saçmalıyorsun alev dedim " gerçekten daha fazla saçmalıyamazdın " - artık her şey için çok geç dedi - değil dedim " hiçbir şey için geç değil " - o umut dolu sözlerini kalbinde vicdan olan birine söyle ben o cümlelerin yanından biile geçemiyorum komutan dedi tam o sırada ilerde abisini ve bir kadınla çocuk gördüm - hala ! dedi çocuk ve koşup aleve sarıldı hala mı ? abisi ne ara evlenip çocuk yapmıştı ? anlaşılan bir süredir magazinden uzak kalmıştım alev hala diyip ona sarılmasına şok olmuş gibiydi çok şaşırmıştı - bak resmime ! dedi çocuk elindeki kağıdı göstererek - çok güzel olmuş bebeğim dedi alev - alevim ? dedi deniz soykan " üşürsün böyle " - birazdan gireceğim zaten dedi alev - hadi gidip resmini ablana gösterelim dedi kadın üçüde birlikte içeri girdi - bu mu kalbinde vicdanın olmayan halin ? dedim alayla - sadece çocuklara dedi - en büyük vicdan belirtisi çocuklardır dedim - benim kalbimde ona yer yoktu leyla dedi " çünkü onu kalbime sığdıramayacak kadar sevip zarar verdim " oradan çıktığımızda eve geçtik ancak bir şey oldu " leyla yardım et konum atıyorum " diye mesaj atmıştı Alev oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn |
0% |