Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34. Bölüm Kapkaranlıktı

@miyorininkitaplari

eve dönmüştüm

yani kaana haber vermeden dönmüştüm

oldukça halsiz hissediyordum

üzerimi değiştirip yatağa girdim

üşüyordum

yarım saat sonra .

Kaanın odaya giriş anını duydum

yanıma uzandı

boğazımın ağrıdığını hissediyordum

bir buçuk saat sonra .

- Neden düşmüyor ! diyordu kaan

neyden bahsediyordu ?

- lütfen hızlı gel !

gözlerimi açacak mecalim yoktu

- güzelim beni duyuyor musun ?

yarım saat daha sonra serkanın sesini duydum

- ateşi normale göre çok yüksek ilaçlarını bıraktım gerekli müdaheleyi de yaptım düşecektir bana haber ver

20 dakika sonra :

- leyla biliyroum üşüyorsun ama üzerindekini çıkarmam gerek dedi sesinden endişe duyuyordum

yarım atletle de fazla üşüyordum

donuyordum üşümek değildi bu

- titreme gözünü seveyim

cevap veremiyordum

bir saat sonra :

- biraz düşmüş ateşi

- tamam tamam dedi en sonunda telefonu kapattı

- gül bahçem dedi " duşa girebilecek misin ateşin daha hızlı düşermiş "

ağır ağır başımı salladım

dakikalar sonra duş almış üzerimi giymiştim

ama o kadar yavaş hareket ediyordum ki bir saatimi almıştı

- donuyorum diye fısıldadım sesim nasıl gitmişti öyle

- biliyorum ömrüm biliyorum ama biraz daha beklemen gerek dediğinde ilaçları bana uzattı

ilaçları içip yatağa uzandım

sabah :

sonunda sabah edebilmiştik

hala kötüydüm ama geceki gibi ateşim yoktu

kaan yanımda değil aşağıdaydı

ama aşağıdan başka sesler de duyuyordum

saçlarımı toplayıp aşağı indim

bizimkiler gelmişti

- leyla dedi kaan ve hızla gelip dudaklarını alnıma bastırdı

- sonunda dedi " ateşin yok "

- bir şey mi oldu? dedim berbat çıkan sesimle

- senin sesine öleyim ben dedi abim

- ciddi soruyorum beni konuşturmayın

- seni görmeye geldik dedii gamze

kahvaltı yapmaya çalıştım

- vallahi yiyemiyorum boğazımdan gitmiyor dedim tüm itirazlara karşılık olarak

köpeklerle oynamaya başladım

- ne oluyor sana ? dedi gamze

- bir şey olmuyor ne olacak sanki bana

- leyla gözlerimin önünde çöküyorsun ve ben bunu durduramıyorum

- çökmüyorum hastayım sadece

- abla dedi hayat yalvarırcasına " düşündüğüm şey mi ? "

- bir şey düşünmeyin

o an aklıma bir şey takıldı

şuan takılmamamsı gereken bir şey

dedem 

dedem neredeydi ?

- hayat dedim "dedemden hiç haber aldın mı ? "

- hayır dedi

- yine terk edildik o zaman dedim

- artık terk edilmek yok dedi ve ekledi" abla ben artık o minik kız değilim sende beni korumak zorunda değilsin kendine çok fazla yük bindiriyorsun "

- iyi dedim sadece

kaana döndüm

ona baktığımda içimden bir parçanın kopup gittiğini hissettim

göz altları şişti mordu dudakları kuruydu ve yorgundu

bana bakıyor ve çözüm bulmaya çalışıyordu

ama çözümü yoktu

hiç yoktu

- abi dedim " ben iyiym aklınız kalmasın "

- benim aklım hep sizde dedi içi acıyordu sesi bile bunu belli ediyordu

- komutanım dedi derya " lütfen bir an önce kendinizi toparlayın size ihtiyacımız var "

onlar gitti

yine biz baş başa kaldık

- leyla dedi kaan " çok çaresiz hissediyorum " diyince şok içerisinde ona döndüm

o asla bunu diyecek bir adam değildi

- gözlerimin önünde eriyip gidiyorsun ama ben sadece izleyebiliyorum ilk defa çaresiz hissediyorum çünkü çözüm yok umutlar yok hayaller yok diyince gözlerim doldu

- sen benim dünyamsın ve sen olmazsan dünyam yok olur

- böylece izlemek istemiyorum bir şeyler yapayım diyiyorum dedi tuttuğu nefesini verdi " ama seninle birlikte eriyip gidiyorum "

sanki hayat durdu o an

her şey durdu

biz bakıştık

keşke yok olup gitsem dedim

- kaan dedim " artık kabullenmem gerek " dedim ve zorlukla " senin baba olma hakkını elinden alamam bunun vicdan azabıyla yaşayamam "

- konuşma nereye gidecek biliyorum dedi " ve hayır öyle bir şey olmayacak "

- kaan dedim "gerçekten bu vicdan azabıyla yaşayamam görmüyor musun halimi ? "

- yapamam leyla dedi " sensiz hiç kimseyim ve sen benim her şeyimsin "

yutkundum

- kaan dedim " kendini hiç mi düşünmüyorsun ? "

- sen yada ben seni düşünürsem kendimi de düşünmüş olurum

söyleyecek bir şeyim kalmamıştı

ben buydum

leyla 

asla anne olmayacak leyla

ve kendini asla bulamayacak leyla

...........

bir cafedeydik ve annemle karşılıklı oturmuş kahve içiyorduk

- ne söyleyeceksin ? dedim

- seni kontrol etmek istedim dedi

- iyiym görüyorsun

- değilsin görüyorum

- anne dedim " ne zaman benim iyliğimi düşünür oldun ? "

- benle konuşmaya geldikten sonra dedi açık açık

- ben bile iyiliğimi düşünmezken sen bunu düşünmek zorunda değilsin

- kızım dedi bu sfer içtendi sahte değildi " beni affetsende affetmesende ben hep senin iyiliğini düşüneceğim "

- sen bilirsin anne dedim " başka bir şey yoksa işlerim var "

başını salladı

ve ben oradan ayrıldım

..........

Yazarın anlatımıyla

gamze herkese hava almaya çıktığını söyleyip yalnız başına dolaşmaya başlamıştı

leylayı düşünüyordu

ne yapabilridi ?

nasıl yardım edebilirdi ?

kardeşi gibi sevdiği canını bile verebileceği kişiye nasıl yardım edebilirdi ?

Gamzenin önüne bir adam çıktı

elindeki silahın hedefi Gamzeydi

Gamze hiç korkmuyordu

leyla nefes alamıyorken onunda nefes almasının onun için hiçbir anlamı yoktu

- oğlumu öldürdün ! diye gürledi adam

- ben yapmadım ama kim yaptıysa eline sağlık dedi gamze umursamaz bir şekilde

- intikamını alacağım oğlumun !

- Al dedi gamze sadece

o an bir silah sesi tüm mahalleyi inletti

kurşun gamzenin kalbinin yanından süratle geçti

gamzenin gözleri karardı

ve kanlar içinde yere yığıldı

gözleri kapanmadan önce güzel sevgilisini ve leylayı getirdi aklına

onları bırakmak istemiyordu

ama leyla yoksa o da yoktu

leylasız hayat yoktu onun için

heryer karanlıktı

her yer

gözleri kapandı

artık ışıklar yoktu

kimse önünü aydınlatmıyordu

kapkaranlıktı ....

 

Bölüm sonu..

sizce gamzeye veda mı edeceğiz ?

gamze ve leyla birbirlerinin her şeyiydi eğer gamzenin kalbi durursa leylanın da durudu çünkü ikiside aynı kalpte yaşıyordu....

Loading...
0%