@miyorininkitaplari
|
saat 04.42ydi ellerimi kaanın alnına koydum ona dokunmak için ama ateşi vardı - kaan ! hızla gidip ateş ölçeri aldım ve ateşini ölçtüm çok yüksekti gözlerim korkuyla açılırken onunla konuşmaya başladım - kaan ! konuş benimle ! - sakin ol diye fısıldadı - altay ! diye bağırdım aşağı inip - ne oldu ! - kaanı hastaneye götürmemiz gerekiyor ! dedim hızla kaanı kucakladık o kaanı arabaya bindirirken ihtiyacımız olabilecek şeyleri aldım bende arabaya bindim başını göğsüme yasladım - uyanık kal ne olursun dedim - başım dönüyor gözlerimi açamıyorum dedi sesi çok kısık geliyordu geldiğimizde hızla onu odaya aldılar sandalyelerden birine oturdum ellerim titriyordu - birilerini arayayımmı ? dedi altay telefonumu açıp denizi aradım - alo ? - kaan hastalandı hastaneye getirdik dedim - hangi hastane ! telefonu kapattığında doktorları beklemeye başladım içeri giren deniz ve gamzeyi gördüm - leyla ! - çıkmadılar hala neden çıkmadılar dedim panikle tam o sırada çıktılar - ateşi çok yüksek düşene kadar burada kalsın dedi derin bir nefes aldım ve yerime oturdum - tamam güzelim bir şeyi yokmuş işte dedi gamze - nasıl korktum varya dedim altay elime su tutuşturdu - melisayı arayayım mı ? dedi kaşlarım havalandı hayırdır dercesine - yani dedi toparlamaya çalışarak " sağ kolunmuş ya " - kendin aramak istiyorsan ara yoksa şimdi uyandırma dedim imalı imalı - yok abla ne alaka ya dedi saatler sonra ateşinde azalma olmuştu tabi bu sırada diğerleri de gelmişti kaanın olduğu odaya girdim şuana kadar uyuduğu için rahatsız etmek istememiştim - sevgilim ! dedim - iyiyim merak etme dedi ellerini tuttum - biraz daha buradayız sonra gideceğiz dedim - uyuyamadın değil mi sen ? dedi - şuan sorunumuz bu değil - benim sorunum bu bu diyalog daha önce yaşanmıştı - sen biraz daha uyu buralardayım ben dedim başını sallayıp gözlerini kapattı o sırada ben dışarı çıktım bizimkilerin hepsi anlaşılan dışarı çıkmıştı - leyla ? diyen sesi duyduğumda şok içinde ona döndüm eren ! - ne işin var burada ? dedim - komutanımız hasta olmuş geçmiş olsun demeye geldim dedi - tamam şimdi gidebilirsin dedim - henüz demedim - belanı mı arıyorsun ? dedim - hayır - kendini dövdüreceksin kafaya koymuşsun - onun için kendinini bu kadar helak etmene gerek varmıydı ? diyince kaşlarım çatıldı - o dediğin kişi benim nikahlı kocam her şeyim yaşama sebebim dedim - abart sende dedi " altarafı uf olmuş " benim yanımda kocam hakkında abuk subuk konuşarak kendi sonunu getirmişti boğazını tuttuğum gibi duvara yapıştırdım - ben kimseye benzemem eren seni şuracıkta geberetirim kadınım diye küçümsemeye kalkarsan da ellerimde ölüverirsin gözlerinde tek bir şey vardı şok - bir daha ne benim ne de kocamın yanında görmeyeceğim senni bu sefer yaptıklarını kaana söyler seni parçalamasına izin veririm bu da sonun olur - eğer birdaha kocama laf etmeye kalkarsan dedim " bu sefer kurtuluşun olmaz kaçmana izin vermem şimdi defol git " boğazını bıraktığımda öksürmeye başladı fulyayı gördüm bu seferde tek tek gelin içeri girmeye kalkışınca tek kolunu tuttuğum gibi onu duvara çarptım sanırım biraz sert harteket etmiştim - leyla ! dedi deniz - ikisini de alın gözümün önünden yemin ediyorum ki ikisini de gebertirim burada ! deniz gözlerimde ne gördü bilmiyorum - çabuk gidin ölmek istemiyorsanız - kaanı göreceğim ! bu sefer kurtuluşu yoktu yüzüne öyle bir tokat attım ki başıyla birlikte kendisi de büküldü dua etsin yumruk atmadım - şimdi ikisini de götür - bende döveyimmi ? diyen deryayı gördüm hepsi burada iğzlemişti ! - fulya tamamda dedi abim " erenin alakası ne ? " şimdi naneyi yedim - onu boğdun mu ? dedi aslan - boğsam burada olmazdı dedim boynu kıpkırmızıydı beni ele veriyordu - bunu ödeyeceksin leyla ! dedi fulya - nakit kart yada yumruk nasıl halledelim ? diyen gamze olunca kahkaha attım bu iyiydi - leyla ? - kaan dedim korka korka - kaancım ! - bu cidden ölmek istiyor ölüm timinin komutanına meydan okuduğunun farkında mısın sarışın ? dedi selin boynumu çıtlattığımda kaan beni tuttu - ikinizde gidin dedi kaan " karımla kalacağım " kalbimin atış hızı hızlanırken fulya ve erenin yüzündeki ifade görülmeye değerdi biri kıpkırmızı bir boğazla diğeri kıpkırmızı bir yanakla gitti - niye kalktın lan sen ! dedi deniz - sen neden geldin ? dedi kaan - biyolojik olarak abinim ya hani o bakımdan - bu gün bana meydan okurken iyiydi götüm dedi kaan - geç içeri abicim dedi deniz kendini zor tutarken kaan sırıta sırıta içeri girdi ve o an birinin sesini duydum - bıktım artık canım yanıyor yeter ! bu melisaydı - melisa ! diye bağırdığımda ona koştum "ne oluyor ? " o an kardeşini gördüm ağzı yüzü çok kötüydü - gel güzelim otur şöyle dedim - kim yapmış ? dedi altay - serseriler işte dedi melisa - hallederiz sen sakin ol zaten onun hakkından geleceğim ben dedim bu kaçıncıydı hep aynı halt oluyordu dakikalar sonra doktorlar kardeşini kalıcı bir hasarı olmadığını ufak tefek yaralar olduğunu söyledi - onu bırakıp gitsem beni anlar mı ? dedi melisa - ben halledeceğim dedim melisa bana sarıldı hem altayın hemde melisanın annesi de babası da sanki bendim kahvaltıya gittik - halacım ! dedim cerene sarılırken artık bize çok alışmıştı - hala ne oldu biliyor musun ? dedi heyecanla " ben aşık oldum ! " abimin yediği şey boğazında kalırken masadan bir kahkaha koptu - kimmiş o ? dedim - aslan abim ! - ne ! - ne ! - ne ! - cerencim dedim " anlamadım " - aslan abim işte diyip aslanı gösterdi - ULAN KÖPEK ! Dedi abim - abi vallahi benim suçum yok cazibemden ötürü gelen giden aşık oluyor ! dedi aslan - ulan savunmana sıçayım dedi kaan - şakaydı baba sakin ol ! dedi ceren abim sakinleşirken geri öfkelenmesi gerekti - aslan abim değil şu bana yüzük veren berat! - ne ! - yüzük veren mi ! - YÜZÜK ? BERAT ? " dedi abim - annem biliyordu sana söylemedi mi ? - heh dedim - selin ? dedi abim - söylersem delirecektin çocuk bunlar dedi selin hızla savunmaya geçerek - abi dedi kaan " çök kapan tutun " - ne ! dedim sevilay göründü o an sevilay denizin takıntılı eski sevgilisiydi ! - yok daha neler dedi deniz korkuyla - bu kim ? dedi gamze - deniz ? dedi sveilay eğer gözü bir an sevilaya değerse bitti demektir çünkü kıyafetleri pek uygun değildi - kim bu ? dedi gamze bir kez daha - deniz dedim "çök kapan tutuna devam belki gider " - sevgilim o güzel adını neden ağzına aldığını sorabilir miyim ? dedi gamze - sevgilin mi ? dedi sevilay " benim eski sevgilim ama tekrarlamaya geldim " gamze kıskançlıktan ötürü kalp krizi geçirmek üzereydi - sevilaycım gel biz dışarda konuşalım dedim ve ayağa kalktım - hayır dedi gamze " ne söyleyecekse burda söylesin beni uğraştırmasın " - seninle bir derdim yok şirin kız dedi sevilay " derdim denizle " - benim derdim seninle sevilay onu ne yapacağız bana söylesene bir sen ? diyip ayağa kalktı gamze sevilay öylece kaldı deniz ise başını eğmişti hiçbirimizi görmüyordu - çekilde artık denizle konu- gamzenin saçından tutup onu masaya yaslamasıyla birlikte deniz şok içinde bağırdı denizin dibine yaslamıştı - bir daha söyle bakayım onun adını ağzını yırtarım ki bir daha söyleyemeyesin !
yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn |
0% |