Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm çök kapan tutun

@miyorininkitaplari

saat 04.42ydi

ellerimi kaanın alnına koydum ona dokunmak için

ama ateşi vardı

- kaan !

hızla gidip ateş ölçeri aldım ve ateşini ölçtüm

çok yüksekti

gözlerim korkuyla açılırken onunla konuşmaya başladım

- kaan ! konuş benimle !

- sakin ol diye fısıldadı

- altay ! diye bağırdım aşağı inip

- ne oldu !

- kaanı hastaneye götürmemiz gerekiyor ! dedim

hızla kaanı kucakladık o kaanı arabaya bindirirken ihtiyacımız olabilecek şeyleri aldım

bende arabaya bindim başını göğsüme yasladım

- uyanık kal ne olursun dedim

- başım dönüyor gözlerimi açamıyorum dedi sesi çok kısık geliyordu

geldiğimizde hızla onu odaya aldılar

sandalyelerden birine oturdum

ellerim titriyordu

- birilerini arayayımmı ? dedi altay

telefonumu açıp denizi aradım

- alo ?

- kaan hastalandı hastaneye getirdik dedim

- hangi hastane !

telefonu kapattığında doktorları beklemeye başladım

içeri giren deniz ve gamzeyi gördüm

- leyla !

- çıkmadılar hala neden çıkmadılar dedim panikle

tam o sırada çıktılar

- ateşi çok yüksek düşene kadar burada kalsın dedi

derin bir nefes aldım ve yerime oturdum

- tamam güzelim bir şeyi yokmuş işte dedi gamze

- nasıl korktum varya dedim

altay elime su tutuşturdu

- melisayı arayayım mı ? dedi

kaşlarım havalandı hayırdır dercesine

- yani dedi toparlamaya çalışarak " sağ kolunmuş ya "

- kendin aramak istiyorsan ara yoksa şimdi uyandırma dedim imalı imalı

- yok abla ne alaka ya dedi

saatler sonra ateşinde azalma olmuştu

tabi bu sırada diğerleri de gelmişti

kaanın olduğu odaya girdim

şuana kadar uyuduğu için rahatsız etmek istememiştim

- sevgilim ! dedim

- iyiyim merak etme dedi

ellerini tuttum

- biraz daha buradayız sonra gideceğiz dedim

- uyuyamadın değil mi sen ? dedi

- şuan sorunumuz bu değil

- benim sorunum bu

bu diyalog daha önce yaşanmıştı

- sen biraz daha uyu buralardayım ben dedim başını sallayıp gözlerini kapattı o sırada ben dışarı çıktım

bizimkilerin hepsi anlaşılan dışarı çıkmıştı

- leyla ? diyen sesi duyduğumda şok içinde ona döndüm

eren !

- ne işin var burada ? dedim

- komutanımız hasta olmuş geçmiş olsun demeye geldim dedi

- tamam şimdi gidebilirsin dedim

- henüz demedim

- belanı mı arıyorsun ? dedim

- hayır

- kendini dövdüreceksin kafaya koymuşsun

- onun için kendinini bu kadar helak etmene gerek varmıydı ? diyince kaşlarım çatıldı

- o dediğin kişi benim nikahlı kocam her şeyim yaşama sebebim dedim

- abart sende dedi " altarafı uf olmuş "

benim yanımda kocam hakkında abuk subuk konuşarak kendi sonunu getirmişti

boğazını tuttuğum gibi duvara yapıştırdım

- ben kimseye benzemem eren seni şuracıkta geberetirim kadınım diye küçümsemeye kalkarsan da ellerimde ölüverirsin

gözlerinde tek bir şey vardı

şok 

- bir daha ne benim ne de kocamın yanında görmeyeceğim senni bu sefer yaptıklarını kaana söyler seni parçalamasına izin veririm bu da sonun olur

- eğer birdaha kocama laf etmeye kalkarsan dedim " bu sefer kurtuluşun olmaz kaçmana izin vermem şimdi defol git "

boğazını bıraktığımda öksürmeye başladı

fulyayı gördüm bu seferde

tek tek gelin

içeri girmeye kalkışınca tek kolunu tuttuğum gibi onu duvara çarptım

sanırım biraz sert harteket etmiştim

- leyla ! dedi deniz

- ikisini de alın gözümün önünden yemin ediyorum ki ikisini de gebertirim burada !

deniz gözlerimde ne gördü bilmiyorum

- çabuk gidin ölmek istemiyorsanız

- kaanı göreceğim !

bu sefer kurtuluşu yoktu

yüzüne öyle bir tokat attım ki başıyla birlikte kendisi de büküldü

dua etsin yumruk atmadım

- şimdi ikisini de götür

- bende döveyimmi ? diyen deryayı gördüm

hepsi burada iğzlemişti !

- fulya tamamda dedi abim " erenin alakası ne ? "

şimdi naneyi yedim

- onu boğdun mu ? dedi aslan

- boğsam burada olmazdı dedim boynu kıpkırmızıydı beni ele veriyordu

- bunu ödeyeceksin leyla ! dedi fulya

- nakit kart yada yumruk nasıl halledelim ? diyen gamze olunca kahkaha attım

bu iyiydi

- leyla ?

- kaan dedim korka korka

- kaancım !

- bu cidden ölmek istiyor ölüm timinin komutanına meydan okuduğunun farkında mısın sarışın ? dedi selin

boynumu çıtlattığımda kaan beni tuttu

- ikinizde gidin dedi kaan " karımla kalacağım "

kalbimin atış hızı hızlanırken fulya ve erenin yüzündeki ifade görülmeye değerdi

biri kıpkırmızı bir boğazla diğeri kıpkırmızı bir yanakla gitti

- niye kalktın lan sen ! dedi deniz

- sen neden geldin ? dedi kaan

- biyolojik olarak abinim ya hani o bakımdan

- bu gün bana meydan okurken iyiydi götüm dedi kaan

- geç içeri abicim dedi deniz kendini zor tutarken

kaan sırıta sırıta içeri girdi

ve o an birinin sesini duydum

- bıktım artık canım yanıyor yeter ! bu melisaydı

- melisa ! diye bağırdığımda ona koştum "ne oluyor ? "

o an kardeşini gördüm

ağzı yüzü çok kötüydü

- gel güzelim otur şöyle dedim

- kim yapmış ? dedi altay

- serseriler işte dedi melisa

- hallederiz sen sakin ol zaten onun hakkından geleceğim ben dedim bu kaçıncıydı hep aynı halt oluyordu

dakikalar sonra doktorlar kardeşini kalıcı bir hasarı olmadığını ufak tefek yaralar olduğunu söyledi

- onu bırakıp gitsem beni anlar mı ? dedi melisa

- ben halledeceğim dedim

melisa bana sarıldı

hem altayın hemde melisanın annesi de babası da sanki bendim

kahvaltıya gittik

- halacım ! dedim cerene sarılırken

artık bize çok alışmıştı

- hala ne oldu biliyor musun ? dedi heyecanla " ben aşık oldum ! "

abimin yediği şey boğazında kalırken masadan bir kahkaha koptu

- kimmiş o ? dedim

- aslan abim !

- ne !

- ne !

- ne !

- cerencim dedim " anlamadım "

- aslan abim işte diyip aslanı gösterdi

- ULAN KÖPEK ! Dedi abim

- abi vallahi benim suçum yok cazibemden ötürü gelen giden aşık oluyor ! dedi aslan

- ulan savunmana sıçayım dedi kaan

- şakaydı baba sakin ol ! dedi ceren

abim sakinleşirken geri öfkelenmesi gerekti

- aslan abim değil şu bana yüzük veren berat!

- ne !

- yüzük veren mi !

- YÜZÜK ? BERAT ? " dedi abim

- annem biliyordu sana söylemedi mi ?

- heh dedim

- selin ? dedi abim

- söylersem delirecektin çocuk bunlar dedi selin hızla savunmaya geçerek

- abi dedi kaan " çök kapan tutun "

- ne ! dedim

sevilay göründü o an

sevilay denizin takıntılı eski sevgilisiydi !

- yok daha neler dedi deniz korkuyla

- bu kim ? dedi gamze

- deniz ? dedi sveilay

eğer gözü bir an sevilaya değerse bitti demektir çünkü kıyafetleri pek uygun değildi

- kim bu ? dedi gamze bir kez daha

- deniz dedim "çök kapan tutuna devam belki gider "

- sevgilim o güzel adını neden ağzına aldığını sorabilir miyim ? dedi gamze

- sevgilin mi ? dedi sevilay " benim eski sevgilim ama tekrarlamaya geldim "

gamze kıskançlıktan ötürü kalp krizi geçirmek üzereydi

- sevilaycım gel biz dışarda konuşalım dedim ve ayağa kalktım

- hayır dedi gamze " ne söyleyecekse burda söylesin beni uğraştırmasın "

- seninle bir derdim yok şirin kız dedi sevilay " derdim denizle "

- benim derdim seninle sevilay onu ne yapacağız bana söylesene bir sen ? diyip ayağa kalktı gamze

sevilay öylece kaldı

deniz ise başını eğmişti hiçbirimizi görmüyordu

- çekilde artık denizle konu-

gamzenin saçından tutup onu masaya yaslamasıyla birlikte deniz şok içinde bağırdı

denizin dibine yaslamıştı

- bir daha söyle bakayım onun adını ağzını yırtarım ki bir daha söyleyemeyesin !

 


Bölüm sonuu

yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn

Loading...
0%