Yeni Üyelik
42.
Bölüm

42. Bölüm " istiyorsan git"

@miyorininkitaplari

Leylanın anlatımıyla

gözlerimi açtığımda yanımda kaanı buldum

ellerini sıkıca bana sarmıştı bırakmak istemezmiş gibi bir şeylerden korumak istermiş gibi

doğruldum

ayağa kalkmak istediğimde ellerimi tuttu

- uyanıkmıydın ? dedim

- evet dedi " yanımda kal "

kaşlarım usulca havalandı ve geri yanına uzandım

- ne oldu sana ? diye sordum

- bir şey olmadı gül bahçem dedi " sadece saat çok erken "

- anladım dedim yüzündeki saçları itelerken

- dün sana yalnız kalman için zaman tanıdım dedi " yoksa seni yalnız bırakmazdım sana iyi geleceğini düşündüm "

- haklısın dedim "iyi geldi "

- annemler herkesi kahvaltıya bekliyor dedi " hazırlanıp gidelim "

başımı salladım ve hazırlanmaya başladık

evden çıktığımızda arabaya bindik ve evin yolunu tuttuk

geldiğimizde en sona bizim kaldığımızı anladım

zili çaldık

- hoş geldiniz ! dedi şebnem abla

- hoş bulduk dediğimde içeri girdik

- hala !

- kuzum dedim ona sarılırken

masaya geçtik

- çocuklar dedi annem " bu gün cinsiyeti belli olacak "

- söylersiniz bana da dedim

- gelmeyecek misin ? dedi

- işlerim var dedim

- anladım

- hayat dedim " eredemin annesine ziyarete gitmiştiniz nasıl geçti ? "

ikiside kat katı kesildi

hayat kızarmaya başlarken erdem morarıyordu !

- ne lan ? dedi abim

- önemli bir şey olmadı klasik ziyaret işte

- pek öyle durmuyor dedim gülerek

- bir şey diyeceğim dedi derya " size davet kartı gelmedi mi ? "

- geldi

- geldi

-geldi

- geldi

- ne kartı ?

- bir davet var çekimler olacak ve orada bulunmamız gerekiyor dedi derya " izmir de "

- ne ? dedi kaan "izmirde mi ? "

derya başını salladı

- gidecek misin ? dedi kaan

- gideyim mi ? diye sordum

- istiyorsan git dedi

- böyle yaparsan gidemem ki dedim

- istiyorsun o zaman

- yani dedim " farklılık olur "

- sıkıldın mı benden ?

- hayır sevgilim ne alakası var ! dedim

- sanki küçücük çocuksun oğlum bırak naz yapmayı ! dedi eray amca

- kıskanıyorum karımı bırakamam demiyorda dedim

- kıskanıyorum karımı bırakamam diye beni tekrar edince kıpır kıpır oldum

- o zaman gidiyoruz dedi gamze

- sende mi gidiyorsun ? dedi abim seline

- gideyim ya dedi selin

- evet dedi " bize sahip çıkar "

- siz derken kendinden ve gamzeden bahsediyorsun heralde dedim

masada bir kahkaha koptu

iki saat sonra

valizimi hazırlıyordum

bu gece uçuşumuz vardı

- ben ne yapacağım sensiz ? dedi kaan

- sevgilim dedim gülerek " sadece bir kaç gün "

- öyle olsun dedi ve aşağı indi

sabır çeke çeke valiz hazırlamamı bitirdim

tabi bu tam bir buçuk saatimi daha almıştı

üzerime rahat bir şeyler giydim

valizimi indirdim

- çıkalım mı ? dedim

mutsuzca başını sallayıp ayağa kalktı

arabaya bindik

havalimanına geldiğimizde aşağı indik

hepsi buradaydı

- yolcu etmeyecek misin beni ? dedim dudaklarımı büzerek

tabi ki daha fazla dayanamadı

- dikkat ediyorsun hava önümüzdeki günler sıcak ama yinede temkinli giyin üşütme üzerini ört tamam mı vitaminlerini de almayı unutma

tek nefeste söylediklerinin üzerine saçlarımı öptü

iki yanağından da öptüm ve onu orada bırakmak zorunda kaldım

- sonunda geldin ! dedi derya

- neden mutsuzsun ? dedi gamze

- kocamı yalnız bıraktım dedim

- Allahım yarabbim dedi gamze sabır çekercesine

yarım saatin sonunda uçağa binebilmiştik

Gamze benim yanımda oturuyordu

kulaklıklarımı taktım

ve yolculuğun bitmesini bekledim

saatler sonra :

sonunda otele gelebilmiştik

otel odası büyük olduğundan tek oda da kalacaktık

duş aldım ve üzerimi değiştirip gamzenin yanına uzandım

uyumuştu

- geldin mi ?

bu mesaj kaandan şuan gelmişti

- geldim sevgilim uyuyacağım sende uyu yazıp attım

- senin kokun olmadan uyuyamam yazmıştı " ama sen uyu"

iç çektim

- uyumazsan uyumam

- uyu 

- sende uyu

- tamam uyuyacağım sende uyu ama

..........

gözlerimi açtım

- ey ahali kalkın ! diyen selini duydum ama gözlerimi açmadım

- uyan leyla hazırlanıp çıkmamız lazım ! dedi gamze

- uykum var manyak sal beni ! dedim " içine ettin uykumun !

kalkmak zorunda kaldım

üzerime kahverengi straplez bir büstiyer ve uzun bir etek geçirdim

tam kırmızı rujumu sürdüğüm anda selin telefonu önüme koydu

hepsi görüntülü aramadaydı

- ne oluyor be ? dedim

- yüzünüzü görelim dedi abim

- sadece bir kaç saat oldu kaan bile böyle deği-


kaan ekranda göründü

- öyleymiş dediğimde kahkahalar koptu

- işimiz var kapatın artık dedi gamze telefonu alırken

- ne işiniz var ? dedi dneiz

- işte bir kaç adam var onların yanına gideceğiz

denizin beyni sıfırlandı ve resmen

- anlamadım? diye sordu !

bir kaç dakika sonra kiraladığımız arabadyık

- bura mı ? dedim

- bura bura !

aşağı indik

kimsenin bilmediği sadece dördümüz arasında olan bir şey vardı

markamız artık burada da vardı

mağaza açılacaktı

 

Bölüm sonuu

oy verip yorum yapmayı unutmayınnn

Loading...
0%