Yeni Üyelik
46.
Bölüm

46. Bölüm saye

@miyorininkitaplari

yazarın anlatımıyla

5 gün sonra

hala hepsinin çalışmaları sürüyordu

yaklaşmışlardı ama nasıl yaklaşmışlardı orası belli değildi

her gittikleri yerde bombalar patlıyor , çatışma çıkıyordu

vücutlarında ufak tefek yaralar artarken hırsları da git gide artıyordu

ve evet şuan onların olduklarını düşündükleri yerdelerdi

küçük küçük evlerin içinde teröristleri arıyorlardı

leyla etrafı kolaçan ederken samanların altında bombayı görünce bağırmaya başladı

- bomba var patlayacak zamanımız yo-

sözleri yarıda kesilirken herkes korkuyla leylaya bağırıyordu

- komutanım !

- leyla !

- komutanım !

- leyla !

- komutanım !

kaan hızlıca leylayı göğsüne çekti

- sorun yok ! diye bağırdı göğsünde ki leylaya bakarken

- iyiyim dedi leyla ve doğruldu

bu korku onları parçalara ayırmıştı

- giriyoruz ! diye bağıran kaan olunca iiçeride bir kaç adamla karşılaştılar

aslan ve derya etrafı kolaçan ederken

kaan ikisi teröristi de boğazından tutup duvara yaslamıştı

- konuşun dedi

konuşmadıklarında boğazlarını sıktı

- konuş ! diye bağırdı

birisinin cansız bedeni yere yığılırken iki eli de son kalan teröristi buldu

- s-söyleyeceğim !

................

saatler geçmişti

ve evet o terör örgütü çökertilmişti

hepsi hem bedensel hem ruhsal olarak artık baş edemiyordu

hastane de kontrolleri yapıldıktan sonra çıktılar

hepsinin ailesi onları görür görmez onlara koştu

leylanın anlatımıyla

hayata sıkıca sarılırken saçlarından öptüm

- bitti mi ? dedi

- bitti

annem bana sarılabilir miyim dercesine bakıyordu

ama hayır buna hazır değildim

şebnem abla ve eray amca da bana sarıldı

abime baktım

ceren kucağında ağlıyordu

abim ona bakıp saçlarından öptü onunla konuştu

- ee ? dedi abim " kime geçeceğiz "

- ben eve gideceğim dedim " iyi hissetmiyorum yorgunum "

hepsi bana soru işaretleriyle bakıyordu

- merak etmeyin yorgunum bence sizde evinize geçin dediğimde kaana baktım

benimle geldiğinde arabaya binip eve gittik

sonunda duş alabilmiş rahatça yatağıma uzanabilmiştim

ama sanırım büyük bir depresyonun eşiğindeydim ve kaçışım yok gibiydi

bunun nedeni son günlerde yaşadıklarımız değildi

bendim sadece ben

yorganımın içine saklanıp gözlerimi kapattım

kaanın anlatımıyla

yatağa uzandım uyumuş gibiydi

saçlarını ağır ağır yüzünden çektim

biliyordum

hiç iyi hissetmiyordu biliyordum onu ondan daha iyi tanıyordum

ama o kendini tanımıyordu bilmiyordu

komutan leylayı ve leyla karahanı biliyor ancak leylayı bilmiyordu

bu benim için çok acıydı

ona kendini ne olursa olsun ne kadar geç olursa olsun bulduracaktım

yanağındaki yarasını öptüğümde gözlerini kırpıştırdı

- uyandırdım mı ? özür dilerim dedim hızlıca

hiç cevap vermeden başını göğsüme yatırdı

kollarımla sıkıca sardım onu kucağımda minicik bir kız çocuğuydu

sadece benim tanıdığım kız çocuğu

ve leylanın nefret ettiği kız çocuğu aynı kişiydi

leylanın anlatımıyla

gözlerimi açtım

kafamı kaldırdığımda o güzel yüzünü görmek şaşırtmadı

telefonumu aldım ve kalkıp terasa çıktım

üzerime sabahlığımı giydim ve demirliklere tutundum

kasvetli bir hava vardı

telefonumu açtım

sosyal medya hesaplarıma girip hepsine aynı yazıyı yazdım

" herkese merhaba belki de son merhaba bilmiyorum heryere biraz ara vereceğim belki de hiç dönmeyeceğim ama saygı duyacağınızı düşünüp teşşekkür ederim "

ve hesaplarımı kapattım

heryer çalkalanacaktı biliyordum

ama artık hiçbir önemi yoktu

belimden sarılan ellerle birlikte tebessüm ettim

- gördüm dedi

- neyi?

- her tarafı çalkaladığını dedi

- ihtiyaçtı dedim ellerini tutarken

- biliyorum dedi " gel gidip kahvaltı yapalım "

başımı salladığımda aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başladık

- ben biraz hava almaya çıksam ? dedim yalnız kalmak istediğimi biliyordu

- Altay peşinden gelirse olur dedi

hırkamı üzerime alıp dışarı çıktım

- Abla ? dedi altay "iyi misin ?"

- bilmiyorum ki altay durulmaya ihtiyacım varmış gibi dedim sigaramı yakarken

altay bana pek görünmeyerek arkamdan gelirken insanlarında olduğu sokaklara girmeye başladım

otobüs durağında gördüklerimle kat katı kesildim

küçük bir kıs çocuğu durakta ağlıyordu ve bir adam onu kolundan sıkıca tuttmuştu kızın bileğinin morardığını görebiliyordum

boynunda morarma izleri devam ediyordu elbisesi yırtıklarla doluydu

ne olduğunu anlamak zor değildi

ve o kız çocuğu bana çok benziyordu

kendimi kaybediyordum

öfkem beni daha fazla yerimde tutamadı ve adamı tuttuğum gibi boğazını sıkarak duvara yapıştırdım

- nasıl kıydın ona ! diye bağırdım altayın gücü beni ondan ayırmaya yetmemişti

adam morarmaya başlamıştı

- konuşabiliyor musun ! konuşşana ! ona yaptıklarını bana da anlatsana !

o an kız çocuğunun çığlığını duyduğumda ona doğru döndüm

yere çöküp kulaklarını kapatmış ağlıyordu

adamı bıraktığım da herkes bize bakıyor videolar çekiyordu

kız çocuğuna doğru eğildim

- geçti dedim " ellerini çekebilirsin"

yavaş yavaş minik ellerini çekti ve ela gözlerini benimle buluşturdu

- adın ne bakalım senin ? dedim

o sırada altay polis ekiplerini buraya çağırmış ve anladığım kadarıyla da şuan abimi aramıştı

kaanı değilde abimi aramış olmasının nedeni muhtemelen kaanın gelirse buraları yıkacak olmasıydı

- saye

ne kadar da güzel ismi vardı öyle

- leyla ! abimin sesini duyduğumda onu elimle durdurdum

- bende leyla dedim

- leyla hanım çocuğun ifadesini almamız gereki-

- şuan değil dedim " ben getiririm "

- benimle gelmek ister misin ? diye fısıldadım

gözleri korkuyla bakıyordu

- korkma dedim " sana ölsem zarar vermem "

başını ağır ağır salladığında elimi uzattım

elimi o minik elleriyle tutunca ağlamamak için kendimi zor tuttum

çok güzel bir histi

fazlasıyla güzeldi

abimin arabasına bindik

- leylam dedi abim öfkesi yüzünden okunuyordu " iyi misin ?"

başımı salladım

eve geldiğimizde abime önemli bir şey olmadığını söyleyip evine gönderdim

kaan bizi bahçede gördüğü an kat katı kesildi

gözleri ilk sayeyi sonra beni buldu

elleri titredi

kaanın elleri titredi

- gel bakalım dediğimde onu içeri götürdüm

- burası banyo dedim " yanında olmayacağım ama kapıda olacağım tamam mı ? bir şey olursa bana seslenmen yeterli "

başını salladı ve banyoya girdi

çok küçüktü nasıl yıkanacaktı bilmiyordum ama onu öyle görmemi istemezdi

ben istememiştim

- kaan diye fısıldadım göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken " çok küçük "

kollarında hüngür hüngür ağlarken onunda gerim gerim gerildiğini hissedebiliyordum

dakikalar sonra biraz daha kendime geldiğimde banyodan çıktı

ona hayatın küçüklük kıyafetlerinden verdim

evet onları saklıyordum

o üzerini giyerken telefonuma gelen bildirimlere baktım

hepsinden bir sürü arama ve mesaj vardı

gidip hepsine toplu cevap vermek için gruba yazdım

" onu birazdan hastaneye ardından ifade vermeye götüreceğim sonrasın da ne yapacağımı bilmiyorum "

gamzenin o an bana özelden attığı mesajı gördüm

" onu bırakma leyla "

yutkundum

ve arkamda ona baktım

çok tatlı olmuştu

ama zaten tatlıydı

- açsın değil mi ? dedim

utanarak başını salladı

kaan ona bir şeyler hazırlamıştı

ama o kaandan ürküyordu

normaldi

- ondan korkmana gerek yok dedim " o çocukları çok sever "

kaan başını sallayarak bana katıldı

- ilk hastaneye gideceğiz doktor ablalar sana bakacak dedim " sonra da polis abilerin yanına gideceğiz onlara olanları anlatacaksın tamam mı ?"

başını salladı

pek konuşmuyordu

arayan melisa olunca açtım

- leyla dedi " savcı oldum ben "

- ne ? nasıl ?

- oldum işte dedi " ve sayenin davasına ben bakıyorum o şerefsizi içeri tıkacağım "

............

hastanede ki tüm işimiz bitmişti

polis merkezine geldiğimizde korkup elimi sıktı

bizimkileri gördüm o an

hayatın gözü sayeyi buldu onun kıyafetleriydi tebessüm etti

- merhaba saye dedi melisa ve eğildi " ben savcı melisa seni koruyacağım "

ne kadar da güven veriyordu

o an o şerefsizi memurların elinde görünce kaan bir adım attı

bizimkiler hızla onu tutarken sayeye bakıyordum

- bana bir daha dokanamayacak değil mi ?

- asla dedim " yanına bile yaklaşamayacak "

saye ifadesini veriyordu ama çok küçüktü en fazla ne kadar anlatabilirdi?

saye ifadesini verirken gamze kolumu tuttu

- ne yapacaksın ?

- bilmiyorum dedim " bilmiyorum " çaresizdim

- leyla dedi selin " neyi istediğini biliyoruz ama kızın bir ailesi çıkarsa ?"

- yokmuş ailesi diye fısılddım " hepsi ölmüş kızda yetim yurdundan kaçırılmış "

- o zaman ? dedi selin " ne yapman gerektiğini biliyorsun "

- Komutanım dedi derya " onu istediğinizi biliyoruz "

- abla dedi hayat " yap şunu"


bölüm sonu

ülkemizde ki kadın cinayetleri ve teca....ler git gide artarken adaletin sağlanmasını umuyorum

daha fazla kişinin ölmemesini umuyorum

umarım güzel bir bölüm olmuştur

sizce leyla ne yapacak ?

oy verip yorum yapmayı unutmayın

Loading...
0%