@miyorininkitaplari
|
yazarın anlatımıyla Gamze ödülünü alıp gitmiş , leyla evine ulaşabilmişti ve uyumuşlardı sabah : - Derya nerede ? dedi gamze " kahvaltıya da gelmedi" - uykusu varmış dedi hayat derya merdivenlerden bir bir indi ama per perişandı - lan ! - güzelim ne oldu sana ? dedi gamze - sorun yok sadece yine o dönemdeyim dedi ne olduğunu anladıklarında hayat konuştu - ağrı kesici içtin mi ? - içtim ama etkisi olmadı yenisini almaya geldim dedi derya - açsın ama rahatsız etmez mi ? bu soru aslana aitti - onu düşünecek durumda değilim ağrısı geçsin yeter dedi derya ve içeri gidip ilacını içti " uyuyacağım haberiniz olsun kapıyı tıklatırsanız duymam " - gelip kontrol ederiz seni uyu güzelce dedi gamze derya başını sallayarak gitti - her ay bu kadar canı mı yanıyor ? dedi aslan deniz ve erdem sırıtırken gamze konuştu - hep böyle olmaz bir şeylere stres yapmıştır dedi - evet evet merak etme düzelir dedi hayat - abi ? dedi cemre " çok mu üzüldün ona ? " - niye üzüleyim canım ? dedi aslan kendini toparlayarak " meraktı sadece " bir saat sonra - bakayım mı ? dedi aslan - ne ? dedi gamze - kontrol edeyim mi yani sizin işiniz varmış gibi görünüyor dedi gamze gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı - et hadi diyince aslan hızla yukarı çıktı kapıyı yavaşca açıp içeri girdi uyuyor gibi gözüküyordu ama acı dolu mırıltılarını duymak aslana acı vermişti - derya ? diye fısıldadı deryadan cevap gelemeden aslan gördükleriyle ne yapacağını şaşırdı beyaz çarşaftaki kan çok fazlaydı ! - Derya ! diye haykırdığında hızla örtüyü onun üzerinden çekip onu kucağına aldı - ne oldu!dedi gamze ve kanı görünce kocaman bir küfür savurdu durum düşündüğünden daha vahimdi - açtım kapıyı ! diyen denizdi aslan hızlıca kucağında deryayla birlikte arabaya bindi korkuyordu elini deryanın alnına koyarken araba diğerleriyle birlikte hareket etmeye başlamıştı - ateşi var dedi aslan gamze hızla elini alnına götürdü - düşündüğüm gibi hasta da olmuş dedi hastaneye geldiklerinde doktorlar eşliğinde derya sedyeye yatırıldı - oğlum korkma sende ! dedi deniz o sedyede yatanı kardeşi kadar seviyordu ama zaten kardeşiydi... o bunu bilmiyordu - bekle çıkarlar birazdan dedi gamze elini aslanın sırtına destek vermek için dokundu - çokmu canı acımıştır ? bu aslan gibi birine göre çok masum bir soruydu - aşık olduğunu bu kadar belli edebilirdin dedi deniz - ne ? - cidden bu arada rekorlar kitabına imzasını atacak dedi gamze doktorlar çıktığında hepsi onlara yöneldi - kanaması çok olmuş bir serum taktık anladığım kadarıyla soğuk algınlığıyla birleşince de bu duruma gelmiş gerekli testleri yaptıktan sonra gidebilirsiniz - onu görebilir miyiz ? dedi aslan - evet ama şuan kendisi uyuyor aslan yavaş adımlarla içeri girerken gamze hayatı aramış haber veriyordu koltuğa oturup deryaya baktı deniz de gamze de onları yalnız bırakmak için dışarda bekliyorlardı Aslan onun alnına elini götürdü teni buz gibiydi dudakları kurumuştu cildi ise çok solgundu - A-aslan ? - buradayım dedi " hastanedeyiz çok kanaman olmuş" - Ne ? dedi derya şokla " sen her şeyi gördün mü ? " - evet ? - iyi halt yedin ya dedi derya ve başını duvara çevirdi evet utanmıştı - sen dedi aslan " utandın mı ?" - ne münasebet ? dedi ama sesi titriyordu - derya dedi aslan artık ciddiydi" ne saklıyorsun ?" deryanın gözleri doldu - nereden anladın ? - nefeslerini bile kesik kesik alıyorsun - aslan dedi deryanın göz yaşları istemsizce akmaya başladı " ben bir şey öğrendim " - ne öğrendin ? - geçen doktor bir arkadaşım bir dna testinde adım geçiyormuş dedi " erya kandemir benim babammış aslan " aslan duyduklarıyla birlikte nefesini tuttu - Ne ? dedi " emin misin ? " - yüzde doksan dokuz dedi derya " onun çocuğuyum aslan ben ne yapacağım ?" - bilmiyorum dedi aslan " ama söz veriyorum halledeceğiz tamam mı ? " dedi sesi oldukça güven veriyordu " gel buraya " derya sıkıca ona sarıldı yüzünü boynuna gizledi sanki olacaklardan kaçmak isteyip orada saklanmak istiyordu - ben yıllardır onları annem ve babam sandım diye sızlandı derya " diğerlerini ise komutanım " - biliyorum dedi aslan " halledeceğiz " biraz sakinleştiğinde aslan onun yüzünü elleri arasına alıp gözlerine baktı - sakinleştin değil mi ? ağlamak yok üzülmek yok stres yok halledeceğiz tam o sırada perde aralandı - aa dedi deniz imalı imalı " yanlış bir zamanda mı geldik ? " ikiside hızla birbirlerinden uzaklaştı - serumun bittiğine göre gidebiliriz dedi gamze ................. leylanın anlatımıyla bu gün karadenize gitmeye karar vermiştik ekipçe karadenize gitmeye hazırlanıyorduk oraları çok özlemiştim tabiki annemler gelmiyordu valizi zar zor kapattığımda kaan geldi - bitti mi ? çıkalım artık - evet evet dedim " saye küçük çantan yanında değil mi ? " - evet kaan valizi elimden alıp aşağı indirirken gözlüklerimi taktım - elimi tutra mısın ? dedim ilk başta bir süphe etti ama sonradan elimi tuttu elleri ellerimin arasında kayboldu birlikte aşağı indik ve köpeklerle vedalaşıp evi kilitledim - hadi bakalım ! yaklaşık iki saatin sonunda uçaktaydık - rahatsın değil mi ? dedim sayeye başını salladı başımı arkama yasladığımda arkamdan deniz ve gamzenin seslerini duyuyordum - ne diye o kadar valiz aldın ki ? sadece üç gün - sus istersen valizlerime laf yok neye ihtiyacımız olabileceğini bilemeyiz kaan sayenin kemerlerini kontrol ederken gözlerimi kapattım uyusam iyi olurdu evet saatlerin sonunda çok şükür karadenizdeydik nasıl da özlemiştim otele geçtik ve yerleştik yemeğe inmek için sayeye baktım - gidelim mi ? başını salladı aşağı indiğimizde masaya geçtik kaan sayenin tabağını hazırlarken bende bir şeyler alıp yemeğe başladım - abla dedi hayat " evi görmeye gidecek miyiz ? " - bilmiyorum dedim " görmek mi istiyorsun ? " - evet dedi - ikimiz gideriz o zaman yemekten sonra dediim - kendiniz gitmeyin dedi kaan - sorun değil dedim - abim bir şey falan olur dedi abim - bir şey olmaz dedi hayat " ikimiz ne yaşadıysak yaşadık ve gidip onları oradan sileceğiz " yemekten sonra hayatla kalktık ve çıkıp arabaya bindik evin yerini az çok hatırlıyordum güzel bir mahalleydi ama benim için güzel anıları pek yoktu geldiğimize emin olduğumda aşağı indim ve gözlüklerimi taktım bizi gören mahalleli balkonlara çıkıp fısırdaşmaya başladı - kızım ? dedi teyzelerden biri " ayıptır sorması siz kimsiniz ? " bu kadını hatırlıyordum benim çığlıklarımı duymasına rağmen hiç bir şey yapmayan kadındı gözlüklerimi çıkarınca kadın korkuyla elini dudaklarına kapattı - hatırladın mı ? dedim tehdiktkar ve ürkütücü bir sesle " ben hatırladım " - k-kızım yanlış anla- - kes sesini dedim " ben buradayken hepiniz sesinizi kestiniz şimdi de konuşmaya hakkınız yok " - aaa dedi hayat " nedime abla değil mi bu ? " arkada ki kadın bize şokla bakıyordu ilerlemeye başladığımızda bize bakan kişi sayısı çoğalıyordu önceden burası zengin bir mahalleydi şimdi ise harebeden bir farkı kalmamıştı ve orayı gördüm o adamın bana dokunşlarını gördüm - abla dedi hayat duvar kenarını gösterirken " burası orasımı ?" başımı salladım hayat o sırada elinden bir çakmak çıkarttı ve duvara tutuşturdu duvar bile o kadar kötüydü ki yanıyordu - bitti diye fısıldadı " artık acı çekmeyeceksin " - hey mahalleli ! diye bağırdım " duyuyormusunuz çığlıklarımı bakın artık atacağım bir adımdan korkuyorsunuz ! " sessizlik yavaş yavaş çoğaldı - ben komutan leyla karahan doğan karahanın kızı ! diye haykırdım " duyuyor musunuz beni ! ben sizi duyamıyorum ! çünkü konuşamayacağınız kadar benden korkuyorsunuz ! " - bende hayat karahan ! dedi hayat " artık atacağınız adımdan bile şüphe edin olur mu ? çünkü insan yaşattığını yaşatmadan ölmez en azından siz ölmeyeceksiniz ! " bir adam gelmiş yanan duvarı söndürüyordu evet evi gördük o an iki katlı evi çökmüştü yıkılmıştı artık sadece bir avuç taştan ibaretti halbu ki o taşlar benim acılarımı tutmuştu ....... oteldeydim yatağa uzanmıştım saye güzel bir uyku çekerken kaan duştan çıktı - ne yaptınız orada ? dedi üzerini giyinmemişti - klasik dedim " mahalleliyi tehdit edip geldik işte " - hadi kalk bakalım dedi ellimi tutup üzerini öptü " akşam yemeğine gideceğiz " o sırada kapı çaldı kaan oda servisi olduğunu düşünerek gidip kapıyı açtı bir kaç dakika kaandan ses gelmeyince ayağa kalkıp kapıya gittim ne ? - fulya ! diye haykırdım gözleri kaanın karın kaslarında dehşet bir şekilde geziniyordu evet artık kimse beni durdurmazdı ........... yazarın anlatımıyla kaan engel olamadan leyla fulyanın boğazına yapıştı diğerleri yavaş yavaş sesin etkisiyle odadan çıktı - leyla ! - komutanım ! - komutanım salın gitsin ! - leyla ! leyla öyle bir öfkeliydi ki şuan önüne kim çıksa yıkardı fulyanın yüzüne bir yumruk daha geçirdi ölüm timinin gücü bile onu fulyadan ayırmaya yetmedi komutan leyla karahan öyle bir güçle saldırıyordu ki anlatılamazdı - leyla ! dedi kaan bu ses herzamankinden farklıydı - leyla ? leyla o an duyduğu sesle durdu sayeydi diğerleri sayenin görmemesi için fulyayı hızla götürdü leylanın elleri kandı ellerini arkasına gizledi -saye ? dedi leyla bu leyla ise çok farklıydı " üzgünüm fazla ses çıkarmışız korkmadın değil mi ? " - korkmadım ama siz gittiniz sandım dedi saye - biz asla gitmeyeceğiz hep senin yanındayız sayem dedi kaan - gel elini yüzünü yıkayalım dedi gamze leyla baskın adımlar atarak lavaboya gitti - leyla dedi selin "biliyorum öfkelisin ama saye burada" - kadın buraya kadar gelmiş dedi leyla öfkeden nefes alamıyordu " birde gelip kocamı süzüyor düşsün yakamızdan artık" kaan üzerini giyinip saye ve diğerleriyle birlikte aşağı inmişti leyla hızla üzerini değiştirip oda aşağı indi kaanın yanına oturmadı gidip yavuzun yanına oturdu başı aşağı bakıyordu - özür dilerim diye fısıldadı abisine çünkü yavuz onları ayırabilmek için üstün bir çaba sarf etmişti - ben kendine zarar vereceksin diye korktum leyla dedi yavuz ve alnına bir öpücük bıraktı - engel olamadım kendime ve sonuna kadar da haklıyım dediğinde gözleri kaanı buldu yemeklerini yediler leyla sayeyi de alıp yukarı çıktı - oğlum manyak mısın sen ? dedi deniz " öyle çıkılır mı ? " - abi ne bileyim ya diye yakındı kaan " onun oradan çıkacağını nereden bilebilirdim ? " - bil veya bilme leyla haklı dedi gamze - uzaklaştırma alacağım dedi kaan " bu kadarı yeter karımla aram bozulamaz " - hadi git de tripi çek dedi yavuz - hallederim onu dedi kaan ve yukarı çıktı ışıklar kapanmıştı sayeyi kontrol ettikten sonra leylaya baktı uyumuyordu aldığı nefeslerden belliydi evet kaan onu o kadar çok tanıyordu ki nefes alışverişlerinden bile onu anlayabiliyordu üzerini değiştirdi ve yatağa uzandı leyla onun geldiğini hissedince kolları arasında ki yorganı daha sıkı kavradı kaan yavaş yavaş ona yanaştı artık bu konuda tecrübeliydi bir kolunu leylanın beline attı leyla tepki vermedi ardından bacağını da onun üzerine atarak sıkıştırdı ve aşağı düşmesini engelledi - karım dedi leyladan ses çıkmadı " nereden bilebilirdim onu oradan çıkacağını ? " dedi " gül bahçem ne olusun bana bunu yapma " omzunu öptü - ama ciddileşiyorum artık leyla sensiz nefes alamam dedi en sonunda - sinirliyim kaan dedi leyla ve iyice ona sırtını dönmeye çalıştı ama kaan izin vermedi - kaçmak yok bak yüzüme dedi kaan leyla o an gözlerini açtı - uzaklaştırma alacağım bize artık yaklaşamayacak dedi - yani ? dedi leyla umursamaz bir tavırla " bu yarım saat önce yaşananları değiştirmeyecek " - ama yaşanacakları değiştirecek dedi kaan " affet" - affedermiyim bilmiyorum sadece sarıl dedi leyla ve bu sefer sırtını döndü kaanın gülüşünü duydu ve artık onun kollarındaydı ...... leylanın anlatımıyla sabah olduğunda kahvaltı için hazırlanıp aşağı indik - oo dedi deniz " çabuk barışmışsınız ?" - barıştığımızı kim söyledi ? dedim - barışmadık mı ? dedi kaan - henüz düşünmedim dedim - kollarımdayken öyle demiyordun ama diyince dirseğimi koluna geçirdim - cezanın uzamasını istemiyorsan sus kaan dediğimde kaderine razı geldi yemeklerimizi yerken ceren konuştu - hala biliyor musunuz ben geçen gün bir şey gördüm dedi ceren gamzeyle bana ama tabiki tüm masa duyuyordu - ne gördün halacım ? dedi gamze - geçen gün babam olmadan uyuyamadım bende odalarına gittim diyince abimin yediği yemek boğazında kalırken selinin beti benzi atmıştı - ee ? dedim korka korka - babam annemin üzerindeydi - ne ! - ne ! - ne ! - o iş öyle değil! dedi abim " selin telefonunu benden saklıyordu o sırada oldu ! " - abi ? dedi gamze " bari kapıyı kitleseydiniz " - eğer denizle öpüştüğün videoyu internete yüklemeseydin telefonu da kaçırmama gerek kalmazdı ! diyen selin olunca gamze kat katı kesildi abime diyecek yoktu - gamze ? dedi deniz " sen bizi videoya mı aldın ?" harika o da bilmiyordu - sence sorunumuz şuan bumu ? dedi gamze korkuyla abimize bakıyordu - bir dakika dönüşüm tamamlanıyor dedi hayat - siz ? dedim abim ürkütücü bir sesle " bir halt yediniz gamze sen bunu paylaştın ve üzerine de beni engelledin öyle mi ? " - Abi dedi gamze " açıklayabilirim ya " - burada sinir olduğum kısım onunla öpüşmen değil bunu insanlara atman ve beni engellemen eşşek sıpası diyince hepimiz şoktaydık - kurtuldum dedi deniz - abi vallahi özür dilerim dedi gamze ben keyifle sırıtıyordum - engeli aç yeter dedi abim alınmış bir sesle - ama böyle olmaz ki dedi gamze ve kalkıp abimin yanaklarından öptü " affedildim mi ? " abim başını sallayınca keyifle yerine geçti - ben yapsam tepki bu olmazdı ? dedim - sen kendini koruyabilirsin ama gamze koruyamaz dedi abim şimdi anlıyordum deniz onu gelecek her tehlikeye karşı koruyabilirdi ama tek başına gamze güçsüz düşebilirdi - bende gördüm diyen saye olunca hepimiz şokla ona döndük e iyi de öyle bir an yaşanmışmıydı ? - ne gördün ? dedi kaan - senin leylaya yalvardığını masada büyük bir kahkaha koptu komutan kaan kandemirin kime yalvardığı görülmüştü ki ? sadece bana - afferin sana dedim keyifle oradan çıkıp güzel güzel heryeri gezmeye başladık muhtemelen bir çok kişi bizi turist zannediyordu - su alacağım dedi gamze " kimler istiyor ? " onlar gezmeye devam ederken gamzeyi yalnız bırakmamak için yanında gittim - amca ? dedi gamze " 4 tane su alacağız ne kadar ? " amca bir kaç hesaplama yaptıktan sonra bize döndü - 120 lira güzel kizum gamzeyle bakıştık o an adam buralı olduğumuzu bilmediği için bizi kzaıklamaya çalışıyordu suların tanesini kendi kafasında 30 lira yapmıştı - ula çok pahalu değil mi dur ? amca gamzenin söylediğine şok olurken bende devam ettim - amcacum bizi kazıklamaya çalışmasan mu ? bak biz de buraluyuz yemezler - yanlış hesaplamuşum kizum dedi ve hızlı bir şekilde fiyat verdi " 20 liradur " evet bu safer tanesi 5 liraydı suları aldık ve güle güle yanlarına gittik suların birisini sayeye verdim - ne oldu ? dedi selin - adam bizi aklınca kazıklamaya çalıştı dedim - aaa ! dedi ceren hevesle " lunaparka gidelim mi ? " - çok mu gitmek istiyorsun ? dedi abim - evet ! hem sayede gitmek ister ! evet bir saat sonra lunaparktaydık - ben şuna bineceğim dedi aslan roller coasteri gösterirken - ne ? dedi derya şaşkınlıkla " çocuk musun ?" - merak ettim gelen var mı ? dedi aslan deryaya bakarak resmen meydan okuyordu - geliyorum dedi derya ...... yazarın anlatımıyla aslan ve derya yan yana oturmuştu ve aletin çalışmasını bekliyordu yalnız bir sorun vardı deryanın yükseklik korkusu vardı ve roller coaster a binerek resmen ölüm fermanını imzalamıştı - korkuyor musun ? dedi aslan - hayır dedi derya ama sesi titriyordu makina bir anda çalıştığında deryanın çığlıkları diğer insanların çığlıklarına karıştı ve korkuyla aslana sarıldı ! - korkma ! diye bağırdı aslan " bekle bitecek birazdan ! kapat gözlerini ! " derya gözlerini kapatarak aletin durmasını bekledi alet durduğunda aslan hızla onu indirdi ve bir tabureye oturttu resmen derya zangır zangır titriyordu aslan su alıp onun eline tutuşturduğunda diğerleri başka yerlerde olduğu için onları görmüyordu - daha iyi misin ? dedi aslan " yükseklik korkun mu var ? " - evet dedi derya - anlamalıydım o zaman neden bindin kızım ya ? dedi - meydan okudun bende dayanamadım - bir daha sana meydan okursam varya ! ............. Bölüm sonuu Evet finalle buluşmamıza sadece 1 hafta kaldı haftaya pazar günü 50. bölümü atacağım oy verip yorum yapmayı unutmayınn tiktok hesabımdan alıntıları paylaşıyorum bakabilirsiniz :Miyorininkitapları instagram hesabım :yagmur_karakutuk_ İnstagram hesabım benim kişisel hesabım isterseniz bana kitapla ilgili sorular sorabilirsiniz konuşabiliriz görüşmek üzere.. |
0% |