Yeni Üyelik
49.
Bölüm

49. Bölüm o iş öyle değil !

@miyorininkitaplari

sabah olduğunda evin bir kaç işini hallettik

bitmesine çok az kalmıştı

şirkete gitmek için hazırlanmaya başladım

kırmızı bir straplez body altımada siyah uzun kalem etek giydim

üzerine de ssiyah blazerımı attım

saçlarımı açık bırakıp makyajımı yaptım

tam kırmızı rujumu sürerken ateş odaya girdi

- çıkıyormuyuz ?

- çıkıyoruz çıkıyoruz

arabaya bindik

şirkete örgütte geleckti

her hangi bir durumda birlikte hareket edebilmemiz önemliydi

onlarda kahvaltı yapmak için onlara gittik


- hoş geldiniz ! dedi ceyda

içeri girdik hepsi hazırlanmıştı

gözlerim yelizde durdu

üzerinde uzun leopar desenli bir elbise vardı ve onla uyum içerisindeydi

masaya geçtik

- ezik tuzlu yapmışsın ! dedi asır hakana

- sus gevşek gevşek konuşma zaten sinirliyim

sinirinin nedeni kıskançlıktan başka hiçbir şey değildi

- telefonun çalıyor dedi ceyda yelize

telefonu açtı yeliz

- efendim ?

duyduğu sesle birlikte kaşlarını çattı

- yine mi sen ?

hakan hızla ona döndü

- peşimi bırak demedim mi sana ? belanı mı arıyorsun ?

ateş sorun ne dercesine ona baktı

- belanı arıyorsun yani dedi " doğru kişiye geldin"

telefonu suratına kapattı

- o kimmiş ? dedi asır

kahkaha attım

hakan onu dürtükleyip sormasını istemişti

- takıntılı manyağın biri işte dedi yeliz umursamazca

- onlardan kaç tane varmış ? asır yine bu şekilde sorusunu yöneltti

- sorunun sahibi sorsun çok merak ediyorsa dedi yeliz imalı imalı

- yani o kadar birbirnize yürüdünüz hala gelişme yok Allahım sen sabır ver dediğimde ikisini de yerin dibine soktum

oradan çıktıktan sonra şirkete gittik

yeliz bana yardımcı olacaktı

birlikte odaya geçtik

- şimdi ben başlıyorum bir sorun olursa söylersin dedim başını salladı

iki saat sonra:

odadan çıkıp kahve almak için ilerledim

ve değişik bir görüntüyle karşılaştım

yeliz karşısına oturmuş bir adamla kahve içiyordu

adam resmen ona yiyecekmiş gibi bakıyordu

ama yeliz bunun farkında değildi

hakan köşeden onu kurtar dercesine bakıyordu

ama bu seferde kendimi yem etmiş olurdum

- ercan ! diyen ses ateşe aitti " kardeşimden uzak dur "

lan ! 

o ateşin kuzeniydi !

- ne oluyor ? dedi yeliz

- güzelim salakmısın sana seni yiecekmiş gibi bakıyor! dedim

- ateş dedi ercan " bir şey yaptığım yok henüz konuşuyoruz sadece "

henüz mü ?

şimdi sıçtı

- henüz mü dedi o ? dedi hakan ercanın beş katıydı

asır hakanı iterek buraya gelmesini engelledi

- ona böyle yaklaştığına göre canına susamış olmalısın dedim

- sende bu adamla evlendiğine göre canına susamış olmalısın diyerek bana karşılık verdi

- ne zamandan beri tercihlerimi sorgulayacağın kadar anlaştık ? bence anlaşmadık canımı sıkma yakarım canını "

şaşırmıştı tabii

- karımı duydun dedi ateş " uzak duracaksın "

birlikte bir masaya geçtik

- nasıl o kadar dayandın ? diye fısıldadım hakana

- mecbur dedi

doğayı gördüm

doğayı gördüm !

- alev !

- doğa !

paytak paytak yürüyordu artık çok tatlıydı

doğuma az kalmış olmalıydı

hemen ona sarıldım

- abi dedi yeliz ateşe " adamın sohbeti hoşuma gitmişti ne diye ayırdınız ? "

hakanın kasıldığını hissedince kolunu tuttum

- normal birisi değil dedi ateş

- hangimiz normaliz ?

- kızım kafayımı yedin ! dedi ceyda

- yürekte yemiş dedi asır

- ne abarttınız dedi yeliz " numaramı aldı konuşacağız "

hakan gerim gerim gerildi

- biz biraz hava alalım dedim

hakanla dışarı çıktık

- sakinleş biraz ! dedim

- neden sakinleşeyim görmüyor musun !

- sende yap !

- ne ?

- sende kıskandır işte sana kızmı yok hala hepsi sana bakıyor !

kafasına yattı

ne yaptın sen alev ne yaptın

içeri geçtik

hakanın şansı ne kadar açıksa direk şirketteki kızlardan biri numarasını istedi

o da seve seve verdi

bu iş nereye gidecekti acaba ?

çıkışta yeliz ercanla karşılaştı

biraz konuştular ne konuştular bilmiyorum

ama ercan bir anda yelize sarıldı

yeliz ilk başta ne yapacağını bilemedi sonra ise kollarını ürkekçe ona sardı

hakan kapıyı hızla açıp arabaya bindi


evet bu gün evimizin işleri bitmişti !

eşyalarımızı yerleştirmek için iş başına geçtik

.....

yazarın anlatımıyla

aleyna ve deniz elayla oynuyordu

saat on ikiyi geçmişti

- yatma vaktini geçtin dedi aleyna

- uyumak istemiyorum !

- gözünden uyku akıyor hadi dedi deniz

- bir şartım var ! dedi ela

- nedir o ?

- birlikte uyuyacağız !

- ne ?

- ne ?

- üçümüz !

mecburen kabul ettiler

elayı ortaya alacakken ela onları durdurdu

- ben en sona geçeceğim !

krizdi resmen

deniz en başta aleyna ise ona yapışmıştı ela nasılda oluyor bunları bir araya getirebiliyordu ?

daha önce hiç bu kadar yakın temasa geçmemişlerdi ve ikiside ne yapacağını bilemiyordu

ela uyudktan sonra zaten ayrılacaklardı

...

sabah :

yatakta ela yoktu

ama diğer ikisi vardı

Deniz gözlerini ağır ağır açtı

ve şok içinde bakakaldı !

aleyna onun göğsünde uyuyordu deniz ise onu sıkıca sarmıştı !

şimdi hareket edip onu uyandırmak istemeyeceğini düşündü

kokusu çok güzel diye düşündü

saçlarına ağır ağır eğildi ve tam o sırada aleyna uyandı

- neredeyim ?

şuan sorulmaması gereken son soru bile değildi

aleyna uyandığı yeri gördü

- deniz sen neden üzerine bir şey giymedin !

Deniz bunu fark etmemiş gibiydi

- sence tek sorun bu mu şuan ? dedi deniz

- ben mi dedim sana bana sarıl diye !

- ben mi dedim sana kucağıma yat diye karşılık verdi deniz

ikiside dün gece ne yaşanmış olabileceğini düşünüyordu

........

alevin anlatımıyla


gece neredeyse hiç uyuyamamıştık

ama ev sonunda bitmişti

kahvaltımızı yaparken zil çaldı

doğa gelmişti

- hoş geldin hadi gel kahvaltı hazır dedim

birlikte kahvaltı yaparken bir şey oldu

biryerden su akma sesimi duyuyordum yoksa bana mı öyle geliyordu ?

doğa !

hastanedeydik

doğa öyle bir çığlık atıyordu ki kıyamet kopuyor gibiydi !

aile üyelerinin hepsi buradaydı

doğuma gelmişlerdi ama doğanın çığlıklarından başka bir şeu duymuyorduk

ateş stresten olduğu yerde elli tur atmıştı

- tamam dedim onu kendime çektim " bir şey olmayacak sadece bir iki hasta erken doğdu "

doktorlar çıktı

- hayırlı olsun dedi " nur topu gibi bir oğlunuz oldu !"

herkes tuttuğu nefesleri verdi

- doğayı görebilecekmiyiz ? dedim

- tabi ki

bir saat sonra doğanın yanındaydık

çok yorgun gözüküyordu

aynı ateş gibi o da ailesine yüz vermiyordu

onlar da çok durmadılar

gittiler kızlarını bizimle bıraktılar

ve abimlerde geldi

- size ne olmuş ? dedim abimle aleynaya

oldukça gariplerdi

- dün gece birlikte uyudular ! diyen ela olunca herkes şoke oldu

- o iş öyle değil ! Dedi aleyna

- tam olarak öyle dedi abim " kendisi bana yapışmış "

- ben mi sana yapışmışım ? üstünü çıkaranda mı bendim ? "

- siz dedi okyanus korka korka " ne yaptınız ? "

- ne güzel işte dedi doğa " ikinci çocuğu da halletmişler "

- yok daha neler dedi aleyna ,

- bir şey olmadı dedi deniz

ben ise oğluna bakıyordum

adı atlas olmuştu

ateş beni dürtünce havaya sıçradım

- ne oldu ?

- dalmışım dedim

- Alev dedi doğa elimi tuttu " bebekleri seviyorsun değil mi ? "

- hayır dedim" sevmiyorum "

- seviyorsun dedi üzerine basa basa

cevap vermedim

- darısı başına diyince kat katı kesildim

- abartma sende dedim hızlıca

- yok daha neler dedi okyanus

- öyle bir şey olursa kendimi aşağı atarım ! dedi deniz
.....

 

50. bölümden sonra artık ikinci kitaba geçiş yapacağız hatta geç bile kaldımm

sizi güzel şeyler bekliyorr

aynı ilgiyi ikinci kitapta da görmek istiyorumm

yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn

Loading...
0%