@miyorininkitaplari
|
sabah olduğunda evin bir kaç işini hallettik bitmesine çok az kalmıştı şirkete gitmek için hazırlanmaya başladım kırmızı bir straplez body altımada siyah uzun kalem etek giydim üzerine de ssiyah blazerımı attım saçlarımı açık bırakıp makyajımı yaptım tam kırmızı rujumu sürerken ateş odaya girdi - çıkıyormuyuz ? - çıkıyoruz çıkıyoruz arabaya bindik şirkete örgütte geleckti her hangi bir durumda birlikte hareket edebilmemiz önemliydi onlarda kahvaltı yapmak için onlara gittik
içeri girdik hepsi hazırlanmıştı gözlerim yelizde durdu üzerinde uzun leopar desenli bir elbise vardı ve onla uyum içerisindeydi masaya geçtik - ezik tuzlu yapmışsın ! dedi asır hakana - sus gevşek gevşek konuşma zaten sinirliyim sinirinin nedeni kıskançlıktan başka hiçbir şey değildi - telefonun çalıyor dedi ceyda yelize telefonu açtı yeliz - efendim ? duyduğu sesle birlikte kaşlarını çattı - yine mi sen ? hakan hızla ona döndü - peşimi bırak demedim mi sana ? belanı mı arıyorsun ? ateş sorun ne dercesine ona baktı - belanı arıyorsun yani dedi " doğru kişiye geldin" telefonu suratına kapattı - o kimmiş ? dedi asır kahkaha attım hakan onu dürtükleyip sormasını istemişti - takıntılı manyağın biri işte dedi yeliz umursamazca - onlardan kaç tane varmış ? asır yine bu şekilde sorusunu yöneltti - sorunun sahibi sorsun çok merak ediyorsa dedi yeliz imalı imalı - yani o kadar birbirnize yürüdünüz hala gelişme yok Allahım sen sabır ver dediğimde ikisini de yerin dibine soktum oradan çıktıktan sonra şirkete gittik yeliz bana yardımcı olacaktı birlikte odaya geçtik - şimdi ben başlıyorum bir sorun olursa söylersin dedim başını salladı iki saat sonra: odadan çıkıp kahve almak için ilerledim ve değişik bir görüntüyle karşılaştım yeliz karşısına oturmuş bir adamla kahve içiyordu adam resmen ona yiyecekmiş gibi bakıyordu ama yeliz bunun farkında değildi hakan köşeden onu kurtar dercesine bakıyordu ama bu seferde kendimi yem etmiş olurdum - ercan ! diyen ses ateşe aitti " kardeşimden uzak dur " lan ! o ateşin kuzeniydi ! - ne oluyor ? dedi yeliz - güzelim salakmısın sana seni yiecekmiş gibi bakıyor! dedim - ateş dedi ercan " bir şey yaptığım yok henüz konuşuyoruz sadece " henüz mü ? şimdi sıçtı - henüz mü dedi o ? dedi hakan ercanın beş katıydı asır hakanı iterek buraya gelmesini engelledi - ona böyle yaklaştığına göre canına susamış olmalısın dedim - sende bu adamla evlendiğine göre canına susamış olmalısın diyerek bana karşılık verdi - ne zamandan beri tercihlerimi sorgulayacağın kadar anlaştık ? bence anlaşmadık canımı sıkma yakarım canını " şaşırmıştı tabii - karımı duydun dedi ateş " uzak duracaksın " birlikte bir masaya geçtik - nasıl o kadar dayandın ? diye fısıldadım hakana - mecbur dedi doğayı gördüm doğayı gördüm ! - alev ! - doğa ! paytak paytak yürüyordu artık çok tatlıydı doğuma az kalmış olmalıydı hemen ona sarıldım - abi dedi yeliz ateşe " adamın sohbeti hoşuma gitmişti ne diye ayırdınız ? " hakanın kasıldığını hissedince kolunu tuttum - normal birisi değil dedi ateş - hangimiz normaliz ? - kızım kafayımı yedin ! dedi ceyda - yürekte yemiş dedi asır - ne abarttınız dedi yeliz " numaramı aldı konuşacağız " hakan gerim gerim gerildi - biz biraz hava alalım dedim hakanla dışarı çıktık - sakinleş biraz ! dedim - neden sakinleşeyim görmüyor musun ! - sende yap ! - ne ? - sende kıskandır işte sana kızmı yok hala hepsi sana bakıyor ! kafasına yattı ne yaptın sen alev ne yaptın içeri geçtik hakanın şansı ne kadar açıksa direk şirketteki kızlardan biri numarasını istedi o da seve seve verdi bu iş nereye gidecekti acaba ? çıkışta yeliz ercanla karşılaştı biraz konuştular ne konuştular bilmiyorum ama ercan bir anda yelize sarıldı yeliz ilk başta ne yapacağını bilemedi sonra ise kollarını ürkekçe ona sardı hakan kapıyı hızla açıp arabaya bindi
eşyalarımızı yerleştirmek için iş başına geçtik ..... yazarın anlatımıyla aleyna ve deniz elayla oynuyordu saat on ikiyi geçmişti - yatma vaktini geçtin dedi aleyna - uyumak istemiyorum ! - gözünden uyku akıyor hadi dedi deniz - bir şartım var ! dedi ela - nedir o ? - birlikte uyuyacağız ! - ne ? - ne ? - üçümüz ! mecburen kabul ettiler elayı ortaya alacakken ela onları durdurdu - ben en sona geçeceğim ! krizdi resmen deniz en başta aleyna ise ona yapışmıştı ela nasılda oluyor bunları bir araya getirebiliyordu ? daha önce hiç bu kadar yakın temasa geçmemişlerdi ve ikiside ne yapacağını bilemiyordu ela uyudktan sonra zaten ayrılacaklardı ... sabah : yatakta ela yoktu ama diğer ikisi vardı Deniz gözlerini ağır ağır açtı ve şok içinde bakakaldı ! aleyna onun göğsünde uyuyordu deniz ise onu sıkıca sarmıştı ! şimdi hareket edip onu uyandırmak istemeyeceğini düşündü kokusu çok güzel diye düşündü saçlarına ağır ağır eğildi ve tam o sırada aleyna uyandı - neredeyim ? şuan sorulmaması gereken son soru bile değildi aleyna uyandığı yeri gördü - deniz sen neden üzerine bir şey giymedin ! Deniz bunu fark etmemiş gibiydi - sence tek sorun bu mu şuan ? dedi deniz - ben mi dedim sana bana sarıl diye ! - ben mi dedim sana kucağıma yat diye karşılık verdi deniz ikiside dün gece ne yaşanmış olabileceğini düşünüyordu ........ alevin anlatımıyla
ama ev sonunda bitmişti kahvaltımızı yaparken zil çaldı doğa gelmişti - hoş geldin hadi gel kahvaltı hazır dedim birlikte kahvaltı yaparken bir şey oldu biryerden su akma sesimi duyuyordum yoksa bana mı öyle geliyordu ? doğa ! hastanedeydik doğa öyle bir çığlık atıyordu ki kıyamet kopuyor gibiydi ! aile üyelerinin hepsi buradaydı doğuma gelmişlerdi ama doğanın çığlıklarından başka bir şeu duymuyorduk ateş stresten olduğu yerde elli tur atmıştı - tamam dedim onu kendime çektim " bir şey olmayacak sadece bir iki hasta erken doğdu " doktorlar çıktı - hayırlı olsun dedi " nur topu gibi bir oğlunuz oldu !" herkes tuttuğu nefesleri verdi - doğayı görebilecekmiyiz ? dedim - tabi ki bir saat sonra doğanın yanındaydık çok yorgun gözüküyordu aynı ateş gibi o da ailesine yüz vermiyordu onlar da çok durmadılar gittiler kızlarını bizimle bıraktılar ve abimlerde geldi - size ne olmuş ? dedim abimle aleynaya oldukça gariplerdi - dün gece birlikte uyudular ! diyen ela olunca herkes şoke oldu - o iş öyle değil ! Dedi aleyna - tam olarak öyle dedi abim " kendisi bana yapışmış " - ben mi sana yapışmışım ? üstünü çıkaranda mı bendim ? " - siz dedi okyanus korka korka " ne yaptınız ? " - ne güzel işte dedi doğa " ikinci çocuğu da halletmişler " - yok daha neler dedi aleyna , - bir şey olmadı dedi deniz ben ise oğluna bakıyordum adı atlas olmuştu ateş beni dürtünce havaya sıçradım - ne oldu ? - dalmışım dedim - Alev dedi doğa elimi tuttu " bebekleri seviyorsun değil mi ? " - hayır dedim" sevmiyorum " - seviyorsun dedi üzerine basa basa cevap vermedim - darısı başına diyince kat katı kesildim - abartma sende dedim hızlıca - yok daha neler dedi okyanus - öyle bir şey olursa kendimi aşağı atarım ! dedi deniz
50. bölümden sonra artık ikinci kitaba geçiş yapacağız hatta geç bile kaldımm sizi güzel şeyler bekliyorr aynı ilgiyi ikinci kitapta da görmek istiyorumm yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn |
0% |