
Sera ve Pamir ile birlikte sınıfa girdiğimizde Arel'i sırasında telefonuyla uğraşırken gördüm.Benim ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını kaldırdığında gözleri hemen beni buldu ve birkaç saniye bakışmamızın ardından gülümsedi.O bana gülümseyince bende ona gülümsemek mecburiyetinde kaldım.
Tabi canım kesin mecburidir
Sen gene geldin mi?!
Aman iyi be ne halin varsa gör doğruyu söylemekte suç!!
İç sesimin kendi iç sesim olduğundan şüphe duymaya başladım...
Birbirimize gülümsedikten sonra sırama geçip oturdum.Sera'da yanıma oturduktan sonra hoca geldi ve derse başladık.Dersin ortalarında Sera'nın kolumu dürtmesiyle ona döndüm "Efendim Sera" dedim,o da bana "Ben çok sıkıldım bu dersten" dedi.
Yani sıkılması normaldi çünkü hoca emekli olacak yaşta olduğundan dersi o kadar yavaş anlatıyordu ki ben bile delirecek raddeye gelmiştim.Sera'ya "Bende sıkıldım ama yapacak birşey yokki dersin bitmesine 20 dakika var daha" dedim,Sera sinsi sinsi sırıtıp sıranın altında olan telefonunu çıkartıp mesaj kutusuna girdi ve Arel'e mesaj yazmaya başladı,bende hocayı kontrol ediyordum fakat ne yazdığını da çok merak ediyordum.
Sera dirseğiyle tekrar kolumu dürttüğünde ona döndüm ve ne oldu der gibi baktım,o da gözleriyle telefonu işaret etti.Gözlerimi telefona çevirdim ve yazdıklarını okumaya başladım fakat okumaz olaydım,Arel'e benim dersten sıkıldığımı ve çıkmak istediğimi yazmıştı,kendisi de sıkılmıştı ve beni bahane etmişti.
Asel ufacık rezil oldun:))
Offfffff...
Gözlerimi telefondan çektim önce Sera'ya bakıp seninle görüşücez bakışlarımı attım ve kafamı Arel'e doğru döndüm.Arel ona baktığımda bana gülümseyip göz kırptı,bende gülümseyip önüme döndüm. 3 dakika sonra hoca'nın telefonu çalmaya başladı ve hoca bizi uyarıp sınıftan dışarı çıktı.Daha sonra sınıfta Arel'in sesini duydum herkesi sessiz olması için uyardı ve telefonu kulağına getirip sesini değiştirerek konuşmaya başladı "Merhaba iyi günler,ben yan komşunuzum sizin evden birşeylerin kırılma sesi duyuldu ve bende arayıp haber vermek istedim" dedi.Telefonun diğer ucundaki kişinin hocamız olduğunu anlamak zor değildi.Birkaç saniye sonra Arel tekrar konuşmaya başladı "Tabii ne demek,iyi günler..." dedi ve telefonu kapattı.
Sınıf kapısı acele bir şekilde açıldığında hoca sınıfa girdi ve masasına doğru ilerleyip çantasını alıp "Sınıftan çıkmamamızı" söyleyip dersten çıktı.Hoca dersten çıktıktan sonra herkesten bir "Sonunda" seslerini duydum.Sınıftaki çoğu kişi sıralarından kalkıp hoca'nın uyarmasına rağmen sınıftan çıktılar bu kişilere önümüzdeki iki kız da dahil.
Sınıfta ön sıralarda birkaç öğrenci,Sera,ben,Pamir ve Arel kalmıştı.Sera'ya dönüp "Niye beni bahane ettin" dedim,o da bana gülümseyip "Kendim için isteseydim bu sefer kabul etmezdi,derslerim pek iyi olmadığı için geçen sene böyle birşey istemeyeceğime söz verdim" dedi.Bende "Neyse bu seferlik birşey demiyorum birdahakine kafanı kırarım heee" dedim şakavari bir şekilde,o da "Tamam" diyip güldü ve biraz öne eğilip "Abi gelsenize buraya" dedi önümüzdeki boş sıraları göstererek.
Asel teşekkür etmek zorundasın biliyorsun dimi?:))
Evet iç ses maalesef biliyorum...
Arel ve Pamir önümüzdeki sıraların sandalyelerini bize doğru çevirip oturdular.İlk konuşan Pamir oldu "Ya Asel ben hayatmın sonuna kadar sizde kalabilirmiyim?" dedi,bende gülüp "Benim için sıkıntı yokta bu dediğini abim duyduğunda akıl sağlığını kaybedebilir" dedim.Sera da "Niye ki?" dedi.Bende "Bunların ikisi bir arada asla yaşayamazlar abim dağınık insan sevmez,Pamir de abimin tam tersi dağınık bir insan olduğu için ikisinden biri -ki bu bence abim- katil olur" dedim ve hepimiz güldük.
Bu sefer konuşan Arel oldu "Hoca'nın gittiği iyi oldu başım fena ağrıyordu" dedi,bende "Evet,şey ben teşekkür ederim" dedim utanaraktan.Arel birşey değil dercesine iki gözünü kapatıp açtı bende ona gülümsedim.
Daha sonra çantamdan telefonumu çıkarttım ve İnstagram'da gezinmeye başladım.Sonra aklıma Pamir'le takipleşmediğim geldi,tek Pamir'le değil Sera ve Arel ile de takipleşmiyordum.Arel ile konuşan Pamir'e dönüp "Pamiiir" dedim,o da "Efendim güzelim" dedi,ona gülümseyip "İnstagram hesbını verir misinnn?" diye sordum.Pamir de "Tabii" diyip telefonumu elimden alıp kendisine istek attı ve sırıtarak telefonumu bana uzattı,bende ona göz devirip telefonumu elinden aldım.2 dakika sonra felan 3 kişinin isteğimi kabul ettiğine dair bildirim geldi pislik tek kendine değil Sera ve Pamir'e de istek atmıştı.
Kafamı kaldırıp onlara baktım Arel bana bakıyordu,Sera ve Pamir ise telefonlara gömülmüştü,iki elimi teslim olur gibi yukarı kaldırdım ve "İsteği ben atmadım şu önümde oturan pislik attı" dedim ve Arel burnundan gülüp sıkıntı yok dercesine kafasını salladı ve " İstemiyorsan isteği geri çekebilirsin" dedi bende hemen "Hayır,hayır yanlış anladın" dedim,o da "Tamam,sakin ol" dedi gülerek ve tekrar telefonuna döndü.
Bende telefonuma döndükten bir süre sonra teneffüs zili çaldı ve Pamir hemen ayaklanıp "Ben kantine kaçar gençler" dedi,Pamir'in peşine Sera'da ayaklandı ve "Bende geliyorum bişeyler alıcam" dedi ve ikisi birlikte çıktılar.
Sınıfta ben ve Arel'den başka kimse kalmamıştı.Elimdeki telefonu çantama atıp önüme döndüm ve Arel de telefonunu bırakıp bana döndü "Eee nasılsın?" diye sordu bende "İyiyim,sen nasılsın?" dedim sonra yerinden kalkıp Pamirin oturduğu sandalyeye yani tam karşıma oturdu ve "Bende iyiyim,dün doğru düzgün konuşup tanışamadık,biraz kendinden bahsetsene" dedi.
Bende "Şimdi birden söyleyince aklıma gelmedi,sen ne merak ediyorsan sor bende cevaplıyayım olur mu?" diye sordum,o da "Olur...Mesela neden herkesle konuşurken normal olan yüzün benimle konuşurken kızarıyor?" diye sordu.Cidden kızarıyormuyum ben ya?...Neyse,sorduğu soruya cevap vermek içi tam ağzımı açmıştım ki 2.Dağ Ayısı olan Batuhan abim,Asel diye böğürerek sınıfa girince söyleyeceklerimi yutmak zorunda kalmıştım.
Batuhan abim bizi görünce kaşlarını çatarak yanımıza geldi,önce Arel'e baktı e haliyle aynı çatık kaşlarla Arel de ona bakıyordu.Batuhan abim çatık kaşlarını düzeltip yüzüne gülümseme yerleştirdi ve bana dönüp "Naber bebeğim?" dedi,bende "İyi Batuş,sen?" diye sordum,o da "İyi iyi,kay bakiyim yan tarafa" dedi.Ben yan tarafa kaydıktan sonra Batuhan abim hemen yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı.
Arel'in gözleri hemen Batuhan abimin kolunu buldu,çatık kaşları daha da çok çatıldı.Sonra gözlerini gözlerimle buluşturdu ve ayağa kalkıp "Ben çıkıyorum Asel,sonra görüşürüz" dedi ve birşey dememe izin vermeden gitti.
Arel gittikten sonra Batuhan abimle sohbet etmiştik daha doğrusu o konuşmuştu ben dinlemiştim çünkü aklım Areldeydi.Batuhan abimi kıskanmış olabilir mi diyeceğim ama daha dün tanıştık beni tanımıyor bile.
Bence seni kıskandı,gözleri yetti kızım nasıl sinirlendi görmedin mi?
Gördüm iç ses gördüm de daha dün tanıştık,sanırsın yıllardır aşık...
Batuhan abi gittikten sonra zil çalmıştı gün boyu önemli dersler vardı fakat Arel hiçbir derse girmemişti.Bende hiçbir tenefüse çıkmamıştım.
Arel Efe Sancak'tan
Güne çok güzel başlamıştım,taa ki Batuhan gelene kadar.Gelmesi sorun değil ama o kolunun Asel'in omzunda ne işi vardı.Asel de birşey dememişti sinirlendiğimi gördüğü halde.
Kız da haklı ben onun neyiyim ki,beni sevmesini bekleyemem ondan annesinin sevmediği bir çocuğu o mu sevecekti?!
Evet belki onu uzun zamandır seviyorum ama o beni daha dün tanıdı,belki de en iyisi ondan uzak durmaktı.Ben,sadece acı verirdim ona üzerdim sevmezdi beni sevemezdi sinir hastası,kıskanç herifin tekiyim,korkunç bir insanım ben.
Bildiğim şeyleri defalarca hatırlattım kendime.
Tüm gün neredemiydim giriş katta sevgili babacığımızın bize özel yaptırttığı odadaydım.Hiçbir derse girmemiştim.Asel hiçbir teneffüs'e çıkmamış hiçbirşey yememiş.Gün boyu Sera'dan ne yaptığına ve nasıl olduğun dair bilgi almıştım.
Evet öylece hiçbirşey demesine izin vermeden gitmiştim ama biraz daha orada dursaydım Batuhan'ı fena hırpalayacaktım...
Çıkış saati geldiğinde odadan hızlıca çıktım,giriş kapısının oraya gidip beklemeye başladım.Yaklaşık 10 dakika kadar sonra hepsi birlikte çıkmıştı diğerleri bir şeye gülüyorlardı fakat Asel onlardan soyutlanmış gibiydi,kafası yerde önüne bakmadan yürüyordu.Diğerlerine baktığımda Emir de beni farketti ona kaş göz hareketleriyle Asel'i işaret ederek konuşmam gerektiğini söyledim.
Ne oldu der gibi baktı ama bişey demediğimi görünce tamam anlamında kafasını salladı,sonra diğerlerine birşeyler söyledi ve Asel'den hızlı adımlarla uzaklaştılar.Asel'in yanında sadece Emir ve Sera kalmıştı,onlarda iki dakika ayrı kalamıyorlardı.Herneyse ben Asel'in yanına doğru giderken onların adımları hızlandı.
Asel yürürken hemen önünde durdum,tam adım atacakken o da durdu ve kafasını kaldırdı.Tam ağzını açıp kızacaktı ki kafasını kaldırıp beni görünce birşey diyemedi.
Asel'e "Biraz konuşabilirmiyiz?" diye sordum fakat vereceği cevaptan da korkmuyor değildim.Asel ise düşündüğümün tersine "Olur" dedi.Şu an bulunduğumuz yerin az ilerisinde bir banka oturduk.
Oturduğumuz yerde sağımda oturan Asel'e doğru döndüm ve "Biliyorum kızgınsın bana,hiçbirşey söylemene izin vermeden öylece çekip gittim ama inan bana bilmediğin şeyler vardı ve bu bilmediğin şeyler sana asla söyleyemeyeceğim şeyler bu yüzden lütfen bana kızma olur mu?" dedim bi cesaretle.
Asel "Bilmediğim şeyler yüzünden sana kızgınım,evet daha tanışalı bir gün oldu fakat öylece hiçbirşey dememe izin vermeden gitmen beni biraz kırdı" dedi.Sormak istediği başka birşey vardı sanki çünkü yanakları yine kızarmaya başlamıştı ve parmaklarıyla oynayıp duruyordu.
Ben tam dediğine cevap verecekken hiç beklemediğim bir soru sordu "Arel,sen beni kıskanıyor musun?"...
................................
Dün gelecekti bölüm biliyorum fakat dün iyi değildim:))
Nasıl buldunuz bölümü???
Sizce Arel,Asel'in sorusuna ne yanıt verecek???????
Oylarınızı,Yorumlarınızı ve Takiplerinizi bekliyorum..
Sizi çokk seviyoruuuumm,kendinize iyi bakınnn...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 320 Okunma |
107 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |