Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm : 3 Yıl Sonra

@mlkshnn


"Gökyüzü'm" 🌌

...

Gözlerini yavaşça araladı genç kız. Yüz üstüydü, kafası yana dönüktü, yatağının tam yanında çift çekmeceli bir komodin vardı.

Elini uzattı, telefonu üzerine bırakmıştı. Yan tuşuna bastı, gözleri saate yoğunlaştı. Sabahın erken saatiydi, kalkması gerekiyordu.

Üstündeki ince pikeyi kaldırdı, ayaklarını yere sarkıttı. Omuz hizasında bulunan saçlarını elleriyle düzeltti, kendine gelmeyi beklemeden ayağa kalktı.

Sınav haftasındaydı, öğleden sonra bir tanesine girmesi gerekiyor fakat öncesinde çalıştığı yere gitmesi gerekiyordu.

Bir kafede garson olarak çalışıyor, yaşamını sürdürüp kazandığı parayla geçinmeye çalışıyordu. En çok zorlandığı dönemler sınav haftalarıydı.

Geceye kadar kafede, sabaha kadar da derslere çalışmak zorunda kalıyordu. Yine o günlerden birindeydi, tüm gece ders çalışmış, sadece bir saatlik uykuyla uyanmıştı.

Üzerinde beyaz v yaka sade bir tişört vardı, yaz mevsimiydi. Pijama altı kısa yeşil penye bir şorttan oluşuyordu.

Kapıyı araladı, önüne küçük bir koridor çıktı, aynı zamanda da mutfak ve ev arkadaşıyla ortak kullanım alanıydı.

Kare şeklindeydi, genç kızın odasının tam karşısında kahverengi ahşap çıkış kapısı, kapının sağ köşesinde üç kişilik gri bir koltuk vardı. Çaprazında ise duvara monte beyaz küçük bir televizyon, altında da mini bir buzdolabı bulunuyordu.

Orta alana küçük gri desenli bir halı, beyaz renk bir masa ve iki sandalye konulmuştu. Kızın sol köşesinde ev arkadaşının odası, sağ köşesinde de tezgah ve banyo kapısı vardı.

Yaşadığı yer genellikle öğrencilerin kaldığı ve dayalı döşeli bir apart dairesiydi. Bir kız arkadaşıyla kalıyordu, odaları ayrı olsa da yemekler ortak kullanım alanında birlikte yenirdi.

Bakışını arkadaşının odasına çevirdi, kapısı kapalıydı. Uyuduğunu düşündü, banyoya ilerledi. Önce duş alıp kendine çeki düzen vermeli, sonra da işine gitmeliydi.

Öğlene kadar aralıksız çalışacak, sonrasında da sınavına girecekti. Patronundan anca bu şekilde izin alabilmişti.

.....

Bornozunu giydi Eva, saçlarını bir havluyla sardı. Banyonun kapısını açtığı gibi adımları durdu.

Salonun orta yerinde bulunan masanın üzerinde kahvaltı kurulmuştu. Yüzünde şaşkınlık oluştu, gözleri arkadaşının odasına kaydı. Kapısı aralıktı, "Ayla" Dedi minnet barındıran bir gülümseyişle.

Biliyordu ev arkadaşı yine onun için hazırlamıştı, yoğun olduğu sınav dönemlerinde bu tür küçük sürprizleri yapardı.

Ayla göründü, tebessüm ediyordu. Uzun düz saçları ve kahverengi gözleri olan genç biz kızdı. Şehrin üniversitelerinden birinde uzaktaki ailesinin desteğiyle okuyordu. İki yıldır aynı evde iki arkadaş değil iki kardeş olmuşlardı.

Yanına yaklaşıp önüne dikildi. Dersi vardı, gitmesi gerekiyordu. Gözleri birbirine değiyordu.

"Hemen kahvaltı edip sınav için son tekrarını yap" dedi gülümseyip. Arkasını döndü, kapının tam bitişiğinde bulunan ayakkabılıktan ayakkabılarını aldı.

Sessizdi Eva, arkadaşını izliyordu. Bağcıklarını bağlayıp ayağa kalktığını gördü, gözleri dolu dolu olmuştu. Varlığına şükür edip yanına yaklaştı, kollarını boynuna doladı. Ona en büyük destekti yanında oluşu.

....

Sessizce anahtarı kapıya yerleştirdi genç kız, gecenin bir yarısıydı. Sınav bitişi yeniden kafeye dönmüş bu saate kadar da hiç oturmadan çalışmıştı. Gözlerinden uyku akıyor, bedeni yorgunluğunu haykırıyordu.

İçeri girdi, ışıklar kapalıydı, arkadaşının uyuduğunu biliyordu. Kapıyı örtüp kilitledi, ayakkabılarını çıkardı, kitaplarını bir ayakkbılığın üzerine bıraktı. Daha fazla taşıyacak takati yoktu.

Uyuklayarak odasına yürüdü, üstünü değişmeden yüz üstü yatağa attı kendini. Karanlıktı, iki kolunu iki yana açtı.

"Bitecek, çok az kaldı bitecek" dedi kapanmak için direnen gözleriyle.

Okulunun son dönemindeydi, çektiği tüm zorluklar kısa bir süre sonra bitecekti. Şansı yaver giderse de bu seneki dil sınavını da kazanıp daha iyi bir başlayacaktı. Biliyordu işte o zaman ikinci hayatı başlayacaktı.

Bedenini sürterek çevirdi, sırtüstü oldu. Kollarını yeniden iki yana açtı, bakışı karanlığa rağmen tavandaydı. Uyuması gerektiğini biliyordu ama öncesinde kısa da olsa duş almak onu kendine getirirdi.

Gözlerini yavaşça kapadı, bir saat uyumalı sonra uyanıp ders çalışmalıydı. Yoksa çok iyi biliyordu, yarın ne sınava ne de kafeye yoğunlaşabilecekti.

Bir an duruldu, zihni bir ana gitti. Kalbini delice attıran, hayatının dönüm noktası olan bir an.

-3 Yıl Önce-

Gözlerini araladı genç bir adam, gecenin bir yarısıydı. Bakışını yanına çevirdi, genç kız uyuyordu. Kapalı gözlerini, ay yüzünü, uzun saçlarını sessizce izledi.

Yavaşça doğruldu, bir yaz akşamıydı. Kızı uyandırmama gayretiyle ayaklarını yataktan indirdi. Ayağa kalktı, arkasını döndü, tek adım atıp durdu.

Kafasını geriye çevirdi, Eva tepkisiz uyuyordu. Derin nefes aldı Savaş, önünde üç kapılı bir gardırop vardı. Yavaşça açtı, ses çıkarmamak için oldukça çaba sarfediyordu.

Yavaşça eğildi, küçük bir valiz vardı. Çıkardı, fermuarını açtı. Giysilerini katlamayla vakit harcamadan yerleştirdi. Her yerleştirdiğinde de geriye bakıp kızı kontrol ediyordu.

Üç pantolon, iki tişört ve iki gömlek aldı. Valizi tuttu, parmak uçlarında odadan çıktı. Kapıyı yavaşça örttü, genç kız gözlerini araladı.

Kalbi delice atıyordu, yanağına tek damla yaş süzüldü. Yanılmamıştı, adam onu gerçekten de terk ediyordu. Tüm gün hissettiği huzursuzluğun nedeni buydu.

Çok kısık bir ses ulaştı kulağına, odanın kapısı aralanıyordu. Gözlerini hızla kapadı, tüm benliğini heyecan sardı. Kara'sı onu terk edememiş, geri gelmişti.

Genç adam sessizce içeri girdi, parmak uçlarında yatağa yaklaştı, ayakta duruyordu. Kızın yüzünün dönük olduğu yere geçti, yavaşça eğildi.

Aşık olduğu saçlarına baktı, oldukça uzundu. Yastığa bir yelpaze misali dağılmıştı. Gözlerini kapadı, burnunu yaklaştırdı, kokusunu tüm ciğerlerine çekti.

Elleri iki yandaydı, yumruk yapmıştı. Ona dokunmamak için kendini zorluyordu. Yeniden doğruldu, arkasını döndü. Gitmeden bu kokuyu son kez içine çekmek istemişti.

Sessiz ve hızlı adımlarla odanın kapısına yaklaştı, arkasını son kez döndü. Gözleri uyuyan kızdaydı, gözlerini kapadı, derin nefes alıp kapıyı açıp çıktı.

Koridora bıraktığı valizi eline alıp dış kapıdan çıktı, kapıdan ulaşan ses genç kızın kalbine büyük bir ok sapladı, aşık olduğu adam onu terk etmişti.

Gözlerini araladı, ayaklarını yataktan indirip kalktı. Sağ tarafında pencere vardı, yaklaştı. Bulunduğu ev bir apartman dairesinin üçüncü katıydı.

Perdeyi tek eliyle fark edilmeyecek kadar araladı, bakışı sokağa kaydı. Gecenin karanlığına rağmen orta yerinde bir sokak lambası vardı, yanıyordu.

Genç adam göründü, binadan çıkıyordu. Elinde küçük el valizi vardı, hızlı hızlı ilerliyordu. Bir an adımları durdu, arkasını döndü.

Kafasını evin penceresine kaldırdı, genç kız hızla geriye çekildi. Görünmedi, gözlerini kapadı Savaş, derin nefes alıp koşar adımlarla sokaktan çıktı.

Sessizdi Eva, sokağın sessizliğine ve adamın geçtiği yola baktı. Arkasını döndü, yatağın kenarına oturdu. Elini yavaşça adamın uyuduğu köşede gezdirdi.

Biliyordu onu zor bir hayat bekliyordu artık, biliyordu artık tekti. Ne ailesi ne de uğruna onlardan vazgeçtiği adam vardı.

Ayaklarını yatağa çekti, bedeni havanın sıcağına rağmen soğuk yatakla buluştu. Yan dönmüş, adamın tarafını izliyordu. Elini yavaşça yastığında gezdirdi.

.....

Günün ilk ışıkları kızın yüzüne pencereden vuruyordu, gözlerini bir an bile kırpmamıştı. Bakışları yatağın kenarında bulunan komodinin üzerindeydi.

Tek bir yüzük bulunuyordu, adamın parmağındakiydi, giderken bırakmıştı. Gece boyunca izlemiş, dokunmaya cesaret edememişti.

Yan dönmüş, iki elini yanağı ve yastığın arasında birleştirmiş, cenin pozisyonu almıştı. Tepksizdi, ömrünün en uzun gecesini geçirmişti.

Yavaşça ellerini çıkardı, gözleri parmağındaki yüzüğe kaydı. Gözleri doldu, izin vermedi. Arkasına bakmadan giden bir adam için yaş akıtmayacaktı. Hızla çıkardı, komodinin üzerine, diğerinin yanına bıraktı.

Ayağa kalktı, gidişine üzülmeyecekti. Yatağın ayak ucunun iki adım ilerisinde oda takımının seti olan aynalı makyaj masası vardı. Odanın tümü gibi o da beyaz renkti.

Yaklaştı genç kız, eğildi. Aynadaki yansımasını gördü. Kahverengi saçları beline yetişiyordu, önündeki toz pembe pufu geriye çekip oturdu.

Masanın alt kısmında bulunan çekmeceyi çekti, bir makas gördü. Yavaşça çıkardı, saçlarını izliyordu. Adamın delice sevdiği, kokladığı, dokunduğu saçları artık istemiyordu.

Cesaretini topladı, makası boynunun hizasına yaklaştırdı, saçlarını omuz hizasında kesmeye başladı. Onu hatırlatacak hiçbir şeyi istemiyordu.

.....

Hızla doğruldu genç kız, ayaklarını yere indirdi. kafasını iki yana salladı, üç yıl boyunca hiç aramayan bir adamı düşünmekle kendini yıpratmayacaktı. Unutmuştu zaten, önce sesini sonra da kara'm dediği tenini.

Ayağa kalktı, ışığı açtı. Üstünü değiştirmek istiyordu. Dolabını açıp bornozunu çıkardı, onu kendine getirecek tek şeyin soğuk bir duş olduğunu biliyordu.

.....

Odasının kapısını yavaşça araladı Ayla, adımı durdu. Gözleri ortak alanım orta yerindeki masaya yoğunlaştı.

Arkadaşı sandalyede oturuyordu, yüzünü masaya ve notların arasına gömmüş uyuyuyordu. Yere baktı, her taraf kitaplarla doluydu.

Derin nefes aldı, kolundaki çantasını koltuğun üzerine bıraktı. Yere eğilip kitapları toplamaya başladı, biliyordu yine sabaha değin çalışmış, yorgunlukla uyuyakalmıştı.

Sessizce bir köşeye bıraktı kitapları, bakışını saate çevirdi, televizyonun üstündeki duvara asılıydı. 8'ee geliyordu, kafeye gitmesi gerektiğinin farkındaydı.

İstemeyerek de olsa elini yavaşça omzuna bıraktı. "Eva" dedi fısıltıyla. Onu izliyordu, genç kız gözlerini araladı. Uyuklayarak da olsa bakışını arkadaşına çevirdi.

"Geç kalacaksın"
"Doğru, tamam"

Ayağa kalktı, arkadaşına kafasını sallayarak teşekkür edip banyoya yürüdü.

....

Apartmanın merdivenlerini koşar adımlarla iniyordu genç kız, hızlı olmazsa kafeye hem geç kalacak hemde patronundan azar işitecekti.

Ayak üstü de olsa çıkmadan bir şeyler yemek istediği için çıkışı biraz da olsa gecikmişti. Dış kapıya yaklaştı, kapıyı tuttu kendine doğru çekti.

Dışarıya çıktı, kafası yerdeydi. Önünde beş basamak daha vardı. En baştakindeydi, bakışını kaldırdı. Tüm bedenini titreme sardı, en alt basamağın önünde biri duruyordu.

Selvi boyuyla tepkisiz bekliyordu. Kara kaşları inik, kara gözleri kısıktı. Siyah saçları dağınık, kirli sakalları özensizdi. Üzerinde beyaz dar bir tişört ve siyah bir kot pantolon vardı. Bakışları yerdeydi, üç yıl sonra 'gökyüzüm' dediği gözlere bakmaya yüzü yoktu.

Oy ve yorumları lütfen eksik etmeyelim :-)


Loading...
0%