@mlsgrgl1310
|
Kenan, Bugün tam 11 yıl oldu. Seninle tanışalı , ilk kez karşına çıkalı tam 11 yıl oldu. Ne kadar da heyecanlıydım o zaman. 18 yaşını yeni doldurmuştum. Senin her adımını takip eden budalanın tekiydim. Sen ise 23 yaşında gençliğini uçarı yaşayan biri. Öyle hayrandım ki sana yapacağım hiçbir şey pişmanlık olarak görmemiştim. Şimdi düşünüyorum da yine olsa yine aynı şeyleri yaşardım senle. Tek pişmanlığım senden sonra sahip çıkamadıklarım. Tek pişmanlığım gururuma yenik düşüp tekrar karşına gelme cesareti bulamamam. Hoş şimdi olsa yine gururum ağır basardı ya neyse. Sana yazıp da gönderemediğim her mektupta sordum. Her mektup gözyaşlarımla bitti. Neden dedim kendi kendime. Neden . Bu kadar kayıp verecek ne günahım var benim. Ama daha sonra isyan etmemeyi öğrendim. Elimde olanlarla yetinmeyi ,daha fazlasını istememeyi. Sen şimdi benden çok uzaklarda mutlu bir şekilde yaşıyorsun ya o bile bana yetiyor. Hiç olmazsa mutlu olduğunu ,nefes aldığını biliyorum. Evet Kenan. Sana yine bir mektup yazıyorum ve yine son kez diyeceğim. Artık yazmayacağımı söyleyeceğim ama yine seneye bu gün yazacağım. Sana yine içimi dökeceğim. Umarım hayatın hep iyi devam eder. Umarım karınla mutluluğun bozulmaz. Kendine iyi bak. Aysu *********************************** "Aysu hanım Kerem bey telefonda bağlamamı ister misiniz?" "Bağla Gül bağla bana da bir kahve getirsene başım çatlıyor." "Peki efendim." Huhh evet başlıyoruz. "Alo Aysu. Neredesin sen. Nasıl randevuya gelmezsin. Bu kadar ihmalkar olamazsın. Beni Ali ile konuşmak zorunda bırakma biliyorsun ki anında gelir." "Kerem nefes al biraz. Gelemedim çünkü davam vardı,sana da söylemeyi unuttum. Özür dilerim." "Aysu kendine gel. Senin geleceğin söz konusu. Tamam işine aşıksın ama yapma. Sonuna gelmişken vazgeçme. Farkında olmadığımı da sanma sakın zorla geliyorsun. İstemiyorsun ama bu kadar sona gelmişken olmaz." "Tamam Kerem Tamam. Bir randevu daha ayarla bana söz gelicem bu sefer." "Tamam güzelim. Halledildi bil. Öpüldün." Kerem ile konuşmam bittikten sonra kapattığım telefona baktım bir süre. Benim kendimi önemsemediğim kadar beni önemseyen,kimsesizliğimi hissettirmeyen iki insandan biriydi o. Canımdı yani. "Aysu Hanım kahveniz geldi. Bir de misafiriniz var efendim." "Meşgul de Gül. Dosyaları incelemem lazım." "Peki efendim." Gül'ün çıkmasıyla başımı dosyama gömmüş tam okumaya başlıyordum ki. Kapı aniden tekrar açıldı. Ve o an karşımdakinin resmen kucağına atladım. "Aliiiiiiiiii. Sen. Sen burdasın .Ama nasıl? Hani bir ay sonra geliyordun." "Dur be deli kız. Hem bakıyorum da istenmiyorum. Ehh giderim bende o zaman. Ne yapalım." "Kafanı kırdırma bana. Özledim be eşek. Gitme bir daha." "Tamam artık gitmek yok. Bundan sonra yanındayım hep." "Hep derken? " "Konuşuruz güzelim konuşuruz. Eee ben yokken neler yaptın? Var mı asılan falan söyle bineyim hemen tepesine." "Hııı bak kapıya dizildiler hep beraber. Saçma saçma konuşma be deli." "Bak ya-.Pardon güzelim buna bakmam lazım." Ali'nin telefon görüşmesi için dışarı çıkması dikkatimi çektiyse de açıkçası özel diye pek üstünde durmadım. Ehh demek ki bir kız meselesi var ortada. Ali. Benim için abiden farksız en zor zamanlarımda bana kol kanat geren en değerli kişi. O kötü günleri Ali olmasaydı kesinlikle atlatamazdım. Ailem,arkadaşlarım,kalbim,aklım ve o yani herkes beni terk etmişken Ali hep benimle oldu.Ve yıllardır Kerem ben ve o birbirimizin yaralarını hep beraber sardık. "Eveeet bu akşam ne yapıyoruz. Şöyle güzel bir yemek yiyelim mi üçümüz?" "Hımm bir bakmam lazım beyfendi. Acaba müsait miyim? Değil miyim?" "Bende seni bir güzel pataklıyayım ister misin? Lafa bak lafa.Bir bakması lazımmış. Hata bende sana ne soruyorsam.Bu akşam bizim mekana gidiyoruz itiraz istemiyorum." "Tamam tamam bişey demedim gideriz ama şimdi dosyalarıma dönmem lazım.Zaten yarım saat sonra da bir müvekkilim gelecek. Yine bir boşanma davası." "Ee hani sen sevmezdin milleti ayırmayı. Bakıyorum ne zaman sorsam elalemi boşuyorsun. Hayırdır." "Siz erkekler kadınları döverse , aldatırsa tabii boşarım. Ben o; yok aşk bitti,yok anlaşamıyoruz zırvalıkları için milleti boşamıyorum beyfendi. " "Kızma güzelim biliyorum seni. Sen kimseyi sebepsiz yere ayırmayı istemezsin. Hatta bu uğurda kendini bile feda bile edersin değil mi?" "Aliii. Ben o defteri kapatalı yıllar oldu.Açmayalım artık lütfen. Hem sen gitsene artık.Bir evine yerleş, bir Kerem'le uğraş.Bende akşama erken çıkmak için işlerimi halledip müvekkillerimle görüşeyim, sonra da eve geçer hazırlanırım ne dersin yakışıklım?" "Tamam tamam kovuldum anlaşılan. Hadi ben kaçtım. Bak akşam 7'de hazır olmazsan hazırlanmana fırsat vermeden alır götürürüm seni. Ki yaparım bilirsin ona göre." "Defolur musun Ali.Hadiiii." *************************** Saatlerce çalışıp kafanın bir şey almaması çok berbat bir durum. Ali'den sonra gelen müvekkilim ile konuştuktan sonra artık beynim algılarını tamamen kapattı. Bir erkek severek evlendiği kadına hem şiddet uygulayıp hemde nasıl aldatır aklım almıyor. Bir de sevgisini savunmuyor mu hepten deliriyorum. Beynimin daha fazla algılayamayacağını fark edip çıkmak için saate bakınca 17.30 olduğunu gördüm. Allah'ım Ali biraz sonra aramaya başlar. Çantamı ve ceketimi toparlayıp hızlı bir şekilde ofisimden çıkarken Gül'ün masasına ilerleyip onunda çıkmasını söyleyip öyle çıktım. Evim ile ofisimin arasının fazla olmaması nedeniyle bugünlük yürüyerek evin yolunu tuttum.20 dakikada eve ulaşıp hemen kendimi banyoya attım . Sıcak su vücudumdan akarken sanki bütün sıkıntılar dertler akıp gitti üzerimden. Elimden gelse saatlerce çıkmam aslında buradan ama o zamanda Ali gelir dediğini yapar ve beni zorla çıkarır buradan. Yarım saat duşta kalıp çıktıktan sonra dolabımın önüne geçip kıyafet aramaya başladım. Neden bilmiyorum ama bu akşam özel ve güzel görünmek istiyorum. 10 dakikalık bir aramadan sonra beyaz, sıfır kol, dizlerimin altında biten ve derin bir göğüs ve sırt dekoltesi olan elbisede karar kıldım. İçine uygun iç çamaşırlarımı seçip hepsini üzerime giyince sıra saç ve makyajıma geldi. Hafif bir makyaj ve at kuyruğu yaptığım saçlarım ile tamamen hazır olunca sıra Ali beyi beklemeye geldi. 5 dakika sonra Ali geldiğini haber veren mesajı atınca çantamı alıp aşağıya indim. Arabasına yaslanmış beni bekleyen Ali'ye doğru ilerledim yavaşça. Giydiği gri takımı ile bu akşam çok canlar yakacak gibi duruyor. "Aysu bu ne güzellik. Bu akşam yanımızdan ayrılmak bak anlaşalım şimdiden ." "Bana diyene bak asıl sende ki bu şıklık ne böyle. Eğer Kerem'de senin gibi olduysa yandım ben bu akşam. " "Onuda gidince görücez artık. Ama sanmam ki benim kadar yakışıklı olsun bana yetişemez o." "Hıhh ukala. " Ali ile beraber yolculuğumuz sessiz sakin geçerken ben içimdeki sıkıntıyı bir türlü çözemiyorum. Sanki, sanki üzülecek gibiyim. Ya da kuruntu yapıyorum. Benim kendimi tükettiğim düşünceler arasında çoktan restoranta geldiğimizi fark edip hemen arabadan indim. İçeriye girdiğimizde ilk gözüme çarpan yan masadaki kızı kesen Kerem oldu. Sessiz bir şekilde masaya yaklaşıp boynuna doladığım kollarım yüzünden bir anda irkildi. Fakat ben olduğumu anlayınca anında yüzünde bir tebessüm oluştu. Tabii benim dediklerime kadar. "Sevgilim bizi çok beklemedin değil mi? " Benim dediğim ile Ali kahkahasını zor bastırırken Kerem'in gözleri resmen ateş saçıyordu. Ama o daha bir şey diyemeden arkadan gelen ses etraftaki tüm sesleri kesti resmen. "Ali. " Başımı Ali'ye çevirdiğim an o gözlerdeki özrü görünce bugün ki halini anlamış oldum. Biliyordu. Biliyordu ve bana söylemedi. Peki ben şimdi ne yapıcam. |
0% |