Ali'nin anlatımı
Ben Ali. Ali Cankurt. Pişmanlığın vücut bulmuş haliyim bir bakıma. Her gece başımı yastığa koyduğum zaman kabuslar gören, bazen de saatlerce çocuk gibi ağlayan adam. Peki neden mi böyleyim? 11 yıl önce yaptığım bir hata yüzünden hem arkadaşımın hem bir genç kızın hayatını mahvettim.
Geçmiş(11 Yıl önce)
Kenan, ben ve bir kaç arkadaş yine her zaman geldiğimiz bara gelmiştik. 4 delikanlı, kanı kaynayan, kendinde her şeyi yapma hakkını bulan 4 budala. Dışarıdan nasıl görünürse görünsün aslında içimizde en akıllı, adam gibi adam Kenan'dı. Hepimiz gibi bir kaç kaçamağı vardı ama herkes onu her gece yatağına kız atan bir erkek olarak görürdü.
Arkadaşlarla bir kaç kadeh attıktan sonra tam karşı masamıza geçenlerde atıştığım kız ve bir arkadaşı gelip oturdu. Yaşları en fazla 18 olması lazım ki o kadar olmasalar buraya giremeyecekleri için 18'den fazla olduğunu sanmıyorum. Son zamanlarda sürekli etrafımızda gördüğüm bu kızın aslında Kenan için kuyruk gibi her gittiğimiz yere geldiğini geçen sefer gördüğümde anladım .Tabii benim orada, onun yanına gidip birazcık(!) dalga geçmem ile aramızda ufak bir tartışma çıktı ve hanımefendi hemen orayı terk etti.
Şimdi ise yine gelmiş benim saf arkadaşımı kesiyor. Ahh ben Kenan'ın yerinde olacaktım anında götürürdüm bu kızı. Ama bizim beyzade küçük kızlarla kesinlikle ilgilenmiyor. Hahh kadın işte yaşı fark eder mi? Sabahına nasılsa o uyanmadan kalkar gidersin olur biter.
Bizim çocukların seslenmeleriyle kendi düşüncelerimden çıkıp onlara döndüm. Can ve Tuna benim gibi içkiye dayanıklı oldukları için henüz bir şeyleri yok ama Kenan kafayı bulmak üzere. Kendisi bu kadar içtikten sonra sabahına pek bir şey hatırlamıyor genelde . Yok anlamıyorum kaldıramıyorsan ne halt etmeye içiy-. Dur bir dakika bu benim neden demin aklıma gelmedi ki.
"Eee beyler. Geceye biraz renk katmaya ne dersiniz? "
"Yine aklında ne var senin Ali. O bakışları beğenmedim bilesin."
"Hemen söylüyorum beyler. Şu karşı masadaki iki fıstığı görüyorsunuz değil mi?"
Üçününde bakışları kızlara döndü.
"Eeee görüyoruz ne olmuş onlara."
"Ben diyorum ki o kızlardan sağ taraftakini bizim Kenan bu gece tavlayamaz ne dersiniz?"
"Niye sağdaki peki?"
"Soldaki zaten hemen kucağına atlar gibi duruyor da ondan."
Benim dediklerimle hepsi birden kahkaha atmaya başladı. Kenan hariç tabii. Sanki dediklerimi tartmak için kızı izliyor gibi tabii o kafayla ne kadar olursa o kadar. Eminim ki sabaha şu dakikaların birini biri hatırlamıyor olacak.
"Eeee Kenan ne dersin abi."
"Yok abi ben yokum."
"Korkma lan ne olacak. "
"Ne korkması oğlum. Ama bana ters bilirsin bu işler."
"Hayatında bir gece eğlen lan sonra yine terbiyeli hayatına dönersin."
1-2 dakika düşünen Kenan sonunda olumlu yönde kafasını sallayıp bana döndü.
"Neyine giriyoruz iddaaya."
"Vaaayy iddaalısın yani. O zaman sen söyle önce bakalım ne istiyorsun?"
"Senin şu klasik arabalardan birini istiyorum."
Kenan'ın isteği üzerine iş benim için daha ciddi bir hal aldı. Ziraa arabalarım benim için önemlidir. Aile yadigarı ne de olsa. Ve bu herif ne kadar hatırlamazsa hatırlamasın eğer kazanırsa bu iki dangalak mutlaka hatırlatır.
"Ooo Ali sizin iş bayağı ciddiye bindi. Bunun karşılığında senin de sağlam bir şey istemen lazım."
"Evet . Bende aynen öyle yapıcam. Kenan'cım senin isteğin karşısında bende senden Dubai'de başına geçtiğin otelin ortaklığını istiyorum. Hani şu 1 aydır düşüneceğim diye beni oyaladığın ortaklık."
Kenan alkolün verdiği kafayla beni onaylarken ben iddaaya yeni bir kural koyma peşindeydim.
"Fakaaat bir şartım var o kızla yarın öğlene kadar takılamazsan iddaayı ben kazanırım. Yoksa istediğin araba senin olsun."
"Peki. Kabul."
"Tamam o zaman. Arkadaşını ben oyalarım. Sen o arada al kızı evine götür. Ben yarın geldiğimde o kız evde olursa araba senin."
"Anlaştık."
Ben yerimden kalkıp kızların yanına gittim. İlgilenmem gereken kızın adının Buket , esas kızımızın adınında Aysu öğrendiğim hanımların ikisi de 18 yaşındaymış. Vaaay be Kenan amma şanslıymış yarın sabah benim sayemde bir çıtırın yanında uyanacak. Hemde ne olduğunu anlamadan.
"Buket. Gel sana bir içki ısmarlayayım. Hem sohbette ederiz."
"Şey neden olmasın. Aysu senin için bir sakıncası var mı?"
"Yok canım. Git sen, ben buradayım."
Buket ile beraber bar bölümüne gittik. Biraz sohbet muhabbet arasında bir ara Buket'in gözlerini bir yere dikmiş öldürecek gibi baktığını fark ettim. Arkamı dönüp baktığımda Kenan ile Aysu denen kızın konuştuğunu gördüm. Kenan'ın ara sıra sarsılmalarını saymazsak aslında güzel gidiyor diyebiliriz de. Tekrar önüme dönünce Buket'in gözlerinde ki nefret açık bir şekilde okunuyordu.
"Hayrola sevgilini elinden mi aldı arkadaşın?"
Benim konuşmamla kendine gelen Buket hiç çekinmeden cevabı verdi.
"Sevgilimi değil. Hoşlandığım çocuğu aldı götürdü görmedin mi? Senin arkadaşın olan hani. Ama alıştım sayılır. Aysu hep böyledir. Benim ilgilendiğim ne varsa neden bilinmez kendisi ya o şeyi ister yada aşık olur. Arkadaşında buna dahil. Sözde şimdi de ona aşık olmuş."
İçimden bir ses bu kızın bana çok yardımı olacağını söylüyor. Ve gördüğüm kadarıyla kendinden başka kimseyi düşünmeyen bir yapısı var.
"Sana bir teklifim var . Ama aramızda. "
" Nasıl bir teklifmiş o bak merak ettim şimdi. Gizli işler hep beni çekmiştir zaten."
"Bak şimdi güzellik, sen benim bu arkadaşımı istiyor musun bana onu söyle bakalım?"
"Ben istemesine istiyorum ama sen bana neden yardım ediyorsun ya da etmek istiyorsun onu anlamadım."
"Boşver sen onu. Bana şunu söyle o arkadaşın benim arkadaşımla ne kadar ileri gider."
"Bundan sanane!"
"Bak şimdi olmadı ama sen bana cevap ver ki bende sana yardım edeyim .Sen karlı, ben karlı."
Gözlerimin içine şüpheyle bakan Buket 2-3 dakika sonra cevap verdi.
"Eğer gerçekten seviyorsa sonuna kadar gider."
" Güzel. Ben Sana bir ses kaydı atıcam. Sen sabaha karşı arkadaşını ara ve nerede olduğunu sor. Eğer Kenan'ın yanında olduğunu söylerse, üzgün bir sesle elinde bir kayıt oluğunu söyle ve kapat kaydı gönder. Sonrasını Kenan bey düşünsün. Ben seninle Kenan'ın arasını yaparım bu arada da Kenan beyin ortaklığını almış olurum."
Buket ile konuşup bizim çocukların yanına giderken ses kaydını açtım.
"Eee millet Kenan gitmiş gördünüz mü? "
"Evet gördük. Kızda hemen tav oldu. Ne meraklıymış be abi Kenan'a."
"O Meraklı kızımızın adı Aysu beyler. Yani bana otel ortaklığını kazandıracak esas kız."
"Ya oğlum iddaa ortaya atıp Ortaklığı teklif etmek nerden aklına geldi. Hadi sen teklif etti Kenan neden kabul etti. Bu resmen adilik."
Konuşmanın bu kadarının yeterli olacağına kanaat getirip kaydı kapattım ve çocuklara cevap verdim.
" Sizce Kenan sarhoş olmasa kabul eder mi bu işi? Lan sabah kalkınca tek bir anı hatırlarsa adam değilim. Ama bana bakın lan kazanırsam şahitsiniz tamam mı?"
Onay verecek şekilde başlarını sallayan Can ve Tuna'yı masada bırakıp bardan dışarı çıktım. Arabamı beklerken ses kaydını Buket'e attım ve düşünmeye başladım. Doğru mu yanlış mı bilmem ama kar edeceğim kesin.
Arabam gelince atladığım gibi evime gittim ehh biraz uyumaya hakkım var herhalde değil mi?
Ertesi sabah uyandığımda aklıma gelenlerle önce pişman olsam da daha sonra kendimi bir sorun olmadığına ikna ettim.
O sabah ilk yaptığım Kenan'a gidip her şeyi anlatmak oldu. Tabii bilmesi gereken kısmını anlattım. Daha sonra ise söz verdiğim için onu Buket ile tanıştırdım. Şimdi ki aklım olsa kesinlikle yapmam ya neyse.
Onlar mutlu bir şekilde vakit geçirirken o zamanlar yeni yeni kendini gösteren vicdanım bana Aysu'yu bulmamı söyledi. Uzun bir sürenin ardından onu bulduğumda ise işte o gün benim hayatım en derin yerinden sarsıldı. Kendimden ilk defa nefret ettim.
Geçmiş Son
Şimdi ise bu vicdan azabından kurtulmanın bir yolunu arıyorum ama ne yaparsam yapayım bunun gerçekleşmeyeceğini çok iyi biliyorum.
Geçmişin derinlerinden beni telefonumun sesi çıkardı. Arayana bakınca yüzümde acı bir tebessüm oluştuğuna yemin edebilirim.
"Efendim tatlım."
"A-Alo Ali amca benim Cansu."
" Biliyorum güzelim. Nasılsınız bir kampa gittiniz anneyle beni unuttunuz. Aranmaz olduk hayırdır. "
"Yok hayır unutmadık. Ama öğretmenlerimiz izin vermiyor her zaman."
"Tamam Prenses heyecan yapma. Hem fark etmedim sanma bu kamp sana iyi gelmiş ne dersin? Ayrıca o fırlama ikizin nerde?"
"Nerde olacak kız peşinde. Şey Ali amca annem iyi mi? Bize hep iyiyim diyo ama sanki mutsuz gibi. Biz gittik diye mi?"
"Yok güzelim yok. Annen çok iyi sadece sizi özledi o kadar bir an önce gelin yeter. Bizde çok özledik sizi."
"Tamam Ali amca. Ben kapatıyorum öptüm."
Cevap vermeme izin vermeden kapatılan telefona bakıp sırıttım. Cansu ve Caner Aysu'nun kanatsız melekleri. Benim yüzümden babasız büyüyen melekler.