Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@mlsgrgl1310

Kenan'ın anlatımı

"Kenan, Kerem çabuk gelin buraya Aysu bayıldı. "

Ali'nin bağırmasıyla yanımdaki herif ile beraber ofisin kapısını açıp içeri girdik ve yerde boylu boyunca yatan Aysu'yu görmemiz bir oldu.

"Ali ne oldu kıza ne yaptın Allah'ın cezası."

"Kerem saçmalama. Sence ne yapabilirim ona."

Ali ve Kerem denen adam tartışırken yerde yatan Aysu'yu kollarıma alıp hızla kapıdan çıktım. Kollarımda kendini bilmez bir şekilde yatan, yüzü bembeyaz olmuş kıza bakınca kalbimdeki ağırlık daha da arttı. O an kendimden, Ali'den hatta karım Buket'ten bile nefret ettim. Dışarı çıktığımda ne yapacağımı bilmez şekilde etrafa bakarken arkadan Ali'nin ve yanındakinin sesini duydum.

"Hemen ........ hastanesine gidiyoruz. Ben şimdi diğer doktor arkadaşı arıyorum. Hadi acele edin."

"Tamam. Kenan, hadi abi acele edelim.

Ali arabanın arka kapısını açınca kucağımda Aysu ile beraber koltuğa oturdum ve arabanın çalışmasını bekledim. Ali sürücü koltuğuna oturunca hızla yola çıktık. Yol boyunca Ali'nin arada bir arkaya dönüp Aysu'ya seslenmesiyle geçerken, 15 dakika sonra Kerem'in dediği hastaneye geldik ve acilin önünde bi kaç doktorun sedye ile beklediğini gördük. Arabadan inince kollarımdaki Aysu'yu alıp sedyeye yatırdılar ve hemen içeriye alıp müdahaleye başladılar. Kerem denen o adamda içeriye girince bende Ali ile kapının önünde beklemeye başladık.

"İçeride ne oldu Ali? Aysu niye bayıldı?"

" Bir şey olmadı Kenan. Zaten stresliyim bir de sana açıklama yapamam şimdi."

"Bana bak Ali efendi. Yüzünün tamamının morarmasını istemiyorsan bana atar yapma. Adam gibi söyle ne olduysa."

Ali derin bir nefes alıp başını duvara yasladı.

"Aysu. Yaptıklarımın tamamını öğrenmiş. Bir daha karşısına çıkmamamızı istedi. Bende bunun imkansız olduğunu söyledim. Bir de şey sana tüm olanları anlatacağımı söyledim. Sonra bayıldı zaten. Allah beni kahretsin ya."

"Ne yani sen ona bugün, benim her şeyi bildiğimi söylemeyecek miydin? Hem söylemedin hem kıza sebep mi oldun? "

"Ne sebep olucam lan. Hem sen gitsene artık evine karın bekler. Meraklanmasın sonra."

"Ali. Bak hastanedeyiz zaten. Seni sermiyeyim şuraya. O oradan çıkmadan, iyi bir haber almadan gitmem."

Biz aramızda konuşurken acil kapısı açıldı ve Kerem denen zibidi dışarı çıkıp yanımıza geldi.

"Kerem. Aysu nasıl? Neyi varmış?"

"Şimdilik iyi. Stres ve üzüntüden dolayı bayılmış. Bir süredir de yemek yememiş ve oldukça kafein tüketmiş sanırım, Kan şekeri oldukça düşüktü."

"Allah'a şükürler olsun. Görebilir miyiz peki?"

"Görebilirsiniz, Fakat Aysu bunu istemiyor. Özellikle söyledi. Ali bak bugün çok hırpalandı, daha fazla üstüne gitme, gitmeyin. Ben birazdan çıkış işlemlerini halledip eve götürücem Aysu'yu. Eğer isterse, seni görmeyi kabul ederse ziyarete gelirsin."

Ali tek kaşını kaldırıp Kerem'e sorar şekilde baktı. Bana anlattığına göre bu kızın hayatında kimse yoktu, ama bu adam nedense bugünden beri dibinde nedense.

"Kerem, Aysu sende mi kalacak? Hayırdır?"

"Evet Aysu bende kalacak. Ayrıca bu özel konuşacağımız bir konu herkesin önünde konuşmayalım."

Kerem denen herifin bana yönelik söylediği cümleyle tam üzerine yürüyecekken Ali benden önce muhatap olmayı tercih etti.

"Kerem. Kenan'ın yabancı olmadığını çok iyi biliyorsun."

"Bilmez miyim? Aysu'nun bu halde olmasının siz olduğunu bildiğim kadar biliyorum emin ol."

"Kerem haddini aşma."

"Aşarsam ne olur? Söylesene Aşarsam ne olur? Ne yaparsın? Aysu'nun hayatını mahvettiğiniz yetmedi şimdi de benimle mi görüştürmezsin. Buraya kadar Ali. Bu zamana kadar sana hep destek oldum ama buraya kadar. Aysu'yu artık yalnız bırakmam."

İkisi arasındaki konuşmanın gittikçe girildiğini anladığım anda olaya dahil oldum.

"Bana bak Kerem efendi. Olayın ne kadarını biliyorsun yada ne biliyorsun bilemem. Ama ben Aysu ile konuşmadan etrafından ayrılmam bunu aklına sok. Ayr-"

"Yeteeeeeer. Susun artık."

Acil kapısında bitkin halde duran Aysu görünüşüne zıt bir sesle bağırınca hepimiz ona baktık.

"Siz ikinizin ne sesini duymak istiyorum, ne yüzünüzü görmek istiyorum. Sakın ama sakın bir daha karşıma çıkmayın. Kerem gidelim artık."

Kerem, Aysu'nun koluna girip yavaşça oradan ayrılırken Ali'nin mırıldanmalarını duydum.

"Duymuş, senin bildiğini öğrenmiş, Kenan bundan sonra araya daha çok mesafe koyacak. Allah kahretsin."

"Sana söyle dedim. Benim bildiğimi söyle dedim. Bana bak Ali ben o kızla konuşup af dileyemezsem seni kimse elimden alamaz anladın mı? Ne yap, et bu işi hallet."

Ali'nin konuşmasına fırsat vermeden hastaneden ayrıldım. Kapıda Aysu ve yanındaki zibidi arabaya binerken görünce bir anlık kararla peşlerine takıldım. Aslında hata bendeydi. Her şeyi ilk öğrendiğim anda ben gidip konuşmalıydım onunla. Ali'ye bırakmakla büyük bir hata yaptığımı anca anladım. Yol ilerlerken öndeki arabanın hızını biraz daha arttırdığını fark ettim. Onlara uyup bende hızımı arttırdım ve 10 dakika sonra müstakil bir evin önünde duran arabayı içinden inen Aysu'yu uzaktan izlemeye başladım. Eve girmek yerine dışarıda bekleyen aysu ve Kerem'i izlerken telefonumun sesiyle irkildim ve ekranda gördüğüm isimle sinirim tavan yaptı. Buket.

Bir de bu konu var tabii. Ali'den gerçekleri öğrendiğim akşam sevgili(!) karımın da Aysu'nun hayatını karartan kişilerden biri olduğunu öğrendim.

"Ne var Buket? Ne istiyorsun? Ben sana beni artık arama demedim mi? Hangi yüzle arıyorsun?"

"Benden bu kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın? Ben sana yıllarımı verdim. bir anda bitiremezsin bu evliliği anladın mı?"

"Mahkemede anlatırsın derdini artık."

Buket telefonda konuşmaya devam ederken benim dikkatim tamamen başka bir şeydeydi. Karşımda Aysu'ya sarılmış iki tane çocukta.

**********************************

"Ali. Bana o çocukların babasının kim olduğunu hemen söyle."

"Hangi çocuklar Kenan ne diyorsun?"

"Bugün Aysu ile o adamı takip ettim. Evin önünde bekleyip bir süre sonra biri kız biri erkek iki çocuğa sarıldı Aysu. Ayrıca çocuklar 'Anne' diye bağırıyorlardı."

Ali gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra yüzüme baktı.

"Bak Kenan, tamam arkadaşımsın ama ben sana Aysu'nun özel hayatını dökecek değilim. Bu kadarı seni ilgilendirmez."

"Eğer. Eğer o çocuklar benim çocuklarımsa seni mahvederim Ali. İnan bana hayatını karartırım."

"Ne yaparsın lan en fazla ne yapabilirsin. Senin çocukların olduğunu düşün bir de, ne hakkın var o çocuklarda. Söylesene ne hakkın var."

"Allah'ın cezası. Sizin yüzünüzden belki de çocuklarımdan ayrı kaldım ben. Belki de bunca yıl babalarını sordular annelerine. Eğer, eğer bizim gibi o çocukların hayatını da eksik yaşamasına sebep olduysanız hem seni hem Buket'i öldürürüm."

Gördüğüm manzaradan sonra soluğu Ali'nin yanında aldım. O çocukların benim olma ihtimali her ne kadar beni mutlu etse de, eğer öyleyse bensiz büyümüş olmaları beni deli ediyordu. Ama maalesef Ali bana net bir cevap vermemekte ısrarcı.

"Ali bana cevap ver."

"Cevap mı istiyorsun. Git Aysu'ya sor o sana cevap verecek mi bakalım."

 

Loading...
0%