@mmeisysi
|
İyi okumalarrr 🦋
İlahi bakış,
"A-abi y-yalvarırım lütfen izin verme evlenmek istemiyorum b-ben! "Hyunjin hıçkıra hıçkıra ağlarken abisine ve dedesine dizlerinin üstüne çökmüş yalvarıyordu. " Dede, " demiş ve engel olmak istediği için söze girmişti Chris. "Hyunjin daha 21 yaşında ayrıca sanki Hyunjin'i sen yetiştirmişsin gibi onu evlendiremezsin.Hyunjin'e annemle babam öldüğünden beri ben baktım ve bu evliliğe karşıyım bu kadar! "Abisine dolu gözlerinden yaşlar süzülürken bakmıştı minik beden. "Kendine gel Christopher! Bu söz siz doğmadan önce verildi ve bu evlilik gerçekleşek o kadar!"
"D-dede yalvarıyorum s-sana!L-lütfen!" Dedesi ona sinirle bakmış ve yüzünü okşamıştı. Yüzüne iyice eğilip "Akşama hazırlan müstakbel eşin ve ailesiyle tanışacaksın." demiş ve gülümsemişti dedesi, işte o an anlamıştı Hyunjin hayatının artık tamamen değişeceğini... Hyunjin yavaşça kafasını yana doğru çevirmişti. Dolu gözleriyle abisine ve abisinin eşine bakmıştı. Sonra ise hızlıca yerden kalkarak odasına doğru koşmaya başlamıştı.
"Dede! Benim kardeşime bunu yapamazsın!" diye bağırmıştı Chan. "Kim engel olacak buna Christopher! Sen mi?!" ürkünç bir kahkaha atmıştı yaşlı adam."Engel olmak istiyorsan. O zaman ilk, şuan koluna sokulan eşinden ayrılıp Lee'lerin kızlarından biriyle evleneceksin!" Chris donup kalırken.Jeongin titreyerek kafasını kaldırarak alfasına bakmıştı."Öyle bir şey olmayacak güzelim. Korkma ve biraz sakinleş tamam mı?"Tamam anlamında başını sallamıştı güzel omega."Çık git hemen evimden dede!" adam bir kahkaha daha patlatmıştı."Akşam sana dediğim restoranta kardeşinle ve eşinle gel Christopher, gelmezsen de acı çekecek olan sensin çünkü getirmezsen ya eşini ya da Hyunjin'i kaçıracaklar." Gülümseyerek çıkmıştı evden yaşlı adam.
"Dağı taşı sikeceğim yemin ediyorum!Sikik herif!Hyunjin güzelim aç şu kapıyı lütfen abicim!" Diye bağırıyordu Chris çünkü Hyunjin'in kendine zarar vermesinden korkuyordu. Hyunjin iki kere intihar etmişti ama hepsinde Chan onu son dk'larında kurtararak hastaneye yetiştirmişti.Yavaşça kapının kilidi açılmış ve karşılarına gözü ağlamaktan şişmiş ve kızarmış bir Hyunjin çıkmıştı.Abisinin boynuna atlayıp sarılıp ağlamasına devam etmişti."Evleneceğim ben, sakın ilişkinize zarar verecek bir şey yapma abi." diyerek fısıldamıştı Hyunjin abisinin kulağına Jeongin duymaması için sessizce."Ben gideyimde hazırlanıyım bari... " demişti Hyunjin."Hyunjin iyi misin bebeğim?" demişti Jeongin."İyi değilim hyung ama iyi olmaya çalışacağım sorun değil." odasına girip abisinin korkmaması için kapıyı kitlememişti güzel beden.
Giyilenler:
Hyunjin Felix
Jeongin
Bang Chan
Hyunjin titreye titreye girmişti restoranta. Kapatılmıştı beklenilen bir şeydi. Sadece tek ve büyük bir masa vardı. Bir çok delta vardı ve hangisiyle evleneceğini merak ediyordu ve anlamıştı. Çünkü bütün pasif bakışlar arasında tek bir bakış dikkatini çekmişti. Sanki o benim dermişcesine kimseyi umursamadan gözlerini kaçırmadan bakıyordu. Baskınlığı bakışlarından bile belli olması Hyunjin vücuduna titreme ihtiyacı getiriyordu. Hyunjin kızarmıştı. Çünkü karşısındaki adam gözlerini kendisinden ayırmıyordu. Sarı saçlı adamların yumuşak olduğunu düşünürdü hep (bütün hayranlar gibi).
Yavaşça kendisine selam veren aileye karşı eğilip masadaki yerine geçmişti. Şansı o kadar çoktu ki boş olan tek yerde sarışın adamın karşısıydı.Yanaklarındaki kızarıklıklar artarken bu hale geldiği için kendine kızmıştı. Çünkü bu adam kendisinin hayatını bitirecekti biliyordu.Abisi ise karşısındaki adama o kadar sert bakıyorduki Hyunjin bile çok korkmuştu. Ama sarışın adamın bu umrunda değildi. Çünkü o çoktan karşısındaki güzelliğe kapılmıştı bile...
Büyükler evlilik hakkında konuşmaya başladığında Hyunjin'in gözleri dolmaya başlamıştı bile. Sessizce yemeğinden atıştırıyordu. "Ee biz böyle konuşuyoruzda bu güzel çocuğun düşüncesi nedir acaba?" demişti Felix'in dedesi.Hyunjin yerine abisi konuşmuştu keşke konuşmasaydı. "İstemiyor ama onun üzerinde oluşturduğunuz zorunluluktan dolayı buraya geldi.Felix'le kim evlenmek ister ki zaten." demiş ve herkesi şoka sokmuştu.Felix göz devirerek konuşmaya başlamıştı."Merak etme Christopher kardeşinin canını çok yakmayacağım." demiş ve sırıtmıştı. "Ne diyorsun sen, canını çok yakmayacağım ne demek beni sinir etme Lee!" diye bağırmıştı."Altımda ağlayacağı zamanları kastetmiştim sonuçta yaklaşık bir ay sonra benim mührünü boynunda taşıyacak." Hyunjin duyduğu şeyle bir çok duyguyu aynı anda hissetmişti. En baskın duygu ise belliydi korku...
Beklenilen gerçekleşmişti bu ikili büyük bir kavgaya girmişlerdi. Hyunjin ağlıyordu, sesi çıkmıyordu ama patlayan silah sesiyle korkuyla bağırmıştı. Ve hayır kimseye zarar gelmemişti. Sadece dedeleri onları durdurmak için ateş etmişti. Felix'te bir sıkıntı yoktu.Ama Chris güzel bir dayak yemişti.Karşısındaki safkan deltaydı ve çok güçlüydü...
Yemekte sadece düğün tarihi belirlenmiş ve bir kavga daha çıkmadan ayrılmışlardı. Hyunjin arabada sessizce ağlarken, Jeongin eşinin yaralarına dolu gözlerle bakıyordu. Chan ise Felix'e küfrediyordu."Hyunjin, " diye seslenmişti Chris "İyi misin abicim?" Demişti. "D-değilim abi.K-korkuyorum." Jeongin Hyunjin'i rahatlatmak için "Bende ilk başta abinden çok korkmuştum bebişim belki iyi anlaşırsınız." Demişti."Ne saçmalıyorsun Jeongin! Saçma sapan konuşma lütfen!" Jeongin'in gözleri dolarken eşine bakıp özür dilemişti.
Eve geçtiklerinde Jeongin hızlıca odalarına adımlayıp ağlayarak üstünü değiştirmeye başlamıştı.Chan ise deli gibi pişmandı eşinin ağlaması yetmiyormuş gibi birde kardeşinden azar yemişti. Kardeşi de odasına geçince eşine kendini affettirmek için odalarına adımlıyordu. İçeriye girip üstünü değiştirirken eşinin hıçkırıklarını duyuyordu. Sessizce yatağa girip eşinin belini kavramasıyla Jeongin onun elini ittirmeye çalışmıştı."Miniğim lütfen özür dilerim." Jeongin ittirmişti onu."G-git." Chris Jeongin'in boynunu öpmeye başlamıştı ve Jeongin ona dönmüştü."Bir daha bana bağırma tamam mı?" Chris ise bunu dudağını öprerek cevap vermişti.Jeongin karşılık verirken Chan onu altına alıp alt dudağını emmeye başlamıştı. Eşi onu ısırıp emerken omega dayanamayarak eşinin dudaklarına inlemişti."Çocuk yapma vaktimiz geldi sanki." Diyen alfa omegasının üstünü çıkarıp yere fırlatmıştı...
Bir anda kapının sertçe açılmasıyla Chan eşini hemen iyice yorganın altına almıştı."Başım şişti gerçekten sabahtan beri sevişiyorsunuz bitirinde biraz uyuyayım bari lütfen." Chris kıkırdarken Jeongin kıpkırmızı olmuştu...
Hyunjin dedesi çağırdığı için uykusuz bir şekilde şirkete gidiyordu. Toplantı odasına geçtiğinde müstakbel eşini, onun babası ve dedesini görmüştü. Titrekçe deltaya bakarken sessizce oturmuştu.Deltanın dedesi konuşmaya başlamıştı."Çocuklar biliyorsunuz ki bu yaptığınız evlilik yıllar önce benim babam ve Bang'ın babası arasında yaptığı bir sözleşme yüzünden yapılacak. Bu sözleşme bir kan davası olduğu için sözden kesinlikle dönülmeyecek yani boşanamıyacaksınız. Birbirinize alışmaya çalışsanız iyi edersiniz. İşte sizi bu yüzden çağırdık.Bir yerlere gidin ve birbirinizi tanıyın.Ayrıca buraya size yüzüklerinizi takmanız için çağırdık."Hyunjin adamın dediklerini dinledikten sonra kafasını kaldırdığında karşısında oturan deltanın göz devirdiğini görmüştü.Delta ayağa kalkmasıyla Hyunjin korkmaya başlamıştı ama beklediği gibi bir şey olmamıştı. Felix elini uzatarak "Benimle gelmek ister misin güzel nişanlım?Doğru benim hatam ilk önce yüzüklerini takmalıyım heralde." Dizleri üstüne çökerek Hyunjin'in zarif elini kavrayıp yüzükleri takmıştı.Sonra ise kendi parmağına alyansı takıp Hyunjin'i yanına doğru getirmişti.Hyunjin kızarıp Felix'e bakmıştı tatlı bir şekilde...
Yüzükler
Felix'in
Hyunjin'inkiler
Arabada ilerlerken Felix Hyunjin'e dönmüştü."Yüzüklerini beğendin mi?" diyerek sırıtmıştı."Çok güzeller teşekkür ederim." demişti Hyunjin çekingen bir şekilde. "Özel olarak yaptırdım evliliğimiz bizim evde yaklaşık iki aydır tartışma konusu onun için senin yüzüklerini ikimizin göz renklerini yaptırmak istedim daha doğrusu kurtlarımızın." Hyunjin kendisine neden bu kadar yumuşak davranmaya çalıştığını anlamıyordu çünkü dün kendisine yemekte sürtük imajı vermişti resmen...
"Benden nefret ediyorsun değil mi?" demişti Felix sırıtarak."Senin yerinde olsam yaşıyacaklarımdan dolayı bende, benden nefret ederdim..."
Umarım beğenmişsinizdir 🦋
Yorumlar ve oylar çok olsun lütfenn 🦋
|
0% |