Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm: "TUZAK"

@molina

Koşuyordum. Nefes nefese, tedirginlikle, arkama bakmadan...

Gecenin sessizliğinde yankılanan ayak seslerim, içimdeki korkuyu daha da büyütüyordu. Koşmak... Şu an tek amacım buydu. Ayaklarım, beni bir avcıdan kaçan zavallı bir hayvan gibi sürüklüyordu. Arkama bile bakmaya cesaret edemiyordum. Polislerin bana ne kadar yaklaştığını bilmek istemiyordum; o yüzden sadece kaçmak için koştum.

Ellerim, o kadının çantasına uzanırken titrememişti. Şimdi ise, peşime takılan polislerden kaçarken vücudumun her bir noktası titriyordu. Ciğerlerim yanıyor, adeta göğüs kafesimi patlatacak kadar nefes istiyordu. Hızlanan adımlarımın altında çatlayan su birikintileri, çığlık atan birer hatıra gibi geride kalıyordu. Bir sokaktan diğerine, bir köşeden bir diğerine dönerken, onlardan giderek uzaklaştığını hissediyordum ama bu, zafer değildi.

Henüz değildi.

Gözlerim, karanlıkta bir çıkış yolu ararken dar bir ara sokağa sapladım. Sokağın sonunda, bana göz kırpan bir fırsat gibi aralık duran balkon kapısını gördüğümde, içimde küçük bir umut kıpırtısı belirdi. Zihnimde yankılanan düşünceler, durmaksızın kaçmam gerektiğini bağırıyordu. Hiç tereddüt etmeden, o aralıktan içeri süzüldüm. Evin içine adım atar atmaz kalbim hala deli gibi çarpıyordu. Evin sahibi etrafta olabilirdi. Bu yüzden buradan çıkmak için kısıtlı bir zamanım vardı. Polislerin gittiğinden emin olduktan sonra hemen çıkacaktım.

Nefesimi kontrol etmeye çalışırken salonun ortasında durup çevreyi inceledim. İçerisi dar ama düzenliydi. Tozlu raflarda eski kitaplar, solmuş bir kanepe, birkaç kişisel eşya... Sanki zaman burada donmuş gibiydi. Kendimi toparlayıp sakince düşünmeye çalıştım. Balkon kapısına döndüm, parmak uçlarımda ilerleyerek aralıktan dışarı baktım. Sokak boştu, peşimdeki ayak sesleri de kesilmişti. Artık güvendeydim ya da yanılıyordum. Polislerin seslerini duyduğum an kendimi duvara yaslayıp nefesimi tuttum. Gözlerim yavaşça kapandı, kalbim hala deli gibi çarpmaya devam ediyordu.

Polisler uzaklaşırken alt dudağımı dişlerimin arasına aldım ve gülümsedim. İşte bu kadar, dedim içimden. Ancak bu düşünce, beynime daha tam yerleşemeden, dışarıyı görmek için balkon kapısına yaklaştım. Onlara izimi kaybettirmiştim. Şimdi yapmam gereken tek şey buradan çıkmak ve ortadan kaybolmaktı.

Elim balkon kapısına gittiği sırada saçlarıma tutunan sert ellerle kalakaldım. Kafam arkaya doğru zorla yatırıldı. Nefesim kesildi ve acı saç diplerimi sardı. Dengemi kaybettim, gözlerim karardı. Boynumun üzerinde soğuk bir metalin gezindiğini hissettim. Bir bıçak. Anında donup kaldım. Tüm vücudum gerildi, kaçmak için tek bir hamle bile yapamadım. Kalbim göğsümden çıkacakmış gibi çarpıyordu fakat bu seferki korkudan değil, saf ve ilkel bir hayatta kalma içgüdüsündendi.

Düşüncelerim bir sis bulutuna dönüştü, kontrolü kaybetmiştim. Çaresizce gözlerimi kapatıp bekledim. "Hiç kımıldama," dedi kulağımın dibindeki derin ve tehditkar bir ses. Soğuk bıçağın keskinliği, tenime daha da bastırıldı. Düşüncelerim bir sis bulutuna dönüştü fakat tüm bu karmaşık düşüncelerin arasında tek bir gerçek tüm çıplaklığıyla ortadaydı: sığındığım bu ev, benim için bir kaçış yolu değil, tuzaktı.

*
selam, umarım beğenmişsinizdir.
vote ve yorumla bildirim vermeyi unutmayın lütfen.

Loading...
0%