Gözlerimi açtım gerçekten çok güzel uyumuşum. Duvardaki saatte baktığımda 14.30 olduğunu gördüm.

Bir an şaşırmıştım nasıl bu kadar uyuyabildik .??

Hemen kalktım banyoya gittim üzerimi beyaz bir sweatshirt ve siyah tayt giyip çıktım. Toygar hala uyuyordu kendimi üzerine attım .

Onu öpücüklere boğdum . Gözlerini açmiyordu. Yanaklarını ısırdım kahkaha attı. Beni belinden tutu ve kendine çekti. Uyumaya devam etti

- Hadi ama saat kaç olmuş aç gözünü. dedim

Tek gözünü açtı saate baktı .

- Biraz daha . dedi ve

Kollarını iyice sardı . Hava baya kötüydü yağmur duracak gibi değildi.

Toygara döndüm yüzüyle oynamaya başladım. Boğuk bir sesle

- Rahat dur . dedi

- Tamam o zaman sen uyu ben kahvaltı hazırlayacağım. dedim

Tam kalkacaktım bırakmadı beni iyice kendine çekti

- Uyu !@!! dedi kızgın bir sesle

- Tamam . dedim

Ve kollarımı boynuna doladım ve kafamıda boynuna gömdüm.

- İşte böyle. dedi

Kokusu beni mayhoş etti . Ve ne olduğunu anlamadan uyuyup kalmışım.

- Güzelim, Yavrum hadi aç gözlerini. dedi tekrar boğuk bir sesle

Gözlerimi hafifçe araladım. Gözlerimin içine bakıyordu

- Hadi kalk seni babanlara götüreyim. dedi

Hemen açtım gözümü saatte baktım 15.00 sadece yarım saat uyumuşuz.

- HADİ GİDELİM......dedim

Ve boynuna atladım .

- Önce kahvaltı . dedi

Aşağıya indiğimde harika bir masa vardı . Karşımdaydı

- Hangi ara yaptın bunu??dedim

Elindeki maşayla burnumu kıstırdı ve

- Bir sihirbaz sırını asla söylemez. Hadi masaya geç yoksa geç kalacaksın. dedi

- Sen gelmeyecek misin? dedim

- Yavrum sen git belki beraber konuşacaklarınız vardır . Ben sonra yine gelirim . dedi

Israr etmedim hemen yemeğimi yedim ve kıyafetlerimi değiştirmek için yukarıya çıktım

Hava yağmurlu du üzerimi fazla kalın giyinmedim . Beyaz gömlek siyah kot ve çeket giyindim .Toygar üzerimde çekeri görünce kaşlarını çattı .

- Çabuk montunu git hava soğuk çabuk , çabuk. dedi ve beni geri odaya gönderdi montumu aldı. Hızlı adımlarla merdivenlerden indim .

Kapiyida kitledikten sonra arabaya bindik .

İnanılmaz heyecanlıydım yaklaşık bir aydır görmüyorum ve gerçekten çok özlemiştim.

Toygar bana baktı . Elimi öptü kafasını hafifçe çevirdi.

- Yarım saat e orda oluruz. dedi

- Tamam . dedim ve yanağından öptüm.

Sonunda gelmiştik kapının önündeydik . Toygar arabadan inmedi sadece benim içeriye girmemi bekledi .

Kapıyı çaldım ilkinde açan olmadı ikinci kez çaldığımda kapıy annem açtı boynuna atladım . Toygar arabayı çalıştırdı ona el salladım .

O ise öpücük attı. Ve gitti . Annem hala kapıdayım . Kollarımı boynundan indirdi ve içeriye doğru gitti.

Anlamamıştım neden yaptı ki böyle bir şey içeriye girdim . Babam beni gördü ve yüzünü çevirdi.

Bir an için gözlerim doldu .

- Anne Baba ben geldim!! dedim sesim titreyerek

Baba : Keşke hiç zahmet etmeseydin. dedi

- O nasıl söz öyle baba ben size ne yaptım?

Anne : Bizim seni böylemi yetiştirdik? Ne istedin de vermedik karşılığı bulmuydu?

- Anne ne diyosun anlamıyorum?

Baba: Biz günlerdir seni aradık bizi arayıp sormak ne kadar zor, bir haber vermek ne kadar zor? dedi

- Baba bak..... dedim lafımı kesti

Anne : Yazıklar olsun sana o adam için aileni silmeye değermiydi?

- Anne anlamıyorsun

Anne : Neyi anlamıyorsun ya neyi senin kayboldugun gün ormanda kan izleri bulduk ÖLDÜN SANDIK SENIN BUNLARİ BIZE YASATMAYA NE HAKKIN VAR ? dedi

Baba: Allahtan ablan seni bulmuş eve getirmek istemiş ama sen ona tokat atmışsın!!@!!!

Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü

- Baba ablam size ya..... dedim annem yine lafımı kesti

Annem: Bunca zaman ya bunca zaman hiç aklına gelmedik mi senin ,bir annem , bir Babam var demedin mi ?dedi

Arka odadan ablam çıktı annemin yanına geldi ve elini omuzuna koydu .

Ezgi : Tamam anne tamam sorun yok dedi

Tam ablamın üzerine yürüdüm Babam önüme çıktı.

Baba : Bunca zaman nerede kaldiysan oraya git ve bir daha gelme . Senin bir annen yada bir baban yok !@!@!!!

Afalladım felaket şekilde başım dönüyordu .

Anne : Şimdi çık git evimden yüzünü görmek istemiyorum GIT GİT BURDAN!@!!!! dedi

Hemen kendimi dışarıya attım. Montumu bile almadan . Öylece gidiyordum . Ablam yine yapmıştı yapacağını.

Sonunda bir parka geldim . Bankalardan birine oturdum , dizleri mi kendime çektim ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Gökyüzü de bana eşlik ediyordu sanki yağmur hızını arttırdı.

Hava kararmışti bu günü hiç böyle düşünmemiştim benim için resmen hayal kırıklığıydı.

Kalktım ve göz yaşlarımı sildim . Kendi evime doğru yürümeye başladım .

Yavaş adımlarla gidiyordum . Çok sert rüzgar esiyordu kollarımı birbirine doladım ve yürümeye devam ettim .

Bir an için başım döndü tam düşecekken biri beni yakaladı . Kafamı çevirdim. Karanlıkta yüzünü seçemedim.

- İyi misiniz hanimefendi? dedi

- İyiyim iyiyim teşekkür!@! dedim ve kolarını çektim üzerimden

- İsterseniz sizi gideceğiniz yere götüreyim?

- Hayır teşekkürler. dedim

- Buralar çok tekinsiz en azından size eşlik edeyim . dedi

Kafamı yola çevirdim gerçektende hiç iyi görünmüyordu .

- Tamam. dedim

Yanımda yürümeye başladı.

Üzerimde sadece beyaz gömlek vardı , oda yağmurdan sırılsıklam olmuştu

Üzerindeki ceketi çıkardı ve omuzuma koydu .

- Gerek yok !@! dedim ama

- Hava çok soğudu lütfen beni kırmayın . dedi

Başımla onayladım

- Özel olmayacaksa neden ağladığınızı sorabilirmiyim? dedi

- Yok yanlış anladınız ben ağlamıyorum. dedim

Kafasını hafifçe eğdi ve

- Gözleriniz öyle demiyor ama ?!?dedi

Hafifçe gülümsedim. Yüzüme baktı ve

- çok güzel gülüyorsunuz dedi.

- Teşekkürler ama nişanlım sizi görürse hiç iyi olmaz . dedim

- Evimde şurası zaten Teşekkürler bana eşlik ettiğiniz için. dedim

Ve çeketini geri uzattı.

- Umarım tekrar görüşürüz. dedim ve elini sıktım.

- Görüşeceğiz Esra Hanım. dedi ve elimi öptü

Bir an için duraksadım ve

- Adımı nerden biliyorsun söylemedim ki ? dedim

Sadece güldü ve arkasını dönüp gitti.

Bu durumu fazla umursamadım .Evin anahtarını aldım ve içeriye girdim . Üst kata çıktım duş aldım ve yatağıma uzandım.

Gözlerimden istemsiz bir şekilde göz yaşlarım dökülüyordu . O şekilde uyuya kalmışım.

Toygar

Melegimi ailesinin yanına bıraktım evde yanliz kalmasından iyidir . Kenan bana onun evine gelmemi söyledi yaklaşık iki saatlik yoldu . Ama sonunda geldim .

Kenan : Nerde kaldın ? dedi

Toygar: Trafik . dedim

Kenan beni bir salona getirdi ve karşılıklı oturduk .

Toygar: Bi şey bulabildiniz mi ? dedim

Çağrı: Toygar bişey bulduk ama emin değiliz . dedi

Toygar: Ne buldunuz ?

Çağrı: Alinin öldürüldüğü gece güvenlik kamerasına yakalanmış. Dedi

Toygar: Göster bana.!@! dedim

Çağrı bilgisayarı getirdi ve görüntüleri açtı. Üzerinde bir yaratık vardı . Bir anda yakalamış. Alinin arkası dönükken gelmiş .

Toygar: Bu ne böyle bu kurt değil olsa bilirdim. dedim

Kenan kafasını bana çevirdi ve

Kenan : O bir melez Toygar... dedi

Toygar: Saçma melezler yaşayamaz ölürler. dedim

Kenan: Demek ki yaşamanın bir yolunu bulmuş . dedi

Kenan : Onu bulup öldürmeliyiz yoksa o hepimizi öldürecek. dedi

Toygar: Benim korumam gereken bir ailem var . dedim

Kenan : Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız her an heryerde olabilir bu yüzden biz bir karar aldık. Dedi

Toygar: Ne ? dedim

Kenan: Herkesi bir araya toplayacağız böylece onu öldürmek daha kolay olacak . dedi

Başımla onayladım ve

Toygar: Ben sürü toplarım sizde toplanın ve dağda ki eve gelin orası geniş herkes rahatça sığar . Dedim

Kenan onayladi ve ben evden çıktım. Acaba bebegim ne yapıyordu şöyle bir uzaktan baksam ne olur ki ?

Hemen arabaya bindim ve babasının evine sürdüm. Yaklaşık iki saat sonra evin oradaydım ama bir tuhaflık var . Esra evde değil di hemen koştum ve kapıyı çaldım .

Ezgi açtı kapıyı.

- Esra nerde? Dedim

Ezgi : Hak ettiği yerde. Dedi

- Yediğin tokat az geldi herhalde Esra nerde? dedim dişlerimi sıkarak

Ezgi: Bilmiyorum. dedi ve kapıyı kapattı

Anlaşılan benim bulmam gerekiyor. Kokusunu takip ettim . Bir parka geldim . Sonra bir koku daha geldi burnuma kim olduğunu anlamadım ama kendi evinin oraya kadar gelmişti.

Kapının önünde durdum ve arkadan cama çıktım mışıl mışıl uyuyordu bebegim.

Gözleri hep şişmişti ağlamış . Yanına yaklaştım kolumu başını altına koydum . Çok üşümüş sıkıca sarıldı bana. Üzerine yorganı iyice çektim ve gözlerimi kapattım......