@monster
|
Toygar hızlı adımlarla yanımıza geldi . Karan nin kolundan tuttuğu gibi yumruğu yüzüne indirdi . Karan karşılık vermeye çalıştı ama gücü yetmiyordu. Toygar: Sen kimsin lan benim karıma elini sürüyorsun? dedi ve bir yumruk daha indirdi . Toygarı kolunu tutum . - Yapma dur öldüreceksin!@! dedim panikle Toygar: Ölsün şerefsiz. Dedi ve bir yumruk daha indirdi . Karan hareket etmiyordu . Toygar hala hırsını alamamıştı. Ardı ardına yumruklar indirmeye devam etti . Görevliler koşarak yanımıza geldi. Toygarı tutmaya çalıştılar ama nafile . Erdem ve Kaan geldiler. Toygarı tutular. Erdem : Abi dur ne yapıyorsun? Dedi Toygar: Sen karışma Erdem. Dedi ve tekrar Karanın üzerine gitti. Karan kanlar içinde yerde uzanıyordu. Tam o sırada önüne girdim . Gözlerinde yine o karanlık vardı. - Lütfen evimize gidelim lütfen . Dedim ve boynuna sarıldım. Bir adım daha attı ve durdu . Gözlerini kapattı. Boğuk bir sesle - Erdem götürün oğlum şunu yoksa elimden bir kaza çıkacak. Dedi gözleri hala kapalıydı. Erdem : Tamam abi. dedi ve Karani aldı. Elerim titriyordu. Tam kollarımı boynundan çekecektim ki bir anda karşılık verdi . Kollarını belime doladı. Kafasını saclarıma gömdü . Derin derin nefes aldı. - iyi misin? dedi soğuk bir sesle Kafamı kaldırdım. Gözlerinin içine baktım. Ama o bana bakmiyordu. - Evet .dedim Elimi tutu . Mağazadan hızlı adımlarla çıktık. Toygar Kaanı gördü. Toygar: Kaan aldığımız eşyaları eve gönder. Dedi Kaan : Abi siz eve gitmiyrcek misiniz ? Dedi Toygar: Bizim yapmamız gereken şeyler var geç gideriz .dedi Kaan : Tamam abi ben hallederim. Dedi Toygar: Dikkatli olun o şerefsizi de bizim oraya götürün onunla sonra ilgilrnicem .dedi Elimi sıkıca kavradi ve arabaya doğru götürdü. Resmen arkasından sürükleniyordu beni . Arabaya bindirdi . Kemerimi taktı yine . Kendisi de bindi. Derince bir nefes aldı. Koltuğa yaslandı. Kapıları kilitledi . Bir an ona döndüm. Bana hiç bakmiyordu. - Ne zamandır tanışıyorsunuz? Dedi Kafamı önüme egdim . Elerimle oynamaya başladım. - İki yıl . Dedim - Aranızda bisey geçti mi ? Dedi - Hayır hayır biz arkadaş gibiydik . dedim Doğruldu direksiyonu tutu ve arabayı çalıştırdı. Yol boyunca hiç konuşmadık. Kafamı koltuğa yasladım. Gözlerim kapandı. Toygar Kafamı çevirdim koltukta öylece uyuyup kalmıştı. Arabayı kenarına çektim. Ceketimi arka koltukta aldım ve üzerini örttüm. Biraz ileride bir çiçekçi vardı. Arabadan indim ve bir buket çiçek yaptırdım. Arabanın arkasına koydum ve tekrar arabayı çalıştırdım. Her şeyi duymuştum ama biraz burnu sürtsün istiyorum. Bu hali çok hoşuma gidiyor. Telefonu çıkarttım ve saate baktım 22.00 du. Düğün salonunu halletmem gerekiyordu. Bu yüzden bir arkadaşımla görüşecektim. Ama baya geç oldu bu yüzden eve geri döndük. Arabayı durdurdum . Bebeğim hala uyuyordu. Arabadan indim ve kapıyı açtım. Kucağıma aldım gözlerini açtı biseyler mırıldandı ve kafasını boynuma gömdü. Geri uyudu. Kapıyı kapattım . Ceketi tekrar üzerine indirdim . Evin kapısını açtım ve odaya hızlıca çıktım. Yatağın üzerine nazikçe indirdim ve üzerini örttüm. Kafamı boynuna koydum ve kokusunu içime çekerek öptüm. Odadan çıktım. Arabaya gittim aldığım çiçeği koltuğun arkasına koydum . Uykum fazla yoktu bu yüzde filim izledim . O arada nasıl olduğunu anlamadan uyuyup kalmışım. Hıçkırık sesiyle uyandım. Hava hala karanlıktı saate baktı 01.01 di . Ses mutfaktan geliyordu yavaş adımlarla oraya gittim . Davlumbazın ışığı acıktı. Esra sandalyeye oturmuş ağlıyordu. Yanına yaklaştım hemen eleriyele göz yaşlarını sildi ve yüzünü çevirdi. Yanındaki sandalyeyi çektim ve yanına oturdum . - Niye ağlıyorsun? dedi Sesini çıkartmadı . Kollarını bacaklarına doladı. - Ben bisey yapmadim ki neden bana kızıyorsun? dedi Sesi titremişti. - Çünkü güzel karımı benden başkasının sevmesi fikri pek hoşuma gitmedi . dedim - Benim ne suçum var ? dedi yine belini arkadan tutum ve kucağıma aldım. Salona götürdüm ve koltuğa oturdum. Buz gibi olmuştu . İyice kendime çektim . Burnunu sildi . - Bak ya yine çirkinleştin . Dedim hafif kahkaha atarak. Üzerimden kalkmaya çaliştı ama bırakmadım . Koltuğun arkasına uzandım ve aldığım çiçeği ona verdim . - Güzle karıma layık değil ama . Dedim ve verdim çiçeği. Bir an durdu çiçeklere baktı ve - Bunlar çok güzel. Dedi - Senden güzel değiller bebegim. Dedim Boynuma sarıldı. İyice saydım onu. Biraz ısıyabilmek için kim bilir ne zamandır orada oturuyor. Benden ayrıldı ve gözlerimin içine baktı. - Toygar. Dedi mahcup bir şekilde - Ne oldu güzelim ? Dedim Elleriyle oynamaya başladı. - Beni canim erik çekti. Dedi - Böyle sulu sulu yeşil yeşil kütür kütür. Dedi anlatırken kendinden geçti . - Bana alirmisin? dedi - Sen iste ben sana manav alirim yavrum benim biraz bekle yada bekleyemem diyorsan benimle gel hemen alalım. Dedim Gözlerinin içi güldü. - Yok yok sen bana sadece erik al yeter. Dedi Kendime yaklaştırdım dudaklarından öptüm. - Hemen geliyorum yavrum . Dedim ve evden çıktım. Bu saate açık bir yer bulurmuyum bilmiyorum ama o erik fizanda olsa gider alırım biricik karım aşermiş tabi ki bulucam . Yaklaşık bir yarim saat sonra bir manav gördüm. Girdim içeriye - Kolay gelsin . Dedi - Hoş geldin buyurun ne istemiştiniz ? - Benim karım hamilede yeşil erik aşerdi . Sizde var mı? dedim - Olmaz olur mu dur ben yenge hanıma en güzelinden vereyim .dedi Tezgahın önüne geldik gerçekten de çok guzle görünüyordu. - Ne kadar vereyim ? Dedi - Ne kadar varsa ver . dedim Adam şaşırdı. - Ne yapacaksın abi o kadar eriği ben sana bir kilo vereyim mi ? Dedi İçimde garip bir heyecan yuzumde saçma bir sırıtma vardı. Adam arkasını döndü. - İlk çocuk heralde ? dedi - Evet .dedi - Sağlıkla büyüsün. Dedi ve erikleri verdi . Ödemeyi yapmak için kasaya gittim ki - Bu bizden olsun yiyenimize hediyemiz .dedi - Olmaz öyle şey. Dedim - Olur olur yenge hanımda selamlar .dedi - Sag olun . Dedim ve tekrar arabaya bindim hızlıca eve geldim ki koltuğa uzanmış uyuyordu. Erikleri yıkayıp hemen bir tabağa koydum . Bebeğimi kucağıma aldım ve yatak odasına götürdüm. Yavaşça yatağın üzerine bıraktım . Hemen mutfağa geri döndüm ve tabağı aldım. Baş ucunada ki masanın üzerine koydum . Uyanirsa alsın yesin diye . Son olarak duşa girdim üzerimi degiştirdim ve yatağa geri döndüm. Kolumu kafasının altına koydum ve gözlerimi kapattım. Yüzüme ufak ufak öpücükler düşüyordu. Hafiften gülümsedim ama Gözlerimi açmadım. Son olarak dudaklarımı öptüğünde kendimi tutamadım. Belinden tuttuğum gibi üzerine çıktım. - Sıra bende . dedim ve öpmeye başladım ki Eriklerden birini bana uzattı. O kadar tatlı görünüyordu ki eriği bırakıp onu yiyecektim. - Isır . dedi usulca Yaklaşıp ufak bir parça aldım. - Şimdi daha güzel oldu . dedi ve agızına attı. - Hımmm. Dedim - hı hı . Dedi - Kahvaltı hazırladım sana hadi kalkalım. Dedi - Niye yordun ki kendini? Dedim - Yorulmadım ki severek hazırladım. Dedi Hala üzerindeydim . Yavaşça yaklaştım ve kulağına fısıldadım - Ama ben seni özledim. Dedim Boynunu öpmeye başladım . - Olmaz geç kaldık. dedi gülümseyerek. Doğru söylüyordu. Düğüne iki gün kaldı. Daha düğün salonu bile hazır değildi . - Tamam bebeğim o zaman . Hadi kahvaltıya . dedim ve yataktan kalktım. Elini tutum ve onuda kaldırdım. Odadan çıktım ki harika bir masa duruyordu karşim da - Bunları sen mi hazırladın ? Dedim - Evet. Dedi gülümseyerek. Alnından öptüm - O zaman buyurun küçük hanım. Dedim Ve sandalyesini çektim . O oturunca bende geçtim ve kahvaltıya başladık......
|
0% |