Belimden tutarak beni hızlıca merdivenlere yönlendirdi. Ve bana

- Yukarıya çık ve ne olursa olsun sakın aşağıya inme . dedi kafamla onayladım . Neden bilmiyorum ama çok sinirliydi . Kapıyı açmak için benim yukarıya çıkmamı bekledi. Biraz bekledikten sonra kapıyı açtı. Biri girdi içeriye ama bu geliş hiç iyiye işaret değildi. Kısa bir sessizlik oldu ve sonra

Toygar : Ne arıyorsun burda Ali niye geldin ? dedi .

Ali : Aaaaa! Insan arkadaşını böyle mi karşılar ne kadar kabasin . dedi

Toygar : Niye geldin dedim sana ? dedi sinirli bir şekilde.

Ali : Geçenlerde duydum bulmuşsun onu . dedi sırıtarak

Toygar : Ne saçmalıyorsun yine sen ? dedi hala çok sinirliydi .

Toygar: Evimi terk et yoksa olacaklardan ben sorumlu olmam. dedi tehditkar bir şekilde

Ali : Yapma burada olduğunu biliyorum . dedi havayı içine uzunca çektikten sonra

Ali : ahhh kokusunu alabiliyorum sahi sen nasıl dayanıyorsun.? dedi Toygar onun üzerine atladı ve onu resmen boğuyordu kendimi tutamadım ve aşağıya indim . Ikiside bana bakıyorlardı .Toygar dişlerini arasından bana hırladı

Toygar : Esra yukarıya çık!! dedi sinirli bir şekilde

Esra : Ama ben.. demeye kalmadan Toygar tekrar etti .

Toygar : YUKARIYA HEMEN . dedi bağırarak o kadar yüksek sesle bağırdı ki kulaklarımı kapattım. Tam çıkacakken arkadaşı nasil olduğunu anlamadan önümden durdu ama bu nasıl olabilir az önce Turgayın yanındaydı? Ben bir an için korktum çünkü dibime kadar gelmişti geri geri adım attım. Ayağım takıldı ve yere düştüm . Yaramı gördü ve eğilerek kahkaha attı.

Ali : İnanmıyorum yaralı demek bu yüzden. dedi ve daha fazla eğilerek yaramın üzerinde parmağını gezdirdi. Düştüğüm için dikişlerim açılmıştı yaram kanıyordu kanımdan bir az ağzına götürü ve onu yaladı. Gözleri fal taşı gibi açılarak :

Ali : Kurt kanı bunu sana bir kurt yaptı değil mi ? .dedi gözlerimin içine alaylı bir şekilde bakarak.

- E eeevet . dedim gerçekten beni korkutuyordu bunu nerden bilebilirdi ki şaşkın bi ifadeyle yüzüne bakıyordum.

Ali : Acaba o kurtçuk hala yaşıyor mu? dedi Ali Toygarın yüzüne bakarak ve ufak bi kahkaha attı. Toygar hızlı adımlarla yanımıza geldi beni arkasına aldı ve

Toygar : Defol evimden yoksa olacaklardan sen sorumlu olursun .dedi Toygar o kadar sinirliydi ki her an her şey yapabilicekmiş gibi duruyordu boynunda ki damar belirginleşmeye başlayınca Ali pes etti.

Ali : Tamam sen kazandı . Ama bi dahakine bu kadar şanlı olmayacaksın küçük hanım. dedi bana ve evden çıktı. Ben hala olayın şokundaydım

- O adam kimdi ve benimle neden bu şekilde konuştu , benden ne istiyor ? dedim Toygar arkasını döndü ve yüzümü ellerinin arasına alarak

- Bak bebeğim sen sakın korkma o sana bi şey yapamaz tamam mı buna asla ama asla izin vermem .dedi ve kafamı göğüsüne dayadı ve saçlarımın içine kafasını dömdü derince bir nefes çekti sonrada

- Sana öyle bagirmamalıydım. Özür dilerim. dedi ve beni aldığı gibi hızlıca odaya çıkardı. Eline çantasını aldı ve bir kaç parça eşya koydu ve hızlıca arabanın anahtarını alarak evden çıktık.

- Ne oluyor ? Nereye gidiyoruz? dedim ama beni sanki duymuyordu ve hızlıca arabaya bindirdi beni kendiside bindi çok ama çok hızlı kullanıyordu arabayı ve sürekli arkasını kontrol ediyordu ki birden gözü koluma takıldı gözlerinin rengi yine değişti ve bana

- Esra kolun . Lütfen onu sar dikkatim dağılıyor. dedi dişlerini sıkarak bende arabadan bulduğum kadar sardım ama çok fazla kanıyordu durduramiyordum sonra sargı bezini iyice sıkınca sonunda durdu . Yorgunluktan arabada öylece uyuyakalmışım gözümü açtığımda kocaman bir evin önündeydi .Toygar arabadan indi bana

- Arabada kal ben gelip seni alicam . dedi ve çantalarla beraber evin içine girdi biraz bekledikten sonra dışarıya cikti ufak adımlarla yanıma geldi kapıyı açtı ve beni kucağına aldı

- Ben yürüyebiliyorum . dedim ufak bi gülümsemeyle o da

- Ama bu benim daha çok hoşuma gidiyor seni kollarımın arasına almak kokunu içime çekmek paha biçilemez. Lütfen bunu benden alma . dedi dudaklarını büzerek resmen alay ediyordu ama ben tam cevap verecekken dudaklarıma yapıştı bir kaç dakika daha ve sonra geri çekildi

- Gidelim yoksa ben kendimi daha fazla tutamicam. dedi kollarımı boynuna doladım bacaklarımı iki yana ayırdı ve beni kucakladı içeriye girdik . Kapıyı hızlıca kapattı ve yaktığı şöminenin karşısındaki koltuğa yavaşça bıraktı beni ve koluma bakarak

- Gidip bi bakayım kolun için ne yapabilirim . dedi ve koluma bakarak yutkundu tuhaf bir şekilde kolumdaki yaradan çok etkileniyordu sonra boynuma eğildi ufak bir öpücük kondurdu ve gitti. Şömine ateşi beni sakinleştiriyordu bu yüzden birazda olsa rahatlamiştim aradan biraz zaman geçti ve benim gözlerim ağırlaştı ve yavaş yavaş kapandı....