@moonasiss_17
|
Her şeyin başlangıcı son sınıfa bir sene kala olmuştu.Herkes kendi halindeydi,herkes bir bütündü.Kime baksalar karşılarında kendilerini görürlerdi.Hayatım boyunca düzenin aykırısı,o beyaz lekenin içindeki siyah nokta olmuştum.Benim telimden kimseyi de bulamadım gerçi,çünkü öğrendim ki;Her uyumsuz,birbirine de aykırıdır. Güzel bir sonbahar sabahı olmasını dilerdim.Gri bir gökyüzü,yağmur ve farların asfaltta bıraktığı o yansıma hep hoşuma giderdi.Başım cama dayalı,Kulaklıklarımda çınlayan şarkı beni sağır edecek kadar yüksekti.Gözlerim gelip geçen arabaları bir bir takip etti,içindeki insanlara bir bir kader biçtim.Onlar aklımdalardı belki ama bana uzaktalardı,içimdeki dünyada bile insanlar arasında bir yerim yoktu.Kendime bir kimlik bulamadım,bir hikayeye baş karakter olamadım.Tercihimdi diyemem,her şey yaradılışmış meğer.Bir yerin olmadığını farkedersen ,üstün sen var olmadan çizilmiştir.İçimde bir çatışmaya girdim.Meğer orada bir ben değil yüzlerce ben varmış,her biri farklı kişilikte yüzlerce ben...
Birkaç ders su misali geçmişti.Bazıları bayık gözlerle öğretmeni izliyor,bazılarıysa mırıldanmalar eşliğinde sohbet ediyorlardı.Zeynep en arkada,anlatılanlardan sıkılmıştı.Saate gözlerini dikti, ona göre işkencesinin bitmesine daha çok vardı.Etrafı kontrol etti ve kulaklıklarını takıp ,kapüşonunu kafasına geçirdi ve sıranın altında tuttuğu kitabın son sayfalarını okumaya başladı. Koridorda alışılmadık bir yüz herkesin dikkatini çekmişti,sınıfın kapısı çalındı.İçeri gelene büyük bir merakla bakıldı,Öğretmen yoklama listesini ondan aldı ve onu özenle süzdükten sonra oturması için zeynebin yerini gösterdi.Gözler onu izliyordu,Zeynep yanında ki hareketliliği farkettiğinde başını yavaşça kaldırdı,saniyelik bir incelemenin ardından duvar dibine sinerek kitabın son sayfasını okumaya devam etti.Fizik öğretmeni selma hanım listeye tekrar baktı"Mazhar Asi Çeliker".Mazhar başını yavaşça kaldırdı ve kaşlarını çatarak sakin bir sesle"Evet benim."diyebildi.Selma hanım yapay bir tebessümle"Hoşgeldin Mazhar"dedi.Mazhar gözlerini kapattı ve sesini yükseltti"Asi,benim adım Asi".Selma hanım kaşlarını çattı bu durumu garipsesede daha ilk günden bir çatışmaya girmek istemedi gözlerinden binlerce kelime geçti fakat başını salladı"Peki Asi,tekrar hoşgeldin".Asi başını sallamakla yetindi,bir kriz anının onu boğazladığını hissetti.Ensenini kavradı ve gözlerini cama çevirdi.Zeynep okuduğu kitabı bitirmiş,gözlerini şiddetlenen yağmura dikmişti.Asi kısa bir anlığına gözlerini zeynebe çevirdi.Zeynep ona bakmıyordu,Rahatsızlıkla başını önüne eğdi,Kulaklarının çınladığını zeynebin nefes seslerinin kafasının içine dolduğunu hissetti ve öfkeyle nefesini verdi.Kaşlarını çattı,Zeynebin kokusunu hissediyordu.Onun gördüğü dünyada insanlar ondan nefret ediyordu,ona işkence ediyorlardı.Onun peşine düşüyor ve onu asla rahat bırakmıyorlardı.Çalan zille kendine gelmişti,Zeynep kendi halindeydi,iç dünyasına gömülmüş dışında ne döndüğünü umursamıyordu.Asi sınıf üyelerinin gözlerini ona diktiğini fark etti ve rahatsızlık içinde sınıftan çıktı.Herkesin ona baktığını görüyordu,konuşma ve gülme sesleri ona büyük bir öfke aşılıyorken kendini üst kattaki lavaboya attı.Telefonunu kontrol etti ve babasının ilaçlar konusunda attığı nasihat mesajlarını tiksintiyle okuyarak ilaçları sıktığı yumruklarının arasında ezerek ellerini serbest bıraktı ve ilaçlardan kurtuldu.Silkelendi,öfkesinin geçmesini bekledi.Sınıfa döndüğünde zeynebin istifini bozmadığını fark etti.Yanına oturduğunda istemsizce gözleri tekrar ona kaydı,Zeynep somurtuyordu.Önündeki deftere bir şeyler karalıyordu.Rahatsızlıkla iç çekti,vücuduna dokunan binlerce el hissetti.Başı önündeydi fakat izlendiğini görüyordu.Gözleri zeynebe kaydı,o ona bakmıyordu.İçinde ona yer yoktu,bir tutulamıyordu.Kendini sürekli zeynebe bakarken buluyordu.İçinde birşeyler yeşeriyor,gözlerine yeni bir dünyanın perdesi iniyordu.İnsanlar onu duygusuz durgun bir adam olarak tanımıştı.Kopuktu,yeni bir aykırıydı.Sessizdi,dalgındı.Oysa Asi kendi dünyasında yarattığı benliğiyle bir arafa tutunmuş ve bedeninin sıkışıp kaldığı bu dünyada zihninin oyunlarına yenilmişti.Asi haftalarca zeyneple konuştuğunu,ona aşık olduğunu,birbirilerine karşı bastıramadıkları çekimin kurbanı olup sonunda düzene uyum sağladıklarını gördüğü gerçekliğe kanmış ve kendisini göremeyen bir kadına aşık olmuştu.Zeynebin yürüdüğü sokaklarda Asi peşindeydi,Zeynepten gerideydi fakat o zeyneple yürüdüğünü hatta konuştuğunu görüyordu.Zeynep sıraya yaslanmış uyuyordu,Asi zeynebin onun omzunda uyuduğunu görüyordu.Zeynebin yeri değiştirildi.Asi kendini kontrol etmekte zorluk çekiyordu.Zeynebin onu sakinleştirdiği yalanına kanmıştı,ondan uzakta olmak içindeki öfkeyi harlıyordu yumruklarını sıktı ve gözlerini bir kez bile olsun kaçırmadan ona baktı,kimse bakışlarını yakalayamadı,kimse asla zeynebe olan hislerinin farkına varamadı.Otobüs durağında zeynebi bekliyordu.Tam arkasına oturdu,Zeynep boş bakışlarla camın ardında kalanları izliyordu.Onu evine kadar takip etti.Bir senenin takiplerle,gizlice çalınan eşyalarla sürüp gideceğini sanmak istedi,halinden memnundu çünkü dünyasına ilmek ilmek dokuduğu o mutlu portrede o ve zeynep vardı.Zeyneple bir hayat yaşadığını sandı,gördüğü gerçeklik onu tümüyle kıskacına almıştı.Evet mutlu bir hayat yaşıyordu,herkesin onu düşünceler içinde arka sıralarda oturduğunu gördüğü gerçeğini görmezden gelerek.Mayıs ayıydı,İlkbaharın sıcak esintileriyle bir okul çıkışı eve giden zeynep başına geleceklerden tamamen habersizce evin yolunu tutuyordu.O gün eve yürümek istemişti.Orta yaşlarda bir adamın peşine takıldığından habersizce yürüyordu.Adam önce ona seslendi zeynebin onu duymadığını fark ettiğinde tanıdığı sokaklarda yönünü değiştirdi.Yan sokaktaki binaların arasına sinmişti,zeynebin kolunu sertçe kavradı ve çığlık atmasına bile fırsat vermeden ağzını kapattı.Onu duvara yasladı,kızın çırpınışları faydasızdı.Yüzüne indirilen tokatla afalladı.Büyük bir iştahla ceketinin fermuarını indirdi ve belini kavradı.Zeynep adama tokatlar ve tekmeler savuruyordu.Kasıklarına indirdiği sert tekmeyle adam inliyerek onu itti.Zeynep düştü ve sendeleyerek ara sokağın diğer tarafındaki çıkışa doğru koşmaya başladı.Birkaç adım kalmıştı.Kalbi göğsünden fırlarcasına atıyordu.Adam saçlarını sertçe kavradı ve zeynebi kendine çekti.Başı adamın göğsüne çarptığında arkasından karnının kavrandığını hissetti ve ağzına sertçe geçirdiği elin hareketleriyle dehşetle çırpındı.Adamın inlediğini duydu elleri büyük bir açlıkla zayıf bedeninde dolanıyordu.Dudaklarını kızın boynuna geçirdi.Zeynebi kendine daha fazla bastırdı.Adam daha ileriye gidiyordu,Taaki Asi büyük bir hiddetle adamın ensesini kavrayana kadar.yüzünü bir şapka ile gizliyordu,adamı öfkeyle kendine çekti.Zihnini yangınlar sarıp sarmalamıştı,onun olana kim dokunabilirdi? Nefesleri derin hırıltılara dönüştü.Elleri titriyordu,dişleri birbirine geçtikçe sertçe gıcırdıyordu.Zeynep kaskatı kesilmişti,dizlerinin üstünde yeri boyladı.Asi adamı kendine çevirdi ve hiddetle suratına bir yumruk geçirdi.Adam vuruşla çöplerin üstüne düşmüştü,kulakları aldığı darbeyle çınlıyordu.Asi yakasından tutarak onu ayağa kaldırdı ve yüzüne ikinci bir yumruk indirdiğinde suratı kana boyandı.Çenesini dikleştirdi ve adamla göz göze geldi.Bu bakışlar onyedi yaşında birine ait olamazdı.Bir cani gibi bakıyordu.Adam dehşetle inledi.Dudaklarının arasından kanlar akıyor ve kırılan dişleri düşüyordu.Adamı boynundan kavradı.Ayakları yere değmiyordu.Asi büyük bir güçle adamı sırt üstü yere vuruyorken gözleri zeynebe kaydı.Zeynep yerde ayağa kalkmak için çabalıyordu.Kıvranıyordu ve dizlerinin titreyişiyle dengesini kaybediyordu.Asi adama gözlerini dikti,oracıkta bayılmıştı.Tiksintiyle adamı bıraktı ve ellerindeki kanı silkeledi.Zeynebi omuzlarından kavradı ve diz çökerek zeynebi kendine çekti.Zeynep kaşlarını çattı.Onu göremiyordu,Şapkanın altındaki her kimse öfkeli nefesleriyle zeynebi yeni bir korkuya hapsediyordu.Asi gözlerindeki korkuyla daha da öfkelendi sıkıca kavradığı omuzlarındaki elleri gevşedi.Zeynep Asi'nin ellerinden kurtuldu ve geri geri emekleyerek ondan uzaklaştı.Asi donakaldı olanları hazmedemiyordu,kurtarıcı olduğunu düşünmüştü fakat onu daha büyük bir dehşete sürükleyen etkene dönüşmüştü.Zeynep oracıkta can çekişen bir av gibi bekledi,Nafileydi zararı o değil ona kalkan eller ödeyecekti,tıpkı olması gerektiği gibi.Asi gözlerini adama dikti,Öfkeyle ona yürüdü ve yerde duran taşı defalarca adamın suratına indirdi.etrafa kanlar saçıldı.Zeynep çığlık atmak istedi,boğazında bir yumru vardı ve kalbi acıyla çarpıyor,çarpıntının etkisiyle vücudu kasılıyordu.Kendinden geçmesi fazla sürmemişti.Adam tanınmaz bir haldeydi,Kafası ezilmişti.Asi nefes nefese kalktı.Zeynebe doğru ilerledi.Onu sarstı fakat kendinde değildi.Öfkeyle dişlerini sıktı.Adama gözlerini dikti,dudakları korkutucu bir gülümsemeyle kıvrıldı,birine acı vermek içinde hoş bir ezginin can bulmasına neden olmuştu.Zeynebin yüzünü okşadı,parmak uçlarına değen sıcak tenle kendinden geçtiğini hissetti.Saçlarını okşadı ve onu bıraktı.Cesedi ensesindeki saçlardan kavradı ve sürükleyerek o ara sokaktan uzaklaştı. Titreyen telefonla gözlerini açan zeynep korkuyla irkildi.Saati kontrol ettiğinde bir saatten fazla bir süre boyunca baygın kaldığını fark etti.Hızla etrafına bakındı ve içinde tekrar dirilen korkuyla ayağa fırladı.Dizleri titriyordu,başına gelenleri hatırlayabilmek adına hafızasını zorladı.Sarsak adımlarla ara sokaktan çıktı.Suratı kireç gibiydi,Kafasında korkuyla yoğurulan binlerce düşünceyle sendelerken durağa ulaşmıştı. Zeynebin sağ salim otobüse ulaştığını gören Asi saklandığı yerden çıktı ve ara sokağa ilerledi,aklında zeynebe zarar veren ve verecek olan binlerce düşünce vardı,öfkesi yatışmıştı çünkü onu korumuştu.İçinde yatan koruma iç güdüsünün verdiği sıcaklıkla derin ve dingin bir nefes çekti.Telefonun flaşını etrafa tuttu ve yarattığı vahşeti büyük bir soğukkanlılıkla izledi.Geride bıraktığı her kanıttan kurtuldu.Sahiplendiği yıkık gecekonduda cesedi parçalara ayırdı ve o an üzerinde bulunan ne varsa yaktı,benzinle ateşi harmanlayıp parçaladığı cesedi içine attı.Etin kokusu burnuna dolarken çenesi kasıldı ve kanla kaplı parmağı ve beraberindeki adama ait yüzüğü bir kutuya koyup hediye paketine sardı.Ceset tanınmaz hale gelirken giyindi,bu ilk cinayetiydi ve asla son olmayacaktı.Zeynebe zarar veren kim varsa ortadan kalkacaktı.Yarattığı dünya kana bulanmıştı,bile isteye yapmadı belki ama pişmanlığın en ufak bir izine bile vicdanında rastlamamıştı.Yanmış cesedi oracıkta bıraktı eve doğru yola çıktı.Boş sokakları yuvası sandı,kulaklarına hoş ezgiler fısıldandı.Adama her vuruşunu hatırladı ve dudakları kısık bir sırıtmayla gerindi.Eve gece yarısı dönmüştü,onu kapıda karşılayan babasının yüzü öfkeyle kasıldı ve büyük bir hınçla oğlunun kolunu kavradı.Asi ifadesizdi babasının kolunu tutan eline baktı ve dudağının kenarı tiksintiyle kıvrıldı.Kavga etmeye niyeti yoktu.Babasının bağırışlarını ve hakaretlerini görmüyor,duymuyordu.Tek gördüğü babasının kanlı yüzü ve parçalanmış vücudunun hayaliydi.Gözleri avuçlarına kaydı.Tertemiz avuçlarında kan vardı ve gözlerini her kapatışında ellerinin babasına zarar verdiğini görüyordu. Zeynep saatlerdir yatakta kıvranıyordu.İçi korkuyla kasılıyordu.Mide bulantısıyla kendini banyoya attı ve öğürmeye başladı.Annesi ve babasının evde olmayışı onu bir nebze olsun rahatlatırken geriye yaslandı ve son gücüyle kalkıp kendini suyun altına attı.Korkuyordu gözlerini bile kapatmaya direnci kalmamıştı.Kendini yatağa bıraktı ve göreceği kabusa kucak açtı. Adamın yüzü aklımdan çıkmıyordu.Gözlerimin önünde bir cani başka birini öldürmüştü.Adamın parçalanmış suratına nazaran korkum o şapkalı adama yönelikti.Nefesi,hissettiğim dokunuşları ve yüzünü kapatan o şapkanın altından gördüğüm dudakları içimde bir ürpertiye neden oldu.Sağıma döndüm ve yorganın altına daha fazla gömüldüm.İlk tacize uğrayan bir kadına göre fazla duygusuzdum,bazen içimin çürüdüğünü ve tenimin ardında bir ölünün yattığını düşünürdüm.Karnıma dolan korkuyla soluma uzandım,gözlerim saate kaydı ve okul için hazırlanıp yola çıkmama fazla bir zaman kalmadığını farkettim.Üşüyordum,nefesimin soğukluğu burnumu sızlatıyordu.Derin bir iç çektim ve rahatsızlıkla kıvrandım.Evden,hatta yatağımdan günlerce çıkmayabilirdim.İçimde bir yerlerde vicdanıma bir leke çalındı.Yarım saat kadar yatakta kıvrandıktan sonra okul için hazırlandım.Koridordaki boy aynasına yaklaştım.Gözlerim ve burnum kızarmıştı.Bana bakanlar bir madde kullandığımdan şüphe edebilirdi.Ufak bir küfür savurdum ve çantamı sırtıma atıp durağa ilerledim.Yüzüme vuran ayazla başıma kapüşonumu geçirdim.Bugün ki ruh halime hitaben sert bir şarkı açtım ve otobüste her zaman ki yerimi aldım.Aklımda dönüp dolaşan tek görüntü o adam ve onu öldüren kişiydi.Aklımca hesaplamalar yaptım,başım derde girermiydi? Ceset bulunursa neden olmasın.Korkuyla karışık bir buhran bir ok gibi vücuduma saplandı ve zehrini hunharca damarlarıma aşıladı.Yutkundum,ağzımda sanki kor vardı.Ateşi içmemiştim,kusuyordum.Okula ne ara bile vardığımı anlamadan otobüsten indim ve sınıfa büyük bir süratle girdim.Montumu çıkardım,ellerim kıpkırmızıydı ve yara içindeydi.Çoğu zaman bu yaraların nereden geldiğini bilmezdim.Ama bu sefer o derin çiziklerin dünden geldiği gerçeğiyle sarsıldım.İçimde yeni bir rahatsızlık yeşerdi,serpildi ve ciğerlerimden döküldü.Yerime geçtim.Dünden bu yana içimi saran ateş beni dışımda buz kütlesine çevirmişti.Üşüdüm,bu üşüyüş kendimi güvende hissetmiyor oluşumdan geliyordu.Kısa süre sonra ders başlamıştı.Düz Anadolu lisesinin tek sayısal sınıfıydık ve öğretmenler bir baltaya sap olmamız adına çabalıyor derse olan ilgimizin kaybolmaması için ilgimizi çekmek adına tüm benliklerini ortaya kokuyorlardı.Matematik öğretmeniyle göz göze geldiğim anda iç dünyamdan çıktım ve gülümsemeye çalışarak ayağa kalktım.Oturmamıza izin verdiğinde silkelenerek defreterimi açtım ve aklımdakileri unutmak adına canla başla derse odaklandım.Günüm kendimi düşüncelerden sıyırmakla geçmişti.Koridorda dalgın bir şekilde yürüyor,cüzdanımdan kartımı çıkarıyordum.Sert bir bedene çarptığımda başımı kaldırmadan bana olan uzunluğuna hayretler edercesine irkildim."Pardon"diye geveledim.O ise cevap bile vermeden geçip gitti.O küçük anda arkamı döndüm ve ona baktım.Ona çarpanın ben olduğumu kendime hatırlatarak içimde ki hıncı yuttum ve bahçeye ulaştım.Kartı okuttum ve tıklım tıklım otobüste cama yaslanarak gergince başıma bir şey gelirmi? Düşüncesiyle tırnaklarıma saldırdım.Kanamaya başlayan tırnak dibimle yüzümü buruşturdum.Okul kapanana dek ne ceset nede o adama dair en ufak bir haber veya bulguya rastlamadım.Karne gününün ardından eve döndüm ve asosyalliğimin kırılması adına annemin yardım etmeye çalışırken bana ettiği işkencelerle iğrenç bir tatil geçirdim.Yani öyle olacağını umut etmiştim,okul açılalı iki hafta olmuştu.Yarın doğum günümdü,annem mutfakta anneannem ve teyzelerimle görüntülü konuşuyor doğum günüm ile ilgili planlar yapıyordu.Omuz silktim ve alt çekmeceden yaş mama çıkardım,bahçeye çıktım.Köpeğe mamasını verdim.Saat onbir civarıydı ve annem uyumadığım için bağırarak beni azarlıyordu.Derin bir iç çektim ve odama çıktım.yatakta son kez telefonuma bakarken iki dakika sonra 00:00 olacaktı.Gıcırtı ve çalı sesleriyle irkildim ve doğruldum.Biri adeta koşuyordu.Yataktan fırladım,kapattığım pencereyi açık bulduğumda odanın ışığını açtım ve hayretle etrafıma bakındım.Korkuyordum,ama bir yandan da aile üyelerinin hala ayakta olduğu düşüncesiyle rahattım.ayak uçlarımda bir şeyin varlığını hissettiğimde alışılmadık bir kutuyu gördüm.Özenle paketlenmişti,annemin sürprizi olduğu düşüncesiyle kutuyu açmam ve kutunun elimden düşmesi bir oldu.Öğürmeye başladım ve boğazımı kavradım.Öksürüyorken yerdeki çürümüş ve kurtlanmış parmaktan gözlerimi alamıyordum.Gözlerim yaşarmıştı,içimde ne varsa kusarcasına öksürdüm ve ağzımı kapatıp kolumu karnıma sardım.Olanları pek hatırlamıyorum,babam polisi aradı ve gelen parmakla beraber evimin yakınlarında bir gecekonduda yanmış ve çürümüş bir insan bedeni bulundu.Yapılan otopsinin ardından sıvılaşan bedenin ve çürüyen parçağın aynı kişiden olabileceğini söylediler.İfadem alındı ve delil yetersizliğinden dava kapandı.Bir senem paranoya krizleri ve gördüğüm kâbuslarla bir defter gibi kapanıp gitti Asi zeynebi bahçenin ardında sindiği duvardan izliyordu.Zeynep içeri girdi ve gözlerini binlerce kez girdiği odanın penceresine dikti,yavaşça arka tarafta kalan duvara ilerledi ve atletik bir şekilde bahçeye girdi.üst üste dizilen yığınlardan destek aldı ve başını pencereye uzattı.Zeynep yataktaydı,sırtı pencereye dönüktü.Asi yavaşça içeri girdi ve hediye paketini yere bırakırken gözlerini zeynebe dikti.Ona dokunmak için içinde büyük bir savaş veriyordu.Güçlükle geri çekildi ve bile isteye zeynebin dikkatini çekmek için pencereden atlayıp duvarı aştı ve koşar adımlarla uzaklaştı.Zeynebin babasına bağırışlarını duydu,ve eve sırtını döndü.İçerideki kargaşa umrunda değildi,O istediğini almıştı.Eve döndüğünde bomboş evi ve paketlenen kutuların arasında boş koridorda ilerledi.Gitme vakti gelmişti,biliyordu tekrar geri dönecekti fakat şimdilik suların durulması gerekiyordu.İçinde büyük bir acı vardı,zeynebi uzaklardan sevebileceğine dair inancı onu göremeyeceğine,hissedemeyeceğine ve duyamayacağına olan öfkesini hafifletiyordu.Bir yalan,bir sevgi binlerce öfkenin darbesini hafifletiyordu.İçinde bir dinginlik vardı,sabaha karşı zeynebin odasında onun baş ucundaydı.Elinin altındaki göğsü ilk kez ona bu kadar yakın olmanın heyecanıyla yerinden çıkarcasına atıyordu,bu his en son zeynebin ona çarpışıyla baş vermişti.Titreyen elleriyle zeynebin önüne gelen perçemini geriye etti ve yüzüne eğildi.sessiz nefesiyle mest olmuşçasına gözlerini kapattı ve nazikçe ona biraz daha sokuldu.Parçak uçları tenine çarptıkça yüzünün kavruluşu katbekat arttı.Titrek bir nefes verdi ve fazla vaktinin olmayışı azabıyla ondan uzak olmanın acısından kurtulmak istercesine zeynebin alnına dudaklarını dokundurdu.Yetmiyordu,zeynebi sonsuza kadar öpse dahi sevgisine yetemiyordu.Zeynep kıpırdandı,Asi hızla geri çekildi ve pencereden atlayarak oradan ayrıldı. |
0% |