Yeni Üyelik
2.
Bölüm

BÖLÜM - 2 YOLCULUK

@moonlight_

Sabahın güneşiyle gözlerimi açtım çok normal bir sabah daha hemen yatağımdan kalktım ve salona doğru yürüdüm nedense çoğu insan hemen kalkmaz benim gibi yarım saatlerini tavana bakarak geçirirler bu tavanlarda bir şey var ama anlayamadım. Annemi masada gördüm bir şeyler atıştırıyordu “günaydın,” dedim annem birden kafasını kaldırdı “günaydın,” diye seslendi. Sanki uyumamıştı gözleri uykusuzluktan altları morarmıştı annemin yanına yaklaştım,

“Niye uyumadın?”, konuştuk,

“Uyudum gece ne yaptın koridorda gördüm seni,” bi an şaşırdım nasıl olur o kadarda sessizdim neyse anlaşıldı elizabeth hanım gene uyumaş kedini ele verdi.

“Yakaladım seni uyumadın deme,” ve annem sarıldı,

“Teyzenin gene yolda tuzak kurmasından korkuyorum,

” “Hayır tabiki öyle bir şey olmuyacak üzülme.”

“Tamam umarım olmaz teyzeni biliyorsun en son geldiğinde baygındın odun kafana çarpmıştı ama nasıl olduysa odun kafanda kırılmıştı,”

Annem birden kahkaha atmıştı bende güldüm çok komikti ama salona abim girdi,

“Günaydın abi,” dedim,

“Günaydın george, öğlen yolculuğa çıkıyoruz hazırmısın?” dedi abim,

“Evet hazırım.” dedim.

“İyi öyleyse yemek yiyelim ve çıkalım,”dedi abim.

“Tamam.” annem yerine gitti siyah etekli olan elbiseyle abimde sevgilisiyle vedalaşmaya bende arkasından gittim gizlice onları öpüşürken yakaladım off! Abimi hiç böyle yakışıklı yakalamayı düşünmüyordum. Bizim yanımıza geldiğinde darma duman olmuş bir şekilde gelir hep, ablama bakmaya gidiyorum pembe kapılı oda en üst katta ablam kalırdı üst kata geldiğimde koridorun sonundaki pembe kapıyı gördüm ve koridoru saran sümbül kokusu vardı neden bu kadar düşkünler bitkilere anlamıyordum ama güzel bir şey en azından. Nerdeyse öğlen olmuştu eşyaları arabaya bindirmiştik neyse ki bir sorun çıkmadan ayrıldık şehirden. Yolda giderken güzel ormanın sesini dinliyorduk kuş sesleri birazda huzur abimde yanımda oturuyordu muhafızlarda öndeydi at sürüyorlardı sonrasında da uyku tuttu üzerimdeki kalın abartılı pelerini üstüme örtmek için kullandım gözlerim gökyüzüne doğru bakarken yavaş yavaş kapanıyordu.

Uyandığımda Rina ülkesine varmamıştık abime döndüm dedim ki; “Varmamıza ne kadar kaldı nehri geçtikmi abi,” diye soruyorum yeni uyanmış sesimle.

Abim döndü ve konuşmaya başladı; “hayır nehre az kaldı ama teyzemin oyuna getirdiği yer genelde buralar olurdu bi insan neden bizi düşman zanneder ki.” şimdi seslendi sonuna doğru mırıldanarak sonra kafamı koyup gökyüzüne doğru bakıyordum ve birden at sesleri geldi abim sinirlendi birden.

“Hayır, olamaz.” söyledi birden,

“Eşkıyalar geldi George bir at al! Sana bu kapsülü veriyorum ve rina ülkesine gidene kadar durma ama biraz bekle al bu asayı hiç kimseye verme sakın ülkeye git ben gelene kadar gelme sakın! Sana güveniyorum George,”

“Hayır ya sana bişey olursa annemlere ne diyecektim,” korkuyla konuştum.

“Bunun sırası değil görüşürüz kardeşim,” ve beni atın üstüne itip bir boşluğa gönderdi vücudumu saran korku artıyordu ama sürmeye devam ettim birden asada bir şeyler oldu ışık çok fazlaydı artıyordu hala bilincim gitti ve birden kendimi sarayın önünde buldum.

“Bu harikaydı vaaav.” bağırdım birden muhafızlar beni görünce hemen içeri aldılar.

“Prens George kraliçemiz sizi bekliyordu.” sesleniyor bana şaşırdım nerden bileceklerdi teyzem büyücü filanmı çok komik.

“Hemen hızlı gidelim.” sesleniyordum muhafıza.

“Peki efendim.” sesleniyorum ve ardından hızlıca saraya sürmeye başladım atı içimdeki korku hızlandı. Saraya varmıştık görkemli her taraf yemeklerle doluydu attan indim hemen teyzemin yanına koştum koridor çok uzundu en sonunda vardım taht salonuna teyzem beni gördü yüzü şaşırmış gibi kaldı öylece, yerinden kalktı ve “George iyimisin tatlım,”

“Teyze abim...Abim...abimi eşkıyalar sıkıştırdılar beni gönderdi buraya,” konuşurken buldum kendimi nefes nefese kalarak teyzem gidin der gibi arkamdaki askerlere baktı el işareti yaptı bende tam arkamı dönerken elinde yay olan bir kız gördüm gene hayran oldum beyaz elbisesine bu...bu... Laura'ydı gördüğüme şaşırdım ama abimi haa merak ediyordum teyzem yanıma geldi söyledi; “tatlım yorulmuş olmalısın abine bakmaya gönderdim askerleri birazdan ortaya çıkar kokusu,” dedi.

“Teyze abime birşey olacak mı,” diye sordum yere bakarak,

“Hayır tatlım,” teyzem garipti elimdeki kapsüle ve asaya bakıyordu asadaki taş buz tacının taşlarındandı teyzemin tacında da gördüm bir tane aynı taştan teyzeme dedim ki, “onların ne olduğunu biliyorum kandırmayın artık beni,” odaya girdim,

“Buz taşları diğer ikisi hala kayıp mı?”

“George seni meraklı oğlan evet biliyordum bildiğini nerden öğrendiğimi sorarsan bu taşlar birbirlerini görebilirler yeter ki bilinç altına girmelerine izin ver gücü doğru yöne yönelt tatlım elindeki asa,” derken gözleri parladı 'gücünü kullan' dedi fısıldayarak.

O andan itibaren abimin büyü sözlerini bilmediğini anladım. Keşke baksaydım kitabın devamına düşmana karşı yapılabilecek büyüler olabilirdi koridorda ilerlerken teyzemle odaya vardık teyzem arkasında birden kitap çıktı ve bana doğru uzattı dedi ki; “birşey sorma sadece oku, iyi dinlenmeler tatlım.” odadan çıktı. Yatağa oturdum daha önce de gelmiştim buraya aynı odaya annemle gelmiştim çok güzel zamanlardı kitabı açtım ve okudu içinde sihirli sözcükler vardı teyzem not bırakmış 'büyüleri üzerimde denebilirsin tatlım' yazmış nota. Teyzemi seviyordum o tuzakları özellikle bize kurmasını anlıyordum şimdi abimin ildiğini düşünüyormuş büyüleri artık bir dahakine deneriz teyzecim bi kaç büyüyle uğraştım çok iyiydi en son kapsüldeki taca baktım buz tacı bunu niye verdi bilmiyordum abim gelmedi hala bir saat olmuştu Ateş atma, Buz atma ve daha çok büyüler vardı. Odadan çıktım sarayda kimse yoktu ne olmuş buraya böyle koridorda tam karşımda teyzem vardı bana bakıyordu konuştu; “Nasıl beğendin mi bu evreni George hadi çalışalım biraz tatlım,” ve asasını çıkarttı tacındaki taş yoktu asaya takmış olmalı hemen belimdeki buz asasını çıkarttım ve büyülü sözleri söyledim teyzeme ayeş topu fırlattım teyzem yok etti topu bana bir ateş topu attı bende buz topu atarak yok ettim ateş ve su havada yok oldular buz püskürttüm teyzemde hızlı bir şekilde bir kalkan oluşturdu,

“Hadi ama George çok yavaşsın tatlım,” ve birden kan beynime sıçradı ne olduğunu anlamadan siyah bir şey oluştu teyzemdeki gücü çekiyordu siyah bir duman bunu okumuştum bu olduğunda karşıdaki gücü kendine çekerek güçleniyordu durduramıyordum ve asadan taşı çıkardım hemen diğer taşı yok edebilirdi durdu siyah duman kayboldu teyzem büyük bir şaşkınlıkla bana baktı ağzı açık kaldı.

“George sendeki farklı bir şey bunu yapabilmen için yirmi beşinci seviyede olman gerekiyordu ateş lordu seni kullanıyor olmalı yer altından bir şey çekiyor seni bedenini ele geçirmemeli taşı kapsüle koy diğer taşı tekrar tak,” aceleyle konuştu.

“Bende bu neydi böyle diye sordum buz asası ateş gücüne nasıl sahip olabilir ki?” teyzeme bakarak.

“Ateş lordunu buz taşının içine hapsedildikten sonra oldu bu taşın içindeki lavı görüyor musun ancak taşlar yerine koyulursa tekrar ortaya çıkabilirdi buzlu kalbin içindeki ateş asla sönmedi o ihaneti yapmamalıydı ateş lordu isimleri hep saklı kaldı bende bilmiyorum sadece Moll biliyor o da ölümcül yemini ettiği için konuşmuyordu,”

“Teşekkür ederim normal boyuta artık geçebilir miyiz?”,

“Hay hay, abini buldular George sakın üzülme sadece baygın,” teyzem eli alnındayken taş taca yapıştı kendi kendine ondan sonra gördü teyzem içim rahatladı çok korkmuştum bu bile iyiydi onun için abimi içeri getirdiler benim odama yatırdılar uyandırmaya çalışıyordum cevap vermiyordu bir büyü okudum güzlü taşı asaya takarak büyüyü abimin üzerinde denedim oldu oldu evet yaptım abimin kanı çekildi birden gözleri açıldı sonra temizlenme güçlenme büyüsü onu da denedim ama gene aynı kaldı sadece vücudundaki çamurlar gitti biraz beceriksizim galiba.

Abim gözlerini açar açmaz bana baktı sesleniyor bana “sana güvenebileceğimi biliyordum George,”.

“Çok korktum birşey oldu diye.”. Abimin cebinde bir şey vardı ateş asası abime kitabı gösterdim ateş asası güçlerinin olduğu sayfayı açtı ve baktı denedi benim kadar olmasa da becerebiliyordu.

“Bunu sana kim verdi?”, diyor abim.

“Teyzem verdi çok fazla şey öğrendim,”.

“Aferin peki bilinçaltını yapabiliyor musun onu ancak yirmi dördüncü seviyedekiler yapabiliyordu,” soruyor bana “Galiba evet.” diye cevap verdim.

Abim tacı aldı ve benim taşımı çıkardı taca taktı ve tacın etrafı buz dumanları kapladı ancak soğuk değildi, kafama koydu büyük bir ağrı geldi kafama ve bir şeyler gördüm teyzemin olduğu yeri gördüm ve gözlerimi açtım koridora baktım gözlerimi kapattım tekrar baktım teyzemin sesini de duyuyordum, “daha yeni başlıyoruz George dedi beni görür gibi kendimi görebiliyordum koridora çıkmıştım çünkü. Abim koridora çıktı ve teyzeme gülerek ateş topu fırlattı teyzem havada sildi topu çok güzeldi gözlerime inanamadım bende attım teyzeme buz kristalleri attım ve koruma kalkanı yaptı teyzem hepsi parçalandı eridi su oldu ve buharlaştı. Belki de bu başlangıç değildi yeni düşmanlar edinecektik ama düşmeyecektik asla.

 

Loading...
0%