@moonlight_
|
Hepimiz salondaydık yemek yiyorduk bol bol çeşit çeşit yemekler vardı karnımı tıka basa doldurmuştum abim çok yemeden kalktı çünkü sevmez çok yemeyi sonra yağlanıyormuş beyefendi teyzemde yedikçe yiyordu bakarken iştahım açılıyordu bende yedim doydum. Bende kalktım daha fazla yemeden, teyzem arkama bakıyordu sinirlenerek, “Bişey mi oldu teyze?”, konuştum şaşırmış bir şekilde, “Taşını izliyorlar bak parlıyor çabuk bana ver onu hızlı ol.”, aceleyle asayı ona uzattım, bir şeyler okudu asamdaki ışık söndü taşın içinden kırmızı bir ışık yayılıyordu ve durdu. “Karanlık yayılıyor taşlar çatlıyor galiba dayanamayacak buz lordu, ateş lordu zorluyor hala benle gel çabuk,”, bende hızlı adımlarla takip ediyordum teyzemi. Beni büyük bir odaya getirdi sarayın altında iki kişi vardı burada tüplerle bir şeyler yapıyorlar mavi, kırmız ve mor sıvılar. “Bunlar nedir?”, konuştum tüplere bakarak. “Taşları güçlendiriyoruz ve çatlağı onarıyoruz,”, dedi teyzem. “Bu taşı hangisi onarıyor?”, diye sordum, “Mor olan tabikide,” teyzem mor tüpü alarak ve gene konuştu, “İki taşın tozundan az bir şey alarak,” nasıl yani ateş taşı varmıydı burada “Burada ateş taşı yok ki nerden aldınız tozu,” şaşkınlıkla. “Nasıl yok tabikii de var sizin sarayın altında ateş lordu var onun asasından alıyoruz asası ateş taşlarıyla kaplı,” şaşkınlıkla baktım. “Peki o taşları neden takmıyorlar taca?” “Yerleri uyuşmuyor aynı şekle sahip değiller o taşlar,” dedi. Mor tüpteki sıvıyı asama damlattı ve taş eski haline döndü bu sıvı olmasaydı ateş lordu tekrar dirilirdi ve kimse kalmazdı ülkelerde herkezi büyülerdi kendi muhafızları yapardı nehri kapatabilir buz lordu oradan tekrar dirilemezdi ve herkes onun mahkûmu olurdu. Asaya büyük bir enerji girdi. “işte oldu.” asayı bana uzattı. Birden sarayın borozanları çaldı çok büyük bir sesti teyzem bana döndü. “Gücünü kullanma zamanı tatlım hadi, sarayın önüne geç ve 'nosul demori' de asanı yukarı kaldırarak.” teyzem galiba koruma kalkanı gibi birşeydi bu büyü hızlıca yukarı çıktık kapıya koşarak düşmaların geldiğini gördüm hemen büyülü sözleri söyledim asamı yukarı kaldırdım 'nosul demori' bu yasaklı bir büyümüş sadece acil durumlarda kullanılır dı teyzemin kitabında gördüğüm kadarıyla ve mor bir ipe benzer bir şey yukarı gitti hızlıca kalkan yaptı bir asker bana doğru bir ateş topu attı elinde ateş taşı vardı ama büyüyü bırakamazdım arkamdan abim koştu, “George çekil!” ve hemen kendimi attım kenara abim küçük bir kalkan oluşturarak ateş topunu engelledi bende asamı doğrultarak düşmanlara doğru bir kasırga gitti saray muhafızları şaşırdı ve düşmanların yarısını toplayarak gitti kasırga, ama ben bişey söylemedim bu nasıl olur ben bile şaşırdım bende ateş topu filan atmayı planlıyodum ama olmadı kasırga gitti düşmanlar geri çekildi kalkan her tarafa yayıldı kalkan itici bir gücü vardı biz de rahat ettik taca doğru gittim ve kapsülden çıkardım taşımı taca uzattım ve takıldı taca kafama koyup onları dinledim sare ülkesine mi saldıracaklar nasıl olur onları ordan uzaklaştırmamız gerek teyzemin yanına gittim hemen , “Teyze babamın ülkesine saldırı yapacaklarmış bunu engellemeliyiz,” “Nasıl olur taşların bizde olduklarını nerden biliyorlardı, babanın ülkesine saldıracaklar yani bizi tehdit ediyorlar taşları istiyorlar ateş lordunu uyandıracaklar,” sinirlice birden dizlerinin üstüne çöktü ağlamaya başladı ve aklına bişey gelmiş gibi kalktı hemen, “Evet işte aklıma fikir geldi sarayın aşşağısında gizli geçitler var oradan büyü yapabiliriz onlara çabuk gel abini çağır dört kişi lazım merdivenin orda buluşalım tamam mı?” güzel plandı aslında hemen gittim abimi çağırmaya dışarda olmalı askerlere eğitim veriyordu hemen çağırdım, “abi teyzemin hemen sana ihtiyacı var.”. “Neden?” diye sordum, “Fazla vaktimiz yok abi hızlı,” aceleye getirerek hızla koridordan geçtim merdivenlere yöneldim tam karşıda Laura ve teyzem vardı. Nasıl Laura mıydı gizli asa taşıyıcısı ateş taşlı asasını gördüm akrep kuyruğuna benzeyen bir asaydı altında benimki sadece yılan dolanmış bir asaydı ama rahattı, “dörtlü tamamlandı mı iki buz iki ateş taşı yanınızda mı?” aynı anda evet dedik birden Laura'ya baktım oda bana kızgınca baktı hayır laurayı unutmuştum yanına gidecektim özür diler gibi kafamı yere eğdim sonra güldü bana “Hadi bakışmanız bittiyse gidelim.” dedi teyzem, birden utandım elim boynuma gitti kaşıyormuş gibi yaptım hızlı adımlarla aşağı indik büyük bir kapı kısa bir koridor vardı teyzem elini hançerle kesti asanın ucunu sürdü kana ve deliğe soktu kapı açıldı yavaşça içerde dört asalık delikler vardı hepimiz yerimize geçtik asalarımızı deliklere soktuk ortadaki delikten bir duman çıktı yüz silueti belirdi sordu; “Nereye gitmek istiyorsunuz?”, dumandaki kişi, teyzem söyledi, “Sare ülkesine.” dedi teyzem, “Ne kurban edeceksin peki?” teyzem indi ve köşedeki farelerden aldı bir tane hançerle farenin boğazını keserek kanı dumanlı deliğe akıttı. “İyi günler efendim.” karanlık çöktü sesler çok hızlı ve yüksekti bir yerde ilerliyorduk başım dönüyordu birden bir yere ittirildik düştüm yere sarayın girişindeydik kapılar açıldı annemi gördüm bahçede oturuyordu oda bana baktı hızlıca gittim teyzem, abim ve Laura arkamda kaldı anneme bakarak konuştum aynı zamanda asamı kaldırarak büyü yapıyorduk teyzemlerle, “Anne saldırıya geliyorlar hazırlıklı olun babama söyle geliyorlar ben yukarı bakarak kalkana sözlerimi tekrar ettim ve kalkan az kaldı oturacaktı ama bazıları içeri girebilmişti ateşlerden belli oluyordu asam tekrar istemsizce o tarafa döndü düşmana doğru birden yıldırım çarptı buda kimdi böyle havadan bir şey geldi kanatları vardı görkemliydi ve çok güzeldi ama bu kız değildi erkekti saçları uzundu elindeki asayı yöneltti ve asam birden güçlendi yoksa bu o muydu efsanevi lord bütün elementlerin gücüne sahipti bu lord peki o zaman toprak lordu ve hava lordu da var mıydı aralarında büyük bir anlaşmazlık var ama bunu çözecektik onların kim olduğunu öğrenecektim ucunda ölüm olsa bile. Babam gözleri yukarda kaldı ve bana baktı, “Bunu nasıl yaptın sen?”, babam da artık biliyor Hemen Moll un yanına gittim. “Moll ben kaçıncı seviyeyim büyücülükte?” diye soruyorum. “Neden sordunki?”, neden olabilir acaba düşüneyim, "Moll hadi nasıl yapıyorsan bak seviyeme,” diye seslendi bana. Bana ellerini uzattı ve mavi alevler çıkıyordu “Buz lordu sana devretmiş güçlerini bu nasıl olabilir bunu yapmaması gerekiyordu anlaşabilirdik onunla,” beni odadan çıkardı. “Moll neler oluyor?”, teyzem bana geliyordu, “Seni istiyorlar George gitme sakın mahfederler seni,” bana endişeyle baktı, “Tabikide gitmeyeceğim teyze,”. Teyzemin başı döner gibi yere düştü “Moll biliyor onlarda biliyorlar senin sonsuz seviyede olduğunu, sana devretti gücünü onu başını yere eğme,”. Bayıldı birden neden böyle oluyor neden bayıldı teyzem annem geldi “Ne oldu?” dedi annem, “Bilmiyorum gücünü bana devretmiş buz lordu ve bayıldı birden.”. “Hayır, olamaz bunu neden yaptı,” neden herkes gizli konuşuyor anlamıyordum beynim almıyor artık ne oluyor burada benim bilmediğim kaç tane daha sır vardı bu ülkelerin hemen Laura'nın yanına gittim ve sarıldım ona gece olmuştu gözleri gece gibi aydınlıktı dudaklarına yaklaştım ve dudakları dudaklarıma değdi ben o gecenin içinde kaybolmuştum Laura da beni arıyordu o karanlık gecede. |
0% |