@moonlight_7
|
Bazen hayat istediğimiz gibi gitmeyebilir, B-birşeyler ters gidebilir... Bir anda kendimi yerde bulmuştum, ter içinde uyandığımda dikkatimi ilk yerdeki kanlar çekmişti. Elimi ağrıyan başıma attığım zaman elimdeki ıslaklık ile kanın başımdan yere damladığını fark ettim. Bana ne olmuştu böyle? başım ağrıyordu, kalkmaya gücüm yoktu. Yavaş yavaş kalkamaya çalşıtım. Olup biteni anlamaya çalışıyordum ancak hatırladığım en son ve tek şey bayılıp düşmemdi. Çok korkuyordum polisi armaya karar vermiştim o yüzden telefonumu almak için odama gitmiştim ama telefonum orda değildi! Masada ya da yerlerde falan da yoktu. Telefonumu bulmak için ev telefonundan numaramı aradım. Birkaç kez çaldıktan sonra telefon açıldı o anda kalbim az kalsın durcak gibiydi kiminle görüştüğümü sordum. Ama duyduğum tek şey rahatsız edici bir kıkırdama sesiydi. Sonra yeniden arasam da açan olmadı. Ben de telefonumu düşürdüğümü ve çocukların eline geçtiğini düşünerek ümidi kesmiştim. Başımdan hala kan akıyordu hemen hastaneye gitmem gerektiğini düşünüp kapıya doğru gitmek üzereyken gördüğüm manzara karşısında aklımdan şüphe ettim.Çünkü telefonum uyandığım yerin tam üzerindeydi kalbim hızlı hızlı atıyordu korkudan hastaneye gitme fikrinden vazgeçmiştim. Banyoya gidip kanayan başımı sarmak için bandaj arıyordum ama bulamamıştım. Acıdan gözyaşlarım yüzüme akın ediyordu. Ne haraket etmeye ne de yürümeye gücüm kalmıştı. Sanki bana oynanılan bir oyundu, aklımı kaybetmiştim ne yapacağım ne edeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bu sefer telefonumdan polisi aradım birkaç kez çaldıktan sonra telefon açıldı ve sorunu anlatmaya başladım ama benimle konuşan kişi polis değildi ansızın telefonu yere fırlatıp ağlamaya başlamıştım bir anda hoparlör açılıp konuşmaya başlamıştı. Bilinmeyen Kişi: Ağlama, merak etme sana bir şey olmayacak, ama belki diğer kişilere olabilir. Hmm, bir örnek verecek olursam duru gibi mesela... Korkudan yüzüm beyazlamış dilim tutulmuştu sesizce ağlıyordum ansızın "BENDEN NE İSTİYORSUN PİSLİK!! "diye bağırdım. Soğuk kahkayla; "Aaa ama olmaz böyle Çağla. Böyle yakışıklı bir kişiye pislik mi denir? Sen bana laf atmak yerine kafandaki yaraya dikkat et bence yoksa arkadaşını koruyamadan sen ölmüş olursun." dedi. Benim kafamdaki yarayı ve adımı da nerden biliyordu, beni izliyor olabilirdi içimden ne yapacağım nasıl kurutulacağımı düşünürken... "Ben sana söyleyeyim ne yapacağanı.." dediği anda ben bayılmak üzereydim, boğazım kurumuştu ve kanım akmaya devam ediyordu. "sen şimdi yarın duruyu öldüreceksin bu kadar basit"dedi. Söylediğine inanamıyordum. Ne oluyordu? Ben ne yaşıyordum böyle hiçbir şey anlamıyordum. Sanki zaman normal hızında akmak yerine öyle bir hızlanmıştı ki hiçbir şeye yetişemiyordum ve bu yüzden olanları algılamkta güçlük çekiyordum. Benden istediği şey ise gerçek olamazdı. Ben birini asla öldüremezdim. Katil olamazdım ben onca gerçekliştirmek istediğim hayallerim varken. Her ne kadar birbirimizi yeni tanımaya başlasak da Duru benim en yakın arkadaşımdı ve ben onu öldürmeyi bırakın zarar bile veremezdim. Bir yandan ağlarken diğer yandan da "Hayır, hayır bunu yapamam." Diye sayıklamaya devam ediyordum. ve o soğuk bir üslupla" Tamam o zaman bende anneni öldürürüm" dedi. Kalbim hızla atıyordu. Ve ben bir çözüm yolu aramaya başladım. Bir anda kapıya doğru koşup kaçacaktım ki... Kapı kilitliydi. Ve kapıya yaslanarak benden istenen onca şeye rağmen sessizce ağlamaya devam ettim. Bağırmadım, çağırmadım, hıçkırmadım bile ağlarken. Sadece gözyaşlarım aktı dışarıya ve ben kalan bütün acımı, haykırışları içime akıtmaya devam ettim. İçimde fırtınalar koparken sadece birkaç damla yaş döküldü ağlamaktan yanmaya başlayan gözlerimden. . . |
0% |