Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm

@moonlight_7

Hayat biz dur dediğimiz zaman duran bir şey değildi. Hayat biz devam et dediğimiz zaman da devam eden bir şey de değildi. Hayat istediği zaman durar ve istediği zaman devam ederdi. Benim için ise hayat tam da şuan durmuştu.

 

Tanımadığım bir kişinin bana annenin yaşamasını istiyorsan en yakın arkadaşını öldüreceksin demesi üzerine durmuştu hayat benim için...

 

 

 

Bir anda dışarıdan gelen yumruklanma sesi ile irkilerek kafamı kaldırdım. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. İlk başta kafamdaki yaradan dolayı ne olduğunu anlayamadım.

 

"Kim var orda?"

 

Cevap yoktu. Kapının arkasında bir kimse yumruklamaya devam ediyordu. Annemin dönüp beni korkutmak istediğini düşünüp. Yavaşça yaklaştım

 

"Anne sen misin?"

 

Yine cevap yoktu. Kapıya gelince açmaya tereddüt ettim. Yumruklar artık kapıdan değil kafamın içinden geliyordu. Kapının eline dokunduğumda yumruklama sesleri gitmişti. Bu sefer açmaya cesaret edemedim. Hemen yatağıma koşup, bataniyenin altına girdim. Telefonumdan Annemi aradım ama açmadı.

 

Bir kez daha aradım ama açan olmadı. Tam olarak beş kez çaldırdım ama açan yoktu. O anda irkilip bilinmeyen kişinin söyledikleri geldi aklıma annemi öldürceğini söylemişti. Ya ona bir şey yaptıysa? Yapacak bir şey yoktu. Yataktan doğrulup kapıya yöneldim. Gözlerimi kapatarak bir anda kapıyı açtım ama kimse yoktu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

 

Başıma kapının eşiğinden çıkartıp koridora baktım. Kapkaranlıktı, sanki sonsuzluğa uzanıyor gibiydi.

 

"Kimse varmı?" diye korkuyla bağırdım.

 

Cevap yoktu.

 

"Hey!"

 

Sesim yankılanıyordu. Seslenmelerime kimse cevap vermiyordu. Koridorda biraz ilerledim. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi , kafamda ki yarada git gide acıyordu.

 

Ortam karanlık ve sessizdi ama ilerlememe tek bir engel vardı o da korkumdu. Ama içimden duruyu ve annemi kurtarmam gerektiğini düşünüp kendimi sakinleştirdim. Ne aradığımı bile bilmiyordum sadece karanlığın içinde ilerliyordum. Nereye geldiğimi bilmeden...

 

 

 

"Sonunda karşlaştık Çağla , ne yaptın sen!?"

 

 

 

Dona kaldım. Ses arkamdan geliyordu. Arkama korkarak döndüğümde ise otuzlu yaşlarında olan bir kadın vardı. Üzerinde kan lekeleri olan bembeyaz bir elbise vardı. Saçları da upuzundu. Ama yüzünü göremiyordum karanlıktı.

 

 

 

"Sende kimsin, beni nerden tanıyorsun? "

 

" Bana nasıl böyle bir şey yaparsın Çağla? "

 

"Seni tanımıyorum, galiba karıştırdın. "

 

Üzerime doğru gelmeye başladı.

 

"Yaklaşma!"

 

Daha da hızlanmaya başlıyordu. O bana yaklaştıkça bende koridorun diğer kısmına doğru koşmaya başladım. Zar zor koşabilyordum. O yürümesine rağmen yetişiyordu.

 

Resmen ben sonsuzluğun içinde koşuyordum. Yorgunluktan ayaklarımı hissetmez hâle geldim. Çok yorulmuştum. Bir saniye nefeslenmek istiyordum ama o git gide hızlanıyordu. Arkama baktım yoktu. Bir anda kayboldu. Biraz nefes alıp , onun geldiği doğru yöne bakmaya başladım ama karanlıktan başka bir şey göremiyordum.

 

Nefesimi kontrol edemiyordum. O sırada koştuğum yönden gelen ayak sesleri ile bakış açımı seslerin geldiği yöne çevirdim. Karanlığın içinde ufak bir şey geliyordu. Bu...Bu bir çocuktu!

 

"Hadi oyun oynayalım Çağla!"

 

Korktum. Ondan uzaklaşmaya başladım. O kadının üzerime geldiği yöne doğru ilerliyordum. Çocukta arkamdan;

 

 

 

"Çağla hadi oyun oynayalım" diye bana sesleniyordu. O kadının geldiği yöne doğru koşmak beni daha da korkutuyordu. Kapana kısılmış gibi hissediyordum. Bir süre daha koştum. Çok yorulmuştum. Ağlamaktan çocuğun seslerini bile duyamıyordum. Önce bilinmeyen kişi sonra kadın şimdi de çocuk... Şaka gibiydi. Mantıklı olan tek bir şey bile yoktu.

 

 

 

O kadar çok koşmuştum ki koridorun sonu büyük bir odaya çıktı. Sonu olmayan bir odaya... her yer karanlıktı. Önümden başka hiçbir şey göremiyordum.

 

 

 

Arkama döndüğümde ise çocuk ta ortadan kaybolmuştu. Nefes nefese kalmıştım. Artık koşmaya gücüm de kalmamıştı. Dizlerimin üzerine çöküp ellerimle yüzümü kapattım ve ağlamaya başladım. Karanlığın içinde haykırmaya başladım.

 

 

 

"Ne istiyorsunuz benden!?" "Bana ne oluyor böyle?"

 

 

 

" Dikkat et kötü ruhu uyandırdın!"

 

 

 

Başımı kaldırdığımda o beyaz elbiseli kadın tam karşımda duruyordu. Kucağında ise arkamdan koşan çocuk vardı ama kadının yüzü hala görünmüyordu. Karanlıktı.

 

 

 

"Ne?"

 

 

 

" Bizi o öldürdü Çağla, senin yüzünden oldu o kaza!"

 

 

 

Anlamıyordum. Ne kazası? Bu kadını ilk defa görüyorum nasıl olurda benim yüzümden olabilirdi ki?

 

 

 

"Gerçekten anlamıyorum. Ne kazası? hemde benim yüzümden.

 

 

 

Kadın soruma cevap vermeden arkasına dönüp karanlığa doğru ilerlemeye başladı. Ayağa kalkıp kadının gittiği yöne doğru ilerlemeye başladım.

 

"Hey! Soruma cevap ver! Sen kimsin? Ne kazasından bahsediyorsun?"

 

" Dikkat et Çağla. Dikkat et! "

 

Kadının son söylediği karanlığın içinde yankılanmaya başlamıştı.

 

... Dikkat et...

 

...Dikkat...

 

Hiçbir şey anlamıyordum. Bana ne oluyordu? Ne kazası? Ne öldürmesi?🫨

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%