Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4) Yolların Ayrılması

@moonwien

Işığın peşinden koşarken, karanlık bir boşluğa düştüm. Kalbim hızla çarparken, zihnimdeki anılar hızla akmaya başladı. Arda'nın bana olan güveni, birlikte yaşadığımız anların sıcaklığı… Hepsi, karanlığın içindeki korkumun üstesinden gelmeme yardımcı oluyordu.

Tam o sırada, bir kolun beni tuttuğunu hissettim. Arda’nın sesi, karanlığın derinliklerinden yankılandı: "Seni bırakacağımı mı sandın?" Gözlerimi açtığımda, elimi sıkıca tutan onun olduğunu gördüm. Birlikte, bu sınavın üstesinden gelmeyi başarmıştık.

Etrafımızda yoğun bir sis vardı. Sadece birbirimizi görebiliyorduk. "Neredeyiz?" diye sordum, hâlâ belirsizlik içinde. Arda, "Bilmiyorum ama birlikteyiz," dedi, gözleri karanlığın derinliklerine odaklanmıştı.

Sis aniden dağıldığında, etrafımızda ilginç yapılar belirmeye başladı. Görünüşte birbirine benzemeyen, fantastik mimarisi olan binalar ve tuhaf ağaçlar. Ama bir şeyler hâlâ garipti; atmosferdeki gerginlik hâlâ sürüyordu.

Arda'nın elini sıkıca tuttum. "Burada neler oluyor?" diye fısıldadım. O an bir ses duydum; karanlık figürün sesi tekrar yankılandı: "Yalnızca birbirinize değil, kendinize de güvenmelisiniz."

Arda, “Bir şeyler çözülmeden buradan çıkamayacağız. Herkesin sınavı farklı olacak,” dedi. O an içimde bir korku belirdi; birbirimizi kaybetmek istemiyordum.

Sis, tekrar yoğunlaştı ve etrafımızdaki görüntü kayboldu. Kendimi başka bir ortamda buldum. Etrafımda yalnızdım. Hemen Arda’yı aramaya başladım, ama her şey çok sessizdi. "Arda!" diye seslendim. Ama sadece yankım beni yanıtladı.

Yavaşça ilerlerken, gözlerimin önünde beliren bir kapı dikkatimi çekti. Kapı hafif aralık, içeriye doğru bir ışık sızıyordu. İçeriye girdiğimde, kendimi bir odada buldum. Duvarlar, ayna gibi parlayan bir yüzeye sahipti ve içinde yansıyan ben, sanki içimdeki korkuları açığa çıkarıyordu.

Tam o sırada, arkamda bir ses duydum. "Serra," diye fısıldadı bir ses. Gözlerimi açtım ve karşımda yine karanlık figürü gördüm. "Kendine güvenmelisin. Bu sınav senin içindeki korkularla yüzleşmeni gerektiriyor."

"O zaman neden Arda'yı bulamıyorum?" dedim, sesimdeki panik hissi barizdi. "Yalnız kalmak istemiyorum."

"Yalnız değilsin," dedi figür, gülümseyerek. "Arda, seni bulmaya çalışıyor. Ama önce kendi korkularını aşmalısın."

Bu sözler, içimdeki belirsizliği bir nebze azalttı. "Neden bu kadar korkuyorum?" diye sordum, ama yanıtı kendim vermeliydim. Aynadaki yansıma, içimdeki cesareti sorguluyordu. Belki de kendi korkularımla yüzleşmekten kaçıyordum.

Derin bir nefes aldım ve kendime güvenerek aynaya yaklaştım. "Ben korkmuyorum," dedim. "Bu sınavda pes etmeyeceğim." O an, aynamdaki görüntümde bir değişim fark ettim. Yüzümdeki korku, yerini cesarete bırakıyordu.

Tam o anda, ayna patladı ve etrafımda parçalar uçuşmaya başladı. Arda’nın sesi yine yankılandı: “Serra! Nerede olduğunu biliyorum!”

Aynadan bir kapı açıldı ve Arda’nın beni çağıran sesi daha da netleşti. Kalbim hızla çarparken, ışığa doğru koşmaya başladım. Sonunda, ikimizin birlikte olacağına dair umudum tazelendi.

Bölümün sonuna yaklaşırken, içimdeki korkularla yüzleştiğim için kendimle gurur duyuyordum. Ama bu yalnızca başlangıçtı. Arda’yla buluştuğumda, bu sınavın daha ne kadar derinlere ineceğini görecektik.

Loading...
0%