Yeni Üyelik
22.
Bölüm
@morkanatlizambak

 

#medya Ufuk'um olsun muu? Gerçi adamın adını bulamadım ama neyse ,gözlüklü düşününnn

 

Genç adam dersten daha yeni çıkabilmişti. Hava neredeyse kararmaya başlamış ay yavaş yavaş görünür olmuştu. Ellerini cebine koyup otobüsten indiğinde, kaldırıma çıkıp yürümeye devam etti. İyi ki otobüs mahalleye yakın iniyordu da fazla yürümek zorunda kalmıyordu. Yoksa eve geç gitmek zorunda kalırdı.

 

Yolunda gitmez,
Yolum bitmez,
Zordur herşey,
Ölüm buna dahil.
Yok mu kimse?
Yanımda şimdi,
Yanlız kalırken,
Kader buna dahil.

 

Çalan telefonu bir süre açmayıp çalan şarkıya eşlik etti, sesinin güzel olmadığını orta okulda ki hiç sevemediği müzik hocası üzerine bastıra bastıra söylediği için bunda emindi. En sevdiği şarkılardan birisiydi. Hüzün buna dahil. Daha fazla beklemeyip çalan telefonu açtı, bölge ki eliyle de gözlüğünü düzeltmişti.

 

"Efendim?"

 

"Gelirken cips, çikolata abur cubur falan al." dedi sakin bir sesle Atıf. Arkadan gelen bir kaç hışırtıdan sonra Atuf devam etti. "Bir de üç harfli mısıralacakmışsın.Koca adam oldu hala cin mısır diyemiyor." diye söylendi.

 

"Tamam alırım da şu mutfağa zarar ayıyı mutfaktan uzak tut yeter."

 

"Uzak tutmaya çabalarız." dedi Atıf. "Hadi çabuk ol."

 

"Tamam" dedi Ufuk telefonu kapatmadan hemen önce. Telfonu kapatınca karşı kaldırıma geçip ileride ki bakkala girdi.

 

"Selamun aleyküm Rüstem amca."

 

"Aleyküm selam Ufuk oğlum, nasılsın?" dedi yaşlı adam dokuz aylık hamileymiş gibi görünen göbeğine elini koyarken.

 

"Şükür iyiyim Rüstem amca, sen nasılsın?"

 

"Şükür evlâdım." dedi adam.

 

"Şükriye teyze sana iyi bakıyor belli ki." dedi Ufuk kaşlarıyla adamın göbeğini gösterirken.

 

"Deme öyle evlâdım. Zaten tutturdu kilo aldın diye iki günd0r köyün gibi marul yediriyor."

 

Ufuk sesli bir kahkaha attı.

 

"Deme öyle Rüstem amca,Şükriye teyze senin iyiliğini istiyor." dedi bakkala giren Asude.

 

"Ne yapayım kızım içim dışım marul oldu, en kıvırcığından." diye isyan etti yaşlı adam.

 

"Bi çiçek al git bir daha sana marul yedirmez amca." diye ekledi Asude.

 

"Bir çiçekle her şey olmaz ki." Asude kaşlarını çatıp bu sözleri sarf eden Ufuk'a baktı.

 

İki genç de alacakları alıp birlikte bakkaldan çıktılar. Şimdid e sokak lambalarının altında yan yana eve yürüyorlardı. Sessiz sakin yürüyüşleri Asude'nin üzerinde bakışlar hissetmesiyle durdu. Genç.kız başını çevirip karanlıkta rengi tam anlaşılamayan mavi gözleriyle kendisine bakan adama döndü.

 

"Bir şey mi oldu?" dedi yüzünde dolanan bakışlara anlam veremeyerek.

 

"Yok." diye karşılık verdi Ufuk daldığı yerden başını iki yana sallayarak çıkarken. Bir yandan da içinden kendi kendisine kızmakla meşguldü. 'Ulan' dedi içten içe 'kızın yüzüne ne öyle mal gibi bakıyorsun, kızı korkutacaksın'.

 

Evet, Ufuk kendi içinde kendisiyle karşısında bir başkası varmış gibi konuşabilirdi, bu onun için asla bir sorun değil aksine kafa dinleme, bazen de yaptıklarından ders çıkarma şekliydi.

 

Kendisi fark etmese de içinde kendisiyle konuşurken ne hissediyorsa o an, yüzünde o ifade yer ediniyordu. İçinden kendisine kızıyorsa kaşları çatılıyor, içinden kendisini övüyorsa kaşları kalkıyor dudakları yukarı doğru istemese de hareket ediyordu. Tam da şu an Asudenin ona baktığı gibi, insanlar onun yüz ifadelerine garip garip, şaşkınca bakıyordu.

 

"Ne oldu, iyi misin?" dedi Asude, Ufuk'un yüzünü incelerken.

 

"Hiç." dedi Ufuk boşta ki eliyle gözlüğünü düzeltirken. Bir kere de şu kızın karşısında şapşallaşmasa olmuyordu.

 

"İyi misin?" diye bu sefer genç adam sordu. Aslında bu soruyu sırf daha fazla kendi içinden konuşmamak için sormuştu.

 

Açık mavi boyalı apartmana girip merdivenlerden çıkmaya başladıklarında genç kız cevap verdi.

 

"İyiyim."

 

İkinci kata geldiklerinde vedalaşıp karşılıklı dairelerin zillerine bastılar. Ufuk kapının açılmasını beklerken karşı kapıda bekleyen kıza döndü o an tekrardan gözleri buluştu.

 

Ufuk bu buluşmayla elini kalbine götürememek için kendisini zor tuttu ve kalbine doğru giden elinin yolunu değiştirip gözlüğünü düzeltti. 'Bir bakışa da bu kadar hızlı atma be' diye kalbine kızarken, Asude gülümseyip "İyi akşamlar" dedi.

 

Hemen ardından açılan kapıyla içeri girip gözden kayboldu. Genç adamın depar atan kalbi ve bakıştığı kapıyla baş başa bıraktı.

 

İnsan içten içe kendisiyle tartışarak sever miydi? Ufuk kendi kendisiyle çelişiyor bazen de iç sesinin haklı olduğu kanısına varıyordu. Az önce kapının önünde beklerken sadece hoşlanıyorum diye düşünürken şimdi de iç sesi sadece hoşlanmak mı? diye kendisini köşeye sıkıştırıyordu.

 

Evet kesebilirim burda. Çok romantik gibi davrandı Ufuk dayanamadım. Neyse işte öyle görüşürükk

 

Loading...
0%