39. Bölüm
morkanatlızamanlar / apartman yöneticisi |texting / ³⁸

³⁸

morkanatlızamanlar
morkanatlizambak

#medya W çok güzelllll. İzlemek isteyen varsa youtube de türkçe dublaj var mükemml

Gündüzleri gök yüzünün sahibi artık yerini diğer sahibe bırakıyordu. Göğün bir tarafı koyu maviye bürünürken diğer tarafı güneşin som kızıllıklarını bağrında taşıyordu.

Bu güzel görüntüyü yanı başında sevdiğinle izlemek de ayrı bi etki bırakıyordu etrafa. Sanki kuşlar daha da güzel ötüyordu, tabii ki baykuş da olabilirdi emin değildi şu an. Güneş bile daha ayrı bi güzel batıyordu, tüm şehire selam veriyordu.

İkili ellerinde ki poşetleri parkın zeminine koymuş, parkın kenarlarına yapılmış olan demir çitlere oturmuşlardı. Gerçi hafif rüzgar esse sallanıp düşebilirlerdi, fakat şu an umurlarında değildi.

Asude tuttunduğu demir çitte başını yanında ki gence çevirdi. Güneşin son kızıl ışıkları yüzünü ve saçlarını boyamıştı. Hafif uzun saçları normalde kurarken şimdi hafiften turuncuya kaçıyordu. Gözleri gözlüklerin altından bile yeşil yeşil parlıyordu. Yüzünde küçük bir tebessüm vardı.

"Ben aslında." dedi genç kız kendisini açıklamaya başlarken.

"Attığın ilk mesajda cevap verecektim fakat hislerimden emin olup kesin bir şey yazmak istedim. Kendimden emin olmadan yazarsam umutlanacaktın, ben sonradan olumsuz bir cevap versem kesinlikle üzülecektin. Üzülmeni istemedim, ama yine üzdüm sanırım." dedi Asude, yüzü bariz bir şekilde düşmüştü. Mavi gözlerini, aşağıya doğru sarkıttığı ayaklarına indirdi. Niye üzmüştü ki onu, hiç üzmek istemezken.

"Sorun değil Asude." dedi Ufuk kafasını genç kızın yüzünü görebilmek için aşağı doğru eğerken. "Sonunda mutlu oldum ya onu düşünüp üzülme artık."

Omuz silkti genç kız. "Sevdiğim insanları üzmeyi sevmiyorum."

"Şimdi daha mutluyum bir de bunu göz önünde bulundur." dedi Ufuk başını biraz daha eğmeye çabalarken. "Bana bakmadığın için daha fazla üzülüyorum farkında mısınız hanımefendi?"

Ufuk kendisine dönen gözlerle kalbinin hızlı hızlı atışını hissetti. Yeşil gözleri genç kızın yüzünü izlerken yüzü de kocaman bir gülümsemeye ev sahipliği yapıyordu. İçi şu an da heyecanla dolup taşıyordu, ilk defa yaşadığı bu hisler genç adamı sudan çıkmış balığa çeviriyordu. Genç adam tam eğildiği yereden düzeleyim derken sıkı sıkıya tuttuğu demirlerden eli kaymıştı.

Kendisini çocuk parkının asfaltında yere yapışmış bir şekilde bulduğunda neye uğradığını şaşırdı. Kesinlikle bunu beklemiyordu. Ellerinin içi ve anlı hafif acıyordu. Yüzüne bir şey olmaması için elleriyle yerden destek almıştı ve sonucu iki, derisi soyulmuş avuç olmuştu.

"Ahh." diye acıyla mırıldandı. İçten içe de şu kızın yanında bir kere de küçük düşme be diye geçiriyordu.

Asude hızla oturduğu yerden inip Ufuk'un başının olduğu tarafa yere diz çöktü. Ellerini yanaklarına yaslayıp yüzüne yaklaştı. Endişeyle sordu. "İyi misin Ufuk?"

"Sanırım iyiyim."

"Emin misin?" dedi Asude Ufuk'un anlına dokunup acıyıp acımadığını kontrol ederken.

"Şimdi daha iyiyim. Endişelenme." dedi Ufuk hafif doğrulup parkın zeminine otururken. Niye adrenaline girmigirmişlerdi başında yerde otursalar düşmezdi.

Asude çantasından aldığı mendille genç adamın karşısına oturdu. Elinin birisini dizine koyup hafif çizilip kan sızdıran yerlere bastırdı. Genç kız eliyle ilgilenirken Ufuk diğer elinin parmak uçlarıyla saçına dokundu. Parmaklarıyla ufak ufak dalgalandırıyor yavaşça geriye doğru atıyordu.

Asude Ufuk'un kendi saçıyla oynadığını fark edince gülümsedi. "Saç örmeyi biliyor musun?"

"Sence?" dedi gülen sesiyle genç adam.

Kesin bir cevap alamayınca Asude diğer eline uzanıp onu da dizine bıraktı. Şimdi onu temizliyordu. "Bilmiyorsun. "

"Tabii ki de biliyorum." dediği sıra genç kız aniden başını kaldırıp kendisini yüzünde ki tebessümle izleyen genç adama baktı. " Ciddi misin? "

"Kesinlikle."

"Nerden biliyorsun?" dedi Asude bariz bir merak dürtüsüyle.

"Efsun oyuncak bebeklerinin saçlarını örerdi, bana da kendi saçını ördürürdü. Örmeyince elinde ki bebeklerin kafasını benim kafamda kopardığı için biliyorum."

Genç kız kahkaha attı.

"Keşke sizin çocukluğunuzun filmini çekseler."

"Trajedi dram olur benim için o film." dedi Ufuk yüzü buruşurken. O sırada cebinde ki telefondan ardı ardına bildirim sesi gelmeye başlayınca oturduğu parkın zemininde sıçradı. Aniden gelen ses ve titreşimden korkmuştu.

"Senin telefona yağmur yağıyo."

Ufuk ekranı açıp bakarken genç kıza doğru eğildiğini fark etmemişti. Şimdi ikisi de telefonun ekranına bakıyordu.

"Bizim çocuklar yine delirmiş."

"Sanırım öyle." dedi genç kız, o sırada Ufuk gurubu sessize alıp cebine attı telefonu.

"Cevap vermeyecek misin?"

"Cık." diye olumsuz bir ses çıkardı Ufuk dudaklarını büzerek. " Bir kere cevap verirsem susturamam onları. O yüzden hiç vermeyeyim daha iyi."

İkili yerde ki poşetleri alıp ayaklandılar. Şimdi yan yana eve doğru adımlıyorlardı.

Gün batımını yanında sevdiği varken izlemenin tadına varmıştı Ufuk. Hiç daha önce böyle güzek bir gün batımı görmemişti. Şimdi de sokak lambalarının altında yan yana atan kalpleriyle yürüyorlardı.

Bay bay canlarr

Bölüm : 30.11.2024 13:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...