deniz: barışım aşkım

deniz: bir tanem iyi misin?

barış: iyiyim güzelim

deniz: geleyim mi yanına

barış: gelme bitanem geç oldu

deniz: kek ister misin yapabilirim

deniz: bak yeni portakal aldım onunla yapayım mı?

barış: yok aşkım yeni yedim ya

bafış: sen bende ki kasları kıskandın koca göbek yaptıracaksın herhalde

deniz: yok böyle güzelsin

deniz: ama öyle de güzel olursun

deniz: göbekli yaşlı dede barış

deniz: çok tatlısın yerim seni yaa

barış: torunlar etrafta bıcır bıcır

deniz: barışım

barış: denizim

deniz: gerçekten iyi misin

barış: deniz

barış: gerçekten iyiyim bak, alışıyorum

barış: alışıyoruz, kim alışmıyor ki

barış: ölüm takdiri ilahi

deniz: Kadir amcayı çok severdim

barış: ben de babamı çok severdim deniz, hatırlıyor musun

barış: biz küçükken seni gelin alacağız derdi

deniz: bende altın kemer olmadan evlenmem derdim

barış: niye öyle derdin hayalin miydi

deniz: yok bee

deniz: o zamanlar annem salonda son gaz eski filimleri izlerdi kız herhalde alton kemer istiyordu bende o olmadan evlenilmez sanıyordum

barış: ya yerim seni bitanem

deniz: iyi olmana sevindim yakışıklım

barış: iyiyim bazen yokluğu yaksa kanatsa da iyiyim

barış: üç yıllık yokluğa alışılıyor

barış: bazen hiç babası olmayanları düşünüyorum

barış: bazen de olup da hiç ilgi alaka göstermeyenleri

barış: o yüzden şükür ediyorum, en azından iyi bir babaydı diye

deniz: sadece sana değil ki mahallenin en uç köşesinde eski bir ev vardı iki yetim çocuk babbanesiyle dedesinin yanında kalırdı

barış: evet can ve canan ikizler

barış: onlara da sevgisini görürdüm ama hiç kıskandığımı anımsamıyorum

deniz: iyi babaydı

barış: çok iyi adamdı

Spontane ilerleme bizden sorulur
morkanatlizamanlar.com.spontane

Keşke babalarımızı kendimiz seçebilsek...