4. Bölüm

🎵🎶3.BÖLÜM🎶🎵

anessa✨️
morpelius

~Yoruldum bende yaşamaktan, hep mutluyu oynamaktan~

 

Duyduğum cümleyle şoka dönmüştüm. Babam beni evlendirmekten vazgeçtiğini söylüyordu.

+Anlamadım

-Biz sizi evlendirmekten vazgeçtik. Düşündük ve ortaklık için evliliğe gerek olmadığına karar verdik.

dedi ve ekledi.

-Eve gelecek misin güzelim?

+H-hayır gelmeyeceğim

dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.

-Ne dedi bebeğim

+Evlendirmekten vazgeçmiş

-Çok ciddi durduğunu söylemiştin

+Öyle duruyordu bilmiyorum. Neyse ya hadi film izleyelim

dedim. Onlar da beni onayladı ve film açıp izlemeye başladık. Film bittikten sonra yattık

🎼🎼🎼

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırladım ve kızları kaldırdım. Kahvaltıdan sonra gidecektim. Sevde gitmemem için ısrar etse de gidip işin aslını öğrenmeliydim. Güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra üstümü değiştirip çıktım. 10 dakika sonra evin önündeydim. Derin bir nefes alıp zile bastım. Kapıyı annem açtı, beni görünce gözleri doldu ve sıkı sıkı sarıldı, bende sarılışına karşılık verdim. Kısa süren sarılmamızın ardından içeri geçtik. Babam her zaman ki gibi elinde tableti işleriyle uğraşıyordu. Geldiğimi belirtmek için boğazımı temizledim. Başını tabletinden kaldırdı ve beni görünce gözleri parladı. Bu ilk defa oluyordu, babam bana donuk gözlerle bakardı genelde. Daha sonra yerinden kalktı ve gelip bana sarıldı. Ben donmuş gibiydim sanki, hareket edemiyor, sadece izliyordum. Benden ayrıldıktan sonra nasıl olduğumu sordu, iyi olduğumu söyleyip asıl konuya girdim.

+Gerçekten beni evlendirmekten vaz mı geçtin?

-Evet kızım vazgeçtim.

dedi ama ben yine de inanmıyordum. Babam işi için olan bir şeyden vazgeçmiş olamazdı. Bu işte bir bit yeniği vardı ama ne.

-Kızım, gözlerindeki şüpheyi görüyorum bana inanmıyorsun farkındayım ama gerçekten vazgeçtim. Ortaklık için evliliğe gerek olmadığı gerçeğini göz ardı ettim ve seni üzdüm çok özür dilerim. Sen benim bir tanemsin ve seni kimseye vermeyeceğim.

dedi. Ben babama şaşkınlıkla bakıyordum, bana ilk defa böyle şeyler söylüyordu. Sonunda şaşkınlığımı atlatıp sordum:

+Yani evlendirmekten vazgeçtin tamam, peki şirketin başına geçmemden?

-Güzelim, o konuda beni anla lütfen, senden başka çocuğum yok. Senden başka şirketi bırakabileceğim kimse yok.

+Ama baba ben okuyup kendi mesleğimi yapmak istiyorum.

-Annen o bölümü okudu da ne oldu kızım, yapabildi mi mesleğini?

+Mesleğini yapmamak annemin kendi tercihi baba. İş bulamadığı için değil çalışmak istemediği için çalışmıyor.

dedim ve odama çıktım. Biraz sakinleşmek için kulaklığımı taktım ve ´´Çağan Şengül & Mavi Gri – sana bir gün anlatırlar" açtım.

 

YAZARDAN

 

Genç çocuk babasının vazgeçtiğini duyunca şaşırmıştı ancak sevinmişti de çünkü hoşlandığı birisi vardı. Bu yüzden rahatlamıştı ancak yine de babasının bir şeyler çıkarmasından korkuyordu. Bunları düşünmemek için kulaklığını taktı ve ´´Çağan Şengül & Mavi Gri-sana bir gün anlatırlar" açıp kitap okumaya başladı. Akşama doğru babası odasına gelip hazırlanmasını söyledi. Genç çocuk nedenini sorduğunda ise;

-Gökhanlara gideceğiz.

Dedi. Genç çocuk şaşkınlıkla sordu.

+Evlilikten vazgeçmişsiniz zaten neden gidiyoruz?

-Sizi evlendirmekten vazgeçtik oğlum ortaklıktan değil, iş yemeğine gidecektik ailelerde kaynaşsın diye karar verdik.

dedi ve odadan çıktı. Genç çocuk derin bir nefes aldı ve dolabına yöneldi. Siyah bir gömlek ile siyah kot pantolon çıkartıp üstünü değiştirdi. Gömleğinin ilk düğmesini açık bıraktı ve saçlarını hafifçe karıştırıp aşağı indi. Babası siyah bir takım elbise giymiş; annesi ise siyah kumaş pantolon beyaz bluz ve siyah bir ceket giymiş, saçlarını topuz yapmıştı. Makyaj olarak ise kahve tonlarında hafif bir far ve yine aynı tonlarda ruj sürmüştü. Kardeşi ise beyaz gömlek ile mavi kot pantolon giymişti. Üçü de hazır bir şekilde genç çocuğu bekliyordu. Annesi genç çocuğu görünce ´´hazırsan çıkalım" dedi. Genç çocuk hazırım manasında başını salladı ve çıktılar.

 

AYZADAN

 

Ben şarkı dinleyip bir şeyler yazarken babam odama gelip hazırlanmamı söyledi. Merakla nedenini sorduğumda ´´yeni ortağım yemeğe gelecek" dedi. Bu ortağın beni oğluyla evlendirmek istediği kişi olduğunu düşündüm ancak başka soru sormadan hazırlanacağımı söyledim. Babam odadan çıktıktan sonra kolları tüllü, bel kısmına kadar düğmesi olan, bileğime gelen mavi elbisemi giydim ve makyaj masama oturdum. Saçımı yarım at kuyruğu toplayıp mavi bir kurdele bağladım. Makyaj olarak ise elbisemle aynı tonlarda hafif bir far ve şeftali tonlarında lip gloss sürdüm. Takı olarak ise kar taneli kolye ve küpelerim ile mavi renkli cam yüzüğümü taktım. Hazır olduğuma kanaat getirince aşağı indim. Annem zümrüt yeşili belden oturtmalı, siyah kemerli bir elbise giymişti. Saçını at kuyruğu toplamış, şeftali tonlarında hafif bir makyaj yapmıştı. Babam ise lacivert takım elbise giymişti.

Annem masada eksik var mı diye kontrol ediyordu, bende yanına gidip yardım edebileceğim bir şey olup olmadığını sordum. Yardım edebileceğim bir şey olmadığını söyledi o sırada kapı çalınca kapıyı açmaya gittim.

+Hoş geldiniz

-Hoş bulduk

dediler ve içeri geçtiler. Annelerimiz tanışıp kaynaşmıştı bile, ben de salona girince babam bizi tanıştırmak için ayağa kalktı.

+Kızım, bu ortağım Ünal, eşi Hülya ve çocukları Adin ile Karan

dedi. Annem daha önce tanışmıştı galiba, tek tanışmayan ben kalmış gibiydim. Gülümsedim ve ismimi söyledim. Daha sonra babamlar iş konuşmaya, annemler de dedikodu yapmaya başlamıştı. Adin ve Karanda kendi aralarında konuşuyordu. Ben ise can sıkıntısıyla etrafı izliyordum. O sırada Adinin bana baktığını fark ettim. Bana sanki düşmanmışız gibi bakıyordu. Bakışlarını görünce kaşlarım çatıldı, daha önce tanışıklığımız bile yoktu neden bana düşmanıymışım gibi bakıyordu. Düşüncelerimi dağıtan babamın sesi oldu. ´´Artık masaya geçelim." diyordu. Hepimiz ayaklanıp masaya geçtik. Babam baş köşeye geçmişti; sağına annem, soluna da Ünal Bey oturmuştu. Annemin yanına ben oturmuştum, benim yanıma da Karan oturmuştu. Hülya Hanım eşinin yanına geçmiş geçmiş Adin de annesinin yanına oturmuştu. Herkes yerine geçtikten sonra yemekleri servis ettim. Yemekler servis edildikten sonra babamlar yine iş konuşmaya annemler de sohbet etmeye başladılar. Ben sessizce yemeğimi yemeye çalışıyordum ancak Adinin bakışlarının rahatsız ediciliği yüzünden yiyemiyordum. En sonunda dayanamayıp sordum:

-Bir problem mi var?

+Efendim?

-Geldiğinizden beri bakıp duruyorsun, bir problem mi var?

+Hayır yok.

-O zaman neden öyle bakıyorsun?

+Sadece dalmışım.

dedi ve yemeğine devam etti ben ise düşüncelerimle kalakaldım. Sadece dalmışım diyordu ancak geldiğinden beri bakıyordu, mantıklı değildi. Ben sinirle yemeğime dönmüşken Karan bana hafifçe yaklaşıp kısık bir sesle;

-Sen ona bakma, seni tanımadığı için böyle davranıyor, tanısan çok seversin.

+Ne yaptığı, nasıl davrandığı umurumda değil. Tanımak da istemiyorum. Davranışlarının ucu bana dokunmadığı sürece beni igilendirmiyor

dedim ve yemeğime devam ettim ancak Karanı kırdığımı hissetmiştim. Yemekten sonra babamlar salona geçerken biz bahçeye geçtik. Kendimi kötü hissetmiştim o yüzden Karandan özür diledim o sorun olmadığını söylese de ben tatmin olmamıştım o yüzden cidden üzgün olduğumu belirttim ve sohbet etmeye başladık. Çok eğlenceli, kafa dengi bir çocuktu. En sonunda birbirimizin numarasını almaya karar verdik. Numarasını yazmak için telefonumu açtığımda bir bildirim gördüm. Bilinmeyen numaradan gelmiş bir mesaj. O an için mesajı görmezden geldim ve Karanın numarasını yazıp onun da beni kaydetmesi için çaldırdım. Daha sonra mesaja girdim.

0535***:Ben de bilmezdim renkleri

0535***:Ya görmeseydim seni

0535***:Ben de sevmezdim kendimi

0535***:Ya görmeseydin beni

0535***:Şimdi ellerin ellerim

0535***:Dokunmalı sözlerim

0535***:Bi şarkısın dilimde

0535***:Kuvvetli ezberim…

 

 

 

 

Bölüm : 27.04.2025 15:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...