@morsesilya40
|
Fas-Sahra Çölü... Çölün kavurucu sıcağını yüzünde hisseden Ayda susuzluktan dolayı çatlamış olan dudağını eli ile ıslattıktan hemen sonra yanında yürüdüğü kervan devesinin hörgücüne tutundu.Hizmetli köle olarak gideceği yerin neresi olduğunu henüz bilmiyordu ki çölün topraklaşmaya başladığını zeminde bir anda beliren büyük sarayı gördüğünde oldukça heyecanlanmıştı.Onun gibi kaçırılan genç kızların tutulduğu yerden kaçmayı başardığında tanışmıştı kervanın sahibi ile ve kendisine iş verebileceğini söylediğinde aç kalmamak adına bunu kabul etmişti.Ne de olsa ablası ve diğer kardeşini bulması için hayatta kalmaya ayrıca altına ihtiyacı olacaktı.Götürüldüğü yerde bir süre çalışarak gerekli gücü toparlayınca da yardım isteyerek onları bulacaktı. Çöl Sarayı... Nahwal hazmedemediği yenilginin öfkesi ile çekildiği köşesinde kaybettiği krallığı için yanıp tutuşuyordu.O dakikalarda tek umut ettiği gerçek Zaid'in krallığını isteyen hanedan üyelerinin bir süre sonra onun bekar olmasından şikayetlenmeye başlayarak aile kurmasını isteyecek olmalarıydı.Yardımcısının getirdiği bilgiye göre ise Zaid'e bir mektup bırakan Sahra ülkesineçoktan geri dönmüştü.Hanedan üyelerinden bazı destekçilerinin hala onun yanında olması sonucu elbette değiştirebilirdi ancak olayların biraz unutulması ve o sebepten beklemesi zuhur bulacaktı. Zaid mektubu okuduktan sonra saraya geri dönerek çalışma odasına kapandığında gecenin karanlığı çölün üzerine çökmüş etrafı aydınlatmaya gücü yetmeyen ay sarayın duvarına doğru hafifçe vurduğu ışığı ile gökte silik bir şekilde beliriyordu.Düşünceler içinde kaldığı dakikalarda Sahra'nın ardından giderek onu geri getirmesinin fayda sağlamaktan öte yeni yatışan olayları daha da çok alevlendireceğini bildiğinden bir süre daha beklemeye karar vermişti.Bu arada onun için yapacağı en iyi şey ona verdiği sözü tutarak Ayda'yı bulmaya çalışmak olacağından da artık emindi.Bu sebepten dolayı emir verdiği muhafızlardan bir kaçını şehrin ücra yerlerinde görevlendirerek gelecek haberleri beklemeye başlamıştı. Sarayın idare odalarında bunlar yaşanırken kızının acısından bitap düşmüş olan Şehrinaz hanım boş bakışlarını duvara diktiği odasında öylece yatıyordu.Onun bu durumuna üzülen Zaid ise bugün saraya bir hemşire ve durumuna yardımcı olması için bir hizmetlinin getirilmesini emretmişti. Baş yardımcı Hafsa hanım kapıda beliren kervana baktığında getirilen hizmetliler içinden en genç görüneni ve sarayı büyük bir hayranlıkla inceleyen iri siyah gözlerin sahibi o kızı seçti.Dillerinin biraz zayıf konuştuğundan Fas uyruklu olmadığını anladı ancak önemli olan Şehrinaz'ın insanı yoran bu durumuna yardımcı olabilecek kadar dayanıklı görünmesi olduğunu düşünüyordu. Saniyeler önce kervan sarayın önünde durduğunda büyük bir heyecanla etrafını inceleyen Ayda ise daha önce bu denli gösterişli bir bina görmediğini düşünüyordu.Kapıda onları karşılayan ufak tefek bir hanım ile göz göze geldiğinde kendisine gülümseyerek aranılan iş için hevesli görünmeye çalıştı çünkü bu saray gayette onun için kurtuluş olabilir ve kısa sürede gerekli parayı toplayabilirdi.Kervanın önünde seyyahat eden hemşire hanım ve kendisi öne çıkartılarak içeriye doğru götürüldüklerinde nihayet başardığını anlamıştı.Kabul için prensin huzuruna çıkartılacakları söyledikten sonra mutfağa doğru ilerlediğinde önlerine gelen yiyeceklerin nefis görüntüsüne bakınca şaşkınlığını gizleyemedi.Hayatından hiç bu kadar çok yediğini hatırlamıyor kendisini izleyen yabancı gözlere aldırmadan yiyeceklerin tadını çıkarıyordu.Az sonra gelen ayak seslerinin sahibi olan muhafızlar onları sarayın taş merdivenlerinden sağa doğru götürerek gösterişli bir kapının önüne durdurdular.Ayda kapı açıldığında hemen hemen ablasının yaşlarında olduğunu tahmin ettiği prens ile göz göze geldiğinde heyecanla öne doğru eğildi. Zaid ise aynı dakikalarda karşısında beliren iki çift siyah gözün sahibini dikkatle süzdü.Hemşirenin yanında gelen hizmetli kızda ona daha önce tanıdık gelen bir yüz ve bakışlar bulduğunda oldukça şaşkındı.Yine de sakin kalmaya çalışarak emin olmak istedi. "Öncelikle sarayımıza hoş geldiniz.Sizlerden ricam emrinde olacağınız Şehrinaz hanımı hoş tutarak geçirdiği sürece anlatmasına yardımcı olmanızdır.Hafsa hanım onun durumu hakkında sizlere gerekli bilgiyi iletecektir.Bu arada isimlerinizi öğreneyim hanımlar." İlk olarak öne çıkan hemşire kadın ince bir ses tonu ile adını söylediğinde Ayda kaçarak sığındığı bu kervanda kullandığı ismini söylemeyi düşündü. Ve soru dolu bakışlar ona doğru yönetildiğinde bir adım öne çıktı. "İsmim Lamia prensim ve Şehrinaz sultana hizmette kusur etmeyeceğimden kuşkunuz olmasın." "Dilin biraz değişik nereden geliyorsun Lamia." "Prensim...Şey...Ben aslında bir Türk'üm."
|
0% |