Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@morsesilya40

Çöl sarayındakiler, yaklaşan at sesleri ve hemen arkasında beliren kervanın görkemli süslerini gördüklerinde kralı karşılamak için hazırdı.

Tüccarlardan gelen hediyeler ve alınanlar için ayrılan oda da büyük bir telaş hakimken haberin az önce saraya ulaşması ile fısıltılar kulaktan kulağa dolaşıyordu.

"Prens için prensesini bulmuş diyorlar."

"Kim bilir hangi zengin tüccarın kızıdır."

Uzun koridordaki İki hizmetli arasında geçen bu sözleri duyan Şehrinaz hanım,kızının halini düşündükçe daha fazla telaşa kapılarak saray bahçesine doğru hızlı adımlarla ilerledi.

Kervan bahçeye yanaştığında ise gözleriyle ilk onu arıyordu.

Bu esnada kralın ve Zaid'in gülen yüzünden belli olduğu üzere dolaşan söylentilerin gerçek olduğunu da pek iyi anlamıştı.

Sonra onu gördü.

Zaid'in atından inen ve çekingen gözlerle saraya doğru bakan o kızı.Öyle zengin bir tüccar kızına benzeyen giyim ve kuşamı yoktu ona göre üstelik giydiği esvap içinde aksine son derece bakımsız görünüyordu.

Kral tam da o an bahçeye doluşan tüm yardımcı ve hizmetlilere dönerek,tez vakitte düğün için hazırlıklara başlamalarını emredince,Şehrinaz daha fazla dayanamayarak onların bulunduğu avluya doğru yürüdü.

"Efendim haddim değil ancak henüz bu hazırlıklar için erken değil mi?Sonuçta sarayımıza yeni gelen bir yabancı."

Onun bu sözlerini duyan Zaid cevap vermek için yengesine döndüğünde babası onu işaret ederek susturdu.

"Oğlumun kararlarına güvenim tam...Hem kaldı ki o süre içinde gerekli araştırmaları bizzat yapacağımdan kimsenin zerre şüphesi olmasın Şehrinaz."

Bu sözlerden sonra arkasını dönerek kızını teselli için kervanın yanına giden telaşeli kadın,kızını yine göremeyince odasına doğru hızlıca yürümeye başladı.

Yaklaşık bir saat sonra tüm sarayda bulunamayan Leila için artık tehlike çanlarının çalmaya başlaması kaçınılmazdı.

"En son nerede ve kim gördü ise huzuruma getirin."

Sarayın içindeki tüm aramalar bittiğinde kralın bu emrine sadık kalan iki hizmetli,bildiklerini anlatmak için odasının kapısında bekliyordu.

İkinci bir emir ile içeriye girdiklerinde ise Şehrinaz kapıda göründü.

"Efendim sizinle özel olarak konuşmam gerekiyor."

Kralın işaretinden sonra ağlayarak tüm bildiklerini anlatmaya başladı.

"O...Leila...Zaid için bugün kervana katılmıştı."

"Ancak nasıl olur Şehrinaz bu dediğin.Ben dahil kendisini kimse görmedi bugün onu."

"Efendim o hizmetli biri gibi görünmeyi istedi.Yani kendini göstermek istemiyordu size."

"Aklım almıyor bu durumu.Sen böyle bir cahilliğe neden ve nasıl izin verdin.Kızının ne tür bir tehlike ile karşı karşıya olduğundan haberin var mı?Bilseydik korurduk onu. Ya şimdi ne olacak?Köle pazarında satılmasını mı istiyorsun?"

Bu kızgın ve gerçekleri içeren sözler sonrası dizlerinin üstüne çökerek daha fazla ağlamaya başlayan anne,kızının başına gelebilecekler ile adeta yüzleşmişti.

"Ne olur efendimiz,size yalvarıyorum.Babası gittiği ziyaretten dönmeden onu bulalım."

"Ben büyük amcasıyım ve ne gerekiyorsa yapacağım elbette ancak sen de bu ihmalinin cezasını çekeceksin Şehrinaz."

"Kızım yeter ki bulunsun efendimiz,yeter ki sağ salim ona kavuşabileyim,ben cezama razıyım."

Sarayda tüm bunlar olup biterken mutluluktan gözleri parlayan Zaid,Sahra için en büyük misafir odasını hazırlatmıştı.

Terzileri ve en iyi hizmetlilerini tembihleyerek tüm ihtiyaçlarının giderilmesini emretti.

Öte yandan sabırsızlıkla onunla tekrar konuşabileceği vakti bekliyordu.

Yardımcısı El-Bin Arat yanına gelerek Leila'nın kayıp olduğunu bildirdiğinde,Sahra'nın kaldığı odanın kapısı açılmış ve kendisi ile konuşmak için hazır olduğu da bildirilmişti.

"Şehirdeki destekçilerimize haber salın Arat.Beni kati surette haberdar et olanlardan ve bir saat süre ile kimse rahatsız etmesin."

"Emredersiniz Zaid."

Sahra'nın kaldığı Misafir salonuna giren Zaid,bu kez karşısında çok daha başka bir güzellik bulduğunda hayran olan bakışlarla onu izliyordu.

"Güzelliğiniz karşısında dilim tutuluyor Sahra.Sizi bu kadar zamandır benden ayrı tutan kaderime bir parça sitem ediyorum."

"Efendim ben bunlara..."

"Şşş...Lütfen...Bana artık Zaid diye hitap et."

"Emredersiniz efendim."

"Hayır,hayır emretmiyorum nişanlım ile konuşuyorum."

Elinde özenle tuttuğu kadife kutuyu ona doğru uzatarak hemen önünde eğildi.

"Nişanlım olmayı kabul ederseniz beni fazlasıyla bahtiyar edeceksiniz Sahra."

"Bu teklifinizden önce beni dinlemeniz gerekiyor Zaid."

"Pek tabii Lütfen anlatınız."

Az sonra odanın en görkemli koltuğunda karşılıklı oturuyorlardı.

"Babam Türk asıllı iyi bir tüccardı ve onunla birlikte buraya tatile gelmiştik.Ancak aniden hastalandığında uzun süre burada kalmak zorunda kaldık.Daha sonra babam vefat edince iki kardeşimi de köle tüccarları kaçırdı.Onları bulmaya çalışıyordum.Yani o adamın eline düşüne kadar.Beni hasta eşine bakmak için zorla evinde tutuyordu.Gitmek istediğimde ise kardeşimi bulacağına dair sürekli yalanlar söyleyerek oyalıyordu.Eşinin artık son günleri olduğu içinse orayı terk etmek zorunda kaldım.Bugün peşimden hırsız diye bağırmasının da sebebi beni yakalayarak zorla evlenmek istemesiydi."

"Tüm bu olanlar sizin suçunuz değil.Müsterih olmanı isterim ki kardeşlerinizi en yakın zamanda bulacağım."

"Çok müteşekkir oldum Zaid.Ben sizin topraklarınızda ne olsa bir yabancıyım ve bana inanmayıp kötü davranabilirdiniz."

"Sizden herhangi bir kötülük geleceğini düşünen ancak büyük bir aptaldır Sahra."

"Ne için öyle dediniz ki?Beni yakından tanımıyorsunuz bile."

"Ben sizi,sizden önce haber aldım sultanım.Şimdi ise hevesli gönlümün cevabı için dudaklarınızdan dökülecek olan tek kelimeyi bekliyorum."

Sahra utangaç gözleri ile karşısında duran kahverengi gözlere baktı.Prens olacak biri için son derece düşünceli olan tavırlarına şimdiden hayran olmuştu.

"Evet Zaid, kabul ederim."

Az sonra aile yadigarı annesinin zümrüt yüzüğü Sahra'nın parmaklarında parıldıyordu.

"Benden bir arzunuz var mı nişanlım?"

Zaid duyduğu bu sözler sonrasında yalnızca şunları söylebildi.

"Kıymetlim sizden tek ricam sarayda kendinize çok dikkat etmeniz ve özel hizmetliniz dışında verilen hiçbir yiyeceği kabul etmemenizdir.Şunu iyi bilin ki düşmanlarımızı yakınımızda tutuyoruz."

O sözünü tamamladığı gibi odanın kapısı hiddetle açıldığında izin beklemeden içeriye giren Nawfal,öfkeli bakışlarını Zaid'e doğru yöneltmişti.

"Kızım nerede Zaid?"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%