Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@morsesilya40

"Kızım selamlar olsun,içeriye buyur."

Afrah Sahra'nın hemen ardından gelen Zaid'i fark ettiğinde elini havaya kaldırarak durdurdu.

"Oğlum sen dışarıda bekle!Ben kızım ile özel olarak konuşmak istiyorum."

Sahra ise selam verdikten sonra içeriye girdiğinde odanın ihtişamını şaşkın gözlerle etrafı izliyordu.Odada ki her eşya adeta tarih kitaplarında ve sarayların içinde geçen romanlarda anlatıldığı kadar görkemli görünüyordu.Devasa camların önünde duran bordo renkli kadife koltuk üzerine altın nakış işlemeli kumaşlar serilmiş,son derece rahat olduğu belli olan kırlentler etrafı sarmıştı.

Yine aynı renk tonlarında tüm duvarı kaplayan kitaplık ve çalışması masası,Afrah'ın şu an önünde durduğu yönetim koltuğunun arkasındaydı.

"Geç evladım otur karşıma şöyle."

Sahra işaret edilen koltuğa doğru yürürken,Zaid'in hoca eşliğinde at üzerindeki küçüklük fotoğrafına bakıyordu.Daha sonra o kısa sessizlik Afrah'ın sakin ancak gür sesi ile birden kesildi.

"Gördüğün gibi oğlum Zaid benim her şeyimdir Sahra.Rahmetli eşim ve ben son derece mutlu bir ailede büyüttük onu.Eğer bir nebze de olsa beni ve onu tanıyabildiysen az çok ne demek istediğimi anlayabilmişsindir.Geldiğin ve yaşadığın bu topraklarda ülkene benzemeyen katı kurallar olduğunun farkındayım.Elbette zorlanacaksın bunu inkar edemem."

Afrah o saniyelerde kalın ve gür kaşlarının altındaki yorgun gözlerini Sahra'ya doğru çevirerek sözlerine devam etti."

"Farkındaysan ben evliliği konusunda kararı oğluma bırakmış bir babayım ve bu bizim hanedanlık kurallarımıza göre bazı çevreleri rahatsız ediyor."

"Ne demek istediğimi anlıyor musun kızım?"

"Pek tabii efendim."

"Güzell...Şu mesele var ki senin kendi ülkende daha önceden nişanlı olduğunu öğrendim ve aslına bakarsan bu evliliğin onayı için Zaid'in bu durumu öğrendikten sonra ki tepkisini bekledim.Evleneceği kız olarak seni seçmesindeki kararında mutlak surette bir hikmet olduğuna da son derece eminim.O yüzden bu durumu önemsemiyorum.Şimdilik sana asıl söylemek istediğim şey beni kaybettiğin babanın yerine koyarak bir derdin,bir sıkıntın olduğunda anlatabileceğini bilmendir.Ola ki oğlum seni bilerek üzer,bir haksızlık eder ise hiç çekinmeden benimle konuşabilirsin."

Afrah bu kez derin bir nefes alarak tekrar geriye verir.

"Ancaaak tüm bunların yanında oğlumun üzüldüğünü ve mutsuz olduğunu da hissedersem gerekeni yaparım.Yani dini kurallarımızın,hanedanlık adetlerimizin verdiği ölçüde onu tekrar mutlu görmek için ömrümün yettiğince her şeyi yaparım."

"Beni yine anlıyor musun kızım."

Sahra içinin karmakarışık olan duygularını,korkularını tetikleyen kralın cümleleriyle ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı.Bunlar tatlı bir uyarı gibi görünen ancak oldukça kesin ifadeler içeren hatırlatmalardı.

Önce gözlerini,hafifçe titremesi yüzünden hasta olduğu anlaşılan Afrah'a çevirdi daha sonra başını öne eğerek kısık sesle konuşmaya başladı.

"Elbette iyi anlıyorum efendim yalnızca size söylemek istediğim birşey var."

"Buyur kızım dinliyorum."

"Kardeşlerim efendim onları..."

Afrah arkaya doğru oturduğu koltuğundan bu kez ayağa kalktı ve küçük adımlarla odanın içinde gezinmeye başladı.

"Bilgim var ve müsterih olasın ki kardeşlerini bulacağım kızım."

"Çok teşekkür ederim,ben..."

"Hayır etme kızım...Biz artık bir aile sayılırız.Yalnız bir ricam var ki son günlerde yaşanan şu tatsız hadiseden dolayı düğün vaktine kadar kendine dikkat etmen.Dostlarımız olduğu gibi sevmeyenimiz ve düşmanlarımız da var.Aynı şekilde Zaid'i de uyaracağımdan kuşkun olmasın.Tüm bunların dışında ne arzu eder isen söylemen kâfidir.Günün hayrola evladım."

"Sizinde efendim."

Sahra'nın odadan dışarıya çıktığını gören Said yanına doğru yürüyerek onu durdurdu.

"Sahra'm,bana geçen gün ki sözlerim için kırgın mısın?"

"Hayır Said,değilim."

"Sana anlatmak istediğim önemli bir husus var.Babam ile görüştükten sonra bahçeye ineceğim beni orada bekler misin?"

"Pek tabii beklerim."

Sahra merdivenin son basamağına gelmişti ki karşısına aniden çıkan Şehrinaz onu selamladı.

"Gelin hanım nasıllar bugün."

"İyiyim Şehrinaz hanım siz?"

"Eh işte daha İyiyiz."

Ancak karşısında duran kızın gözlerinin içine meydan okuyan bakışlarla bakan kadın içindekileri kusmadan onu rahat bırakacak gibi değildi.

"Düğün hazırlıklarına hali hazırda artık başlamak gerek fakat ben henüz ortada birşey göremiyorum kızm.Hem Terzi gerek,kumaşlar için tüccarlar çağırması gerek,hamam işleri var."

"Odaya terzi göndermişlerdi ölçülerimi aldılar siz telaşe etmeyiniz her şey yetişir elbet."

Şehrinaz hanım o an için Sahra'nın gözüne olduça sevecen ve ilgili görünmüştü.Üstelik telaşlı hali ile düğünün bir an önce olması için çabalıyor gibiydi.

"Ah kızım adamlar ne anlarmış bu işlerden?O yaşlı kadın ne bile bilsin ki son model elbise işlerini.Sen gel benimle genç ve becerikli terzime götüreceğim hele sen onda ne marifetler var asıl."

"Yalnız beni Zaid birazdan bahçede bekleyecekti."

"Oo gelin hanım beklesin dursun işi ne.Kız kısmı nazlı olur biraz ipleri verme öyle hemen damadın eline.Bugünlerinin keyfini sür biraz sonra çok ah vah edersin zaten."

Sahra'nın koluna girerek onu koridorun diğer tarafına doğru çekiştirmeye başlayan Şehrinaz,Leila'nın odasına geçtikten sonra etrafı kolaçan ederek kapıyı kiltledi.

"Ne yapıyorsunuz Şehrinaz hanım?"

"Korkma kızım korkma.Bizim kültürümüzde gelin olacak kız ile yalnız konuşmak icab eder.Eee senin de kimsen olmadığına göre sana ben anlatacağım öğrenmen gerekenleri.Terzi işi bir sonraki iş."

"Sizi dinliyorum efendim."

"Bak Sahra kızım nasıl desem sana,bizim erkeklerimiz senin ülkedeki gibi değildir.Kurallar koyarlar bizlere ayrıca iyi bir kadınlık beklerler.Hemen de çocuk istenir pek tabii.Zaten biliyorsundur çocuktan sonra da lohusalık gelir ve ikinci eş için kapı aralanmış olur.O yüzden evlendiğin ilk geceden itibaren her daim kocana itaat et ki onu elinde sıkı tutasın.Beni sakın yanlış anlama bir ablan,büyüğün olarak gör."

Sahra onun ne anlatmaya çalıştığını anlayınca huzursuzca kıpırdandı.

"Elbette anlamıyorum ancak ben Zaid'i oldukça farklı buldum yenge hanım hem öyle birşey düşüneceğini sanmıyorum.Nasıl desem o ve babası ülkenizde daha önce gördüğüm tanıdığım kimselere benzemiyorlar."

Şehrinaz hanım odayı dolduran buyuk bir kahkaha atarak Sahra'nın çenesini parmakları arasına aldı.

"Başta hepsi öyledir benim güzel kızım.Ben de eşimin ikinci hanımıyım üstelik içlerinde en çok beni sevdiğini söyler.Bu duruma itiraz etme hakkımda yok üstelik hem sen de bu düşünceye zamanla alışırsın zaten."

"Kaldı ki Zaid...Nasıl desem onun gibi donanımlı bir gencin tek bir hanımla yetinmesi büyük bir hayal olur ancak.Hem de bu hanedanlıkta tüm genç kızların gözdesiyken."

Sahra o dakikalarda içine oturan sıkıntı ile ayağa kalkarak bir an önce odasına dönmeyi istedi.

"Anlıyorum sizi yine de ben öyle düşünmüyorum tabii.Şimdi izninizle odama döneyim terzi için daha sonra tekrar gelirim."

"Pek tabii kızım,Pek tabii."

Onun tedirginliğini anlayan Şehrinaz kapının kilidini hemen açarak koridora kadar eşlik etti.

Ònce kralının söyledikleri, daha sonra bu kadının anlattığı gerçekler Sahra'nın yüreğini fena halde yakınca, gözyaşları yanaklarından istemsizce süzüldü.Bahçeye açılan büyük kapıya doğru geldiğinde ise kendisini kamelyada bekleyen Zaid'in yanına gitmekten vazgeçerek hızla odasına doğru yürüdü.

Dolabını açtığı gibi gönderilen kumaşlar içinde en sağlam olanını bohça şekline getirdi.Daha sonra yatağın çarşafını ve bir kaç kumaş parçasınıda birbirine bağlayarak akşam olmasını bekledi.

Kapıya gelen herkese biraz rahatsız olduğunu yemeğini odasında yiyeceğini bildirmiş,Zaid'e ise kendisi ile daha sonra konuşabileceğini Hafsa aracılığıyla iletmişti.

Çünkü tüm bu gördükleri ve dinledikleri nazarında,Zaid'in Leila ile evlenmesi en hayırlı olanı olanıydı.Bu yüzden de Sahra kendince gerekli olanı yapacaktı.

Akşamın alaca karanlığı yerini geceye bırakıp sesler kesildiğinde,arka bahçeye açılan balkondan salladığı çarflara sıkıca tutunarak inmeye başladı.

Sahra,Gözüne önceden kestirdiği dar patikada karanlığa karışırken o dakikalarda nişanlısının sağlığını merak eden Zaid, çoktan Hafsa"yı onun odasına doğru yollamıştı.

 


 

 

 

 

 

 

Loading...
0%