Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@morsesilya40

"Sare sen kurabiyeleri servis tabağına al."

"Kızlar siz de konsoldan misafir fincanlarını çıkarın."

Misafirlerlerin gelmesine bir saat kalmışken annem heyecan içinde koşturuyordu.Üstelik kendi heyecanı yetmezmiş gibi bizi de asker gibi dizmişti.

"Sare kurabileyeleri dizdiysen yukarıya giyinmeye çık kızım sen neredeyse gelecekler."

"Ben giyindim ya işte anne."

"Aaa aşk olsun,bunlar ne böyle!Komşuya gitmiyorsun sana görücü geliyor."

"Anneee!Ne konuştuk seninle."

"Bana değil babana anlat kızım,hadi hadi utandırma bizi git üzerine özenli birşeyler giy çabuk."

"Deniz kolonyayı çikolataları dolaptan çıkar,hadi kızlar hadii!

Odama çıktığımda sinirden ağlamak üzereydim.

Ah Sare ah!Sen geçen sene şu sınavı kazanıp gitmedin ya buradan ne diyeyim sana.Hak ettin sen,hak ettin tüm bunları.

Gerçekten de kendime ne kadar kızsam yeri vardı.Yine de benim kadar onlarda suçluydu.Kardeş gibi gördüğüm birini sırf kendisi iş arkadaşı diye babamın bana uygun görmesine ne demeliydi?

Hangi yüzyılda yaşıyorduk ki hem!

Zaten onlar ne derse desin ben Berat'a doğruyu söyleyecektim.O da kendisini istemeyen birini istemezdi sonuçta.Büyüklere kalmadan konuşarak çözerdik bu işi.

Kafamdan geçen düşüncelere boğulmuş ve giyinmeye çabalıyordum ki,odamın kapısı vuruldu.Düz siyah bir elbise seçerek,saçlarımı tepeden toplamış ve örmüştüm.Sabah iş yerinde yaptığım makyaj yeterde artardı bile.

Yıldız'ın bana seslenen sesini duyduğumda ise aşağıya inmek üzere hazırdım.

"Ne var Yıldız?"

"Abla,babam seni görmek istiyormuş."

"Tamam geliyorum."

"Abla şey,,,"

"Ne Yıldız."

"Babam çok sinirli.Anneme sorarken duydum.Şey abla,bugün seni biriyle görmüş."

Neden böyle oluyordu?Neden kötü birşey olduğunda hemen daha kötüsü olmak zorundaydı ki?Şimdi hiç zamanı değildi,hem de hiç.

Derin bir nefes alarak ve biraz da korkarak alt kata indim.

"Efendim baba."

"Kimdi o çocuk Sare?Görüştüğün biri olduğunu bilmiyordum."

"Arkadaşız sadece baba."

"Ciddi birşey olmadığını düşündüm ben de.Yine de kendine dikkat et.Hele ki bugünden sonra.Senin isteğin üzerine bu akşam Hasan amcanlara cevap vermiyorum ancak en kısa sürede Berat ile konuşun bir yerde karara bağlayalım bu işi.

"Tamam baba."

Babama başka bir cevap vermedim çünkü Onu yani Berat'ı ikna edeceğime oldukça emindim.Sonuçta belki onun da haberi yoktu,yalnızca babaların istemesi ile olacak iş değildi,öyle ya.Okumuş,etmiş memur olmuş sonuçta.

Annemin yanına mutfağa geçince yüzümden okunan gerginliğimi ilk fark eden Deniz oldu.Ellerimi tutarak bana destek vermek için sarıldı.

"Abla hiç korkma sen,sadece misafir olarak geldiklerini düşün.Gerekirse Yıldız'la ben de ağlanır,sızlanırız."

Onun bu sözleri sonrası eve geldiğimden bu zamana zor tuttuğum gözyaşlarım yanaklarımdan süzülmüştü.Annem görmesin diye bahçeye çıkarak bir süre oyalandım.

Aradan on dakika geçtiğinde yaklaşan araba sesi ve çalan zil sonrası geldiklerini anladık.

Babam,Dedem,peşinden de annem kapıya çıkarak onları karşıladı.

Hemen selamlaşarak içeriye girdiler.Hasan amcayı oldum olası severdim,neşeli ve konuşkan bir adamdı.Gülten yenge ise onun tam zıttı bir karakterde ve oldukça sessizdi.Yine de bunlar benim için yeterli gerekçeler değildi.

Kapıdan içeriye en son Berat girdi.Onu en son iki yıl önce görmüştüm.Haliyle değişmişti.Sakin duruyordu ancak heyecanlı gözüküyordu.Göz göze gelmemek için hemen başımı çevirdim.'Hoş geldiniz'dedikten sonra kızlarla birlikte hemen mutfağa geçtik.

Çaylarla birlikte hazırladığımız tatlı ve kurabiye tabaklarını içeriye götürdük.Annem karşıdan gülümsemem için işaret yapsa da ifadesiz bir şekilde sunum yaptım.Bayramlarda ya da özel günlerde geldikleri gibi bir akşamdı zaten benim için.

Tâ kii boş bardakları almak üzere içere girdiğimde,Hasan amcanın ağzından şu sözleri duyana kadar.

"Tabii tabii...Düğüne acele yok,önce Sare sınava girsin nişanlı olarak beklerler.

Yıldız benim titremeye başladığımı anladığı anda elimden tepsiyi alarak önüme geçti ben de fırsattan istifade mutfağa kaçtım.

Saatler geçip akşamı zar zor bitirdiğimde nihayet gitmişlerdi ve ben de odama çıkmıştım.Evdeki hiç kimse ile konuşmak istemediğim gibi seslerini duymamak için kulaklıkları takarak balkona çıktım.Bu akşam onlarla tartışmamın bir anlamının olmadığını düşünüyordum.

Sorunu başka bir şekilde çözmeyi planlıyordum çünkü.

Sonra geceye anlattım her şeyi.En sevdiğim şarkılardan oluşan listemi tekrar tekrar başa alarak dinledim.Hayatımın son iki haftasının sakinken aniden değişerek nasıl bir fırtınaya dönüştüğünü düşünüyordum.

Gece yarısından sonra Kartal'ın yayın saati geldiğinde,içimi kaplayan o sakinlik ve güven hissi ile açtım radyoyu.Ancak onun programı yerine başka bir program vardı ve ince sesli bir kız artık bu saatlerde yayında kendisinin olacağını söylüyordu.

Kartal'a bunun nedenini sormak için hemen numarasını kaydettim ve kısa bir mesaj gönderdim ancak iletilmedi raporu geldi.Az sonra ise aradığımda da telefonu kapalıydı.

Ve ertesi gün,sonra ki gün...

Ben Sare Gündoğdu.O günü,O geceyi ve O saati bir daha hiç anmamak üzere hafızamdan silmiştim.

Ta kii iki yıl sonra tekrar hatırlamak zorunda kalana dek...


(Değerli kitappad okurları,hikayenin bundan sonraki bölümü zaman atlayarak devam edecektir.Yorum ve beğeni destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim:)


Loading...
0%