Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@morsesilya40

"Sare hanım,yaralı bir hasta var,akciğer çekimi için acil olarak tomografiye alalım."

"Tabii doktor hanım."

Acil bu gece inanılmaz yoğundu.Normal çekimlerin yanında,İkı trafik kazası,bir zehirlenme ve şimdide yaralı bir hasta gelmişti.

Hemen makinayı hazırlayarak son çektiğim tomografinin görüntülerini cd'e kaydettim ve doktorun ekranına gönderdim.

Çekim masasına temiz bir örtü yaydım ve getirecekleri yaralıyı beklemeye başladım.

Yeni örtünün rengi bana İki yıl önce Ankara'da özel hastahanede çalışırken ultrason makinesinin başında yoğunluktan şikayetçi olduğum günleri hatırlattı.Aslında gerçek bir memur düzeni ile oldukça rahat çalışıyormuşum.Şimdi ise İstanbul'un en merkezi hastanelerinden birinde,Acil röntgen memuruydum ve bazen nefes alacak vakti dahi bulamıyorum.Üstelik bir taraftan da düğün hazırlıklarına yetişmeye çabalıyorum.

Elimi kaldırarak parmağımda duran alyansa baktım.Şaka gibiydi ancak bir ay sonra evleniyordum.Öyle ki,bu iki yılda ne çok şey değişmişti hayatımda.Kpss sonuçlarının açıklanmasından sonra ilk tercihle İstanbul'a atanmıştım.Berat ise memurluktan iki yılı zaten dolduğu için tayinini düğün sonrası buraya aldıracaktı.

Gelen seslerin ardından düşüncelerimden hızla uzaklaşıp yaralıyı çekime hazırlamak için hasta taşıyan asistanları karşıladım.

"Bu odaya alalım lütfen.Hasta dosyasını şöyle bırakın."

"26 yaşında erkek,sağ kaburga üst lob üzerinden bir kurşun girişi var.Deride çıkış yeri gözükmüyor.Durumu acil."

Bu açıklamayı yapan şimdilik iş aşkını dolu dolu yaşıyan asistan,bana yardım etmek için hastanın yatış pozisyonunu ayarlamama yardım ederken ben de sağ tarafını hafifçe döndürmeye çalışıyordum.Ta kii onun yüzünü görene kadar.

Acıdan baygınlık geçirdiği için kapalı olan gözleri,uzamış sakalları ve biraz değişmiş haline rağmen tanımıştım.Sedye üzerinde yaralı olarak yatan Acil hasta Kartal'dı.

Kalbim heyecandan yerinden çıkacak gibi atmaya ve ellerim titremeye başladığında asistan durumu fark etmiş olacak ki çekinerek sordu;

"Sare hanım siz iyi misiniz?Tanıdığınız biri sanırım."

"Şeyy,evet.Eski bir arkadaşım."

"Yaa çok geçmiş olsun.Hastayı ben takip ediyorum size durumunu bildiririm."

"Çok sevinirim,teşekkür ederim."

Asistan çekim alanından çıkıp,uygun pozisyonu aldığında tomografi makinesi dönmeye başlamış ben de ekran karşısına geçerek istenen açılardaki görüntüleri yakalıyordum.Geçen On beş dakikanın ardından ise çekim bitmiş ve görüntüleri Doktor Ayşen hanıma yollamıştım.

Kartal'ı tekrar acil müdahale alanına taşınması sonrası asistandan bir haber gelmeyince durumunu öğrenmek için bir üst kata çıktım.

Bu kez de Koridorlar öylesine kalabalıktı ki hasta yakınlarını güçlükle geçerek kırmızı alana doğru ilerledim.Daha sonra baktığım iki odanın en son yatağında Kartal yatıyordu ve başında duran hemşire ona serum takmakla meşguldü.

"Hemşire hanım kolay gelsin, acil röntgenden Sare ben.Hasta yakınım oluyor durumu nasıl acaba?"

"Geçmiş olsun,hastanın üst lob kurşun yarası var ancak kanaması durmuş olduğu ve erken müdahale edildiği için hayati tehlikesi yok.Kendisini ameliyathanede müdahale edilecek daha sonra normal odaya alırız.Tabii yine en dogru bilgiyi doktordan alirsınız"

"Çok teşekkür ederim hemşire hanım."

Bu arada acil röntgenden aranıldığım için yine hemen tekrar alt kata inerek yeni bir röntgen daha çektim.Sonrasında bir saat çalışmamın ardından iş çıkış saatim gelmişti.

üzerimi değiştirerek yaka kartımı yerine taktım ve hemen iki kat yukarıya çıktım.Acil hastaların yattığı koridorun sekreterinin masasında Kartal'ın kimliği duruyordu.

'Kimliğinde ise 'Özgür Kartal Çıra'yazıyordu.Yanında hemen bir barkod ve hasta dosyası vardı.

114 numaralı oda.

Sağ taraftaki ilk kapının ardında gözleri kapalı ve tüm göğsü sarılmış halde yatıyordu.Durumunun kritik olmamasına sevinerek yatağın kenarına oturdum ve elini tuttum.Ona bunu kimin yaptığını ve niye burada yalnız olduğunu merak ediyordum.

Bir süre onu izledikten sonra parmak uçlarını kımıldatarak gözlerini hafifçe aralamaya başladı.

Saramış yüzü ve rengi solmuş dudaklarının arasından,ismin zorlukla çıkmıştı.

"Sa-re?"

"Benim Kartal,yorma kendini..."

Doğrulmaya çalışarak hafifçe inledi.

"Öldümm-mü?"

"Hayır tabii ki dünyadasın,gerçekten de benim."

"Ben,şeyy,sen..."

"Hişşt tamam şimdi yorulmaman gerekiyor.Daha sonra...

Bu arada doktoru Ayşen hanım odaya girdi.

"Sare hanım geçmiş olsun.Yaralı senin yakınınmış sanıyorum.Şöyle anlatayım bize geldiğinde gerçekten de kurşun akciğer zarını yırtmadığı için çok şanslıydı.Yolda ambulansın yaptığı acil müdahale iç kanamayı durdurmuş.Biz de ameliyatta kurşunu aldık,bölgeyi temizledik.Hayati tehlikesi yok,yalnız uzun bir süre istirhat etmesi gerekiyor.Ağır taşımayacak,yorulmayacak ve enfeksiyon kapmamaya dikkat edecek.Tekrar geçmiş olsun."

"Teşekkür ederim hocam."

Ayşen hanım çıktığında Kartal onun söylediklerini duymamış gibi hareketlenmeye çalışıyordu.

"Kefeni İyi yırt-mı-şım dese-ne...Ah..."

"Bu haldeyken de eğlence peşindesin,ya pes.Fazla konuşmamaya çalış.Doktoru duydun."

"Anlat o zaman Sare."

Zorlukla açtığı gözleri ve ciddileşen yüzü ile bana bakıyordu.Bu arada da bakışları parmağımda takılı olan alyansın üzerindeydi.

"Bu hastanede acil röntgende memurum.Neredeyse bir yıl olacak atanalı ve gördüğün üzere nişanlıyım."

"Ben de gör-düğün üü-ze-re yara-lıyımm."

O haliyle dahi gülmeye çalışıyordu.

"Çok komik."

"Niye gülüyorum...çün-kü doktoru sen-de duydun.İki üç gün bana bi-rinin bak-ması gerek ve...senden baş-ka kimse yok.Ahh,,,

"Tamam,tamam sen şimdi hareket etmeye çalışma hiç,dinlen.Ben burada nöbetteyim zaten."

Daha sonra hemşirenin bulunduğu masaya giderek onun üzerinden çıkan eşyaları toplayıp odaya getirdim.Döndüğümde tekrar uyukluyordu ben de o yüzden giyinme odalarındaki dolabıma giderek eşyalarımı bıraktım.

Büyük boy kahve alarak tekrar Kartal'ın yattığı odaya geri döndüğümde bu kez gözleri açık yattığı yerden koridoru izliyordu.

"Sütlü kö-püklü"

"Evet.Teklif ederdim de şu an serum senin için daha iyi."

"Düğün ne za-man?"

Ağzımdaki kahveyi zorlukla yuttum.Bu soruyu sormamış olmasını dilerdim çünkü sonrasında sorduğu soruların devamı gelecekti."

Tam o an da telefonum çaldı.

Cebimden çıkardığım telefonun ekranında ki yazıyı görünce istemsizce gerildim ve konuşmak için odadan dışarıya doğru ilerledim.Sonra yine onun sesini duydum.

"Şu it ço-mak sözü var-dı.

Geriye dönerek sinirle yüzüne baktım.

"Hasta hak-larına sığını-yorumm,ahh,,,"

Telefonun sesini kısarak ona seslendim;

"Numaracı"


Loading...
0%