Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@morsesilya40

Ertesi sabah,pencereden içeriye vuran turuncu ve parlak gün ışıklarına gözlerimi açtığımda,Kartal uyanmış beni izliyordu.

"Günaydın Uykucu.Maşallah hasta benim,uyuyan sensin."

"Yorgundum çünkü."

"Sorulardan da nasıl kaçtın oyle uyku bahanesiyle."

"Sürekli devam edemezdik ya."

Bu esnada koridordan gelen seslere göre,doktor ve asistanlar günlük sabah kontrolüne başlamıştı.

"Bugün yürütecekler seni,herhangi kötü birşey olmazsa büyük ihtimalle yarın eve çıkarsın."

"Eve?"

"Niye evin yok mu?"

"Unuttun mu beni vurmak isteyen adamlardan kaçıyorum Sare."

"Ne yani bir orada,bir burada mı yaşıyorsun?"

"Niye iki yıl önce ansızın ortadan kaybolduğumu sanıyorsun?"

"Bunu bilemem,işin doğrusunu anlatacak olan sensin."

"Çünkü seninle görüştüğüm günün gecesinde kimliğimi,radyoda çalıştığımı herşeyi öğrenmişlerdi.Abimde yurtdışına gittiği için beni bularak ikinci ve son kez tehtit ettiler.Kaldı ki görüşmeye devam ederek seni de tehlikeye atamazdım."

"En azından bir haber verebilirdin."

"Fırsatım olmadı telefonu hemen kapatmam ayrıca ortadan kaybolmam gerekiyordu."

"Pekii şimdi nasıl yakalandın?"

"Ben..."

Onun bu cevabı içeriye giren doktorların sesi ile yarıda kesildi.

"Evet Kartal bey,nasılsınız bakalım?Şiddetli bir ağrı,nefes almadan zorluk,baş dönmesi var mı?

"Hayır yok doktor bey,iyiyim."

"Güzell,o halde bugün çok kısa olmakla birlikte sizi kaldırıp hafifçe yürütelim.Yarın durumunuza göre karar veririz.Bu arada hastahane polisine de ifade vermeniz gerekir."

"Tabii veririz."

Doktorların ardından elinde not ajandası bulunan iki asistanın bir kaç sorusunun ardından oda da yine yalnız kalmıştık.

"Polislere ne diyeceksin?"

"Gece karanlıkta aracı görmediğimi ve yandan vurulduğum için 'ki bu doğru' hemen yere yığıldığı mı,İstanbul'a gezmeye geldiğimi ve düşmanım olmadığını."

"Neden onlara gerçeği söylemiyorsun."

"Bu tür adamları tanımıyorsun Sare.Ankara'nın yarısı onların.O yüzden sen de sana anlattıklarımı aklından sil,unut."

"Buradan çıkınca nereye gideceksin?"

"İzimi kaybettireceğim,belki başka bir şehir."

"Yaralı kurtulduğunu biliyorlarmıdır?"

"Muhtemelen.Kendin için endişelenme ama hastahanede bakıcı bir hemşire olduğunu düşünürler.Çünkü iki yıldır kimseyle görüşmediğimi de biliyorlardır."

"Hayır tabii ki endişelendiğim için sormadım.Yalnızca yani bir para yüzünden bunu yapmaları çok saçma değil mi?Kaldı ki söz konusu abinin borcu."

"O dünyalar öyle Sare.Para sözü namus sözü gibi birşey onlarda.Etraftan alacakları borcu tahsil edemedikleri öğrenilirse itibarları zedelenir diye bir şekilde ödetiyorlar işte."

"Canınla yani ama bu çok saçma,polise doğruyu söyle."

"Birebir işgal tarif edemem ki.Üstelik bunu adamları var.Kendileri başka bir iş altında gayet kanunlara uygun yerler işletiyorlar.Birşey ispatlayamam aksi gibi daha da çok uğraşırlar."

"Artık vazgecmişlerdir belki,sonuçta yakaladılar ve vuruldun."

"Sanmıyorum ancak belki de öyledir.Yine de ortalıktan kaybolmam gerekir."

"Anlıyorum."

"Eee birakım şimdi bunları sen anlat biraz da."

"Ben ne anlatayım Kartal,asıl olaylar sendeymiş işte.Öyle heyecanlı bir iki yıl geçirmedim yani.Sınavı kazandım,gördüğün gibi buraya atandım ve bir yıla yakındır burada çalışıyorum.

"Düğün ne zamandı"

"Bir ay var."

"Bir ay var.Kesin kararlısın yani evlenmeye."

"Gerçekten nişanlıyım ben Kartal,bir söz verdim üstelik bu çocuk oyuncağı ya da evcilik değil."

"İyi biri dedin,aiesini tanıyorum dedin ama seviyorum demedin."

"Yani?"

"Yani ne bileyim öyle büyük bir aşk evliliği olacak gibi gözükmüyor."

"Bu beni ilgilendirir.Hem kaldı ki aşk gelip geçici bir duygu.Önemli olan başka şeyler var."

"Ne gibi mesela?"

"Mesela güvenmek,geleceği görebilmek,saygı,emin olmak gibi."

"Ya da garanticilik,sadece mantığın uyması ve başkalarını da düşünmek gibi değil mi Sare."

"Bunlarda var tabii ki.Hem beni bunlar için suçlayabilir misin?"

"Hayır elbette,suçlamak için konuşmuyorum yalnızca gördüklerimi söylüyorum,gözünü açmak için diyelim.Onun doğru kişi olduğundan emin olmanı sağlamaya çalışıyorum."

"Bunu yaşamadan bilemem.Hem hayatın neler getireceğini kim bilebilir ki?"

"Bilemeyiz tabii ancak seçimlerimizle buna yön verebiliriz.Ona hiç hangi çocukluk kahramanını sevdiğini ya da ne bileyim hayallerini sordun mu?"

"Bundan sonrası özel konular Kartal."

"Hayır gayette normal soruları hatırlatıyorum sana Sare.Hayat koşulları tamam ancak seni gerçekten nelerin mutlu ettiğini bilen biri ile olmanı isterim."

"Şöyle söyleyeyim o halde Kartal,tüm bunlar için artık biraz geç.O yüzden de şimdi beni bırakıp sana dönelim.Doktorları ve asistanları duydun,ayağa kalkarak biraz yürüyüş yapmalısın.Tabii şey ben önce gidip kat hemşiresine sorayım."

"Tabii tabii yine bir bahane ile kaç Sare hanım sen."

Odadan çıktığımda derin bir nefes alarak lavaboya koştum.Uzun zaman sonra bazı şeylerle yüzleşmek ve düşünmekten dahi kaçındığım gerçekleri duymak beni altüst etmişti.Zaten onu bu halde yeniden görmek yeterince zorken şimdi bunları konuşuyor olmakda sarsıcıydı.

Bir süre gözyaşlarımın dinmesini ve kendimi iyi hissetmeyi bekledikten sonra hemşirenin yanına gittim.Muhtemelen birikmiş Hasta formalarını dolduruyordu.

"Hemşire hanım,doktor bey hastayı yürütmemiz gerektiğini söyledi ancak size haber vermeden kaldırmak istemedim.

"Hastanız kim acaba?"

"Özgür Kartal Çıra"Şey,bir de hastahane poliside ifade için gelecekti."

"Tamam olsun,biz önce hastayı kaldıralım onlar nasılsa gelir.Şu odada hasta bakıcı İhsan bey var genelde yerinde bulmak zordur ancak ondan destek alacağız."

"Tamam o halde ben gidip bir bakayım yerinde mi?"

Odaya baktığımda kimse yoktu ancak küçük bir not bırakmışlardı.

'İhtiyaç halinde oda numaranızı yazarak masaya bırakınız geldiğimde yardımcı olacağım."

Masada demirin üzerine takılı küçük not kağıdı ve kalemi alarak '114' yazıp bıraktım.

Odaya döndüğümde ise iki polis Kartal'ın ifadesini almak için gelmişti.Ben de bu esnada ben de annemi arayarak biraz konuştum.Kızlar bu yıl lise sınavlarına hazırladıkları için çok yoğundu ve neredeyse seslerini dahi haftada bir kez duyabiliyordum.

Benim katımda çalışan bir arkadaşla karşılaştıktan sonra ayaküstü biraz sohbet ederek memurlar için yapılan iyileştirmelerden bahsettik ve makine kahvesi alarak hava almak için balkona çıktık.

Yaklaşık yarım saat sonra odaya döndüğümde ise Kartal'ın yatağı boştu.

Hemen hemşirenin yanına gittim.

O dakikalarda kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu.

"Hemşire hanım,114 numaralı odada yatan hasta yerinde yok nerede biliyor musunuz acaba?"

"Kendisi imza atıp çıktı."

"Nasıl yani,nasıl bırakırsınız!Daha ayağa bugün kalkacaktı."

"Hasta istiyorsa ve sorumluluğu alıyorsa biz birşey yapamayız maalesef."

"Pekii telefon numarası ya da adres bilgisi aldınız mı?

"Şu forma bir bakın Sare hanım."

Uzattığı evrak parmaklarımın arasında titriyorken hızla okumaya başladım.

Adres bölümünde il ilçe olarak yalnızca İstanbul/Kartal yazıyordu ki muhtemelen burada durmayacaktı telefon numarası ise iki yıl ince kapanan eski numarasıydı.

Hayır bunu hak etmemiştim.

En azından bu kez bana nereye gittiğini söyleyebilir ya da ona yardım edebilirdim.


Loading...
0%