Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@morsesilya40

İkimizde çekildiğimiz köşelerde bir kaç saat uyuyarak dinlendikten sonra hareketlenen hastahane koridorlarının sesine uyandık.

"Kartal sabah altı olmuş."

"Evet iyi dinlenmişim yalnız,koltuk falan ama rahatmış."

Ağır hareketlerle koltuktan kalkarak yanıma yaklaştı.

"Sare,Şimdi şöyle yapıyoruz sen nasılsa burada nöbettesin,eğer biri sana birşey sorarsa bilmiyorsun kesinlikle.Aynen polise dediğin gibi eski bir arkadaşına yardım ettin sadece.Ayrıca yine her ihtimale karşı dün gece ki eve bir süre gitme,öteki eve gidersin."

"Tamam öyle yaparım,zaten bir ay kalmıştı ve onbeş gün sonra oraya taşınacaktım."

"Sorduk mu Sare?"Ne anlatıyorsun bana sen?

"Off tamam sinirlenme hemen,için rahat olsun diye dedim."

"Nasıl rahatladı anlatamam."

"Hadi,hadi Kartal.Yaka kartını tak,şapkayı da unutma yine.Hastahanede seni izleyen birileri varsa daha kolay çıkarsın hiç değilse."

"Sare?"

"Efendim."

"Sağ ol,her şey için."

"Ben birşey yapmadım ki,daha çok senin başına yeni sorun açtım gibi."

"Yok senlik mesele değil,takılıyorum ben sana öyle."

"Pekii o halde,kendine dikkat et."

"Ederim sen de et.Şey bir de,korkma yani sana dokunmazlar dertleri benim."

"Korkmuyorum ben Kartal,sen beni merak etme."

"Eyvallah."

"Hoşçakal"

O çıktıktan sonra kısa bir süre daha koltukta öyle boş boş oturdum ancak içim hiç rahat değildi.Akşamdan bu zamana birşey yemişmiydi?Şimdi nereye gidecekti?Çalışma saatime iki saat vardı ve aslında bu iki saatte onun nereye gittiğini en azından öğrenebilirdim.Hemen üzerime hırka alarak alarak asansöre doğru koştum.Büyük ihtimalle o merdivenleri kullanarak inecekti çünkü buraya çıkarken asansörlerden nefret ettiğini söylediği sözleri hatırladım.

Zemin kata geldiğimde hastahanenin giriş kapısına doğru koştum.Bir taraftan da etrafa bakınarak onu arıyordum.Her zaman olduğundan farklı olarak hastahanenin önü bu saatlerde genelde sakin ve sessiz olurdu.Şimdi de güneşin yeni doğuşuyla ötmeye başlayan kuşların cıvıltıları ve yerine yerleşmeye çalışan satıcılar dışında fazla insan yoktu.Nereye gittiğimi bilmeden onu bulmak için bayır inen caddeye doğru koşmaya devam ettim.Hemen alttaki trafik ışıklarında iki araba,girişe yanaşmaya çalışan bir ambulans ve taksi durağındaki bir araç dışında etrafta kimse yoktu.Umutsuzca durdum ve tekrar geldiğim yoldan tekrar geriye döndüm.

Birden arkamdan kolumu tutan bir el beni hızla çekerek kendine doğru döndürdü.En fazla otuzlu yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim,koyu tenli orta boylu bir adam karşımda duruyordu.

"O nereye gitti?"

"Kim,kimi soruyorsun?"

"Hadi ama akıllı kızsın,kimi kastettiğimi gayet iyi biliyorsun.Bak bir de ne güzel hastahanede çalışıyorsun,,,cık,cık...sana hiç yakışmadı.Söyle çabuk o nereye gitti?

"Ben de bilsem burada deli gibi koşuyor olmazdım dimi?Paramı alıp kaçmış üstelik.Eski arkadaş diye yardım ettim ama bu kadar da değil yani."

İyi gidiyordum.Ya da öyle onu kandırdığımı sanıyordum.Gözlerine bakmaya devam ettim.Ondan korkmadığımı düşünmesini istiyordum aslında çok korkuyordum.

"Ankara'dan tanıyorum onu ben.Vurulmuş hastahanede görünce yardımcı oldum."

Adamın gözleri bu kez parmağımdaki alyansın üzerindeydi.

"Nişanlısın onu biliyorum.Sadece ona niye yardım ettiğini anlamaya çalıştım.Bak kardeşim,bacım ne isen işte,seni uyarayım,eğer nereye gittiğini biliyor ve söylemiyorsan seninde başın derde girer ben diyim de."

"Yok abi yok,sizinle derdi ne bilmiyorum ancak beni de mağdur etti yani.İnsanlık ölmüş pes artık."

"Tamam pekii...Öyle diyorsun inandık ama olurda seni ararsa falan benim kartı al bu numaradan hemen beni ararsın.Bir katakülli çevirmeye de kalkma sakın,diyeceklerim bu kadar."

Uzattığı kartı alarak hemen cebime attım.

"Tabii abi,tabii."

Arkama bakmadan yukarıya doğru yürüdüğüm yol hastahanenin giriş kapısına kadar resmen bitmedi.İçeriye girdiğimde hâlâ titriyor ve resmen zorlukla nefes alıyordum.

Koridorun sağından asansöre bindiğimde neredeyse aklım çıkacaktı.Gülen yüzü ve kollarını birbirine bağlamış şekilde Kartal karşımda duruyordu.

"Burada ne yapıyorsun?Sen çıktıktan sonra ne kadar koştum arkandan sen biliyor musun?"O adam..."

"Biliyorum Sare.Senin bunu yapacağını tahmin ettiğim için önce hastahaneden çıkmış gibi davrandım ancak İzimi o adama kaybettirerek seni takibe almasını sağladım.Dışarıya adım attığım gibi köşede beklediği fark ettim."

"Beni de olta da balık gibi bıraktın öyle yani."

"Saçma saçma konuşma.Izledim sizi,ters birşey olsa müdahale edecektim."

"İzlemişmiş,çok biliyorsun sen,aklım çıktı benim."

"Tamam abartma,ciğerlerini biliyorum onların ben,sana birşey yapmazlar yalnızca laf almak için.Sen de iyi idare ettin hee,aferin cadı seni."

"Ona,senin benim de paramı alıp kaçtığını söyledim.Nişanlı olduğumu fark edince de inandı bana."

"Aman iyi hemen vurgula.Nişanlılık kurtardı seni zaten."

"Ben onu mu kastettim."

"Şaka yaptım,şaka kızım gül diye.Korkudan yüzün sararmış solmuş"

"Ha,ha çok komik,aklım çıktı benim ya,hâlâ titriyorum."

"Neyse Sare iyi oldu,büyük ihtimalle gittiğimi düşünüyor.Tabii ara ara seni de izler."

"Nereye gideceksin sen şimdi?Nerede saklanacaksın?

"Ben bulurum bir şekilde.Önemli olan senin birşey bilmediğine ve benim gittiğime inanmasıydı.Bu onları bir süre oyalar."

"O ev de kal işte Kartal.En azından bir süre,bir şeyler bulana kadar."

"Hayır olmaz öyle Sare."

"Olur,başka ne yapacaksın ki?Hem daha korunaklı,bilemezler de.Başka bir isimle yiyecek siparişi verirsin,olaylar yatışına kadar bir süre de dışarıya çıkmazsın.Sonra güvende olunca gidersin istersen."

Aslında hiç kabul etmek istemediğini biliyordum ancak şu an gerçekten de onun için başka bir çare görünmüyordu.

"Tek bir şartla kabul ederim Sare.Sen kesinlikle oraya gelmiyorsun ve benim orada olduğumu,herşeyi unutuyorsun.Anladın mı beni?En küçük bir tehlikede de polise seni tehtit ettiklerini söylüyorsun.Numaramı sadece ezberle,çok ama çok tehlikeli bir durum olmadıkça arama."

"Tek bir şart değil bir sürü şart saydın fakat hepsine tamam Kartal.Sen bekle ben hemen sana anahtar getiricem."

O asansör girişinde beklerken ben de alta kata inerek hemen çantamdan anahtarları aldım ve hızla yanına doğru yürüdüm.

"Makinalar kurulmadı çalışmıyor bilgin olsun.Onun dışında ocak falan her şeyi kullanabilirsin."

"Hadi Sare uzaklaş,bir daha da peşimden koşmak gibi bir aptallık yapma,cesursun anladık onu"

"Tamam yaa."

Gülümseyerek bana göz kırptı ve asansörün kapısını kapattı.Bu kez uzaklaşan kabine doğru bakarken içim gerçekten rahattı.


Loading...
0%