Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@morsesilya40

Hani bazı günler öyle olur...Uyanmak,yüzünüzü yıkamak,birşeyler yemek yani aslında günlük rutininiz dahi size anlamsız gelir.Bu sabah gri bir gökyüzü ve ağrımış sırtımla uyandığımda kendimi aynen bu şekilde tuhaf hissediyordum.

İçimde bir sıkıntı hali,tatsızlık ve herşeye karşı isteksizlik vardı.Aslında olması gereken olmuş,korktuğum gibi sonuçlanmayan olaylar durulmuştu.Üstelik bu şekilde uyanmış olmam işe gitmem gerçeğini değiştirmiyordu tabii.

Bugün ise günlerden cumaydı ve hastahanede en yoğun günlerden biriydi.Akşamın nasıl olduğunu anlamadan aralıksız çalışmıştım.

Hem öyle ya,Berat haftasonu İstanbul'a geleceğini söylemişti.Bu düşünce ansızın aklıma gelince hemen tam olarak ne zaman geleceğini öğrenmek için hızla onu aradım.Telefonu açtığında sesi bir tuhaf çıkmış olsa da iş yoğunluğundan olduğunu sanıyordum.

"Efendim Sare,ne yapıyorsun bakalım?Nasıl gidiyor,?

"İyi ne olsun,dün çok yoğundu arayamadım seni."

Evet tabii yoğundum çünkü peşimizde birileri koşturuyorduk diyemezdim elbette.

"Sesler geliyor kalabalık ortamdaysan daha sonra arayabilirim Berat"

"Şey,yok yok aslında yoğun bugün büro.Biliyorsun işte alım,satım imza derken formlar birikiyor."

"Tamam ben daha sonra arayabilirim."

"Aslında acil bir durum yoksa öyle yapalım daha iyi olur Sare."

"Yok,yok tabii daha sonra konuşuruz.Sen işlerinle ilgilen."

Elimde tuttuğum kahve bardağımın sıcaklığına aldırmadan iyice sıktım.Neden böyle olmak zorundaydı ki?İnsan birine birşey anlatmak istediğinde karşısında bir muhatap bulamaz,hiç konuşmamak,kimseyi görmemek istemediğinde ise sevmediği ot dahi başında biterdi.

Bazen de yükünü sırtlanacak bir insana ihtiyaç duyardın.Öyle ya,işte şimdi doğru yapıp yapmadığımı kime soracaktım mesela?Ya da ne bileyim içim sıkılıp hiçbir yere sığmaz olduğumda beni kim neşelendirecekti?Annem bunları yapamazdı çünkü o anneydi ve zaten çoğu kadın gibi sürekli evsel sorunları vardı.Kızlar da bu yıl sistemin onlara direttiği zeka çizelgesine girmek için sürekli soru çözüyorlardı.Nöbetimin bitmesine yarım saat kala küçük bir boyun röntgenini çekip kaydederken kafamda dönen bu sorularla yarım saat hızla geçmişti.İçim hâlâ sıkıntı ile kaplıydı.

Personel kiyafetimi çıkarıp üzerimi değiştirmiş dışarıya çıkmıştım ki telefonumun ekranında kayıtlı olmayan bir numara belirdi.Bu numara ezberimdeki Kartal'ın kesinlikle zorda kalmadan aramamam gereken numarasıydı.

"Efendim Kartal,ne oldu?

"Şey Sare,eve biri girdi."

"Kim?"

"Galiba o,nişanlın yani.Ben de saklandım ancak beni görmemesi için onu biraz bayıltmış olabilirim."

"Ne yaptın,ne yaptın?"

"Duydun işte yaa!Hemen buraya gelmen lazım.Merak etme başına arkadan vurduğum için beni görmedi.Onu salona taşıdım.Dikkat et yalnız,gelirken hastahane kapısında oyalanma hemen taksiye bin."

"Of Kartal,of yaa!"

O telaşla kendimi caddeye attığım gibi ilk geçen taksiyi çevirdim.Saat geç olduğu ve nöbet harici çalışanların iş çıkış saatine denk gelmediği için neyse ki boştu.

Hızlı bir yolculuktan sonra yirmi dakikada sitenin önündeydim ve asansöre binerek altı kat yukarıya çıktım.Dairenin kapısını daha henüz zile basmadan açan Kartal'a öfkeli bir bakış atarak içeriye geçtim.

Berat yarı baygın bir şekilde yerde yatıyordu.Kartal ise belli ki ona görünmeden diğer tarafta saklanmıştı.

"Berat,Berat sesimi duyuyor musun?İyi misin?Ben seni başka biri hırsız sandım,o yüzden vurdum özür dilerim."

Diğer odanın kapı çapraz aralığında bekleyen Kartal anı olarak uydurduğum bu yalana gülüyordu.Ben ise şu an onu paralamamak için kendimi zor tutuyordum."

"Saree,off başım."

"İyisin dimi?Kaldır bakayım bir şöyle konuş birşey var mı?

"Ayy,böyle vurulur mu kızım ya!Elinde ne ağırmış.Süpriz yapayım sana dedim.Birşeyler hazırlar çağırırım."

"Ya ben de işten çıkıp ölçü almak için gelmiştim sen öyle birden içeriye girince korktum,yüzünü de göremedim."

"Ayy Allah,neyse neyse biraz sersemlik var ancak geçer."

Bu esnada da diğer tarafta saklanan Kartal arada bana doğru bakıp hâlâ gülüyordu.Bu durumdan bir kurtulayım onu resmen mahvedecektim.Elimle hemen gitmesini işaret ederek Berat'ın koltuğa geçmesine yardım ettim.O esnada Kartal'ın yavaşça kapıdan çıktığını duymuştum.

"Yarın geleceğini sanıyordum."

"Süpriz yaptım işte Sare.Sevinmiş gibi görünmüyorsun.?"

"Yani sevinmemekten değil şaşırdım ve korktum o yüzden."

"Aslında ben de özür dilerim öyle gelip seni korkutmamalıydım ancak sonuçta bilemezdim burada olacağını hem sen de telefonda birşey söylemedin.

"Yoğunum dedin ya Berat telefonu kapattım hemen."

"O süpriz yapmak içindi kızım işte."

O sırada kapı hızla ve gürültülü bir şekilde çalınmaya başladı.

"Birini mi bekliyorsun Sare?Usta falan mı gelecek?Neden zile basmıyor ayrıca."

"Yok,şey hayır kimseyi beklemiyorum."

Ben kapıya doğru ilerlediğimde Berat'ta meraklı adımlarla hemen peşimden geliyordu.Ayaklarım bedenimi zor taşıyarak ve korkarak kapıyı açtım.Karşımda duran adamı görünce o an hayatım resmen film şeridi gibi gözümün önünden geçti.

"O nerede bacım."

Bunu soran adamın Kartal'ı sorduğundan emindim ancak durumu toparlamak için ona göz kırptım.

"Abi tanıştırayım nişanlım Berat.Berat bu abi de apartman görevlisi."

Ne yapıyordum ben,apartman görevlisi mi?Bu da nereden gelmişti aklıma?Korkudan bu kadarıni uydurmuştum işte ya ne yapsaydım?

Sebep olduğu bu durum için kesinlikle Kartal'ın benim elimden çekeceği vardı.

Berat'ı gören adam hafifçe duraklayınca en azından doğru yapmış olduğumu anladım.Çünkü beni takip ederken nişanlım yerine karşısında ondan saklanan Kartal'ı görmeyi bekliyordu.Birşey de iyi gitsindi değil mi yani?

"He ,he öyle abim,var mı bir eksik gedik diye merak etmiştim."

Düşman falanlardı ancak belli ki hakkaniyetli biriydi.

"Yok kardeşim yok ancak şu kapıları alacaklı gibi çalmayın lütfen yani ayıp."

Berat herhalde gerçekte kiminle konuştuğunu bilse korkudan saygı duruşuna geçerdi.Çünkü böyle şeylere alışık biri değildi.O küçüklüğunden beri ilgi ve şımartılarak büyümüş biriydi.

"Tamam abim benim bir daha öyle yaparız,size iyi günler."

Kartal bu sayede bir kez daha adamlara yakalanmadan saklanmayı başarmıştı.

"Şey Berat iyiysen dışarıya çıkalım mı ne dersin?Şöyle güzel bir yemek yeriz.Hem sen de kendine gelirsin"

"İyiyim Olur tabii,bir elimi yüzümü yıkayıp hemen geliyorum."

Ben de o esnada hemen nereye gittiğini sormak için Kartal'ı aradım.

"Alo,neredesin sen,nereye saklandın?"

"Sare,yukarıda apartman boşluğunda çatının altındayım.Hem beni arama demedim mi sana?"

"Şimdi birşey derdim ya neyse...Biz gidiyoruz sen de birazdan inersin.Dikkat et peşindeki o adam geldi."

"Duydum herhalde ne diye kaçtım buraya sanıyorsun?"

"Tersleme beni gıcık,hayatını ikinci kez kurtardım.Kapatıyorum."

"Sonraya buraya gel,beni sinirlendirme"

"Kapat,kapat sen yine saçmaladın."


Loading...
0%